KÜLTÜR SANAT - 27 Aralık 2023 Çarşamba 17:30

Çukurova Üniversitesinin kuruluş öyküsü belgesel film, kitap ve sergi oldu

A
A
A
Çukurova Üniversitesinin kuruluş öyküsü belgesel film, kitap ve sergi oldu

2023 yılı ile birlikte kuruluşunun 50. yılını kutlayan Çukurova Üniversitesinin kuruluş öyküsü, "Çukurova Üniversitesinin Kuruluş Öyküsü: Ve Hayaller Gerçek Oldu" ismiyle belgesel film, kitap ve sergiye dönüştürülerek ölümsüzleştirildi.


20 yıllık uzun bir hazırlık sürecinin ardından 1973 yılında kurulan Çukurova Üniversitesinin kuruluşunun eserleştirilmesi fikrini ilk defa bir doktora dersinde öğrencileriyle paylaşan Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Sümbül, öğrencisi Öğr. Gör. Dr. Yunus Emre Çekici’yle birlikte hazırlıklara başladı. Çukurova Üniversitesinin 50. Yılı ve Cumhuriyet’in 100. yılı anısına bir belgesel film, kitap ve sergi hazırlamaya karar veren Prof. Dr. Sümbül, projenin yönetmenliğini ise Öğr. Gör. Merve Tarlabölen Solmaz’la üstlenerek çalışmalara koyuldu.


Üniversitenin mezun öğrencilerinden de pek çok ismi ekibine katan Sümbül, bir yandan Çukurova Üniversitesinin kuruluşunda doğrudan veya dolaylı görev almış ya da tanıklık etmiş önemli isimlerle röportaj çekimlerini gerçekleştirirken, diğer yandan ise ulusal ve yerel basında Çukurova Üniversitesinin kuruluşuyla ilgili titiz ve detaylı bir arşiv çalışması gerçekleştirdiklerini söyledi.


Kurucu Rektör Prof. Dr. Mithat Özsan, dönemin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Genç, Prof. Dr. Halis Arıoğlu ve Nurettin Çelmioğlu gibi döneme tanıklık etmiş isimlerin yanı sıra Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Gümürdülü ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz Kandır gibi halen görevine devam eden isimlerle gerçekleştirilen söyleşiler de projede yer aldı.


Belgesel filmin yanı sıra, “Çukurova Üniversitesi’nin Kuruluş Öyküsü: Ve Hayaller Gerçek Oldu” isimli kitap ve Çukurova Üniversitesinin kuruluş yolculuğunda yer almış önemli anlar, kişiler, gazete manşetlerinin yer aldığı bir fotoğraf sergisi de katılımcılarla buluşturuldu. Çukurova Üniversitesinin tarihini işleyen bu üç değerli eser Çukurova Üniversitesinin kuruluşunun 50. yıl dönümü kutlamalarında ilk defa görücüye çıktı.



"Adana insanımızın emeği ile kurulan Çukurova Üniversitesi 50. yılını kutluyor"


1953 yılından, 30 Kasım 1973’te Çukurova Üniversitesinin kuruluşuna varan gelişmelerin tüm detayları ile yer aldığı 35 dakikalık “Çukurova Üniversitesinin Kuruluş Öyküsü: Ve Hayaller Gerçek Oldu” belgeseli hakkında konuşan Prof. Dr. Muzaffer Sümbül, “Çukurova Üniversitesinin kuruluşu, Cumhuriyet’in 50. yılında yapılmış Cumhuriyet’in 10. büyük işi. Cumhuriyet’imizin 100. yılında üniversitemizin 50. yılını kutluyoruz. Böylesinde önemli bir projenin gerek kaptanlık koltuğunda olmak, gerekse de böylesine anlamlı bir zamanda projeyi kentimiz insanı ile buluşturmanın gururu ve onurunu yaşıyoruz" şeklinde konuştu.


Üniversitenin kuruluşunda birçok insanın emeği olduğundan söz eden Sümbül, "Burada adını andığımız veya anamadığımız herkese çok teşekkür ediyorum. Adana insanımızın emeği ile kurulan Çukurova Üniversitesi şu an 50. yılını kutluyor ve ülkemize nice değerler katmış 200 bin mezun sunuyor. Bu mezunlar arasında, siyasetçiler, bürokratlar, bilim insanları, sanatçılar gibi çok kıymetli insanlar var. Atamızın çizdiği yolda ilerleyen büyük bir üniversite olarak bizler de ahde vefamızı böyle değerler üreterek gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.


Prof. Dr. Sümbül ayrıca devam etmekte olan ve Çukurova Üniversitesinin kuruluşu ve günümüze kadar uzanan sürecini konu alan uzun metrajlı bir belgesel filmin hazırlıklarının da sürdüğünün müjdesini verdi.



Çukurova Üniversitesinin kuruluş öyküsü belgesel film, kitap ve sergi oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.