DÜNYA - 19 Aralık 2025 Cuma 16:06 | Son Güncelleme : 19 Aralık 2025 Cuma 16:12

ABD, Yeşil Kart programını süresiz askıya aldı

A
A
A
ABD, Yeşil Kart programını süresiz askıya aldı

ABD yönetimi, geçtiğimiz hafta Brown Üniversitesi’nde 2 kişinin öldürüldüğü silahlı saldırının ardından Yeşil Kart çekilişi programını süresiz askıya aldı.

ABD'nin Rhode Island eyaletine bağlı Providence kentindeki Brown Üniversitesi’nde 13 Aralık'ta düzenlenen silahlı saldırının "Yeşil Kart" sahibi bir göçmen tarafından gerçekleştirilmesinin ardından Yeşil Kart programı süresiz olarak askıya alındı. ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Bu şahıs, ülkemize asla kabul edilmemeliydi. Başkan Trump, 2017 yılında DV1 programı kapsamında ülkeye giren bir DEAŞ teröristinin New York’ta kamyonla gerçekleştirdiği ve 8 kişinin öldürüldüğü kahredici saldırının ardından bu programı sona erdirmek için mücadele etmişti. Başkan Trump’ın talimatı doğrultusunda bu korkunç program nedeniyle daha fazla Amerikalının zarar görmesini engellemek amacıyla ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri’nde DV1 programının derhal askıya alması yönünde talimat veriyorum" ifadelerini kullandı.

13 Aralık’ta Brown Üniversitesindeki kanlı saldırının yanı sıra 15 Aralık’ta ABD'nin en seçkin üniversitelerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) profesör Nuno Loureiro’nun evinde vurularak öldürüldüğü saldırının da şüphelisi olan 48 yaşındaki Portekiz vatandaşı Claudio Neves Valente'nin 2017 yılında göçmen vizesi programı "DV1" kapsamında ABD’ye geldiği ve kendisine Yeşil Kart verildiği tespit edilmişti.

Yeşil Kart çekilişi ismiyle anılan "DV" programı, ABD’deki göçmen profilini çeşitlendirmek amacıyla 1990 Göçmenlik Yasası kapsamında oluşturulmuştu.

ABD’ye göç oranı en düşük olan ülkelerden gelen başvurular arasından her yıl 55 bin kadar göçmene kalıcı oturum hakkı tanıyan program, uzun süredir güvenlik riski oluşturduğu ve göçte liyakat değil, şansa dayalı olduğu nedeniyle tartışma konusu oluyordu.

ABD yönetimi, programın ne kadar süreyle askıda kalacağı ya da programın tamamen kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin bir açıklama yapmadı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Lykos’un Antik Yüzleri sergisi beğeni topladı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Cumhuriyet’in 102’nci yılı kapsamında Türkiye genelinde düzenlediği ’102 Sergi’ projesinin finali olan antik kentlerdeki kazılarda gün yüzüne çıkarılan 52 eserin yer aldığı ’Lykos’un Antik Yüzleri’ sergisi, Denizli’de törenle açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yurt genelinde düzenlenen 102 Sergi kapsamında -’Lykos’un Antik Yüzleri’ sergisi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde törenle açıldı. Proje kapsamında 46 ilde 102 serginin açıldığını, bu sergilerde 8 bin 163 eserin sergilendiğini belirten Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, "19 Şubat 2025 tarihinde Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un Ankara Etnografya Müzesi’nde açılışını yaptığı ’Doğadan Sanata Ahşap Sergisi’yle başlattığımız, ’Cumhuriyetin 102. yılında 102 sergi’, ’Cumhuriyetin Işığında Anadolu’nun Kültürel Mirasına Yolculuk’ projemizin 102’nci ve son sergisini Denizli’de yapmış olacağız. Proje kapsamında 46 ilimizde 85 devlet müzesi, 17 özel müzenin katılımıyla toplam 8 bin 163 eser ziyaretçilerimizle buluşturuldu. Bu eserlerin önemli bir bölümünü müze depolarında titizlikle korunan ya da kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılan ve ilk kez sergilenen nitelikli eserler oluşturdu. Bu süreç yalnızca eserlerimizi görünür kılmakla kalmadı, aynı zamanda müzelerimize olan ilgiyi de belirgin bir biçimde artırdı" dedi. Sergiler yurt genelinde 8 milyon 583 bin 518 ziyaretçi sayısına ulaştı Sergilerin düzenlendiği illerde ziyaretçi sayılarında dikkat çekici artışlar gözlemlendiğini belirten İnceciköz, "Kültürel mirasımıza yönelik toplumsal farkındalığın da güçlendiğini memnuniyetle belirtmek isterim. Bu yıl süreli sergilerimizle birlikte proje kapsamındaki müzelerimizi ziyaret eden kişi sayısının 8 milyon 583 bin 518’e ulaşması, toplumumuzun kültürel mirasına gösterdiği ilginin en somut göstergelerinden bir tanesi olmuştur. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz ’Lykos’un Antik Yüzleri Sergisi’ de bu geniş ve kapsayıcı vizyonun çok kıymetli bir parçasıdır" ifadelerini kullandı. ’Denizli’nin sahip olduğu arkeolojik zenginliklerle bir açık hava müzesi’ Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun da Hierapolis, Laodikya, Tripolis ve Tabae gibi insanlık tarihine ışık tutan tarihi antik kentleriyle, Denizli’nin sahip olduğu arkeolojik zenginlikler sayesinde bir açık hava müzesi niteliğinde olduğunu söyledi. Serginin açılışı konuşmaların ardından gerçekleşti. Protokol üyeleri sergiyi gezerek kazı heyeti başkanlarından eserler hakkında bilgi aldı. Sergide, Laodikya, Tripolis, Hierapolis ve Tabae antik kentlerinde yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan Helenistik ve Roma İmparatorluk dönemlerine ait olan 52 adet heykel ve heykel başlarından oluşan tarihi eserler sergilendi. Sergi 6 ay ay ziyaretçilere açık kalacak.
Ağrı Ağrı Spor Lisesi hentbolda Türkiye yarı finallerine yükseldi Siirt’te düzenlenen 2025-2026 Okul Sporları Hentbol Gençler Grup Müsabakaları’nda Ağrı Spor Lisesi erkek hentbol takımı birinci olarak Türkiye yarı finallerine katılmaya hak kazandı. 12-19 tarihleri arasında gerçekleştirilen ve 9 ilin katılım sağladığı okul sporları hentbol grup müsabakalarında Ağrı Spor Lisesi erkek hentbol takımı, sergilediği başarılı performansla grup birincisi oldu. Aynı organizasyonda mücadele eden Ağrı Spor Lisesi kız hentbol takımı ise turnuvayı ikinci sırada tamamladı. Elde edilen sonuçlarla birlikte erkek hentbol takımı, Türkiye yarı finallerinde Ağrı’yı temsil etme hakkı kazandı. Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, yaptığı açıklamada sporun öğrencilerin çok yönlü gelişimindeki önemine dikkat çekerek, elde edilen başarının tesadüf olmadığını vurguladı. Kökrek, "Akademik başarının yanında sportif başarıyı da son derece önemsiyoruz. Öğrencilerimizin disiplinli, özgüvenli ve takım ruhuna sahip bireyler olarak yetişmesi için okul sporlarını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Ağrı Spor Lisesi’nin hentbol branşında elde ettiği bu derece, uzun süredir verilen emeğin ve özverili çalışmanın bir sonucudur. Tecrübeli öğretmen kadromuzla, planlı ve kararlı bir şekilde Türkiye finallerinde ilimizi en iyi şekilde temsil etmek için gece gündüz çalışıyoruz. Bu başarıda emeği geçen okul müdürümüz Kerem Güngör’e, beden eğitimi öğretmenlerimiz Yakup Ölçer ve Abdurrahman Kara’ya, sporcularımıza ve onları destekleyen ailelerine teşekkür ediyorum. İnşallah Türkiye yarı finallerinde de aynı azim ve kararlılıkla mücadele ederek ilimizi gururlandıracaklarına inanıyorum." ifadelerini kullandı. Kökrek, Ağrı’da sportif altyapının güçlendirilmesi ve yetenekli öğrencilerin desteklenmesi adına çalışmaların artarak devam edeceğini de sözlerine ekledi.
İstanbul Emine Erdoğan, Bağımsızlık Öncüleri Zirvesi’nde konuştu: "2026’yı ’Bağımsızlık Yılı’ ilan ediyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Yeni yıla sayılı günler kala ’Bağımsız Gelecek, Sağlıklı Nesiller’ anlayışıyla 2026’yı ’Bağımsızlık Yılı’ ilan ediyoruz. Bu büyük ve anlamlı hedefe ülkece omuz vereceğimize yürekten inanıyorum" dedi. Emine Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Şişli’de bir otelde düzenlenen Bağımsızlık Öncüleri Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Yeşilay’ın tam 105 yıldır bağımlılıklarla mücadele ettiğini, hayat kurtardığını, umut inşa ettiğini ve bu aziz vatanın evlatlarının istikbaline gölge düşmesin diye yorulmadan, yılmadan, seferberlik ruhuyla çalıştığını anlattı. Yeşilay’ın bugün 120 şubesi, 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezi ve 158 bin gönüllüsüyle hayatın kırılma noktalarında vatandaşların yanında durduğunu kaydeden Erdoğan, Yeşilay’ın bağımlılıkla mücadele eden kişilere yeniden ayağa kalkma gücü ve hayatlarında temiz bir sayfa açma cesareti verdiğini, bunun hakiki bir vatan sevgisinin, samimi bir millet sevdasının en güçlü tezahürü olduğunu dile getirerek, "Sizlere ne kadar teşekkür etsek az kalır" dedi. Emine Erdoğan, bu kutlu misyonu hep birlikte bir adım daha öteye taşıyacaklarına işaret ederek, "Yeni yıla sayılı günler kala, "Bağımsız Gelecek, Sağlıklı Nesiller" anlayışıyla, 2026’yı, "Bağımsızlık Yılı" ilan ediyoruz. Bu büyük ve anlamlı hedefe, ülkece omuz vereceğimize, yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı. Her bir bağımlılığın, milyonlarca tutuklusu olan görünmez bir hapishane olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün dünyada 15 yaş üstü 1,3 milyar insan tütün, 400 milyon insan alkol, 292 milyon insan madde bağımlısı olarak yaşamını sürdürüyor. Bağımlılık endüstrisi her gün büyüyor, her an bir insanı daha tuzağına düşürüyor. Kumara ’oyun’, alkole, uyuşturucuya, sosyal medyaya ’eğlence’ diyerek masum maskeler takan karanlık bir düzenle karşı karşıyayız. Ancak biliyoruz ki bu maskelerin ardında son derece trajik hayatlar ve büyük yıkımlar yaşanıyor" diye konuştu. "Bağımlılıklar, asla tolerans gösterilmemesi gereken bir tehdittir" Emine Erdoğan, kumardan sigaraya kadar tüm bu kötü alışkanlıkların "özgürlük" kavramı çarpıtılarak cazip ve özenilir hale getirildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Özgürlüğü tüm isteklerin sınırsızca tatmin edilmesi ve canının istediğini yapabilme gücü olarak empoze ediyor. Halbuki gerçek özgürlük sınır koyabilmektir. Esas sınırların, insanı özgürleştirdiğini anlamaktır. Sağlam bir irade ve ’Hayır’ diyebilme gücüdür. Bir durup düşünelim. Her saat başı sigara molası vermek zorunda kalan, alkol almadan günlük işlerini yapamaz hale gelen, kumar uğruna ailesini, işini, geleceğini feda eden, telefonun şarjı bitiyor diye endişeye kapılan, sosyal medyada oyalanmayı bırakıp hayata karışamayan bir insana gerçekten özgür diyebilir miyiz? Geçen zamanın, boşa harcanan tek bir dakikanın bile telafisi mümkün değilken, koca bir insan ömrü türlü türlü bağımlılıklarla heba ediliyor. Bir örnek vermek gerekirse, ülkemizde günlük ortalama sosyal medya kullanımı yaklaşık 3 saattir. Bu, her ay koskoca 90 saatin ziyan edilmesi demek." Bağımlılıkların bilançosunun yalnızca zaman kaybıyla kısıtlı olmadığına işaret eden Erdoğan, sönen hayatlar, intihara sürüklenen insanlar, dağılan aileler, biten okul ve iş hayatlarının da ödenen ağır faturanın diğer kalemleri olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, küresel olarak yılda 3 milyondan fazla insanın alkol ve uyuşturucu, 7 milyon insanın ise sigara nedeniyle hayatını kaybettiğini aktararak, "Aile içi şiddet, boşanmalar, ekonomik zorluklar, işsizlik, suça karışma gibi toplumsal birçok sorunun temelinde de bu bağımlılıklar yatıyor. Bağımlılıkların çevresel maliyetleri de bir o kadar üzücü ve düşündürücü. Ülkemizdeki 20 milyon sigara içicisinden geriye kalan izmaritler, yıllık 5 bin çöp kamyonunu dolduracak hacme ulaşıyor. Düşünün ki bu izmaritlerin ancak 3’te 1’i toplanabiliyor. Geriye kalan 100 milyara yakın izmarit göllere, denizlere karışıyor. İzmaritlerin içerdiği ağır metaller, nikotin ve diğer zehirli maddeler, su ve karasal ekosistemlere büyük zararlar veriyor. Velhasıl bağımlılıklar, insanı, aileyi, toplumu ve doğayı sessizce tüketen, asla tolerans gösterilmemesi gereken bir tehdittir." "Yakın zamanda Yeşilay Meydanları ile temiz bir sosyal çevrenin tohumlarını atacaklar" Bağımlıkla mücadele etmek için toplumun tüm katmanlarına nüfuz eden bir bağımsızlık kültürüne ihtiyaç olduğuna işaret eden Erdoğan, "Yeşilay’ın bu konuda önemli bir projesi olduğu bilgisini aldım. Yakın zamanda Yeşilay Meydanları ile temiz bir sosyal çevrenin tohumlarını atacaklar. Böylece 7’den 70’e herkesin güvenle vakit geçirebileceği dumansız parklar, bahçeler ve meydanlarla bağımsızlık kültürü halka halka tüm topluma yayılacak. Bu noktada elbette en büyük görev mülki amirlerimize ve yerel yönetimlerimize düşüyor. Eminim ki onlar, Yeşilay’a bu konuda en güçlü desteği vereceklerdir. Bizler paylaştığımız alanları sigaradan temizledikçe, sigara içme davranışının görünürlüğünü azalttıkça, sağlıklı yaşam bilinci de herkeste önemli bir farkındalığa dönüşecektir." diye konuştu. Emine Erdoğan, bağımlılıklarla mücadelenin en etkin yolunun, onlara giden tüm yolları tıkamak olduğunu belirterek, "Bilhassa gençlerde, aktivite ve anlamlı uğraş eksikliğinin, onları bağımlılıklara yatkın hale getirdiği biliniyor. Bu noktada Yeşilay’ımızın önleme faaliyetlerini çok kıymetli buluyorum. 106 spor kulübünde 3 bin 901 çocuk ve gençten oluşan sporcularımız, harika başarılara imza atıyorlar. Kazandıkları 142’si yerel, 5’i uluslararası toplam 147 madalyayla gerçekten gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı. Çocukların sanat, spor, bilim gibi alanlara yönlendirilmesinin bağımlılıklara karşı başlı başına bir kalkan olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bağımlılıkların hiçbirine geçit vermeyen en güçlü kale ailedir. Aile, her mensubu için sığınılacak tek liman olduğunda şüphesiz ki insan hayatın fırtınalarında daha az savrulur. O yüzden bağımlılıklarla mücadele, aile kurumunun güçlendirilmesiyle el ele yürüyen bir süreçtir. Gelin, ailelerimizde sevgi, saygı ve merhamet diline daha çok yer açalım. Çocuklarımıza şefkatle yaklaşalım, arkadaş çevrelerinden haberdar olalım, onların özgüvenli ve sağlam iradeli insanlar olarak yetişmelerine katkıda bulunalım. En başta yetişkinler olarak bizler, bağımlılıklardan uzak bir hayat yaşayarak gençlere örnek olalım. Yeşilay Danışmanlık Merkezleri’mizde uzmanlarımız her an vatandaşlarımıza yardım etmek için hazırlar. Tamamen ücretsiz ve erişilebilir bir hizmet sunuyorlar. Lütfen kimse kapılarını çalmaktan çekinmesin. 2026 Bağımsızlık Yılı’nda, büyük küçük demeden bir kötü alışkanlığı diğerine tercih etmeden, toplumca tüm bağımlılıklardan kurtulmak için birlik olmalıyız. Bağımlılıklarla mücadelenin bireysel bir mesele olmanın çok ötesinde bir vatan savunması olduğunu unutmamalıyız." Emine Erdoğan, zirvede, Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç ve Yeşilay Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ile Yeşilay direktörlükleri tarafından kurulan stantları ziyaret ederek, Yeşilay yeleği giyip fotoğraf çektirdi. YEDAM’dan hizmet alan bağımlılık danışanlarının atölyelerde ürettiği el sanatları ürünler hakkında bilgi alan Erdoğan, danışanların "Renklerini Yeniden Kazananlar" adı altında kaleme aldığı teşekkür ve geri bildirim notlarını da inceledi. Program, aile fotoğrafı çekimi ve hediye takdiminin ardından sona erdi.