ASAYİŞ - 16 Mart 2012 Cuma 14:35

POLİS FİLM GİBİ CİNAYETİ ÇÖZDÜ

A
A
A
POLİS FİLM GİBİ CİNAYETİ ÇÖZDÜ

Adana’da 6 ay önce kaybolan kadının bulunması için kurulun özel ekip, kadının bir polis memuru tarafından öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Zanlıyla birlikte ona yardım ettiği belirlenen kardeşi ve eşi de gözaltına alındı.
Olay, merkez Çukurova ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Adana Emniyet Müdürlüğü Hürriyet Polis Merkezi’nde görevli polis memuru Fatih Y. (42), satın almak için satılık ev aramaya çıktı. Fatih Y., 1 Eylül 2011’de Huzurevleri Mahallesi Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde camında kiralık yazan bir ev gördü. Bunun üzerine eve çıkarak görmek istedi. Ancak evde kimse olmadığından evi göremeyince alt kattaki kapıyı çalıp, "Ben bir üst katı almak istiyorum ama evde kimse olmadığı
için planına bakamadım sizin eve bakabilir miyim?" dedi. Bunun üzerine Kamile Ö. (38), polis olduğu için Fatih Y.’nin eve girmesini izin verdi. Fatih Y. ile sohbet sırasında eşinin öldüğünü kızıyla yaşadığını öğrendiği kadınla arasında arkadaşlık başladı. Polis, kızı Z.Ö. (16) ile kalan kadının yanına yerleşti. Bir süre sonra Fatih Y., kadına ev satın almak istediğini ancak kendisinin maaşında haciz olduğu için kredi çekemediğini söyleyerek kadından kredi çekmesini istedi. Kamile Ö., bir bankaya giderek
kocasından kalan maaşı gösterip 26 bin TL kredi çekip polis memuruna verdi. Bir süre sonra Fatih Y., 26 bin TL’nin ev almak için yetmediğini söyleyerek, "Senin evin tapusunu benim üzerime yapalım ben kredi çekeyim, eşimden ayrılıp seninle evleneceğim ama eşimden ayrılmak için benden ev istiyor" dedi.
Kadın bunu da kabul ederek evinin tapusunu Fatih Y.’nin üzerine kaydettirdi. Ancak aradan zaman geçmesine Fatih Y., ne kredi çekti ne evin tapusunu tekrar kadına verdi ne de eşinden boşandı. Bu nedenle evde ikili tartışmaya başladı. Tartışmayı duyan Z.Ö., durumu öğrenince Fatih Y.’yi evden kovdu. Kahramanmaraş’a gitti. Kadın, evinin tapusunu Fatih Y.’den polise başvurarak alamayacağını düşünerek telefon açıp irtibata geçti.
Bu sırada Kahramanmaraş’ta olan Fatih Y., cinayet planı yapıp Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’nde güvenlik görevli olan kardeşi Akif Y.’ye anlattı. Kardeşinin uyarısına rağmen Fatih Y. planına hayata geçirmeye başladı. Fatih Y., 14 Eylül 2011’de Kamile Ö.’yü arayarak, "Seni çok özledim, tapuyu vereceğim, Gaziantep’e gel. Elimde tarihi eser var evdeki en büyük bavulu da boş bir şekilde getir, buraya geldiğini kimseye kızına dahi söyleme" diyerek çağırdı.
Kadın evden çıkarken uyuyan kızını uyandırarak, "Ben Kahramanmaraş’a Fatih amcanın yanına gidiyorum" diyerek yola çıktı. Kamile Ö., Gaziantep’te Fatih Y. ile buluşarak otomobille Kahramanmaraş’a gitti. Ormanlık alana giden Fatih Y., Kamile Ö. ile cinsel ilişkiye girdikten sonra tabancasıyla kadını öldürüp cesedi bavula koydu. Daha sonra kardeşini arayarak "İptal ettim" bana gömmemde yardımcı ol diyerek bulunduğu adrese çağırdı. İki kardeş, cesedi Kahramanmaraş’ta ormanlık alana gömdü.
Bu arada annesinden haber alamayan telefonuna ulaşamayan Z.Ö., polis memurunu arayarak annesini sordu, ancak Fatih Y., annesinin yanında olmadığını hastanelere bakabileceğini söyleyerek telefonu kapattı. Fatih Y.’ye, inanmayan genç kız, polise başvurdu. Annesinin polis memuruyla ilişkisi olduğunu söylemesi ve yaşanan olayları polise anlatması üzerine Asayiş Şube Müdürü Osman Sert ile Cinayet Büro Amiri Şeyhmus Akdemir devreye girdi. Olayın aydınlatılması için Cinayet Büro Amirliği’nde özel bir ekip
kuruldu. Ekipler 2011’in Aralık ayında önce polis memurunu gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen Fatih Y., delil yetersizliğinden dolayı savcılık tarafından serbest bırakıldı. Fatih Y., serbest kaldıktan sonra internetteki sitelerden ve cinayet masasında çalışmış olan meslektaşlarından, delilleri karartma yöntemleri hakkında dolaylı yoldan bilgi sahibi oldu. Cesedin bulunmadığı süre içinde cinayetin kanıtlanamayacağını öğrenen Fatih Y., kardeşiyle birlikte 43 gün önce cesedi gömdükleri yere gitti. Cesedi
bulunduğu yerden çıkaran iki kardeş, daha sonra ulaşılması zor olan Ahırdağı mevkiine götürüp tekrar gömdüler ve köpeklerin koku almaması için üzerine kireç döktüler.
Kayıp kadının bulunması için polis cinayetten şüphelendiği için özel bir ekip kurdu. Çalışmalarını hiç ara vermeden devam eden polis, Fatih Y. teknik takibin yanı sıra fiziki olarak da takip etmeye başlandı. Fatih Y.’nin borç batağındayken 2011’den itibaren 2 ev ve bir lüks otomobil sahibi olduğunu belirleyen ekipler, Fatih Y.’yı sürekli telefonla görüştüğü kardeşi Akif’i de kontrol altında tuttu. Fatih Y.’nin aynı yöntemle evli bir kadını tuzağına düşürmek üzereyken polis tarafından uyarılarak Y. ile
olan ilişkisini bitirtti. Diğer taraftan ekipler, Kamile Ö.’nin kızı Z.Ö.’nün "Annem en son Kahramanmaraş’a gitmişti" şeklinde verdiği bilgiyi değerlendirmek için yola çıktı.
Bunun üzerine polis Gaziantep-Kahramanmaraş güzergahında bulunan Plaka Tespit Sistemi’nde (PTS) inceleme yaptı. Uzun çalışmanın ardından sistemde Fatih Y., yanında Kamile Ö. ile Kahramanmaraş’a giderken görüntülendiği ortaya çıktı. Aynı aracın aynı gün geç saatte tekrar çıkış görüntüsü incelendiğinde Kadir Ö.’nün oturduğu ön koltukta Fatih Y.’nin kardeşi Akif’in olduğu, ilk görüntüde beyaz gömlekli olan Fatih Y.’nin, kırmızı tişört giydiği de görüldü. Delilleri toplayan özel ekipler polis memuruyla
birlikte eşi Yıldız ve kardeşi Akif’i gözaltına aldı. Çapraz sorguya alınan zanlılardan Akif cinayeti itiraf ederken, Fatih ve Yıldız Y. çifti susma hakkını kullandı. Akif tüm olayı detaylı bir şekilde anlatarak Kamile Ö.’nün cesedini gömdükleri yeri polislerle birlikte Kahramanmaraş’a giderek gösterdi. İlk gömülen yerde kadının tişörtü ile birlikte çürümüş vücut parçalarına rastlandı. Daha sonra Ahırdağı mevkiine giden polisler 4 gün süren çalışmanın ardından kadının cesedine ulaştı. Öte yandan sorguları
tamamlanan zanlılar, adliyeye sevk edildi.
(FKE-Y)
eY., Kamile Ö. ile cinsel ilişk
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Safran, sarımsak ve kırmızı bibere bilimsel güvence Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen safran başta olmak üzere yüksek katma değerli sarımsak ve kırmızı biberin kimlik doğrulaması ve orijin tespitini hedefleyen uluslararası proje, TÜBİTAK-Macaristan iş birliği kapsamında desteklenecek. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik BölümündenDr. Öğretim Üyesi Mukaddes Kılıç Bayraktar yürütücülüğünde hazırlanan "Safran, Sarımsak ve Kırmızı Biberin NIR Spektroskopisi ve Fitokimyasal Analiz Yoluyla Kimlik Doğrulaması ve Orijin Tespiti" başlıklı proje, TÜBİTAK’ın "2522 - Macaristan Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon Ofisi (NRDIO) ile İkili İş Birliği Destek Programı" kapsamında kabul edilen 11 proje arasında yer aldı. Safranın orijini bilimsel olarak doğrulanacak Proje çerçevesinde; safran, sarımsak ve kırmızı biber gibi yüksek ekonomik değere sahip tarım ürünlerinin Yakın Kızılötesi (NIR) spektroskopisi ve fitokimyasal analiz yöntemleriyle kimlik doğrulaması ve coğrafi orijin tespitine yönelik bilimsel altyapı geliştirilecek. Çalışmanın özellikle Karabük ve çevresinde yetiştirilen safranın bilimsel verilerle tanımlanmasına, farklı bölgelerden gelen ürünlerden ayırt edilmesine ve yerel safranın izlenebilirliğinin artırılmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Bu sayede ürün sahteciliğinin önüne geçilmesi, gıda güvenliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel ürünlerin marka değerinin korunması amaçlanıyor. Üniversite-Sanayi ve Uluslararası İş Birliği Toplam 4,3 milyon lira bütçeye sahip projede, Karabük Üniversitesine 3 milyon lira, sanayi ortağına ise 1,3 milyon lira destek sağlanacak. Proje, üniversite-sanayi iş birliğinin yanı sıra Türkiye-Macaristan akademik ve endüstriyel ortaklığını da kapsayan çok paydaşlı yapısıyla dikkati çekiyor. Türkiye ekibinde proje yürütücüsü Mukaddes Kılıç Bayraktar’ın yanı sıra Bayburt Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Hacer Akpolat araştırmacı olarak yer alıyor. Macaristan tarafında akademik ortak Macar Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesinden Prof. Dr. Zoltn Kovcs, sanayi ortağı olarak ise ADEXGO firmasından Dr. György Bzr projede görev alıyor. Bölgesel ürünlere bilimsel katkı Uluslararası iş birliği çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazanan proje, bölgesel tarım ürünlerinin bilimsel temelde korunması, tanımlanması ve ticarî değerinin artırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Projenin, özellikle safran üretiminin yaygın olduğu bölgelerde bilim temelli kalite güvencesi oluşturması bekleniyor.
Antalya Antalya’da bıçak bileme ustası mesleğini yaşatıyor, 50-60 bin liraya çırak bulamıyor Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yaşayan 65 yaşındaki bıçak bileme ustası, dededen toruna miras kalan mesleğini 7’nci kuşak olarak 50 yıldır ilk günkü heyecanla sürdürüyor. Günde 12 saat çalışan usta, 50-60 bin lira maaşa rağmen çırak bulamamaktan yakınıyor. Muratpaşa ilçesi Demirciler Çarşısı’nda bıçak bileme ve satış işini yapan Mehmet Şakar (65), mesleğini 7’nci kuşak olarak ailesinden devralarak sürdürüyor. 15 yaşında babasının yanında mesleğe adım atan Mehmet Şakar, 50 yıldır sabahın erken saatlerinde açtığı iş yerinde bıçak bileme ve satış işi yapıyor. Şakar, ailesinde dededen oğula aktarılan mesleğin kendisinden sonra da oğlu tarafından devam ettirildiğini de söyledi. "Oğlum da bu işi yapıyor" Meslek serüvenini anlatan Mehmet Şakar, "Bu mesleği 50 senedir yapıyorum. 40 sene Kırıkkale’de yaptım, 10 yıldır da Antalya’dayım. Babamın babası yapıyormuş, onun da babası dedeleri yapıyormuş. Ben 7’nci kuşağım" dedi. Bursa ve Kırıkkale’de atölyeleri bulunduğunu belirten Şakar, bıçakların atölyede üretildiğini, Antalya’daki iş yerinde ise bileme işlemini yaptığını kaydetti. Şakar, "Bir oğlum var, şu an Kırıkkale’de bu işi yapıyor" ifadelerini kullandı. "50-60 bin liraya çırak bulamıyoruz" Gençlerin mesleğe ilgi göstermediğini dile getiren Mehmet Şakar, eleman sıkıntısı yaşadıklarını vurgulayarak, "Şu an eleman bulamıyoruz. Çalışmak isteyen olsa 50-60 bin lira maaş veririz" diye konuştu. 12 saat çalışıyor İşlerinin yoğun olduğunu anlatan Şakar, müşteri portföyünün büyük bölümünü lokanta, restoran ve otellerin oluşturduğunu söyledi. "Sabah 8’den akşam 8’e kadar buradayım. Her gün yoğunluk oluyor. Kurban Bayramı Antalya’da biraz zayıf geçiyor ama diğer günler satışlarımız iyi" diyen Şakar, otellere giderek doğrama tahtalarının temizliğini yaptığını, bıçakları bilelediğini aktardı. Bıçak bilemenin yanı sıra ızgara, şiş, mangal, doğrama tahtası ve soba da sattığını belirten Şakar, hem satış hem de bakım hizmeti verdiklerini kaydetti. "Gün oluyor 5 bıçak satıyoruz, gün oluyor 300 bıçak" Üretim sürecinin de değiştiğini anlatan Mehmet Şakar, "Eskiden bıçakları tek tek elimizle yapardık. Şimdi makine kesiyor, biz sapını takıyor, bilemesini yapıp paketliyoruz" dedi. Satışların gününe göre değiştiğini belirten Şakar, "Gün oluyor 5 bıçak satıyoruz, gün oluyor 300 bıçak. İç Anadolu’ya, Doğu’ya 300, 500, hatta 2 bin bıçak toptan gönderiyoruz" ifadelerini kullandı.