SAĞLIK - 20 Mart 2018 Salı 14:38

Ailesinde kanser hastası olanlar dikkat

A
A
A
Ailesinde kanser hastası olanlar dikkat

Gastroenteroloji Uzmanı Dr.

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, istatistiklerin gençlerde kolorektal kanser sıklığının 2000’li yıllardan sonra yılda yaklaşık yüzde 2 oranında arttığını gösterdiğini belirtti.


Acıbadem Adana Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, erken dönemde teşhis edildiğinde 5 yıllık sağ kalım oranları yüzde 90’ları bulabilen kolorektal kanserlerde, genç gruptakilerin erken tanı olanaklarından yeterince faydalanamadığını, genellikle yaşlı hastalığı olarak bilindiği için gençlerde ortaya çıkacağının düşünülmediği ve gerekli önlemlerin alınmadığını söyledi.


Dr. Türker Egesel, dünya genelinde en sık görülen üçüncü kanser türü olan kolorektal kanserlerin yavaş büyüdükleri için tipik belirtilerinin ancak ileriki dönemlerde ortaya çıkabildiğini kaydederek, “Oldukça sinsi ilerlemesinin yanında belirtilerin birçoğu günlük hayatta sık karşılaşabilecek şikayetler olduğu için atlanabiliyor. Özellikle erken dönemdeki belirtilerinin sıkça görülen, hassas bağırsak sendromu, kabızlık gibi hastalıklarla benzer olduğu için karıştırılıyor. Bazen de kansızlık (anemi), makattan kan gelmesi, dışkı alışkanlığında değişim, karın ağrısı, şişkinlik, geçmeyen ishal gibi şikayetlerle karşımıza çıkabilir. Kilo kaybı, aşırı kansızlık, bağırsak tıkanması ve makattaki kanamalar ise kanserin ileri evrede olduğunun göstergeleri arasında yer alıyor” diye konuştu.



Aile öyküsü olanlar dikkat


Kolon ve rektum kanserlerinin görülme sıklığının yaşla birlikte yükseldiğini ve 40 yaşından sonra her 10 yılda bir 2 kat arttığını ifade eden Egesel, “Ancak aile bireylerinde erken yaşta kolon kanseri görülen kişilerde hastalığın görülme sıklığı arttığı gibi görülme yaşı da erkene kayıyor. Dolayısıyla bu özellikteki aile bireylerinin taramalara daha erken başlamaları önem taşıyor. Ailede ilk saptanan hastanın yaşından 10 yıl önce taramalar başlanmalı. Örneğin ilk ailesel vaka 45 yaşında saptanmışsa aile taramasına 35 yaşında başlanmalı. Kanser öyküsü olanlarda genetik kolorektal kanser olasılığına bağlı olarak ailesel poliposis koli (FPK) sendromunda olduğu gibi, 20’li yaşlarda hatta ailede de ilk görülme yaşına bağlı olarak daha da erken yaşlarda kolonoskopi taramalarına başlanmalı” şeklinde konuştu.



Erken tanıyla kurtulmak mümkün


Dr. Egesel, zamanında tespit edilemediği taktirde yayılım göstererek ölümcül sonuçlara varabilmesine karşın, kolon kanserinin erken tanınıp önlenebilen nadir kanserlerden biri olduğu için ayrı önem taşıdığını kaydetti.


Başta risk altındaki kişilerde olmak üzere kolon kanserine karşı tarama programları konusunda bilgi sahibi olarak gerekli aksiyonları alabilmenin hayati önem taşıdığının altını çizen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, şöyle devam etti:


“Güncel verilere baktığımızda gençlerde kolorektal kanser sıklığı yılda yaklaşık yüzde 2 oranında artmıştır. Bu kadar sık görülüp, oldukça ölümcül seyredebilen bu tümörlerin erken dönemde ve hatta henüz kanser gelişmeden polip aşamasında tanınması ve tedavisi hayat kurtarıyor. Bu nedenle, özellikle risk altında bulunan ve şikayeti olan kişilerde mutlaka tarama yapılmalıdır. Günümüzde hastaya hissettirilmeden ve konforlu bir şekilde yapılan kolonoskopi çok büyük önem taşıyor. Kolonoskopi ile tanı konabileceği gibi kanser öncülü olabilen polipler de güvenli bir şekilde aynı seansta çıkarılabiliyor.”



50 yaşından sonra ‘dışkıda gizli kan testi’ atlanmamalı


Bir diğer önemli tarama yöntemi olan “dışkıda gizli kan” testi ile 50 yaşına gelen ve geçen herkesin şikayeti olsun olmasın bu testin yapılmasını önerdiklerini belirten Dr. Türker Egesel, “Ancak şu da unutulmamalıdır ki bu test bir tarama testidir ve negatif çıkması kişide kolorektal kanser olmadığını göstermiyor. Kolon kanseri belirtileri görülen ve hiçbir şikayeti olmasa da 50 yaşını geçen herkese kolonoskopi yapılmalıdır. Amaç, gelişmekte olan kolon poliplerini tedavi edilebilir aşamada saptayıp bunları kolonoskopi ile çıkarmaktır. Böylece kanser gelişimi tamamen ortadan kaldırmak mümkün olabiliyor” dedi.



Yaşam tarzı değişikliği şart


Kalın bağırsak kanserlerinden korunmada tarama yöntemlerinin yanı sıra riski azaltıcı bazı yaşam alışkanlıklarının da önem taşıdığını belirten Egesel, “Fiziksel olarak aktif olmak, düzenli egzersiz yapmak, aşırı kilolardan kurtulmak, sigara ve alkol kullanmamak, yüksek lifli, düşük yağ içerikli gıdaları tüketmek bu önlemler arasında yer alıyor” diye konuştu.


Dr. Türker Egesel, kolorektal kanserlerde en sık görülen belirtileri şu şekilde sıraladı:


“Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi, bağırsakta tam boşalmama hissi, dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı), veya dışkı renginde koyulaşma, karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikayeti, bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı, sürekli yorgunluk hali.”


Egesel, risk faktörlerini de şöyle sıraladı:


“Aşırı kilolu veya obez olmak, fiziksel olarak aktif olmamak, fazla miktarda işlenmiş gıda, kırmızı et tüketmek, aşırı yağlı ürünler açısından zengin, liften fakir beslenmek, sigara kullanmak, 50 yaşın üzerinde olmak, ailede benzer kanser öyküsü bulunması, kolonda poliplerin varlığı, daha önceden kolorektal kanser geçirmiş olmak, aşırı alkol tüketmek.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon ’24. Uluslararası Karadeniz Tiyatro Festivali’ 2 Mayıs’ta start alıyor Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun ev sahipliğinde 2-15 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ’24. Uluslararası Karadeniz Tiyatro Festivali’nin lansmanı düzenlenen basın toplantısıyla yapıldı. Trabzon’da bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürü Ahmet Uzuner, her yıl Trabzon’un tanıtımına büyük katkı sağlayan festivalin, bölgenin sanatsal ve kültürel yaşamına canlılık getirdiğini söyledi. Uzuner “Bu yıl 24. kez düzenlenecek Trabzon’un ve ülkemizin en seçkin kurumsal festivalleri arasına adını yazdıran ‘Uluslararası Karadeniz Tiyatro Festivali’nin bir zamanlar hayali bile kurulamazdı. Bu festival, büyüdükçe anlamlanan, anlamını buldukça çoğalan ve ilk etapta Karadeniz’e kıyısı olan ülkeleri kapsarken, şimdi dünyanın her ülkesine, her şehrine dokunan 24 yıllık bir tarihi içinde barındırıyor. Dile kolay 24 sene içinde 54 yabancı ülkeden 206 oyun ve Devlet Tiyatrolarının 12 farklı bölgesinden yüzlerce oyunla 506 temsil ve 235 binden fazla seyirci sayısına ulaştık. Her yıl Karadeniz’in incisi Trabzon’umuzun tanıtımına büyük katkı sağlayan festivalimiz, bölgenin sanatsal ve kültürel yaşamına canlılık getirirken tiyatro sanatını da yaygınlaştırıyor; dünyanın pek çok farklı ülkesinden ve Devlet tiyatrolarımızın birçok bölgesinden gelen seçkin tiyatro topluluklarını sanatın evrensel diliyle sizlere ulaştırıyor. Bugün, daima artan coşkusuyla büyüyen 24. Uluslararası Tiyatro Festivalimizin bu yılki programını sizlerle paylaşmanın heyecanı içindeyiz. Festival programımız, 2 Mayıs Perşembe günü saat 14.00’te Devlet Tiyatroları Genel Müdürümüz Tamer Karadağlı ve Genel Müdür Yardımcımız Başrejisörümüz Sükut Işıtan’ın da katılımıyla, Atatürk Alanı Meydan Parkındaki programla başlayacak. Ardından protokol, halkımız, siz değerli basın mensupları ve yerli yabancı sanatçıların katılımıyla gerçekleşecek ve artık gelenekselleşin Meydan Parkından Haluk Ongan Sahnesine yapılacak kortej yürüyüşü ile devam edecek” dedi.
Denizli Tiroid bezinin az ya da fazla çalışması farklı sağlık sorunlarına yol açabiliyor Tiroid bezi az ve ya fazla çalışması halinde farklı sağlık sorunlarının yaşandığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Tekin, kanserle karşılaşılması halinde de endişe edilecek bir durumun olmadığını belirtti. Tiroid bezi hakkında bilgiler veren Denizli Özel Tekden Hastanesi doktorlarından Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Tekin, tiroid bezinin nefes borusunun etrafını saran 20 gram ağırlığında endokrin bir bez olduğunu söyledi. Tiroid hormonunun vücuttaki metabolizmayı hızlandıran önemli bir hormon olduğunu ifade eden Op. Dr. Tekin, “Tiroid bezi az çalışıyorsa halsizlik, yorgunluk, kilo alımı,vücuda ödem görülür ve vücut yavaş çalışır. Tiroid bezi fazla çalışırsa, vücutta hızlı çalışmaya başlar. Kalp çarpıntısı, aşırı terlemeler, saç dökülmeleri hatta bazı hastalarda geçmeyen ishal durumu yaşanabilir” dedi. “Tiroid kanseri ameliyatı kolay bir ameliyattır” Hastadan alınan biopsilerde kanser hücresine rastlanılması halinde korkulacak bir durumun olmadığını ifade eden Op. Dr. Tekin, “Diğer kanserler gibi ölümcül olmadığı için bizi fazla korkutmaz. Bizim açımızdan kolay bir ameliyattır. Buradaki tiroid dokusunu ameliyatla alıyoruz. Tiroid bezini salgıladığı hormonu dışarıdan günde bir, ilaç olarak verip, eksikliği yerine koyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Antalya Antalya’da hakim, savcı ve adliye personelini sevindirecek protokol Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı ile yüklenici firma arasında, hakim, cumhuriyet savcısı ve adliye personelinin kullanımına tahsis edilmek üzere imzalanan 135 lojman alımı satış protokolüne ek olarak yapılan protokolle 50 daire daha ilave edildi. Yeni protokolle birlikte lojman alımı sayısı 185’e çıktı. Daha önce Antalya’da görev yapan hakim, cumhuriyet savcısı ve adliye personelinin kullanımına tahsis edilmek üzere, Antalya ili Döşemealtı ilçesinde mevcut Rengi Antalya Greenpark ve Rengi Antalya Greenlife projelerinden ilk aşamada 95 adet, sonrasında 40 adet olmak üzere toplamda 135 adet lojman alımı, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı ile yüklenici firma arasında imzalanan satış protokolleri ile kamuoyuna duyurulmuştu. Buna ek olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Bakan Yardımcısı Ramazan Can’ın talimat ve destekleriyle Kepez ilçesi Güneş Mahallesi’nde bin 207 Antalya Prestige Projesi ismi ile satışa sunulan sitedeki 50 adet 2+1 dairenin alımı için Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı ile yüklenici firma arasında 29 Nisan pazartesi günü satış protokolü imzalandı. Protokole konu lojmanların 15 Temmuz 2024 tarihinde anahtar teslim hazır edileceği belirtilirken, yeni imzalanan satış protokolü ile lojman alımı toplamda 185 adede çıktı. Adliyedeki Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Toplantı Salonu’nda Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci ve yüklenici firma yetkilisi arasında yeni protokolün imzaları atıldı. Döşemealtı ilçesinde mevcut projeler için farklı tarihlerde protokol imzaladıklarını belirten Kahveci, şimdi ise Kepez ilçesindeki proje için imzaların atıldığını söyledi. Adliye lojmanları sayısını artırmanın gururunu yaşadığını ifade eden Kahveci, protokolün Antalya’da görev yapan ve yapacak olan meslektaşlarına hayırlı olmasını diledi.