POLİTİKA - 05 Ağustos 2020 Çarşamba 12:57

TBMM Başkanı Şentop: “Fransa’nın özür dilemesi için bir yüzyıl daha gerekli”

A
A
A
TBMM Başkanı Şentop: “Fransa’nın özür dilemesi için bir yüzyıl daha gerekli”

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Pozantı Kongresi’nin 100’üncü yılının kutlandığı etkinlikte, Fransa’nın yüzyıllar boyunca sömürge ve işgal yaptığını söyleyerek, “Avrupa ülkeleri dahil dünyada 100’ün üzerinde ülkeye yardımda bulunduk.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Pozantı Kongresi’nin 100’üncü yılının kutlandığı etkinlikte, Fransa’nın yüzyıllar boyunca sömürge ve işgal yaptığını söyleyerek, “Avrupa ülkeleri dahil dünyada 100’ün üzerinde ülkeye yardımda bulunduk. Uluslararası dayanışmanın en güzel örneklerini verdik. Bazı Batı ülkeleri birbirinin tıbbi malzemelerine el koyup onları gasp ederken biz yardımları yaptık. Herkes karakterinin gereğini yapar” dedi.


Milli Mücadele sürecinin temel taşları arasında değerlendirilen 5 Ağustos 1920 tarihinde gerçekleştirilen Pozantı Kongresi’nin 100’üncü yılı Pozantı ilçesi belediye binası önünde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Sosyal mesafe ile maskeye uyularak kutlanan tören için vatandaşlar alana tek tek alındı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı TCDD Taşımacılık A.Ş. aracılığıyla güne özel buharlı tren tahsis etti.


Devlet sanatçıları buharlı tren ile Pozantı İstasyonu’na gelerek Mustafa Kemal Atatürk’ü, Fevzi Çakmak’ı ve kongreyi canlandırdı. Öte yandan İzmir’den gelen buharlı trene halk da yoğun ilgi de gösterdi.



“Bin yıldır bulunduğumuz coğrafyalarda katkılar sunduk”


Kongrenin 100.yılı nedeniyle ilçeye gelen TBMM Başkanı Mustafa Şentop yaptığı konuşmada, Pozantı Kongresi’nin öneminden bahsederek, “Bu yıl gazi meclisimizin açılışının yüzüncü yılı. Açılışının yüzüncü yılında başkanı olmak benim için iftihar sebebidir. Vatan kıldığımız bu topraklarda bin yılı aşkındır varlığımızı sürdürüyoruz. Bin yıldır bulunduğumuz coğrafyalarda çok büyük katkılar sunduk. 100 yıl önce bu toprakları işgal etmek isteyenlere gereken cevabı verdik” diye konuştu.


Fransa’nın yüz yıldır neredeyse her bölgede katliam ve sömürge yaptığını vurgulayan Başkan Şentop, “Fransızlardan bahsediyorum. Sömürgeci, barbar, insana ve kendinden olmayan insana dair her şeye saygısızca, vahşice yaklaşan Fransızlar, tam 75 sene önce, evet, tam bugün Cezayir’de büyük bir katliam gerçekleştirdiler. 2. Dünya Savaşında nazi Almanya’sı tarafından işgal edilen Fransa, sömürgesi altındaki Cezayir’li gençlerden yardım ve destek istemişti. Hatta Cezayir’e bağımsızlığını vaad ederek. Ancak Fransa işgalden kurtulunca, ilk işleri Cezayir’de büyük bir katliam gerçekleştirmek oldu. Nazi Almanya’sının işgaline direnemeyen, işgalden kendi Milli direnişiyle değil, ancak İngiltere ve ABD’nin yardımıyla kurtulan Fransa ilk iş olarak Cezayir’e saldırmıştır. Herkes karakterinin gereğini yapar” ifadelerini kullandı.



Fransa’nın işgal ve sömürgelerinden de bahseden Şentop, daha sonra şunları söyledi:


“90’lı yıllarda Ruanda’da yaşanan katliamda da bu Fransa’yı görüyoruz. Birleşmiş Milletleri raporunda açıkça suçlanmaktadır Fransa. Aynı Fransa bugün, Libya’da meşru hükümete karşı ayaklanan darbeci hainlerle beraber. Tarafını ve tutumunu cesaretle, kafasını kaldırarak savunamıyor bile. Tersinden, güya, Türkiye’yi suçlayarak, kirli tutumunu örtbas etmeye çalışıyor. Suriye’de aynı şekilde, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık ediyor. PKK’lı teröristleri Cumhurbaşkanlığı sarayında ağırlıyor. Tabii Afrika’nın güzel insanlarının milli servetlerini, alın terlerini, gözyaşlarını çalmaya da devam ediyor, merkez bankası üzerinden. Dünyada insan haklarından, hukuktan, adaletten, haktan haksızlıktan bahsedebilecek en son devlet Fransa’dır. Son iki yüzyılın tarihi, Fransa’nın yüzündeki karayı, alnındaki lekeyi silmesinin mümkün olmadığını gösteriyor. 21. yüzyıl Fransa için, geçen iki yüzyılıdaki katliamları, soykırımları, zulümleri, işgalleri, sömürüleri için özür dileme yüzyılı olabilir. Belki bir yüzyıl yeterli olur.”



“Yüzyıl öncenin kararlılığıyla yükseleceğiz”


Korona virüsle mücadele döneminde Türkiye’nin birçok ülkeye yardımda bulunduğunu vurgulayarak, “Yüzyıl sonra, dünya değişti. Türkiye büyüdü, gelişti, güçlendi; ilkeli, ahlaklı, adaletli, barışı ve dayanışmayı esas alan uluslararası siyasetiyle çok büyük mesafeler kazandı. Yeryüzünde mazlumların haklı ve gür sesi oldu. Cumhurbaşkanımız, bütün uluslararası platformlarda adil bir uluslararası düzeni ısrarla ve hakkıyla dile getiren sembol bir lider oldu. Özellikle salgın sürecinde, sadece kendi halkımıza değil, Avrupa ülkeleri dahil dünyada 100’ün üzerinde ülkeye yardımda bulunduk; uluslararası dayanışmanın en güzel örneklerini verdik. Bazı Batı ülkeleri birbirinin tıbbi malzemelerine elkoyup onları gasbederken bunu yaptık. Herkes karakterinin gereğini yapar. Yeni bir dünyanın eşiğindeyiz. Israrla, kararlılıkla, birlik ve beraberlikle, uluslararası dayanışma ile hakkı, adaleti, hukuku, ahlakı, insanlığı savunacağız, yükselteceğiz. Yüzyıl öncesinin kararlığıyla” dedi.



“Herkese teşekkürler”


Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, “Pozantı olarak bugün büyük bir gurur yaşıyoruz. 3 dönemdir belediye başkanlığı yapıyorum. Aileme ve milletimize bundan daha büyük bir onur bırakacağımı düşünmüyorum. Katılım için herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.



“Bu kongre çok önemli bir kongredir”


Adana Valisi Süleyman Elban, “Anadolu işgal edilmeye başlanmış bu işgal yerlerinden birisi de Adana’ydı. Mustafa Kemal Atatürk ve beraberindekiler işgale karşı ilk günden itibaren tepkisini göstermiştir. Adana’mız işgal altındayken Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak ve beraberindekiler düşmanın dibine kadar gelerek mesaj verdiler. Bu kongre çok önemli bir kongredir. Bu kongreden tam 100 yıl sonra yine bir meclis başkanımız burada tüm Adanalıları şereflendirmek suretiyle kongremizi onurlandırıyorlar” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay tarafından Başkan Şentop’a çeşitli hediyeler takdim edildi. Öte yandan Şentop kara tren ile Belemedik Tabiat Parkı’na gitti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik’in Fethi’nin 725. yıldönümü kutlandı Bilecik’te, Osmanlı Devleti’nin kurucuları Şeyh Edebali ve Osman Gazi’yi anma ile şehrin fethinin 725’inci yılı etkinlikleri gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanı’ndan Bursa Büyükşehir Belediyes Tarihi Mehteran Takımı kortejde Eskişehir Odunpazarı Mehteran Takımı ve Bursa Kılıçkalkan Ekibi eşliğinde başlayan ’Fetih yürüyüşü, Şeyh Edebali Türbesi Yerleşkesi’nde tamamlandı. Yürüyüşe Bilecik Valisi Şefik Aygöl, Milletvekili Halil Eldemir, AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, İl Jandarma Komutanı Albay Ferdi Erbakıcı, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Şeyh Edebali Türbesi yerleşkesindeki fethi kutlamaları saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Kura’an-ı Kerin okunmasının ardında, Doç. Dr. Refik Arıkan ’Bilecik’in Fethi’ konulu konferans verdi. Mehteran ve kılıç kalkan gösterilerin ardından, Kayı Alpleri tarafından Söğütten Şeyh Edebali Türbesine getirilen Türk Bayrağı ve toprak Bilecik Valisi Şefik Aygöl’e teslim edildi. "Bilecik Osmanlıdır, Bilecik Osman Gazidir" Doç. Dr. Refik Arıkan ’Bilecik’in Fethi’ konulu konferansında, "Bilecik toprakları tarihte kurduğumuz en büyük devletin hayat bulduğu bereketli bir coğrafyadır. Bilecik Osmanlıdır, Bilecik Osman Gazidir. Bu havari Sevrin yırtıldığı, Yunan’ın durdurulduğu bir umut coğrafyasıdır. Bilecik Cumhuriyettir. Bu bağlamda Bilecik kuruluşun ve kurtuluşun şehridir ve bunu en fazla hak eden şehirdir. Bir devlet yıkılırken yenisini hemen tesis eden eşsiz bir millettir. İşte bu hasretleri 727 yıl önce bugün yeniden doğuşu müjdeleyip, bir imparatorluğa kapı araladı" dedi. Bilecik Valisi Şefik Aygöl ise "Bizler de bugün Bilecik’imizin Türk toprağı olması İslam beldesi olmasının 725’inci fethinin yıldönümünü sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade ederim. Biz bu şehri anlatırken bu şehrin başta dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri diye ifade ediyoruz. Gençlerimiz şunu bilemeli ki biz kuruluş derken neyi ifade ediyoruz. Biz kuruluş derken Söğüt’te 400 çadırdan oluşan bir beyliğin sonra dünyanın 3’te birine hükmeden ama bugünkü dünyanın hüküm anlayışın tam zıttına adaleti götüren, hizmet götüren, anlayışı götüren bir ecdadın kurulduğu toprakları ifade ediyoruz. Bilecik böyle topraklar, kuruluşun torakları, huzurun dünyaya yayıldığı topraklar. Ayrı yeten gençlere şunu da ifade etmek isterim ki kurtuluşun şehri diyoruz. Niye kurtuluşun şehri diyoruz1918’de özellikle kurtuluş mücadelesinde, istiklal harbinde malumunuz bütün Bilecik ve köylerinde ev, ev üstüne bırakmadan, taş, taş üstüne bırakmadan hepsini yıktı. Nüfusumuzun 18 binden 4 bine kadar düştüğü, nüfusumuzun 4’te 3’ünün katledildiği bir mücadelen sonra, gençlerimize şunu da ifade etmek istiyorum arkamızdaki camiyi yıkmamışlardı. İnönü muharebeleri, Metris tepe, İskân tepe oralarda ciddi mücadeleler yapıldı. Bu şehir aynı anda istiklal harbinin sonrada kuruluşun vesilesi olan şehirlerden biri. Onun için bu memleketle, bu vatandaşlarımızla, bu milletle, Bileciklilerle gurur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum" dedi. Konuşmaların ardından Fetih duası ve Fetih selası okunmasıyla program son buldu.
Nevşehir Modifiyeli araç tutkunları buluştu Nevşehir’de düzenlenen etkinlikte, modifiyeli araç sahipleri ve tutkunları bir araya geldi. Farklı renk ve modellerde araçların sergilendiği etkinlikte birbirinden ilginç araçlar, özellikleriyle görücüye çıktı. Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde düzenlenen ’1.Modifiye Fest’; modifiyeli araçlar festivali yaklaşık 750 araç ve sahipleri ile meraklılarını bir araya getirdi. Gülşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, farklı kentlerden gelen sürücüler, birbirinden ilginç modifiyeli araçlarıyla katıldı. Oyuncaklarla süslenenlerin yanı sıra, ses sistemlerinin, görücüye çıktığı etkinliğe, gençler oynayarak renk kattı. Nevfest Dernek Başkanı Ekrem Varol yaptığı açıklamada, “Nevşehir’de güzel bir organizasyon yapmak için burada toplanıyoruz. Türkiye’nin birçok ilinden yaklaşık 700-800 aracımız geldi. Burada ayrıca 2 bin kişiye yakın yaya topluluğumuz var. Nevşehir’i ve Kapadokya’yı en güzel şekilde temsil etmeye çalışıyoruz” dedi. Amasya’dan festival için Nevşehir’e geldiklerini söyleyen Amasya Tunik Başkanı Talip Yeniçeri de; “Nevşehir’de düzenlenen bu festivale Türkiye’nin birçok ilinden gelerek destek veriyoruz. Amacımız modifiyeyi iyi bir şekilde tanıtmak” şeklinde konuştu. Yıllardır bu tür organizasyonlara katıldığını söyleyen Alparslan Uysal da Konya’dan ekip olarak geldiklerini söyledi. Festivalde yapılan desibel yarışlarında da Türkiye rekoru kırıldı. Festivale Mersin’den katılan Samet Topal’ın kullandığı araç 169.9 desibel ile yeni bir rekora imza atmış oldu. Festivalde ayrıca güzellik ve basıklık yarışmaları da düzenleniyor.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Otoyol ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’ kapsamında değerlendirmelerde bulunarak, “Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye Üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak. Türkiye olarak Via Carpatia projesinin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı ‘Üç Deniz Girişimi’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bağlanacak Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ‘Via Carpathia’ Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı. Toplam uzunluğu 712 kilometre Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan ‘Via Carpatia’ Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya’daki kısmı 2027’de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km’sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km’si tamamlandı. 280,8 km’si ise inşaat halinde, 171,6 km’si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi. “Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasını ve taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak” Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu. “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak” Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa’nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya’da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu’dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanmış olacak" dedi. “Proje, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanıyor” Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”