ASAYİŞ - 22 Mayıs 2025 Perşembe 09:37

Cinayet sanıklarına ağırlaştırılmış müebbet ve 14’er yıl hapis cezası istendi

A
A
A
Cinayet sanıklarına ağırlaştırılmış müebbet ve 14’er yıl hapis cezası istendi

Adana’da husumetlilerini öldürmesi için tetikçi olarak yanına gönderdikleri kişiyi öldürmediği gerekçesiyle tabancayla öldürülen 19 yaşındaki İpek Akgül’ün katil zanlısı tutuklu 5 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 14’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı. Sanıkların yargılanmalarına bugün başlanacak.


Adana İl Emniyet Müdürlüğüne 13 Şubat 2024’te giden 21 yaşındaki Yaşar Bulut, İpek Akgül isimli kadını Yumurtalık ilçesi Asmalı Mahallesi’nde öldürüp portakal bahçesine gömdüğünü itiraf etti. Yumurtalık Cumhuriyet Savcısı nezaretinde yapılan yer göstermede, Bulut’un gösterdiği yerde Akgül’ün cesedi bulundu. Adli Tıp Kurumundaki otopside, İpek Akgül’ün 11 Şubat’ta önce darbedilip kolunun ve kaburgalarının kırıldığı, ardından vücudunun çeşitli yerlerinden tabancayla vurularak öldürüldüğü belirlendi.


Yapılan soruşturmada, İpek Akgül’ün öldürülmeden 3 gün önce İzmir’den gelip sosyal medyadan tanışıp buluştuğu E.A.’yı evinde duş alırken tabancayla 3 yerinden vurup kaçtığı belirlendi. Akgül’ün olay gecesi otomobilde Bulut ile yalnız olmadığı Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) ve Plaka Tanıma Sistemi’nde (PTS) yanlarında ayrıca Akgül’ün sevgilisi olduğu öne sürülen Ahmet Albayrak ile Mehmet Görgün’ün de olduğu saptandı. Bulut polis sorgusunda, "Aslında ben kızı tanımıyorum. Yanımda İpek’in asıl sevgilisi Ahmet ve arkadaşı Mehmet vardı. Kızı öldürmemi istediler. Bana cezaevinde bakacaklarını söylediler" dedi.


Cinayet dedektifleri, Ahmet Albayrak ile Mehmet Görgün’ün, aralarında husumet olan E.A.’yı öldürtmek istediği, tetikçi olarak da İpek Akgül’ü çağırdıklarını belirledi. E.A.’nın saldırıdan kurtulması üzerine planlarının ortaya çıkacağını anlayan şüphelilerin, Akgül’ü, "Polis seni arıyor. Seni saklayacağız" diye buluşup, Bulut’a öldürttükleri tespit edildi.


Bu tespitler üzerine, İpek Akgül’ün öldürülmesi olayına karıştıkları iddia edilen Ahmet Albayrak, Mehmet Görgün, Yaşar Bulut’un ağabeyi Aziz Bulut ve Mustafa Akman yakalanıp tutuklandı.


Cumhuriyet Savcısı, İpek Akgül cinayeti ile ilgili soruşturmasını tamamladı. Savcı, 5 sanık hakkında, "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Ruhsatsız Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma veya Taşıma veya Bulundurma, Tasarlayarak Kadına Karşı Kasten Öldürme" suçlarından iddianame hazırladı. Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame yapılan inceleme sonunda kabul edildi. Savcı, 5 sanığında ağırlaştırılmış müebbet ve 14’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti.


İddianamede, sanıklardan Yaşar Bulut’un Adana Emniyet Müdürlüğü’ne giderek cinayeti itiraf etmesi, öldürülen Akgül’ün otopsi raporuna, Akgül’ün anne ve babasının ifadelerine, sanıklardan Ahmet Albayrak ile Aziz Bulut arasındaki mesajlaşma görüşmelerine yer verildi.


Baba Sinan Akgül’ün iddianamede yer alan ifadesinde, kızının olaydan önce Manisa’ya yanına geldiğini söyledi. Kızının uyuşturucu madde kullandığını belirten baba Akgül, "Kızımı biri aradı. Arayan kişinin Adana’dan aradığını konuşmalarından anladım. Karşıdaki erkek şahıs kızıma, ‘Uçak biletini kesiyoruz, geleceksin, o çocuğu öldüreceksin’ dedi. Kızım da ‘Öldürmezsem ne olacak?’ deyince karşı taraftaki şahıs, ‘Öldürmezsen sen ölürsün’ dedi. Kızıma bu olayı sorduğumda inkar etti. Kızım daha sonra uçakla Adana’ya gitti. Uçak biletini alan kişi de konuştuğu kişiydi. Kızım Adana’ya gittikten sonra E.A. ile buluşmuş" dedi.


İddianamenin değerlendirme bölümünde ise sanıkların İpek Akgül’ü neden ve nasıl öldürdükleri ise şöyle anlatıldı:


"Mehmet Görgün isimli şahsın maktulü arayarak "Uçak biletini kesiyoruz, geleceksin o çocuğu öldüreceksin", "öldürmezsen sen ölürsün" dediği, daha sonra şüpheli Mehmet Görgün’ün maktul İpek Akgül’e uçak bileti aldığı, maktulün 7 Şubat 2024’de İzmir’den Adana’ya uçakla geldiği, Adana Havaalanı çevresinde yapılan kamera araştırmasında İpek Akgül’e havalimanında Aziz Bulut’un içinde silah olduğu değerlendirilen siyah renkli poşet ve para verdiği tespit edildi. Daha sonra, havaalanı kavşağından E.A.’nın ticari taksi ile İpek Akgül’ü alarak gittikleri belirlendi. E.A.’nın tanık sıfatıyla alınan beyanından anlaşılacağı üzere şahısların beraber E.A’ya ait ikamete geçtikleri, burada İpek’in tanık E.A.’ya silahla ateş ederek yaraladığı saptandı. Yaralama olayından sonra İpek Akgül, 8 Şubat’ta Mehmet Görgün ve Ahmet Albayrak’ın ofisine gitti. 11 Şubat 2024’e kadar İpek Akgül ofiste kalırken, ofise Mehmet Görgün, Ahmet Albayrak, Yaşar Bulut, Aziz Bulut ve Mustafa Akman’ın bir çok kez gelip gittikleri tespit edildi. 11 Şubat’ta Yaşar Bulut, Mehmet Görgün ve Ahmet Albayrak, İpek Akgül’ü araca bindirip öldürüldüğü yere götürdü. Burada Ahmet ile Yaşar’ın almış oldukları kazma ve kürekle toprağı kazarken Mehmet Görgün yanında bulunan silahı Yaşar’a verdi. Yaşar’ın silahı eline alarak İpek’e doğru birkaç el ateş ettiği, İpek’in kendisine isabet eden kurşunlar neticesinde olay yerinde öldüğü, daha sonra şüpheli şahısların İpek’in giymiş olduğu çarşafı çıkartarak araca koydukları, Yaşar’ın İpek’i öldürmüş olduğu yerin ilerisinde bulunan çukura maktulü sürükleyerek götürdüğü, çukurun içerisine maktulü indirdiği, araçta bulunan yanlarında getirmiş oldukları kazma ve kürekle maktulün üzerine toprak attığı, üç şüpheli şahsın gelmiş oldukları 34 BBE 836 plaka sayılı araç ile olay yerinden ayrıldıkları, silah, kazma ve küreği Ceyhan nehrine attıkları tespit edilmiştir."


İddianamenin değerlendirme bölümünde, şüphelilerin İpek Akgül’ün öldürülmesi olayını Yaşar Bulut’un üstlenmesi hususunda anlaştıkları da belirtilerek, "Aziz Bulut’un alınan ifadesinde Mustafa Akman’ın kendisini arayarak para çekip kardeşine avukat tutacağız dediği, Yaşar’ın 13/02/2024 günü İl Emniyet Müdürlüğü binasına geldiği, ilk şifai görüşmesinde her ne kadar şüphelilerin önceden anlaştıkları şekilde olayı sadece kendisinin gerçekleştirdiğini, maktulün kız arkadaşı olduğunu ifade etmiş ise de, daha sonra olayı detaylı bir şekilde anlattığı, olaya ilişkin vermiş olduğu ifadeler doğrultusunda savcılığımızca detaylı kamera ve tanık araştırması, yer gösterme işlemleri yapıldığı, bu şekilde şüpheliler Ahmet Albayrak, Mehmet Görgün, Aziz Bulut, Yaşar Bulut ve Mustafa Akman’ın maktul İpek Akgül’ün öldürülmesi olayını birlikte iştirak iradesi içerisinde gerçekleştirdiklerinin tespitinin yapıldığı, olaya ilişkin alınan şüpheli ifadelerinde her ne kadar birbirlerini suçlayıcı beyanlarda bulundukları görülmüş ise de, dosya kapsamında yapılan incelemede şüpheli Mehmet Görgün’ün ve Ahmet Albayrak’ın maktul İpek Akgül’ü tanık E.A.’yı öldürmesi hususunda azmettirdiği, maktulün E.A.’yı öldüremediği, E.A.’nın yaralanması üzerine Mehmet Görgün ve Ahmet Albayrak’ın maktul İpek’in yakalanması durumunda emniyette verdiği ifadede kendi isimlerini vermesi ihtimali veya üçüncü kişilere bu olayı anlatmasına karşılık İpek Akgül’ü öldürmeye karar verdikleri tespit edildi. Şüphelilerin bu suç yönünden de iştirak iradelerinin mevcut olduğu, üzerlerine atılı suçları işledikleri hususunda kamu davası açmaya yarar mahiyette yeterli şüpheye ulaşıldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır" denildi.


İpek Akgül’ün katil zanlıları bugün Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başlayacak.



Cinayet sanıklarına ağırlaştırılmış müebbet ve 14’er yıl hapis cezası istendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.