ÇEVRE - 28 Mart 2024 Perşembe 09:19

Adana’ya bahar gelmeden yaz geldi

A
A
A
Adana’ya bahar gelmeden yaz geldi

Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, “Ne yazık ki bahar mevsimi bu süreçte sona ermiş görünüyor. Ancak bunlar iklim değişikliği sonuçları” dedi.


Meteoroloji’den yapılan son hava durumu tahminlerine göre Marmara ve Ege’de toz taşınımı, İç Anadolu’da yağmur, Doğu Anadolu’da da çığ tehlikesi devam ediyor. Hava sıcaklıkları ise Akdeniz’de 3 ila 6 derece artacak.


Kış yaşanmadan yaz geldi


Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da ise hava sıcaklığının 30-31 Mart tarihlerinde 30-31 dereceye ulaşması bekleniyor. Kış mevsiminin bu sene adeta yaşanmadığı kentte yaz tekrardan geri geldi. Uzmanlar ise iklim değişikliği nedeniyle mevsimlerin dengesiz seyrettiğini anlattı.


“İklim değişikliğini nasıl durdurabiliriz artık bunu konuşuyoruz”


Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Zaimoğlu, Çukurova için toz taşınımı uyarısının olmadığını anlatarak, “İklim değişikliği insanlığın kabul ettiği bir gerçek. Bundan 20 sene insanlar iklim değişiyor mu diye konuşurken artık günümüzde iklim değişiyor ve insanlar bunun farkında. Biz iklim değişikliğini nasıl durdurabiliriz artık bunu konuşuyoruz. Bahar mevsimlerinin kayması, toz taşınımı ve toz fırtınalarının ortaya çıkması da beraberinde sorun getiriyor. Çukurova bölgesi için çok ciddi bir sorun görmüyoruz çok iyi olmamakla beraber parametreler olumsuz değil ancak Bolu, Karabük ve Marmara bölgesinde toz taşınımıyla ilgili ciddi sıkıntılar olacağını düşünüyoruz. Orta Doğu ve Afrika’dan bu birkaç gün içerisinde toz taşınımı olacağını görüyoruz” ifadelerini kullandı.


“Büyük bir problemle karşı karşıya değiliz”


Toz taşınımlarının insanları olumsuz etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, “Belli bir oranın içerisinde toz taşınımı insan sağlığı için problem oluşturuyor. Alerji ve solunum yollarıyla ilgili problemi olan vatandaşlarımıza sıkıntı oluşturacaktır bu toz taşınımı. Onların daha çok dikkat etmelerini ön görüyoruz. Çukurova bölgesi için büyük bir problemle karşı karşıya değiliz. Doğa kendi dengesini bulurken problem insanlar için” dedi.


“1 ay sonra tekrar havaların soğumayacağın garantisi yok”


Adana’da hafta sonu hava sıcaklığının 29-30 derecelere ulaşacağını kaydeden Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, daha sonra şunları söyledi:


“Özellikle yarından itibaren sıcaklıklar ciddi oranda artıyor. Sıcaklık 29-30 derecelere ulaşacak. Bu mevsim için bu sıcaklıklar yüksek. Ne yazık ki bahar mevsimi bu süreçte sona ermiş görünüyor. Ancak bunlar iklim değişikliği sonuçları. 1 ay sonra tekrar havaların soğumayacağın garantisi yok. Dolayısıyla standart bir sıcaklık değişiminden bahsedemiyoruz. Kullandığımız her ürün ve her bir tüketim alışkanlığımız bir karbon ve su ayak izini beraberinde getiriyor. Satın aldığımız her ürün bize ne yazık ki bize aynı anda karbon salımı ve fazladan su kullanımı olarak geri dönüyor. Benim bireysel tavsiyem tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmek.”




Adana’ya bahar gelmeden yaz geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Nihat Tokat: "Projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var" Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Nihat Tokat, "Şeref ve doğruluğun bir Fenerbahçe çizgisi olduğu algısını camiamız ve ülkemizin hak ettiği gibi tekrar güçlendirmek için şevkle çalışacağımızı beyan ederim. Ekibimle birlikte tüm projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var. Çok genç bir ekibim var, çok iyi Fenerbahçeliler" dedi. Fenerbahçe Seçimli Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılıyor. Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Nihat Tokat, "Yüksek Divan Kurulu başkanlığı onur ve ayrıcalığına talibim. Şeref ve doğruluğun bir Fenerbahçe çizgisi olduğu algısını camiamız ve ülkemizin hak ettiği gibi tekrar güçlendirmek için şevkle çalışacağımızı beyan ederim. Ekibimle birlikte tüm projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var. Çok genç bir ekibim var, çok iyi Fenerbahçeliler. Fenerbahçe’ye tutkuyla aşığım. Tuttuğum değil, tutulduğum takımdır Fenerbahçe. Geride kalan 2 sene boyunca bize muhteşem bir divan başkanlığı yapan Uğur Dündar ve ekibine teşekkür ediyoruz. Sizleri özleyeceğiz. Uğur Dündar’dan aldığımız, hissettiğimiz her toplantımızda Atatürk’ü iliklerimize kadar işledi. Bize onu öyle bir anlattı ki ben de eğer seçilirsem aynı onun yolundan gideceğim. Sosyal faaliyetleri arttırmak için atölye, resim kursları, fotoğraf kursları bunlar ücretsiz olacak. Faruk Ilgaz Tesisleri 17-18 saat yaşayan bir yer olacak mottomuz bu. Genel kurullarımız çok uzun sürede geliyor. Bunu da 45 günde bir yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.
Tunceli Tunceli’de Urartu mağaralarının bilinmeyenlerini halk hafızası yaşatıyor Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan Urartu mağaraları resmi olarak bilinenlerin dışında, resmi olmayan bilgilerle sözlü tarih olarak halk hafızasında yaşatılıyor. Resmi kayıtlarda Derviş Hücreleri, yöre halkı tarafından İn Delikleri olarak adlandırılan tarihi mağaralar, halk hafızasında dilden dile söylenen rivayetlerle ihtişamını arttırıyor. Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tağar Çayı Vadisi’nde kaya üzerine konut amaçlı oyulmuş 20 civarında oda bulunuyor. Urartular dönemine ait olduğu bilinen mağaralar, üç kat halinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencereler ile uzun koridorlardan oluşuyor. "Tağar Çayı’nın İn Delikleri’nin önünden geçtiği anlatılıyor" Derviş Hücrelerini anlatan Araştırmacı Yazar Kağan Gökalp, tarihi mağaralar hakkındaki bilgi verdi. Kendisi de Çemişgezekli olan Gökalp, "İn Delikleri yani Derviş Hücreleri hakkında tarihi bilgiler var. Bunun yanı sıra bir de halk hafızasında olan sözlü kültür geleneğiyle günümüze ulaşan bilgiler var. Kaybolmaması adına bunlardan sizlere bahsetmek istiyorum. İn Delikleri resmi kayıtlarda bilindiği gibi Urartular döneminde yapılmış tarihi yapıdır. Fakat tarihin çok eski dönemlerinde İn Delikleri’nin önünden Tağar Çayı’nın daha yüksekte yani vadi yatağının İn Delikleri’nin önünden geçtiği anlatılmaktadır. Hatta İn Delikleri’ndeki yaşayan insanların o dönem itibarıyla oradan iplere bağlı kovalarla Tağar Çayı’ndan su aldıkları anlatılmaktadır. Tabi burası çöküntü bir alan olduğu için zamanla suyun aşındırması ve jeolojik olaylarla birlikte, şimdi Tağar Çayı’nın kotu İn Delikleri’nin seviyesinden aşağıya düşmüş durumdadır. Bu anlatılan halk hafızasında canlılığını koruyan bir anlatım şeklidir. Ayrıca ilçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarları var. Oranın da İn Delikleri ile ilişkili olduğu biliniyor" dedi. Mağaraların kullanılış amacı ile ilgili bilgi veren Gökalp, konuşmasına şöyle devam etti: "Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa Tunceli’yi ziyaretinde Çemişgezek ilçemizi de ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasında tarihi kayıtlardan veya sözlü kültürden edindiği bilgiye, düşünceye istinaden, Kale Mahallesi’nden İn Delikleri’ne, Tağar Vadisi’nin altından bir geçit olduğu bilgisiyle orayı araştırıp bulmak istediği söylenmektedir. İlçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarı olarak bilinen Nergizkaya olarak tanımlanan kayaların olduğu bölgede bu geçidi bulma çalışmalarına Fevzi Çakmak Paşa’nın bizzat katıldığı söylenmektedir. Bu da halk hafızasında yer alan, büyüklerimizden, dedelerimizden dinlediğimiz bir bilgi notu olarak zihinlerde kalsın istiyoruz. Hatta az ilerisinde Kara Mağara olarak bilinen yerin İn Delikleri’nin askeri anlamda ileriyi gözetleme güvenlik noktası olarak, askeri öncü grupların beklediği bir yer olduğu anlatılmaktadır. Yani orası da Derviş Hücreleri’nin bir parçasıdır. Asurlular savaşçı bir toplum olarak tarihte bilinir. Tarihi kayıtlarda bu şekilde geçer. Çemişgezek bölgesinin ele geçirilmesi sürecinde Urartular sağlam bir direniş göstermişler Asurlulara karşı ve İn Deliklerini bir türlü ele geçirememişlerdir. Nihayetinde Mırnahi diye tabir ettiğimiz İn Delikleri’nin bulunduğu kayanın üstündeki düz araziden sepetlerin içerisinde okçuları İn Deliklerine salmak suretiyle, İn Deliklerini ele geçirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Bunu da rahmetli Erhan Saraçoğlu hocamızdan dinlemiştim. O da daha büyüklerden, yaşlılardan bu şekilde dinlediğini bizlere nakletmişti."