ASAYİŞ - 07 Şubat 2018 Çarşamba 09:07

Vizontele’deki "Baba akü yok" sahnesi gerçek oldu

A
A
A
Vizontele’deki "Baba akü yok" sahnesi gerçek oldu

"Vizontele" filmindeki "Baba akü yok" sahnesi Adana’da gerçek oldu.

"Vizontele" filmindeki "Baba akü yok" sahnesi Adana’da gerçek oldu. Çalınan aracını teslim almak için babasıyla emniyete gelen gencin, aracını kontrol etmesi sırasında "Baba akü yok" demesi, Yılmaz Erdoğan’ın ‘Vizontele’ filminde Şafak Sezer’in “Baba akü yok” sahnesini akıllara getirdi.


Erkek kuaförü Asım Taşçı (23) 50 bin lira krediyle aldığı 01 EPF 98 plakalı aracıyla yaklaşık 5 ay önce Öğretmenler Bulvarı üzerinde bulunan Kıyıboyu Caddesi’nde maddi hasarlı trafik kazası yaptı. Otomobilinde 10 bin liralık masraf çıkan Asım Taşçı, aracı tamir etmesi için kaporta ustası Cengiz S. ile anlaşıp ustaya 700 lira kapora verdi. Çekici yardımıyla aracı kaporta ustasının dükkanının getiren Asım Taşçı, birkaç gün sonra otomobilinin dükkan önünden çalındığı haberini alınca Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Oto Hırsızlık Büro Amirliğine giderek şikayetçi oldu.


Polis tarafından yapılan araştırmada otomobilin Osmaniye’de olduğu tespit edildi. Gerçekleştirilen baskında ele geçirilen araç Adana Emniyet Müdürlüğü bahçesine çekilerek Asım Taşçı’ya haber verildi. Emekli olan babası Aydın Taşçı’yla otomobilini almaya gelen Asım Taşçı aracın tüm değerli eşyalarının çalındığını görünce şok geçirdi. Babası Aydın Taşçı’ya “Baba akü yok” diye tepki veren Asım Taşçı’nın sözleri, 2001 yılında Yılmaz Erdoğan tarafından çekilen ‘Vizontele’ filminde Şafak Sezer’in “Baba akü yok” repliğini akıllara getirdi.


Oto Hırsızlık dedektifleri tarafından olayla ilgili gözaltına alınan A.Y.’nin, "Kazalı bir araç vardı. Dükkan önünde iki kazalı araç olunca otomobilleri karıştırdım ve yanlış aracı" aldım diyerek kendisini savunduğu öğrenildi.


Otomobilin sahibi Asım Taşçı, bir yandan çekici yardımıyla aracını tamir ettirmek için yeni bir kaporta ustası ararken diğer yandan da aracını çalıp otomobilini parçalayanlardan şikayetçi oldu. Asım Taşçı, "Borçla aldığım aracımı çalmışlar üzerine yetmemiş otomobilde bulunan bütün değerli aksamları almışlar. Otomobilin aküsünü bile çalmışlar. Zararımın karşılanmasını istiyorum. Hem otomobili çalandan hem de kaportacıdan şikayetçiyim. 25 bin lira bankaya kredi borcum var 3 aydır ödeyemiyorum haciz gelecek" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.