EKONOMİ - 19 Temmuz 2021 Pazartesi 10:09

AOSB’de ’Yeşil Mutabakat’ın ilk adımı atıldı

A
A
A
AOSB’de ’Yeşil Mutabakat’ın ilk adımı atıldı

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Bölge Müdürlüğü, vizyoner bir yaklaşımla "Yeşil Mutabakat"ın ilk adımlarını attı.

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Bölge Müdürlüğü, vizyoner bir yaklaşımla "Yeşil Mutabakat"ın ilk adımlarını attı.


AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar, çalıştayın açılış konuşmasında; 11 Aralık 2019 tarihli “Avrupa Yeşil Mutabakatı” kriterleri ile firmaların ticaretlerini sürdürebilmek için bu mutabakata uyum sağlamalarının önemine dikkati çekti. Avrupa Birliği’nin bu mutabakatı; 2050’de sera gazlarının net emisyon değerinin sıfırlanması hedeflerine ulaşmak için yeni stratejiler belirlenecek bir yol haritası olarak açıkladığına vurgu yapan Bölge Müdürü Ersin Akpınar, şunları söyledi:


“Mutabakatın bir diğer önemli boyutu ise, çevresel problemleri AB’nin tek başına çözemeyeceğinden hareketle AB’nin iş birliği içinde olduğu ülkelerden de bu kurallara uymasını bekleyecek olmasıdır. Bu nedenle ülkemizde yer alan ve istenilen kriterlere sahip olmayan firmalarımızın bir değişim sürecine girmesi zorunlu hale gelmiştir.”


Bölge Müdürü Akpınar, AOSB Bölge Müdürlüğü tarafından uygulanmakta olan çevreci yaklaşımlara ilişkin ayrıntılı bilgi paylaşımında da bulundu. AOSB bünyesinde hizmet veren Proje Destek Ofisi Koordinatörü ve ATÜ TTO Müdürü Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen ise, 2019 Ekim ayında Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve AOSB Bölge Müdürlüğü iş birliği ile faaliyete geçen AOSB proje Destek Ofisi’nin çalışmalarını özetleyerek sözlerine başladı.


Üniversite - Sanayi iş birliği ile bölgede Kümelenme , Enerji Yönetim Birimi, KOSGEB Temsilciliği ile Ulusal ve Uluslararası destekler konusunda teşvik gibi birçok alanda sanayicilere destek verildiğine vurgu yapan Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen, “Bölgemizde yaptığımız bu çalışmalar ve firmaların bu süreçte sağladığı hızlı uyum ve destek ile bugün de ‘Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Çalıştayı’ ile yeni bir çalışmanın ilk kıvılcımını vermiş bulunmaktayız” dedi.


Yeşil Mutabakatın, Avrupa Birliğinin 2050’ye kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlanması, ekonomik büyümenin kaynak kullanımına bağlılığının sona ermesi ve kimsenin ve hiçbir bölgenin geri kalmaması temel hedeflerini içeren yeni büyüme stratejisi olduğuna dikkati çeken Demirdelen, büyüme stratejisinin içeriği konusunda da bilgi verdi. Demirdelen, “Bu süreçte gerekli aksiyonları olmayan, hazırlıklarını yapmamış veya yapmayan firmalar, en çok etkilenen kesim olacaktır. Buna karşın kazananlar bu sürece hızlı bir şekilde uyum sağlayan firmalar olacaktır" dedi.


Karbon vergisinin gelmesi, ürün etiketlerinde içerik bilgilendirilmesi, ihracat pazarının belirli kıstaslara göre yeniden şekillenmesinin tüm sektörleri kademeli olarak bu geçişe zorlayacağını ifade eden Doç. Dr. Demirdelen, “Bu geçişi hazırlıklı bir şekilde ilerleten firmalar en karlı çıkanlar olacaktır. Bizler bu kapsamda ilk farkındalığı oluşturmak amacıyla bu çalıştayda bir araya geldik” diye konuştu.


Çalıştayın ilk gününde, Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Volkan Ediğer, "Yeşil Mutabakat Nedir ve Mutabakat ile Ne Hedeflenmektedir/Avrupa Nasıl Uyguluyor?" konulu sunum yaptı.


Toplantıya online ortamda katılan Shura Enerji Dönüşüm Merkezi Kıdemli Enerji Analisti Yael Taranto, “Yeşil Mutabakat, Türkiye’de Düşük Karbonlu Enerji Dönüşümü ve İmalat Sanayi Üzerindeki Muhtemel Etkileri” konusunda değerli bilgiler paylaştı.


Çalıştayın ilk günü TÜBİTAK MAM’dan katılım sağlayan Recep Partal ve İrfan Baştürk’ün, “Zero Brine Projesi/Tekstil Sektörü ve Yeşil Mutabakat” konulu sunumlarıyla tamamlandı.


Çalıştayın ikinci gününde ise İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye Açısından Etkileri”, TEMSA Ar-Ge ve Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Caner Sevginer, “İyi Uygulama Örnekleri / Elektrikli Araçlar/ Sürdürülebilirlik Raporu” konulu sunumunda katılımcılara bilgi paylaşımında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da "Tarımsal güç birliği" vurgusu Muğla Büyükşehir Belediyesi, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü kapsamında il genelindeki kooperatif temsilcileri ve üreticilerle bir araya geldi. Toplantıda konuşan Genel Sekreter Tayfun Yılmaz, "Üreticimizin yanındayız" mesajı verdi. Muğla Büyükşehir Belediyesi, tarımsal kalkınmanın temel taşı olan kooperatifçiliği desteklemek ve üreticilerin sorunlarına çözüm üretmek amacıyla özel bir toplantı düzenledi. Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen buluşmaya, Muğla’nın 13 ilçesinden çok sayıda kooperatif başkanı ve üretici katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, yoğun programı nedeniyle katılamayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın selamlarını ileterek sözlerine başladı. Yılmaz, kooperatifçiliğin Muğla’nın yerel kalkınma modelindeki stratejik önemine dikkat çekti. "48 Kooperatifle omuz omuza çalışıyoruz" Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin kooperatifçilik vizyonunu paylaşan Yılmaz, halihazırda yürütülen projeler hakkında şu bilgileri verdi: "Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak, uzun süredir ’Tarımsal Güç Birliği’ çatısı altında kooperatiflerimizle omuz omuza çalışıyoruz. Şu an 48 kooperatifimizle sürdürdüğümüz bu birlikteliğe, kamusal fayda gözeten tüm üreticilerimizi davet ediyoruz" Konuşmasında ulusal tarım politikalarına ve üreticilerin yaşadığı ekonomik zorluklara da değinen Genel Sekreter Yılmaz, 2006 yılında yürürlüğe giren Tarım Kanunu’nu hatırlatarak şunları söyledi: "2006 yılında çıkan Tarım Kanunu, milli gelirin yüzde 1’inin çiftçiye destek olarak verilmesini öngörmektedir. Ancak bugün gelinen noktada, üreticimizin hak ettiği 650 milyar TL’lik desteğin yalnızca küçük bir kısmı verilmiş, çiftçimiz ekonomik yükün altında yalnız bırakılmıştır. Var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz" Merkezi hükümetin desteklemelerindeki eksiklikleri belediye imkanlarıyla kapatmaya çalıştıklarını belirten Yılmaz, "Bizler, Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak bu eksikliği kapatmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Muğla’nın her bir köşesinde tarımı ve hayvancılığı desteklemeye, üreticimizin yanında durmaya devam edeceğiz" diyerek sözlerini noktaladı. Toplantı, kooperatif temsilcilerinin görüş ve önerilerinin dinlenmesinin ardından sona erdi.