EKONOMİ - 29 Ekim 2020 Perşembe 13:16

Nar ve sebze üreticileri için soğuk hava deposu açıldı

A
A
A
Nar ve sebze üreticileri için soğuk hava deposu açıldı

Adana Büyükşehir Belediyesi Soğuk Hava Deposu, Çiçekli, Aflak, Çaylı, Ayvalı, Kılbaş, Karayusuflu, Kösefakılı mahallelerinde nar ve sebze üretimi yapan kooperatiflerin, üreticilerin kullanımına sunuldu.

Adana Büyükşehir Belediyesi Soğuk Hava Deposu, Çiçekli, Aflak, Çaylı, Ayvalı, Kılbaş, Karayusuflu, Kösefakılı mahallelerinde nar ve sebze üretimi yapan kooperatiflerin, üreticilerin kullanımına sunuldu.


Adana Büyükşehir Belediyesi, 2018 yılından bu yana atıl durumda bulunan Soğuk Hava Deposu’nu yenileyerek kullanıma açtı. Üreticinin ve kooperatiflerin hizmetine sunulan ve Çatalan İçme Suyu Arıtma Tesisi arazisinde bulunan deponun açılışı törenle gerçekleştirildi.


Sarıçam ilçesi nar ve sebze üreticileri, Sarıçam sakinleri, siyasiler, bürokratlar ve konukların katıldığı açılış töreninde konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, yoğunlukla nar üretiminin yapıldığı bölgede kurulan soğuk hava deposunun, üreticinin ürününü değerinde satmasını sağlayacağını kaydetti. Başkan Karalar, “İçerisinde toplam 6 adet soğuk oda, 1 paketleme alanı, 1 depo ve toplam 1725 metrekare kapalı alandan oluşan ve 2018 yılından bu yana kullanılmayan Adana Büyükşehir Belediyesi Soğuk Hava Deposu’nu yenileyerek üreticilerimizin ve kooperatiflerimizin hizmetine açtık. Kentimizdeki kooperatifçiliğin geliştirilmesi, desteklenmesi, ürünlerin daha yüksek kar marjıyla satılabilmesi, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, tarımsal ürünlerin pazarlamasına kadar her alanda şehir ekonomisine de katkı sağlamasını hedeflediğimiz soğuk hava deposu hayırlı olsun” dedi.



"Yapılmayanlar yapılıyor"


Adana’nın bütün ilçelerinde bugüne kadar yapılmamış hizmetlerin hayata geçirildiğini, bunun da kırsalda yaşayan insanlar tarafından dile getirildiğini kaydeden Başkan Zeydan Karalar, “Çok kötü ekonomik şartlara rağmen 24 saat çalışıp, Adana’nın dört bir yanına, en ücra köşesine hizmet götürüyoruz. İnsanlar bana güveniyor. Bu benim üzerime çok ağır bir sorumluluk yüklüyor fakat biz işimizi ekonomik ve sağlam yapıyoruz. Bizim yönetim anlayışımız farklı. Kırsalda çok uzun yıllardır yapılmayan işleri hayata geçiriyoruz. Köprüler, menfezler, yollar yapıyoruz, suyu olmayan yerlere su götürüyoruz. Kötü şartlara rağmen bunları yapabilmemiz, bizim farklı yönetim mantalitemizden kaynaklanıyor” diye konuştu.


Saimbeyli’de de bir soğuk hava deposunu faaliyete geçirdiklerini ve üreticiye verdiklerini hatırlatan Başkan Karalar, “Orada artık üretici malını anında ucuza satmak zorunda kalmıyor. Burada üretilen narda da durum aynı. Bundan sonra nar üreticisi malını değerinde satabilecek. Nar her derde deva bir üründür” dedi.


Açılış töreninde nar üreticileri Başkan Zeydan Karalar’a nar sundu. Daha sonra tesisin açılışı gerçekleştirildi. Başkan Zeydan Karalar soğuk hava deposunda incelemelerde bulundu.



"Tüccara boğduruyorlar"


Çiçekli Mahallesi Sınırlı Sorumlu Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Üzeyir Irmak, 2 bin, 3 bin dönümde nar üretiklerini belirterek, “Kaç yıldır bizi büyük tüccara boğduruyorlar. Kesilme zamanı çok kısa bir ürün olan nar, tüccara verilmediğinde elimizde kalıyor. Böyle olunca ya sıkım için gönderilecek ya da tablalarda satılacak. Bu da 2 bin, 3 bin dönüm bahçeden alınan narın küçük bir bölümünü eritmemize yetecek. Narın büyük bölümü elimizde kalacak. Geçmişte böyle oldu. Soğuk Hava Deposu ile malımızı daha kaliteli, istenilen fiyatta satma şansını elde edeceğiz. Onun için Zeydan Başkanımıza çok teşekkür ederiz. İnşallah buradan üyelerimize, köylülerimize katkı sağlarız. Soğuk hava deposu, malımızın tek kalemde değil, parça parça kesilmesine olanak tanıyacak. Şu anda yetişmişini, olgunlaşanı, ham ürünü tek parçada kesiyoruz, hasat ediyoruz. Çünkü tüccar sıyırıp gidiyor. Kalite kaybına uğruyoruz. Oysa zamanı gelen ürün hasat edilip, ham olanların olgunlaşması beklenebilirse sorun kalmayacak, kalite artacak. Böylece fiyat da artacak ve çiftçimiz, üreticimiz memnun olacak” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul "Turquality ve Marka Destek Programı ile 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından destekleniyor. Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli. Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın kapanış törenine katıldı. Bakan Bolat, programda yaptığı konuşmada markalaşmanın ihracata katkısının önemine dikkat çekti. Bakan Bolat, Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın inovasyon ve markalaşma yoluyla ihracatın katma değerini artırmayı hedeflediğini belirtti. İhracatın Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Bakan Bolat, "İhracat Türkiye açısından olmazsa olmaz bir zorunluluk. İhracatta önemli bir yol kat ettik, ama daha çok yolumuz var. Türkiye’nin bu ihracat yolculuğunda ’Turquality ve Marka Uzmanlık-Vizyon Programı’ çok önemli bir konumda. Üniversite-sanayi-STK ve biz olmak üzere dörtlü iş birliği modeliyle yapılan bu program örnek bir çalışma" dedi. "Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" Programa ilişkin de bilgi veren Bakan Bolat, "Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli olarak özetleyebiliriz. Turquality, hizmetlerde, mallarda, ürünlerde yeni büyük markalar geliştirerek Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır. Bu program çok da başarılı olmuştur. Bugüne kadar aşağı yukarı Turquality programına katılan 189 şirketin 205 markası Turquality destek programı tarafından destekleniyor. Turquality genel-geçer bir program değil, çok önemli program. Bir alt programı da Marka Destek Programı. Bunda da 291 firmanın 312 markası desteklenmekte. Bu şekilde Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" şeklinde konuştu. Bakan Bolat, dünya ihracatından Türkiye’nin aldığı paya ilişkin de verileri paylaştı. Bolat, "Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2002 yılında dünya mal ihracatındaki payımız yüzde 0,49’du, bu rakam 2023 yılı sonunda yüzde 1,08’e yükseldi. Hizmet ihracatımız ise dünyadaki payımız 2002 yılında 0,89’du 2023 yılı sonunda 1,30’a yükseldi. Bu ülkemiz için başarıdır, bunu daha yukarı taşıma hedefindeyiz. Mal ihracatında 2028 yılında dünyadaki payımızı yüzde 1,30’a, hizmet ihracatı payımızı da yüzde 2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Bakan Bolat, konuşmasının ardından Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nı başarıyla tamamlayan öğrencilere diplomalarını verdi. Program diploma töreninin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.