YEREL HABERLER - 01 Mayıs 2014 Perşembe 09:48

Gizem Cinayetini Polisin "mezar" Teorisi İtiraf Ettirdi

A
A
A
Gizem Cinayetini Polisin "mezar" Teorisi İtiraf Ettirdi

Adana'da kaybolduktan 2 gün sonra öldürülmüş halde bulunan Gizem Akdeniz cinayetinde polisin katil zanlısı S.A'ya, "Herkes bir mezarı olmayı hak ediyor, üstelik bu daha çocuk, senin öldürdüğünü biliyoruz, bari yerini söyle de çocuğun bir mezarı olsun. Annesi babası başında dua etsin" demesi üzerine zanlının ağlayarak cinayeti itiraf ettiği öğrenildi.
Geçtiğimiz pazar gününden bugüne Türkiye'yi ağlatan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz'in babasının amcasının oğlu S.A. (25) tarafından vahşice öldürülmesi olayının Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş ve Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından nasıl çözüldüğü de ortaya çıktı. Pazar günü saat 12.00'da evden çıktıktan sonra bir daha eve dönmediği için Gizem Akdeniz'in annesi Hatice Akdeniz saat 18.00 gibi 155'i arayarak 6 yaşındaki kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bunun üzerine önce polis merkezi ekibi olay yerine gidip parkta ve çevrede kızı aradı ancak bulamadı. Bunun üzerine olay yerine daha sonra Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri geldi biraz daha detaylı arama yaptı ancak kız bulunamadı.
ASAYİŞ VE ÇOCUK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KRİZ MASASI OLUŞTURDU
Kız çocuğunun bulunamaması üzerine hemen Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş ve Çocuk Şube Müdürlüğü'nün tecrübeli müdürleri Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Adana Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek'in emirleri doğrultusunda kriz masası oluşturdu. Bu kriz masası toplantısında asayiş ve çocuk şube müdürlüğünde en tecrübeli müdür, amir, komiser ve polislerden oluşan 40 kişilik özel bir ekip kuruldu. Toplantıda neler yapılacağı tek tek konuşuldu. İlk adım olarak parkta Gizem'i en son gören çocuklarla mülakat yapılması belirlendi. Oluşturulan özel ekipteki çocuk şube polisleri çocuklarla mülakat yaptı. Bu arada özel ekibin dışında yaklaşık 300 polis de mahalleyi taramaya başladı. Özellikle güven tim ekipleri mahallenin krokisini çıkartarak arama yapmaya başladı.
Parktaki çocuklarla tek tek mülakat yapan polisler Gizem'in parkta en son babasının amcasının oğlu S.A. ile görüştüğünü, şahsın Gizem'i çağırarak 5 lira verip bakkaldan kola aldırdığını ve daha sonra Gizem'in görülmediğini öğrendi. Polis bunun üzerine S.A.'nın üzerinde yoğunlaştı. Ancak ailesi akraba olduğu aile S.A.'nın olamayacağını söyledi. Diğer taraftan polis mahallede geniş çaplı araştırmaya devam etti.
ZANLI 1 SAAT NEREDE OLDUĞUNU KANITLAYAMADI
Polis aileye rağmen çocukların verdiği ifadeye göre S.A.'yı gözaltına almadan ona katil olabileceğini hissettirmeden sorgulamaya başladı. Polis bir süre S.A. ile sohbet ettikten sonra onun pazar günü saat 11.00 ile 16.00 arasında nerede olduğunu sordu. S.A. saat 11.00'de ailesini otomobil ile Çoban Dede'deki piknik alanına götürdüğünü söyledi. Bunun üzerine polis S.A.'yı otomobile alıp bu saatler arasında hangi yolu kullandığını, o yollardan geçerek anlatmasını istedi. Bu arada bir polis S.A.'nın geçtiği yerlerde ne kadar kaldığını kalabileceğini saniye saniye not aldı. Not alırken bir taraftan da geçtiği güzergahtaki güvenlik kamerası ve MOBESE olup olmadığına bakıldı. S.A. yaptığı her şeyi anlattı, polis notunu aldı ancak S.A.'nın anlattığına göre 1 saatlik bir boşluk kalıyordu. Polis bu 1 saatte şahsın ne yaptığını bulmak için kolları sıvadı.
Bu arada polis tam S.A.'ya yoğunlaşmışken, pazar yerinde görüntüye takılan ve kaybolduğu için ağlayan bir kız çocuğunun görüntüsü anne, baba ve ablalarına gösterildiğinde Gizem'in o olduğunu söylediler. Bunun üzerine polis S.A.'yı bıraktı, görüntüdeki kıza yoğunlaştı. Kız pazarda ağlıyor daha sonra bir adam elinden tutup götürüyordu. Polis bu görüntünün devamında Gizem olduğu söylenen kızın iki kızla görülen bir görüntüsünü dana buldu. Bunun üzerine aile tekrar çağrıldı, bu kez aile bu kızın Gizem olmadığını söyledi. Bunun üzerine polis tekrar S.A.'nın üzerine yoğunlaştı.
250 GÜVENLİK KAMERASI İNCELENDİ
Polis 2 gün boyunca hiç uyumadan 250 güvenlik kamerasını tek tek inceledi. Yapılan incelemede S.A.'nın bazı 'geçtiğim' dediği yerlerden geçmediği ve 11.00 ile 16.00 saatleri arasında 'olduğum' dediği yerlerin bazılarında olmadığını, 1 saatlik bir dilimde Gizem'i kaçırıp öldürdüğünü belirledi. Polis, S.A.'nın Gizem'i Kabasakal Mezarlığı tarafına ya da 100. Yıl Mahallesi tarafına götürmüş olabileceğini düşündü. Bunun üzerine S.A. tekrar gözaltına alındı. Yine soğukkanlılığını koruyan S.A., Gizem'den haberi olmadığını söyledi. Ancak polis aile ile kız isteme yüzünden daha önce husumeti olduğu için de bu zanlıdan şüpheleniyordu. Polis bu nedenle zanlının itiraf etmemesini de düşünerek, Ankara'dan özel köpek istedi. Köpekler geldiğinde bütün merkez Çukurova ilçesinde Gizem için arama yapılacaktı.
MEZAR TEORİSİ KATİLE İTİRAF ETTİRDİ
Polis önce S.A.'ya Gizem'i parktan çağırıp 5 lira vererek kola aldırdığını daha sonra "Seni pikniğe götüreceğim" diyerek otomobiline alıp Kabasakal Mezarlığı tarafına götürdüğünü buraya giderken de onu kimsenin görmemesi için "Annen görürse seni pikniğe göndermez arka koltukta saklan" diyerek gizlenmesini sağladığını ve daha sonra götürüp öldürdüğünü söyledi. Ancak S.A. bunların hepsinin yalan olduğunu söyledi. Polis ikna etmek için biraz daha uğraştı. Bu arada kalbi delik olan S.A. biraz rahatsızlandı. Polisin bu kadar çok şeyi biliyor olmasından da korktu. Tedavi edildikten sonra geldiğinde polis zanlıya vicdanına hitap eden "Herkes bir mezarı olmayı hak ediyor, üstelik bu da çocuk ve senin akraban. Çocuğu senin öldürdüğünü biliyoruz, bari yerini söyle de çocuğun bir mezarı olsun. Annesi, babası başında dua etsin" demesi üzerine S.A. ağlayarak, "Evet ben öldürdüm, sevdiğim kızı bana vermeyince ben de intikam almak için öldürdüm ama çok pişmanım" diyerek suçunu itiraf etti. Katil zanlısı daha sonra polise Gizem'in cesedinin nerede olduğunu söyledi. Polis gidip katil zanlısının söylediği yerde çocuğun cesedini buldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Trabzon’da kaçak hafriyat sahasında heyelan alarmı Trabzon’un Yomra ilçesinde, geçmiş yıllarda kaçak hafriyat döküm sahası olarak kullanıldığı belirtilen alanda meydana gelen heyelan endişeye neden oldu. Yomra ilçesindeki Kaşüstü Mahallesi’nde 1311 Nolu Sokak üzerinde bulunan ve 2015-2019 yılları arasında bölgedeki inşaatların temel kazılarından çıkarılan hafriyatların döküldüğü alanda, yaklaşık 6 yıl sonra toprak kayması yaşandı. Heyelanın meydana geldiği bölgede çok sayıda konutun bulunması nedeniyle risk oluşurken, toprak kayması sonucu bazı sitelere ulaşımı sağlayan yollar ulaşıma kapatıldı. Olayın ardından bölgede güvenlik önlemleri artırılırken, yetkililer tarafından alanda inceleme başlatıldı. Edinilen bilgiye göre, söz konusu alanın geçmişte kaçak döküm sahası olarak kullanıldığı ve durumun daha önce Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne bildirildiği öğrenildi. Kaçak döküm yaptığı tespit edilen firmaya gerekli bildirimlerin yapıldığı, olayla ilgili hukuki sürecin ise devam ettiği belirtildi. Heyelanın ardından bölgede yeni bir risk oluşup oluşmadığının tespit edilmesi amacıyla teknik ekiplerin zemin etüt çalışmaları yapacağı öğrenildi. "Arkasındaki yerleşim yerlerindeki binalara bir zararın gelmeyeceğini düşünüyoruz" Yaşanan heyelan ile ilgili bilgiler veren Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, kaçak döküm sahasına hafriyat döken firma ile ilgili hukuki sürecin devam ettiğini belirterek, "Kaşüstü mahallemizde meydana gelen heyelanlı alan 2015-2019 yılları arasında bölgede yapılan inşaat faaliyetleri döneminde hafriyatlarının döküldüğü bir sahadır. Büyükşehir belediyesine ait bir izinli döküm sahası olmaması vesilesiyle kaçak döküm alanı olarak söylenir. Burada sanırım yüzlerce araçlık bir malzeme var. Bu bölgede vatandaşların kullanmış olduğu yollar var. Aynı zamanda doğal gaz hattının geçtiği, su hatlarının geçmiş olduğu bir alan var. Aynı zamanda şu anda heyelanın olup da aşağıda inmiş olduğu alanda Kaşüstü mahallemizden hastaneye doğru yapılması planlanan yeni hastane yolunun olduğu güzergah var. Heyelanın oluştuğu alanın tahribatının giderilmesini bekliyoruz. Sonrasında da havaların biraz daha ısınmasının ardından alanda nasıl bir çalışma yapılacağını planlayacağız. Hafriyatın üzerine yapılmış olan yollar şu anda trafiğe kapatıldı. İnşallah kurumlarımızla birlikte ilgili çalışmaları yapacağız. Mahalleden bu sorunu ortadan kaldıracağız. Çünkü bu sorun yaklaşık 10 yıldır ilçemizin o bölgede olan ciddi bir sorunudur" ifadelerini kullandı.
Kayseri Başkan Bağlamış: "Yeni yılda da rekabet gücü artan bir Kayseri için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış, yeni yıl dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış, 2025 yılının son gününde yaptığı yazılı açıklamada, yeni yılın hayırlara vesile olmasını diledi. Başkan Bağlamış mesajında şu ifadelere yer verdi; "Yeni bir yıla girerken; 2026 yılının ülkemize, milletimize ve iş dünyamıza sağlık, huzur, bereket ve başarı getirmesini temenni ediyorum. Geride bıraktığımız yıl boyunca Kayseri Ticaret Borsası olarak; üreticilerimizin, tüccarlarımızın ve sanayicilerimizin yanında olmaya, tarım ve hayvancılık sektörümüzün gelişimi için var gücümüzle çalışmaya devam ettik. Şehrimizin ekonomik gücünü daha da ileriye taşıma hedefiyle, birlik ve dayanışma içerisinde önemli adımlar attık. Yeni yılda da sürdürülebilir üretimi destekleyen, katma değeri yüksek ve rekabet gücü artan bir Kayseri için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. İnancımız odur ki; ortak akıl, güçlü iş birliği ve azimle aşamayacağımız hiçbir zorluk yoktur. Bu duygu ve düşüncelerle; başta üreticilerimiz ve üyelerimiz olmak üzere, tüm hemşehrilerimizin ve milletimizin yeni yılını en içten dileklerimle kutluyor, 2026 yılının sağlık, mutluluk ve bol kazanç getirmesini diliyorum."
Ordu Ordulu çiçekçi Karadeniz zekasını konuşturdu: Gül buketini ’karalahana’ ile süslüyor Ordu’da çiçekçilik yapan Mevlüt Kuvan, Karadeniz Bölgesi’nin yöresel ve sevilen tatlarından olan karalahanayı gül buketlerinde kullanıyor. Karadenizli zekasını kullanan çiçekçi, güller ile gönüllere, yemek yapılabilen karalahanalar ile de mideye hitap ettiklerini belirtiyor. Karadeniz Bölgesi’nin en sevilen ve yöresel lezzetlerinden olan karalahana, özellikle kış aylarında sofraların vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor. Çorba, dolma, kavurma ve turşu yapımında sıkça kullanılan karalahana, Karadenizli zekasını kullanan çiçekçinin elinde farklı bir boyuta taşındı. Altınordu ilçesinde 25 yıldır çiçekçilik yapan Ekrem Kuvan (42), gül buketlerinde kullanılan ve bir süre sonra çöpe atılan yeşil yapraklı bitkiler yerine bölgede yetişen karalahanayı kullanıyor. Karalahanalar bir yandan buketleri süslerken, bir taraftan da müşteriler tarafından yemek yapımında kullanılabiliyor. Karalahanalı gül buketlerinin bir özelliği ise fiyatının diğer buketlere göre daha uygun olması. "Herke kokina buketi yaparken, biz karalahana yapmak istedik" Çiçekçi Mevlüt Kuvan, Buketlerinde farklı tasarımlar yapmayı sevdiğini belirterek, "Yeni yıl geldi çattı, herkes kokina buketi yaparken, biz de değişiklik yapmak istedik ve Karadenizli olduğumuz için pancar ve gülden buket yapmak istedik. Değişiklik her zaman daha güzel ve alışılmışın önüne geçtik. Bu buketimiz ilgi görüyor, Karadenizli olmamız ayrıcalıklı olduğu için karalahana buketini şuanda insanlara tanıtıyoruz" dedi. "Karalahana çorbası içtiğim esnada bu fikri tasarladım" Bir akşam yemeğinde içtiği karalahana çorbası üzerine bu fikri tasarladığını kaydeden Kuvan, "Ertesi gün geldim ve iş yerimde karalahana buketini yaptım. Müşteriler ilgi gösteriyor. Karalahanamızı günlük alıyoruz ve günlük kullanıyoruz. İnsanlar buketi eve götürdükleri zaman gülleri vazoya, pancarı da çorba ya da dolma yaparak kullanabilirler. Bu sayede çöpe gitmeyecek hepsini kullanabilecekler" diye konuştu. "Bu buket ile evlerde karalahana pişecek" Gülün içerisine yeşil yapraklı bitkiler yerine karalahana kullandıklarını kaydeden Kuvan, "Kış aylarının vazgeçilmez çorbası karalahana. Aynı zamanda 4 mevsim de tüketilebilir. Kar yağdı ve pancarın bulunması gerçekten zor. Bu buket sayesinde evlerde karalahana da pişecek. İnsanlar yeni yılda kokina yerine buketi alabilir. Karalahana olan buketimiz diğer buketlere göre daha da ucuz. Bunların yanında soğan buketi, pırasa, limon ve havuçlu buketimiz de var. Soğan her yemekte kullanılıyor, kış geldi pırasa da oldukça fazla tüketiliyor. Hem buket olarak götürecekler, hem de eşler bunları yemek yapabilecekler" şeklinde konuştu. (SK