SAĞLIK - 30 Nisan 2024 Salı 11:15

5 bin yıllık tedavi: Bu arılar şifa dağıtıyor

A
A
A

Bursa’da arı iğnesi yoluyla tedavi edilen hastalar, 5 bin yıllık yöntemle sağlığına kavuşuyor.

Bursa’da Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık 5 yıl önce başlanılan apiterapi yoluyla tedavi yöntemi, birçok hastalığı kısa sürede sonlandırıyor. Kimi 10 seansta, kimi ise 15 seansta son bulan hastalıklarıyla hastaneden güle oynaya ayrılıyor. Uyuyamadığını veya diz, bel ağrısından doğrulup kalkamadığını söyleyenler, tedavi sonrası huzurla bütün işleri yapabildiklerini belirtiyor.

5 bin yıllık tedavi: Bu arılar şifa dağıtıyor

Arı alerjiniz yoksa tedaviye kabul ediliyorsunuz

Randevu yöntemiyle yapılan tedavide nörolojik, romatizma ve bel ağrısı gibi rahatsızlığı olanlar kabul ediliyor. İlk öncelikle, hastaların arı zehrine karşı alerjisinin olup olmadığını anlamak için kan tahlilleri yapılıyor. Tahlillerin ardından alerjisi olmayan hastalar için tedaviye başlanıyor. İnsan vücudundaki akupunktur bölgelerinden arı iğnesinin sokması sağlanıyor. İlk başlarda az doz ile uygulama yapılırken, daha sonraki seanslarda bu artış gösteriyor. Seanslar ise hastalıklara göre belirleniyor.

5 bin yıllık tedavi: Bu arılar şifa dağıtıyor

"Arı iğnesi nelere faydalı değil ki"

Apiterapinin bir çeşit akupunktur tedavisi olduğunu, birçok ülkelerde sıklıkla kullanılırken, Türkiye’de çok az yerde kullanıldığını ifade eden Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Dursun Ünal, "GETAT uygulamaları 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle, hastanelerde uygulanmaya başlandı. Biz de o günden sonra apiterapi ünitesini açtık. Hastane içerisinde yaptığımız uygulama arı zehri uygulamasıdır. Arı zehri tedavisi, romatizma, diz ve bel ağrısı, Ankilozan Spondilit ve Multiple Skleroz gibi birçok hastalığa fayda sağlamaktadır. Hasatlığın durumuna göre, eğer kronik ise tedavi uzun sürebiliyor. Haftada 2 kez olmak üzere en az 12 seans gelmesi gerekiyor. Eğer erken dönem teşhis edilip bize geldiyse, daha hızlı tedavi sağlamaktadır" dedi.

5 bin yıllık tedavi: Bu arılar şifa dağıtıyor

Arı zehrinin romatizma gibi belirtiler gösterdiğini belirten Dr. Dursun Ünal, "Düşük dozda vücuda arı zehri verildiğinde, bağışıklık sistemi kendini romatizmadan geri çekiyor. Özellikle akupunktur noktalarını belli rahatsızlığa göre arı zehri ile uyarıyoruz. Bu uyarı, normal klasik akupunkturdan daha etkili oluyor. Buna da apipunktur diyoruz. Haftada 2 gün, tedavi süresince en az 12 seans yapılması gerekiyor. Çin, Ukrayna, Kore ve Amerika gibi ülkelerde yaygın olarak yapılmaktadır. Çocukluktan sonra uygulanmasında bir sıkıntı yoktur. Sadece dikkat edilmesi gereken kişinin arı zehrine karşı alerjisinin olmamasıdır" diye konuştu.

Tedaviye başlandığında ilk seansta, sadece 1 arı ile uygulandığını belirten Ünal, "Yanında akupunktur tedavisinde kullanılan iğnelerle uyarıda bulunuyoruz. Sonraki seanslarda, kişinin durumuna göre arı sayısını arttırıyoruz. Akupunktur iğnesi sayısını, arı sayısını arttırdığımız vakit azaltıyoruz. Bu sayı bir kerede 15 arıya kadar ulaşabiliyor" şeklinde konuştu.

"Artık istediğim gibi oturup kalkıyorum"

Bursa’da arı tedavisi gören ve sağlığına kavuşan 66 yaşındaki Fisun Altınbaş, "Yaklaşık 6-7 yıldır iltihaplı romatizma sıkıntısı çekiyordum. Gitmediğim hastane kalmadı. Son olarak bir doktor bize, fabrikasyon ilaçlı iğne tedavisi verdi. 3-4 yıl bu iğneleri oldum ama tedavisi yok. Geçici ağrılarım diniyordu. Yılda 2 kez o iğneleri vurulmak zorunda kalıyordum. Öyle bir ağrıyı hiç yaşamamıştım. Sanki hilti ile asfalt deliyor şiddetinde bir ağrı yaşıyordum. Tesadüf eseri, çocuklarım bu arı tedavi yöntemini bulmuş. ’İğneden kurtulacaksam niye olmasın’ dedim. Namaz kılarken, eğilip kalkamıyordum. Oturarak namaz kılıyordum. İçime de sinmiyordu. Ama ne zaman burada arı iğnesi tedavisi görmeye başladım, benim dizlerim açıldı. Şimdi maşallah kelebek gibi namaz kılıyorum" dedi.

5 bin yıllık tedavi: Bu arılar şifa dağıtıyor

Kış boyunca soğuk algınlığına da yakalanmadı

Son seanslarına gelmeye başladığını belirten Altınbaş, "13 seans oldu. İlaç kullanmadan ağrılarımın geçtiğini gördüm. Bütün kış boyunca da soğuk algınlığına dahi yakalanmadık. Çok güzel bir tedavi yöntemi. Allah herkesten razı olsun" diye konuştu.

Eskişehir’den gelen 49 yaşındaki Zülfiye Örücü de, "Bir arkadaş vasıtasıyla bu tedavi yönteminin olduğunu öğrendim. Araştırmalarımın sonucu Eskişehir’de böyle bir tedavinin olmadığını, en yakında da Bursa’da olduğunu bulduk. MS rahatsızlığı belirtileri vardı. Emar (MR) ve kan tahlilleri yapıldı. Ben tedaviye başladım. Tedavi başladığından bugüne kendimi çok iyi hissediyorum. Şikayetlerim azaldı. Son yapılan emar ve kan testlerinde de bunu gözle görmüş olduk. Bu tedaviyi gerçekten herkese tavsiye ederim. Çünkü ilaç değil, sadece alerji testi yapılıyor. Duruma göre tedaviye başlanıyor. İnsanların elinin altında böyle tedavi yöntemi olması çok güzel" dedi.

Abdullah Çibir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beylikdüzü’nde genç hemşirenin hastane odasında şüpheli ölümü Beylikdüzü’nde özel bir hastanede dedesinin yanında refakatçi olarak kalan ve rahatsızlanan hemşire, iddiaya göre bir ilacın vücuduna enjekte edilmesi sonucu hayatını kaybetti. Olayla ilgili gözaltına alınan hemşirenin doktor arkadaşı, genç hemşirenin ilacı kendisine enjekte ettiğini savundu. Olay, geçtiğimiz 13 Mayıs Günü’nde Beylikdüzü’nde bulunan Özel Birinci Hastanesi’nde yaşandı. İddiaya göre, hasta olan dedesinin yanında refakatçi olarak kalan 24 yaşındaki hemşire Selen Bilgin, sabah hastane odasında ölü olarak bulundu. Durum üzerine olay yerine polis ekipleri ve savcı geldi. Yapılan incelemelerin ardından Bilgin’in koluna anestezi öncesi yapılan bir ilacın enjekte edildiği ortaya çıktı. Olay yerinde yapılan sorgulamalarda doktor Fatih A.’nın ifadesine başvuruldu. Fatih A. arkadaşı olan Bilgin’in ilacı uyumak için kendi koluna gece enjekte ettiğini söyledi. İlaç şişesi ortada görülmedi İddiaya göre ilaç şişesinin ortada olmaması üzerine şüphelenen savcılık daha sonra şişeyi doktor Fatih A.’nın üzerinde buldu. İfadesinin ardından serbest bırakılan doktora yapılan itirazın ardından adli kontrol şartıyla salıverildi. Genç hemşirenin cenazesi otopsi incelemesinin ardından Avcılar’da kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirlerinin telefonla ulaştığı aile ise konuyla ilgili konuşmak istemediğini belirtti.
Gaziantep Vali Çeber ile Fatma Şahin’den Gaziantep FK’ya moral ziyareti Gaziantep Valisi Kemal Çeber ile Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Fatih Karagümrük ile çok kritik bir maça çıkacak olan Gaziantep FK’ya moral ziyaretinde bulundu. Gaziantep Valisi Kemal Çeber ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Fatih Karagümrük ile karşı karşıya gelecek olan Gaziantep FK’yı ziyaret etti. İlk olarak kulüp binasında yönetimle bir araya gelen Vali Çeber ve Başkan Şahin, daha sonra antrenman sahasında futbolcularla buluştu. Gaziantep FK’nın oyuncu kadrosuyla Fatih Karagümrük maçı öncesi antrenman sahasında bir araya gelen heyet, oyunculara moral konuşması yaparak, baklava ikram etti. Ziyarete İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Halil Şen de eşlik etti. “Yarınki maçı alarak bu seneki amacımızı gerçekleştireceğiz” Gaziantep Valisi Kemal Çeber, tüm şehri temsilen takımı ziyaret ettiklerini belirterek, “Tüm şehrin selamlarıyla, sevgileriyle her birinin iyi dilekleriyle bugün buraya geldik. Bir kez daha size ne kadar güvendiğimizi, bu şehir için bu takımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hissettirmek için geldik. Gönlümüz, ruhumuz, dualarımız sizlerle. İnşallah yarınki maçı alarak bu seneki amacımızı gerçekleştireceğiz. Siz neler yapacağınızı bir önceki maçınızda gösterdiniz. Yarın konunun assolistleri olan sizlerle sayesinde bu şehri hep beraber güldüreceğiz” diye konuştu.
Diyarbakır 6-8 Ekim olayları davasında ceza alan Ahmet Türk ve tahliye olan Gültan Kışanak Diyarbakır’da konuştu Diyarbakır’da, Kobani Davası’na ilişkin bir araya gelen DEM Partililer basın açıklamasında bulundu. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır İl Başkanlığı üyeleri, bir AVM önünde açıklama yapmak için toplandı. Güvenlik önlemi alan polis ekipleri, partililere Diyarbakır Valiliği’nin dün aldığı eylem ve etkinlik yasağı kararını hatırlatarak, müzakere sonucu açıklama yapıldı. Açıklamayı yapan DEM Parti Diyarbakır İl Başkanı Abbas Şahin, Kaboni Davası’na ilişkin, "Türkiye demokrasisi için, demokratik bir cumhuriyet için mücadele edeceğiz. Bu kararı verenler çok iyi bilsin ki, halklarımız için o günler uzak değil. O günlerin mücadelesini daha kararlı bir şekilde yürüteceğimizin sözünü veriyoruz” dedi. Partililer, ardından il binasına geçerken, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen Kobani Davası’nda tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesi kararlaştırılan Gültan Kışanak ile Kobani Davası’nda 10 yıl hapis cezası alan Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Ayşe Serra Bucak Küçük ile birlikte DEM Parti Diyarbakır İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Kışanak, yaptığı açıklamada "Kobani aslında bir insanlık davasıydı, bir vicdan davasıydı. O zaman herkes, Kobani’de insanlığa, vicdana, onura sahip çıktı. Sonrasında bir kumpas davasıyla siyasi operasyonlar yapıldı. Dünkü karar bizim için anlamlı bir karar değildi. Ne hukuki olarak, ne insani olarak, ne vicdani olarak ne de bu ülkenin hakikati gibi zerre kadar geçerli karar değil. Biz biliyoruz ki, oradaki arkadaşlarımızın her biri halklarımızın barışı için, özgürlüğü, demokrasi için yaşadılar. Bunun için nefes aldılar. Bugün de cezaevlerinde aynı direnişi sürdürüyorlar. Hep beraber mücadele edeceğiz” diye konuştu. Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk ise, "Kobani kumpas davası, Kürt halkını sindirmeye, susturmaya, Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik bir siyasi dava olarak karşımızda duruyor. Biliyoruz ki geçmişten bugüne kadar Kürt halkının kazanımlarını yok etmek için adeta ırkçı, milliyetçi, bir anlayışla karşı karşıyayız. Şunu bilmenizi istiyoruz, ne yaparlarsa yapsınlar, bu halk asla başını eğmeyecek. Özgürlüğü için, demokratik geleceği için, Kürt halkının özgür geleceği için mücadeleyi sürdürecek. Yüreğimiz buruk. Çünkü yoldaşlarımız halen içeride. Ama biz özgür ve demokratik gelecek için bugün dünden daha fazla örgütlü ve inançlı bir şekilde mücadele edeceğiz.”