ÇEVRE - 26 Ekim 2020 Pazartesi 10:24

Büyüköztürk: "Üç gün hastalığı hayvandan insana geçmiyor"

A
A
A
Büyüköztürk: "Üç gün hastalığı hayvandan insana geçmiyor"

Adana Büyükşehir Belediyesi, son günlerde insanlara zarar verdiği iddia edilen ve halkı endişeye düşüren, büyükbaş hayvanlarda görülen üç gün hastalığı ve hastalığın kaynağı sinekle mücadeleyi, İl Tarım Orman Müdürlüğü ile birlikte sürdürüyor.

Adana Büyükşehir Belediyesi, son günlerde insanlara zarar verdiği iddia edilen ve halkı endişeye düşüren, büyükbaş hayvanlarda görülen üç gün hastalığı ve hastalığın kaynağı sinekle mücadeleyi, İl Tarım Orman Müdürlüğü ile birlikte sürdürüyor.


Adana Büyükşehir Belediyesi ekipleri, insanlara zarar verdiği iddia edilen üç gün (Bovine Ephemeral Fever) hastalığının nedeni olan sineklerle mücadelesini ilçe ve köylerde devam ettiriyor. Sarıçam Cihadiye Mahallesi’nde vektörel hastalıklara karşı yürütülen mücadele çalışmalarına katılan Adana Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Hasan Deda Büyüköztürk, sosyal medya ve basında yer alan, “insanlara zarar veren sinek” söyleminin asılsız olduğunu belirtti.



Üç gün hastalığı insana geçmez


İlaçlama çalışmalarını yerinde inceleyen Daire Başkanı Hasan Deda Büyüköztürk, “Son zamanlarda Adana’da insanlara zarar veren sineklerin varlığına yönelik haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Üç gün hastalığı hayvandan insana taşınmamaktadır. Büyükbaş hayvanlarda ölümle sonuçlanan hastalık sadece hayvandan hayvana taşınmaktadır. Bu hastalığa karşı vektörle, sinekle mücadele tüm ilçelerimizde, özellikle hayvancılık yapılan köy ve mahallelerimizde ahır, sulak alan, bataklık ve vektörlerin barınma alanı olan noktalarda yapılmaktadır. Halkımızın hastalığın insana bulaşacağı endişesini taşıması yersizdir” dedi.



İş birliği içerisinde çalışıyoruz


Çevre ve Denetim Şube Müdürü Aytekin Şahin de kentte üç gün hastalığının görülmesiyle birlikte 15 Eylül’den itibaren Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri ile iş birliği içerisinde çalıştıklarını söyledi. Şahin, mücadeleye başladıkları tarihten itibaren 230 köyde tek ilaçlama gerçekleştirdiklerini, bunun dışında da talepte bulunan tüm halkın isteklerini karşıladıklarını bildirdi.


Cihadiye Mahalle Muhtarı İsmail Güder ise ekiplerin yaptığı ilaçlamanın kendilerini memnun ettiğini belirtti. Güder, “Üç gün hastalığının ortaya çıktığı anda Büyükşehir Belediyesi ile irtibata geçtik. Her 15 günde bir gelip düzenli olarak ahırlarımızı ve köyümüzdeki sulak her yeri ilaçlıyorlar. Büyükşehir Belediyesi’ne ve ekiplerine teşekkür ederim” diye konuştu.


Adana Büyükşehir Belediyesi ekipleri, özellikle hayvancılık işletmelerinin çevresinde hastalıkları taşıyan ve bulaştıran sinek ile vektörlerin üreyip çoğalmasına elverişli bataklık, sulama kanalları kenarı, sulak alanlar çevresinde ilaçlama çalışması yapmayı sürdürecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Sille Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi Projesi yapımı devam ediyor Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından Sille Mahallesi’ne kazandırılacak olan “Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi” projesinin yapımı devam ediyor. Selçuklu Belediyesi tarafından, Sille Mahallesi’nde tarihe vefa kapsamında bölgenin tarihi yapısını koruyarak hayata geçirilecek olan “Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi” projesinin yapım çalışmaları devam ediyor. 2024 yılı içerisinde tamamlanması planlanan proje, 35 adet konut, 24 adet ticari donatı, 9 adet sosyal ve kültürel donatı, 1 adet belediye hizmet binası, 1 adet sağlık tesisi, 1 adet trafo, 200 araç kapasiteli kapalı otopark ve 4 bin 734 metrekare yeşil alan çalışmasından oluşuyor. “Sille, Konya’nın cazibe merkezi haline geldi” Selçuklu Belediyesi’nin binlerce yıllık tarihi mirası yeniden canlandırmak ve Sille’yi Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri haline getirmek için uzun yıllardır geniş kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “İlçemize değer katacak yatırımları bir bir hayata geçirmeye devam ediyoruz. Çalışma alanımız içerisinde tarihi ve kültürel değerleriyle Sille önemli yer tutuyor. Çünkü Sille bizim gözbebeğimiz ve buradaki turizmin gelişmesi noktasında hassasiyetimizi sürdüreceğiz. Kapalı Otopark, Karma Yapılar ve Meydan Düzenlemesi projesi ile bölgemizde bulunan tarihi ve kültürel değerlerimizi korumak ve en güzel şekilde geleceğe taşımak için çalışıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız yoğun çalışmalar neticesinde Sille, Konya’nın cazibe merkezi haline geldi ve gelmeye devam edecek. Sille başta olmak üzere ilçemizin her noktasında bulunan kültürel ve tarihi mirasımızı yeniden canlandırıp gelecek nesillere aktarmak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Rize Sokak köpekleri ilçe sakinlerinin hayvanlarını telef etti Rize’nin Ardeşen ilçesinde sokak köpekleri vatandaşların ahırlarına girerek hayvanlarını telef ediyor. Ardeşen ilçesinde sokak köpekleri vatandaşların hayvanlarını telef ediyor. İlçeye bağlı Fırtına Mahallesi’nde yaşayan Mustafa Kemal Yazıcı, ahırında beslemek için 5 tane keçi ve 3 tane oğlak aldı. Yazıcı, küçükbaş hayvanlarını beslemeye başladıktan 2 gün sonra ahıra tekrardan geldiğinde şaşırdı. Hayvanlarının sokak köpekleri tarafından ahıra girip telef edildiğini gören Yazıcı, duruma çok üzüldü. Yazıcı’nın bütün hayvanları telef olurken bir tane oğlağı sağ kaldı. Aynı durumun yaşandığı Elmalık Mahallesi’nde ise Emin Kızılhan’a ait keçiler de sokak köpekleri tarafından telef edildi. İlçe sakinlerinin ahır ve kümeslerinde bulunan yaklaşık 15 keçi ve 150 tavuk başıboş köpekler tarafından telef edildi. İlçe sakinleri, sokak köpekleriyle ilgili tedbirlerin alınmasını istedi. "Büyük bir mağduriyet yaşadık" Aldığı keçileri sadece 2 gün besleyebildiklerini ifade eden Mustafa Kemal Yazıcı, "Kendimize beslemek için keçi aldık. Ben alırken akrabalarım da almak istedi. Onlara da aldım. 5 tane keçi, 3 tane de oğlak getirdim. 2 gün burada besleyebildik. İkinci günün sonunda vahşileşen köpek, ahırın sacını sökerek içeri girdi. Bütün hayvanlarımıza saldırdı. Sadece bir oğlağımız dışında bütün hepsini boğazlayarak telef etti. Bir tanesinin kalçasını kırmıştı. Oda 2 gün yaşayabildi. Burada büyük bir mağduriyet yaşadık. Başıboş köpeklerin sokağa aç bir şekilde salınmaları hem insanlar için hem de hayvanlar için tehlike arz ediyor. Tavuklarımıza, keçilerimize, buzağılara saldırıyor. Sadece bize değil komşularımızın keçilerine, buzağılarına da telef ettiğini duyduk. Bu büyük bir problem" ifadelerini kullandı. "Köpekler keçileri hep boğazlamışlar" Keçilerinin sokak köpekleri tarafından telef edildiğini belirten Emin Kızılhan, "Sabah namazına kalktım. Abdest alıyordum. Aşağıda hareketlilik olduğunu fark ettim. Dışarıya çıktım ki bir keçim dışarıda duruyordu. Koştum baktım ki kapı açık. Oradan içeriye baktım. Köpekler kapıyı zorlayarak içeriye girmiş. Bir tane keçi kaçtı. İçerideki keçiler etrafta dolanınca kapı üzerlerine kapanmış. İçeriye baktığımda bir keçinin yerde olduğunu fark ettim. İçeriye girince köpek üstüme gelmeye başladı. Hemen kapıyı üzerine çektim. Dışarıya kaçtım. İki kapıyı da açtım. İki tane köpekle karşılaştım. Korkuttum onları, bir anda kaçmaya başladılar. Köpekler keçileri hep boğazlamışlar. Yemediler ama bıraktılar. Keçiler can çekişiyordu" şeklinde konuştu.
Antalya Batı Akdeniz’de ihracat yüzde 5,92 arttı, en fazla ihracat Çin’e yapıldı Batı Akdeniz’den Nisan ayında gerçekleşen ihracat geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 5,92 oranında artış gösterdi ve 220 milyon 686 bin dolar oldu. İlk 4 ayda en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke ise Çin oldu. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’nden (BAİB) açıklanan verilere göre; yılbaşından bu yana Antalya, Burdur ve Isparta illerinden gerçekleşen ihracat toplamda 874 milyon 167 bin dolar seviyesine ulaştı ve geçen seneki performansı yakalamış oldu. İlk 3 aylık dönemde geçen yılın gerisine düşen bölge ihracatının Nisan ayında toparlandığı belirtilen açıklamada; yıllık olarak bakıldığında geçen yılın ihracat performansı ile aradaki farkın yüzde 1,2 seviyesine düştüğü dile getirildi. En fazla yaş meyve sebze sektöründe ihracat gerçekleşti BAİB Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu yaptığı yazılı açıklamada; Nisan ayı ihracatındaki yüzde 6’lara yaklaşan artış oranının, karşı karşıya kalınan bir takım zorluklara rağmen önümüzdeki dönem için umut verdiğini ifade etti. Çavuşoğlu, “Bölgenin Nisan ayı performansı, tır şoförlerimizin AB ülkelerine geçişte yaşadığı vize engeli gibi güncel sorunlar yanında maliyet baskısı nedeniyle lokomotif sektörlerde rekabetçi fiyat oluşturmada karşılaşılan güçlükler gibi bir takım yapısal meselelerde ilerleme sağlanması durumunda, ihracatçılarımızın önemli başarılara imza atacağının da bir göstergesi oldu. Bu dönemde de bölgemizden en fazla ihracatı, her şeye rağmen yaş meyve sebze sektörümüz gerçekleştirdi. Sektörümüz; yüzde 11,73 oranındaki kayba rağmen, Nisan ayında bölgemizden 65 milyon 875 bin dolar ihracat gerçekleştirdi” dedi. Antalya, Burdur ve Isparta’yı kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi’nde ilk 4 ayda en fazla ihracatın Çin’e yapıldığını açıklayan Başkan Çavuşoğlu, bin 836 firma 157 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiğine dikkat çekti. Çavuşoğlu, şu şekilde devam etti: “Bölge ihracatımızın en fazla ihracat gerçekleştirilen ülkelere göre 4 aylık seyrine bakıldığında Çin’in ilk sıraya yerleştiği ve yerini pekiştirdiği görüldü. Çin’e yapılan ihracat yüzde 45,88 oranında artış göstererek 79 milyon 771 bin dolara yükseldi. İkinci sırada ise yapısal sorunların devam ettiği Rusya yer aldı ve bu ülkeye yüzde 22,15 oranında gerileme ile 61 milyon 193 bin dolar ihracat yapıldı. Listenin üçüncü sırasında da Bölgemizin ana pazarlarından olan ve yapısal sorunların devam ettiği Almanya yer aldı. Almanya’ya geçen yılın 4 ayına kıyasla yüzde 11,61 oranında gerileme ile 53 milyon 541 bin dolar ihracat gerçekleşti. Savaşın devam ettiği Ukrayna’ya ihracat bu dönemde de kesintisiz devam etti. Ukrayna’ya aylardır devam eden savaşa rağmen yüzde 2,07 oranında gerileme ile 52 milyon 189 bin dolar ihracat gerçekleşti. Beşinci sırada yer alan Romanya’ya 2,20 oranında gerileme ile 47 milyon 226 bin dolar ihracat yapıldı. Batı Akdeniz’den 1 Ocak - 30 Nisan 2024 tarihleri arasında bin 836 firma 157 ülke ve bölgeye ihracat yaptı.”
Mersin Mersin’de yeşil dönüşüm merkezi kurulacak Mersin Büyükşehir Belediyesince, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi öncülüğünde ‘Mersin Yeşil Dönüşüm Merkezi’ kurulmasının planlandığı bildirildi. Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, merkez hem şehirdeki hem de bölgedeki sektörler için yeşil ekonomiye dair önemli bir odak olacak. Mersin Yeşil Dönüşüm Merkezi; iş dünyasını yeşil dönüşüm çabalarının bir parçası haline getirme, iş dünyası temsilcilerinin katılımları ile kentteki yeşil dönüşüm politikalarını geliştirme, iş insanlarını bu doğrultuda destekleme ve yönlendirme ile ticaret ve sanayi odası, akademi ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının iş birliğini sağlama rolünü üstlenecek. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, Mersin’deki çeşitli kurum ve kuruluşlar, akademisyenler ve STK temsilcileri ile Mersin Yeşil Dönüşüm Merkezi bilgilendirme toplantısı yapıldı. “İklim değişikliği ile mücadele konusunda önemli adımlar atıyoruz” İklim değişikliği ile mücadele konusunda Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak önemli adımlar attıklarını, bunlardan birinin de kurulacak olan Yeşil Dönüşüm Merkezi olduğunu kaydeden İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Kemal Zorlu, iklim değişikliğinin hayatın her alanında kendisini gösterdiğinden ve son yıllarda da etkisini artırdığından söz ederek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, belediyemizin kendi faaliyetleri içerisinde, daha iklim dostu bir bakış açısını etkin kılabilmek amacıyla bir toplantı gerçekleştirdik. Yeşil Dönüşüm Merkezi çerçevesinde, her birimin kendi faaliyetleri ile ilgili neler yapması gerektiğine dair görüşlerini not aldık. Ayrıca dış paydaşlarımız olan üniversiteler, sivil toplum örgütleri, kamu kurum ve kuruşlarının temsilcileri ile de bir araya geldik” dedi. “Kentteki tüm insanların, iklim değişikliği konusunda bilinçlenmesini amaçlıyoruz” Amaçlarının hem belediye içerisinde hem de belediye dışında Mersin’de yürütülen faaliyetlerin daha yeşil bir perspektifle yapılması, iklim değişiklikleri noktasında daha uyumlu ve çevreye zararları en az olacak şekilde faaliyetlerin gerçekleştirilmesi olduğunu ifade eden Zorlu, “Bundan sonra iklim değişikliği ve çevre konusu ile ilgili yürüteceğimiz faaliyetlerimizi, Yeşil Dönüşüm Merkezinin çatısı altında gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Sadece belediye faaliyetleri ya da üretim sektörleri değil, kentte yaşayan tüm insanların iklim değişikliği konusunda bilinçlenmesini amaçlıyoruz. Vatandaşların; kendi evlerinde kullanmış olduğu elektrik, su, doğalgaz gibi kaynakların daha sürdürülebilir olması ve üretilen atık miktarının olabildiğince azaltılması gibi faaliyetlerle ilgili eğitim çalışmalarını da gerçekleştireceğiz” diye konuştu. “Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bir ilke daha imza atıyoruz” Türkiye’de belediyeler içerisinde herhangi bir Yeşil Dönüşüm Merkezi olmadığını ve Mersin’de bir ilk olacağını da sözlerine ekleyen Zorlu, “Biz Yeşil Dönüşüm Merkezini kurarak, Türkiye’deki Büyükşehir Belediyesi ya da il belediyeleri içerisinde, ilk Yeşil Dönüşüm Merkezini kuran belediye unvanını da alacağız” ifadelerini kullandı. “Belediyelerin yerel ekonomik kalkınma çalışmalarındaki gücünü artırmaya çalışıyoruz” RESLOG Türkiye Ulusal Proje Yöneticisi Burcu Özüpak Güleç ise Mersin Büyükşehir Belediyesi ile uzun zamandır RESLOG projesi kapsamında çalıştıklarını belirterek, “Şu anda Mersin’de göç master planı çalışmalarımız ile deprem sonrası yol haritasının ve kent önceliklerinin belirlenmesine yönelik çalışmalarımızı tamamladık. Yerel ekonomik kalkınma çalışmasının sonucu için bir araya geldik. Yenilikçi ve iş birliği alanı oluşturan bir proje olduğu için de mutluluk duyuyoruz. Projede; belediyelerin bu anlamdaki yerel ekonomik kalkınma çalışmalarındaki gücünü artırmayı ve buradaki rollerini güçlendirmeye çalışıyoruz” dedi. Yeşil dönüşüm dendiğinde sadece kentsel altyapıdan bahsetmediklerini, aynı zamanda toplumsal bir dönüşümden bahsettiklerini kaydeden Güleç, “Bunun için de kentteki tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerekir. Mersin Yeşil Dönüşüm Merkezinin de bu iş birliğinin ilk aşaması olduğu için önemli olduğunu düşünüyor ve RESLOG projesi olarak destekliyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul Kalp rahatsızlığından vefat eden çocuğu kullanarak insanları dolandırdı Ümraniye’de bir dolandırıcı, daha önce kalp rahatsızlığı nedeniyle vefat eden Yahya Karakuş’un fotoğraflarını ve hastalığını kullanarak sosyal medya üzerinden para topladı. Oğlunu kız gibi gösterip yardım toplayan dolandırıcıyı fark eden anne Figen Karakuş, “Bir anne daha ne kadar yıkılabilir bilemiyorum" dedi. İddiaya göre, Serhad T., yaklaşık 5 yıl önce Ümraniye’de kalp rahatsızlığı nedeniyle vefat etmiş Yakup Karakuş adındaki çocuğun fotoğraflarını kullanarak yüzlerce kişiyi dolandırdı. Anne Figen Karakuş, internette gezinirken durumu fark etti. Figen Karakuş, sosyal medya üzerinden Serhad T.’ye ulaşarak, yardım parası için fotoğrafları kullanılan çocuğun kendi vefat eden oğlu olduğunu söyledi. Duruma sinirlenen dolandırıcı; anne Karakuş’a tehdit, hakaret ve küfür etmeye başladı. Emniyete başvuran anne Figen Karakuş vefat eden oğlu için adalet istiyor. Erkek çocuğunu kız gibi gösterip yardım istedi Anne Figen Karakuş, "Geçen cuma bana bir mesaj geliyor, ‘Sizin oğlunuzun resmini bir dolandırıcı tarafından kullanılıp para toplanılıyor’ diye. Ben onu gördüğümde ne hissettiğimi değil de yani ne yapacağımı şaşırdım. Biz bu insana ulaştık, yüklü miktarda bir yardım yapacağız dedik. bize çocuğun resmini gösterir misin dedik. O da ‘gruplara attığım resim doğrudur, bu benim kızımdır, bir baba olarak ben kızım hakkında yalan mı söyleyeceğim’ dedi. Sonra neyse biz böyle biraz üsteleyince hani bir resim falan görelim ona göre sana yardım edelim dedik, adam hemen telefonu kapattı anladı. İster yapın ister yapmayın dedi, hani olay doğrudur dedi kapattı. Adam tutturmuş hayır o benim kızım diyor. Anladı benim annesi olduğumu, bu sefer bana tehditler savurmaya başladı. İnsanları dolandırmaya çalışıyorlar ve bu gibi insanlar yüzünden gerçekten hasta olan çocuklara yardım edilmiyor. Bir anne daha ne kadar yıkılabilir bilemiyorum" diye konuştu.