ASAYİŞ - 17 Nisan 2025 Perşembe 16:49

Adana’da öğretmen eşi ile bacanağını öldüren uzman çavuşun yargılanmasına devam edildi

A
A
A
Adana’da öğretmen eşi ile bacanağını öldüren uzman çavuşun yargılanmasına devam edildi

Adana’da öğretmen eşini ve bacanağını tabancayla öldürüp, yoldan geçen 2 kişiyi yaralayan, bir polis memurunu öldürmeye teşebbüs ettiği, belediye ve polis araçlarına zarar verdiği iddiasıyla da hakkında biri ağırlaştırılmış iki müebbet hapis ve 18 yıl 6 ay hapis cezası talep edilen uzman çavuşun yargılanmasına devam edildi.


Seyhan ilçesi Güneykuşak Bulvarı’nda 28 Haziran’da Murat Akdöker yönetimindeki otomobilde bulunan 1 çocuk annesi öğretmen Hatice Çelik ile daha önce hakkında şikayetçi olup uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Uzman Çavuş Gökhan Çelik arasında tartışma çıktı. İddiaya göre aralarında kıskançlık nedeniyle geçimsizlik olduğu belirtilen çiftin arasında çıkan tartışmada Gökhan Çelik, beylik tabancası ile bacanağı Murat Akdöker’i yaralarken, eşi Hatice Çelik otomobilden inip kaçmaya çalıştı. Ancak Gökhan Çelik, kendisi gibi Mardin’de görev yapan eşini arkasından vurarak öldürdü. Seken kurşunlar olay yerine yakın yerdeki polis aracına isabet ederken, yoldan geçen İsmail Hakkı Ağca (71) ve Can Alagöz (57) de yaralandı. Belediye otobüsü ile polis devriye aracı da kurşunlardan hasar gördü. Kafasından yaralanan Murat Akdöker de kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Olay sonrası saklandığı binanın damında yakalanarak tutuklanan Gökhan Çelik hakkında ’’eşi kasten öldürmek, kasten öldürme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs, silahla olası kastla yaralama, silahla olası kastla neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, kamu malına zarar verme" suçlarından Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık Gökhan Çelik katılırken, bazı müşteki ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu.


Duruşmada Sanık Çelik önceki savunmalarını tekrar ettiğini söyleyerek, ’’Bu olay öncesinde baldızım G.A. kendisini darp ettiğimi iddia ediyor. Eğer söyledikleri doğru ise neden ailemi arayıp beni şikayet etmedi. Ayrıca evliliğim boyunca bana ’terörist’ gibi ithamlarda bulunmuştur. Öte yandan bu olay sonrasında kayınvalidem basına verdiği röportajda bu evliliği istmediğini söylemiş. Ben yine de evliliğimi kurtarmak için çabaladım. İstemediğini söyleyen bir insan çocuğumu göstermek için benim yanıma getirmezdi" dedi.


Duruşmada, sanık Çelik’in kaçtığı binadaki evin sahibi S.E. de tanık olarak dinlendi. Olayla ilgisi olmadığını söyleyen S.E., ’’Sanık evime geldiğinde yaralıydı ve elinde silah vardı. Ben kendisini görünce çok korktum. Bana, ’Abla korkma, sana bir şey yapmayacağım. Sadece yardıma ihtiyacım var’ dedi. Kendisinin nereden, nasıl geldiğini görmedim. Olaya dair bir bilgim yok. Şahısları da tanımam’’ diye konuştu.


Tanık olarak dinlenen sanığın annesi ile babası da, eski gelinleri Hatice Çelik’in kendisine zarar veren biri olduğunu iddia etti.


Cumhuriyet savcısı, suçun vasfı ve mahiyeti, mevcut delil durumu göz önünde bulundularak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Erdoğan "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programında konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" dedi. İstanbul Beyoğlu’nda bir otelde "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programı gerçekleştirildi. Programda konuşan Necmeddin Bilal Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, 21. yüzyıl dünyasına Türkiye’nin damga vurması iddiasının adı aslında. Tabii Türkiye Yüzyılı hedeflerini düşünürken, bu kadar iddialı hedeflere ulaşabilir miyiz diye düşünenler için bazı verilere bakmak lazım. Türkiye 25 sene önce aşağı yukarı 67, 68, 70 milyonluk Türkiye’ydi. Milli gelirimiz 200 milyar dolardı, kişi başına 3 bin dolar civarındaydı. Toplam 200 milyar dolar kadar bir milli gelirimiz var. Geldiğimiz nokta ne oldu? 86 milyonluk Türkiye milli gelir bir buçuk trilyon dolar. 200 milyar dolar nerede, bir buçuk trilyon dolar nerede. Yani 7 kattan fazla büyümüş bir Türkiye. Kişi başına milli gelir 3 bin dolarlardan bu sene itibarıyla neredeyse 18 bin dolara gelecek. Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" dedi. "23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz" Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "23 yılda ortalama yüzde 5,4 büyümüşüz. Bu 23 yılda neler oldu? Böyle küçük bir özet yapsak. Yüzyılın en büyük global ekonomik krizi, darbe girişimi, 17-25 Aralık olayları, iki günde iki tane inanılmaz büyüklükte asrın felaketi dediğimiz 15 milyon kişiyi etkileyen deprem, pandemi, bölgedeki savaşları düşünün. Yani Irak, Suriye, Ukrayna, Gürcistan, Mısır ve bölgedeki bütün bu karışıklık. Bütün bunlar olurken, 23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz. Bütün dünya yüzde 3,3 büyürken. Yani 200 milyardan bir buçuk trilyona böyle çıkıyoruz. Türkiye’nin ne kadar çok gücünün, enerjisinin, potansiyelinin olduğunu görmek için daha neyi görmemiz lazım." Programa, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Osman Çelik, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, eski futbolcu Mesut Özil ve iş adamları katıldı.