ASAYİŞ - 15 Ocak 2025 Çarşamba 17:13

12 yaşındaki çocuk mahkemede cinayeti anlattı

A
A
A
12 yaşındaki çocuk mahkemede cinayeti anlattı

Adana’da babası tarafından teyzesinin erkek arkadaşının öldürülmesini ve teyzesinin yaralanmasını gören 12 yaşındaki E.D.K. mahkemede korkunç olayı anlattı


Yüreğir ilçesi Atakent Mahallesi’nde 29 Mayıs 2024’te meydana gelen olayda iddiaya göre, tır şoförü Murat Kebude, 2023’te boşandığı S.T.’den olan 12 ve 5 yaşlarındaki iki kız çocuğunu kayınvalidesinin evinden alıp, marketten de yaş pasta aldıktan sonra evine gitmek için yola çıktı. Yolda baldızı Deniz Tuncel ile karşılaşan Kebude, çocuklarını teyzeleri ile görüştürmeyince Tuncel sinirlenip durumu arkadaşı Şahan Uğurlu’ya anlattı. Uğurlu da öfkelenip, Kebude’nin arkasından evine gitti. Uğurlu, "Sen kimsin, Deniz’e ters davranıyorsun" diyerek Kebude’ye bağırdı. İkili arasında çıkan tartışmada, Murat Kebude, kızları da içerideyken, evde bulundurduğu ruhsatsız pompalı tüfeği alarak Şahan Uğurlu’yu göğsünden vurdu.


Şahan Uğurlu’yu vurduktan sonra çocuklarını da alıp evden çıkan Kebude, merdivenlerde karşılaştığı baldızı Deniz Tuncel’i de göğsünden vurup aşağı indi. Çocuklarıyla birlikte Sarıçam ilçesi Büyük Baklalı Mahallesi’ndeki ailesinin yanına giden Kebude, kızlarını ailesine teslim ettikten sonra polisi arayıp teslim oldu. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Şahan Uğurlu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Deniz Tuncel ise hastanede tedavi altına alındı.


Tutuklanan sanık Murat Kebude hakkında Şahan Uğurlu’yu ‘kasten öldürme’, Deniz Tuncel’i de ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından müebbet hapis cezası ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması yapıldı.


Duruşmada, tutuklu sanık Murat Kebude hazır bulunurken, olayda yaralanan ve Ankara’daki bir hastanede tedavi gören Deniz Tuncel ile olayın tek görgü tanığı olan 12 yaşındaki E.D.K. SEGBİS’le katıldı. Taraf avukatları ve öldürülen Şahan Uğurlu’nun babası Mahmut Uğurlu ile yakınlarının da hazır bulunduğu duruşma ses kaydıyla yapıldı.


Duruşmada, eniştesi tarafından tüfekle merdivenlerde vurularak yaralanan Deniz Tuncel dinlendi. Tuncel, olaydan önce yaşananları şöyle anlattı:


’’O gün doğum günümdü. Doğum günümü kutlamak için dışarı çıktım. Şahan da yanımdaydı. Akşam saatlerinde beni eve bıraktı. Evime doğru giderken Şahan birşeyler sormak için telefonla aradı. Bu esnada Murat Kebude yeğenlerimi almış gidiyordu. Beni fark edince bana bakıp, küfür etti. Ben neye uğradığımı şaşırıp titremeye başladım. Telefon açık olduğu için Şahan sesini duyunca, ’Deniz orada ne oluyor? Sana ne dedi’ diye sormaya başladı. Ben biraz daha kendime gelince Şahan’la konuşmaya devam edip, bir şey olmadığını söyledim. Biz kendisiyle zaman zaman dertleştiğimiz için eniştemle aramızda olanları biliyordu. Bu nedenle, ‘Deniz bu böyle olmaz. Nereye kadar böyle devam edecek. Ben gidip onunla konuşacağım’ dedi. Ben de, ‘Boşver, zaten sıkıntılı bir insan. Bulaşma’ dedim. “



"Bir elinde silah bir elinde yeğenim vardı"


Olay anını anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü;


’’Şahan sadece konuşacağını söyleyince ben de tek gitmesin diye yanında gittim. Murat Kebude’nin evine vardığımızda evde yoklardı. Biz de araçla çevrede biraz tur atıp, tekrar gittik. Şahan bana, ‘Sen burada bekle. Konuşup, geleceğim’ dedi. Ben arabada beklerken annem aradı. Anneme olayı anlatıp, ‘Anne Şahan’ı durduramadım. Ne olacak bilmiyorum. Sende gel yanımızda bulun’ dedim. Annemle konuşurken silah sesi duydum. Bir şey olduğunu anladım ve direk arabadan çıkıp, eve doğru koştum. Merdivenlerden çıkarken, ikinci katta Murat Kebude ile karşılaştım. Bir elinde küçük yeğenim bir elinde silah vardı. Beni görünce yeğenlerimin de gözü önünde bana ateş etti. 2 el ateş etti üçüncü de silah tutukluluk yaptığı için vuramadı."


Tuncel, "Sonrasında sadece annemin feryatlarını anımsıyorum. Ablamla boşanmasının nedeni olarak beni ve annemi gördüğü için bize hakaretlerde bulunup, tehditler savururdu. Hayatımızda olduğu süreçte hep tehditlerine maruz kaldık. 12 yaşındayken de beni taciz etmişti. Kendisinden şikayetçi oldum ancak ablam ve çocuklarıyla tehdit edilince şikayetimi geri çekmek zorunda kaldım. Hiçbir zaman kendi isteğiyle hayatımızdan çekip gitmedi. Şikayetçiyim. En ağır cezayı alsın" dedi.


Olaya şahit olan ve babasının yanında bulunan 12 yaşındaki E.D.K., babasının teyzesini görünce küfür ettiğini söyledi. Anneannelerinde kalırken babasının kendilerini almaya geldiğini ifade eden E.D.K., “Babam bizi aracına bindirdi. Bu esnada teyzem geldi. Cam açık olduğu için babamın teyzeme küfür ettiğini duydum. Arabaya binince de bize ‘Siz böyle açık seçik giyinmeyin’ dedi. Ben de doğum günü olduğu için öyle giyindiğini söyledim. Daha sonra babamın evine gittik. Babam bizi salonda bırakıp, silahına mermi koymaya başladı. Biz otururken Şahan abim geldi. Babamla kapıda konuşmaya başladılar. Kapı açık olduğu için konuşmalarını duyuyor ancak kendilerini görmüyordum. Şahan abi babama, ’Sen Deniz’e niye öyle davranıyorsun? Bak ben senin çocuklarını da tanıyorum. Teyzelerine böyle davranma’ dedi. Babam da ona küfür edip, ‘Sen kim oluyorsun’ diye cevap verdi. Ardından silah sesi duyduk" dedi.



"Baba yapma"


E.D.K. sözlerine şöyle devam etti;


"Babam gelip bizi götürmek istediğinde Şahan abimin yerde olduğunu gördüm. Merdivenlerden inerken teyzemle karşılaştık. Babam teyzeme 3 el ateş etti. Dördüncüde ateş edeceği sırada ‘Baba yapma’ dedim. Bunun üzerine ateş etmekten vazgeçti. Babam önce bizi anneanneme götürdü. O evde olmayınca kendi ailesinin yanına götürüp bıraktı."



"Yalan ifade verdim"


Mahkeme hakiminin emniyette verdiği ifade ile mahkemede verdiği ifade arasında çelişki olduğunu sorması üzerine E.D.K., dedesinin kendisine yalan beyanda bulunması için telkinde bulunduğunu söyledi.


Daha sonra savunması alınan Deniz Tuncel’in annesi Dürdane Gezer, olayın kızının doğum gününde olduğunu söyledi. Gezer, kızının doğum gününü kutlamak için kendisini aradığını belirterek, şöyle konuştu;


"O gün torunlarımı yolladıktan sonra kızımı aradım. Kendisinin doğum günü olduğu için pasta keselim istemiştim. Kızımı aradığımda olayı anlatıp, ‘Anne Şahan, Murat Kebude’nin söylediklerini duydu. Gidip onunla konuşmak istedi. Onu durduramadım. Şimdi evinin önündeyiz’ dedi. Biz konuşurken kızım silah sesi duyduğunu söyleyerek, ‘Anne, ben yukarı çıkıp bakıyorum’ dedi. Ben daha ‘Kızım dur gitme’ dememe kalmadan telefon kapandı. O telaşla dışarı koştum. Komşumla karşılaşınca beni kızımın eski evine bırakmasını rica ettim. Birlikte eve gittiğimizde kapının önünde kalabalık vardı. Yukarı çıkarken ikinci katta kızımın yerde kanlar içinde olduğunu gördüm."


Tanıkların beyanları üzerine savunması sorulan sanık Murat Kebude, "Ben kimseyi kasten öldürmedim. Hatta kapımı açık bırakıp, komşularıma seslenerek, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramalarını söyledim. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim" dedi.


Müşteki Mahmut Uğurlu’nun vekili avukat Cuma Öner, sanığın kayınvalidesini de öldürmeye teşebbüs etme girişiminde bulunduğunu söyledi. Öner, "Sanık kendi arkadaşını arayıp, kayınvalidesini öldürmeye gideceğini söylemiştir. Arkadaşı da bunu önlemek amacıyla 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayıp, kendisini ihbar etmiştir. Bu konuda da savcılığa suç duyurusunda bulunulup, ek iddianame düzenlenerek, bu dosyayla birleştirilmesini talep ediyoruz" dedi.


Savcı mütalaasında sanığın kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.


Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, sanık vekillerinin olay yerinde tekrardan keşif yapılması ve 2 tanığın daha dinlenmesi talebini kabul ederek duruşmaya ileri bir tarihe erteledi.



Deniz Tuncel hakkında suç duyurusu


Mahkeme başkanı ayrıca, Deniz Tuncel hakkında Şahan Uğurlu’yu Murat Kebude’nin yanına göndererek konut dokunulmazlığını ihlal ettirmesi ve hakaret suçlamaları nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağını da söyledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Fidan, Hamas heyetiyle Ankara’da görüştü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle Ankara’da bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Bakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle bugün Ankara’da görüştü. Görüşmede Gazze’deki durum değerlendirildi ve Gazze barış planının ikinci aşamasıyla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Bakan Fidan, Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını her platformda en güçlü şekilde savunmaya devam ettiğini kaydetti; ayrıca Gazze’deki barınma ve insani yardım ihtiyacının giderilmesi için Türkiye’nin sürdürdüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Hamas heyeti, ateşkesin şartlarını yerine getirdiklerini; buna rağmen İsrail’in Gazze’yi hedef almaya devam ettiğini ve bu tutumun barış planının ikinci aşamasına geçilmesini engellemeye yönelik olduğunu belirtti. Hamas heyeti ayrıca, Gazze’ye girişine izin verilen tırların yüzde 60’ının ticari mal taşıdığını, insani yardım miktarının ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmadığını ifade etti; özellikle temel ihtiyaç maddeleri, ilaç, barınma malzemesi ve yakıt tedariki konusundaki eksikliklerin sürdüğünü aktardı. Görüşmede, Filistinli gruplar arası uzlaşı süreciyle ilgili gelişmeler ve Batı Şeria’daki durum da değerlendirildi. İsrail’in Batı Şeria’daki uygulamalarının kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Manisa Başkan Balaban Spil Mahallesi sakinlerini dinledi Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Spil Mahallesi’nde düzenlenen mahalle buluşmasında vatandaşlarla bir araya geldi. Mahalle sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği buluşmada, mahallenin ihtiyaçları, talepleri ve çözüm bekleyen konuları ele alındı. Mahalle ziyaretlerine hız kesmeden devam eden Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, bu kez Spil Mahallesi’nde vatandaşlarla buluştu. Belediye Başkan Yardımcısı Mimar Yusuf Ataç, Park ve Bahçeler Müdürü Volkan Aydoğdu, Temizlik İşleri Müdürü Muğdat Gündoğdu’nun yanı sıra Aksa Doğalgaz Dağıtım A.Ş. Bölge Müdürü İbrahim Başaran ile İşletme Müdürü Yasin Korkmaz ve Mahalle Muhtarı Mehmet Calay’ın da yer aldığı buluşmada Belediye Başkanı Balaban, vatandaşları tek tek dinledi. Yaklaşık 2 saat süren ziyarette iletilen talepler Belediye Başkanı Balaban tarafından not alındı. Mahalle odaklı hizmet anlayışları doğrultusunda bu buluşmaları önemsediklerini ifade eden Belediye Başkanı Balaban, sorunların yerinde tespit edilmesinin önemine vurgu yaptı. Yunusemre’de ortak akıl ve katılımcı belediyecilik anlayışıyla çalıştıklarını belirten Başkan Balaban, "Mahallelerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde vatandaşlarımızdan dinleyerek, önceliklerimizi buna göre belirliyoruz" diyerek mahalle buluşmasının sonunda iletilen taleplerin ilgili birimlere aktarılacağını sözlerine ekledi.
İstanbul Çocuklarda bakteriyel menenjit ciddiye alınmalı Özellikle çocuklarda menenjitin hızlı ilerleyebilen ve erken tanı konulmadığında hayati risk taşıyan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Ali Şal, menenjitin beyin ve omuriliği saran zarların iltihaplanmasıyla ortaya çıktığını belirtti. Şal, "Menenjit; bakteri, virüs ya da daha nadiren mantarlar nedeniyle gelişebilir. Özellikle bazı türleri çok hızlı seyredebilir ve acil tıbbi müdahale gerektirir" dedi. Bakteriyel kaynaklı menenjitin, menenjit türleri arasında en ağır ve en riskli tabloyu oluşturduğunu vurgulayan Medicana Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Şal, "Bakteriyel menenjit saatler içinde hızla ilerleyebilir. Tedavi geciktiğinde işitme kaybı, nörolojik hasar, öğrenme güçlüğü gibi kalıcı sonuçlara ve yaşam kaybına neden olabilir. Bu nedenle belirtilerin başlamasından itibaren zamanla yarış söz konusudur. Bakteriyel menenjitte yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, ense sertliği, kusma ve bilinç değişikliği gibi belirtiler daha belirgin ve ağır seyredebilir. Bu tabloda evde beklemek son derece tehlikeli sonuçlara sebep olabilir" dedi. Belirtiler soğuk algınlığıyla karıştırılabiliyor Menenjitin erken dönem belirtilerinin zaman zaman basit bir üst solunum yolu enfeksiyonuyla karıştırılabildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Ali Şal, ailelerin özellikle dikkate alması gerektiği belirtileri söyle sıraladı: "Yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, ense sertliği, kusma, ışığa karşı hassasiyet, uykuya meyil, bilinç bulanıklığı, bebeklerde huzursuzluk, bıngıldakta kabarıklık ve beslenme güçlüğü." "Bu belirtilerden bir ya da birkaçının birlikte görülmesi halinde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" diyen Uzm. Dr. Ali Şal, erken tedavinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Aşılar menenjite karşı en güçlü koruma Menenjit vakalarının önemli bir bölümünün aşılarla önlenebildiğini hatırlatan Uzm. Dr. Ali Şal, aşılamanın hem bireysel hem de toplumsal koruma açısından kritik rol oynadığını vurgulayarak, "Ulusal aşı takviminde yer alan hemofilus influenza tip b (Hib), pnömokok ve meningokok aşıları, çocukları menenjitin en ağır ve ölümcül formlarına karşı korumaktadır. Özellikle meningokok kaynaklı menenjitler çok hızlı ilerlemekte ve saatler içinde hayati risk oluşturabilmektedir. Meningokok aşısı bu nedenle yalnızca bireysel değil, salgınların önlenmesi açısından da hayati öneme sahiptir. Erken yaşta ve uygun zamanda yapılan meningokok aşılaması, ani gelişen ağır tablo ve ölüm riskini belirgin ölçüde azaltmaktadır" ifadelerini kullandı. Bazı menenjit aşılarının ulusal aşı takvimi dışında yer alabildiğini belirten Uzm. Dr. Ali Şal, "Hekim önerisiyle uygulanan ek meningokok aşıları da özellikle okul çağındaki çocuklar, ergenler ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler için büyük önem taşır. Aşıların zamanında, eksiksiz ve önerilen dozlarda yapılması, hastalıktan korunmanın en etkili yoludur" ifadelerini kullandı. Aşı tereddüdünün menenjit gibi önlenebilir ancak ağır seyreden hastalıkların yeniden gündeme gelmesine neden olabileceğine dikkat çekerek, aileleri bilimsel veriler ışığında bilinçli kararlar almaya davet etti. Toplumsal farkındalık şart Menenjitin hızlı seyri nedeniyle yalnızca sağlık çalışanlarının değil, toplumun tüm kesimlerinin belirtiler konusunda bilinçli olması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Ali Şal, özellikle okul çağındaki çocuklar için farkındalığın hayati önem taşıdığını belirtti. "Okullar, kreşler ve yurtlar gibi kalabalık ortamlar, menenjit etkenlerinin yayılımını kolaylaştırabilir. Bu nedenle öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve velilerin menenjit belirtilerini tanıması, şüpheli durumlarda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına yönlendirme yapması büyük önem taşır" dedi. Toplumsal farkındalığın erken tanıyı hızlandırdığını ifade eden Uzm. Dr. Ali Şal, "Ateş, baş ağrısı, kusma, ense sertliği gibi belirtilerin hafife alınmaması ve ‘geçer’ düşüncesiyle beklenmemesi gerekir. Menenjitte zaman, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir. Bilinçli aileler ve duyarlı eğitim kurumları, bu hastalığın yol açabileceği ağır sonuçların önüne geçilmesinde kilit rol oynar" diye konuştu.
Gaziantep Şahin: "Regaip Kandili, iyiliği çoğaltma ve gönülleri arındırma fırsatıdır" Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Regaip Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında, bu mübarek gecenin gönülleri diri tutan, duaları çoğaltan ve manevi yenilenmeye kapı aralayan müstesna bir zaman olduğunu ifade etti. Regaip Kandili’nin, üç ayların manevi iklimini hissettiren ilk işaretlerden biri olduğuna dikkat çeken Şahin, bu gecenin affa yönelmek, iyiliği büyütmek ve kalpleri arındırmak için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Başkan Şahin mesajında, "Regaip Kandili kendimizi yeniden gözden geçirdiğimiz, niyetlerimizi tazelediğimiz ve hayatımıza güzellikleri çoğaltma iradesiyle yön verdiğimiz kutlu bir gecedir. Bu geceyi, kırgınlıkları onarmak, gönül köprülerini güçlendirmek, komşuluk hakkını hatırlamak ve ihtiyaç sahiplerinin elinden daha sıkı tutmak için bir vesile olarak görmeliyiz" ifadelerine yer verdi. Gaziantep’in kültüründe paylaşma ve dayanışmanın güçlü bir yeri olduğunu belirten Şahin, "Bu şehrin mayasında iyilik vardır. Regaip Kandili’nin manevi iklimini fırsat bilerek merhameti çoğaltalım, kardeşlik bağlarımızı güçlendirelim, gönüllerimizi güzelleştirirken şehrimizi de güzelleştirmeye devam edelim" dedi. Başkan Şahin mesajını, "Rabbim dualarımızı kabul eylesin, gönüllerimizi nurla doldursun. Regaip Kandili’nin şehrimize huzur, ülkemize bereket, tüm insanlığa barış getirmesini niyaz ediyor; tüm hemşerilerimin kandilini tebrik ediyorum. Hayırlı kandiller" sözleriyle tamamladı.