POLİTİKA - 23 Temmuz 2025 Çarşamba 09:10

Doç. Dr. Akıncı: "İsrail, kısa veya uzun vadede bölgeye yaşattığı zulmün karşı cevabını alacak"

A
A
A
Doç. Dr. Akıncı: "İsrail, kısa veya uzun vadede bölgeye yaşattığı zulmün karşı cevabını alacak"

Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, "Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Batı ülkeleri, İsrail’in güvenliğini sağlamak istiyorsa burada bölge ülkeleriyle iyi geçinmek zorunda. Bölge ülkelerinin hak ve hukukuna riayet etmek zorundalar. İsrail ya bir an önce bu yayılmacı politikasına son verecek ya da kısa veya uzun vadede bölgeye yaşatmış oldukları zulmün karşı cevabını alacaktır" dedi.


İsrail, önce Gazze, ardından İran ve Lübnan olmak üzere son günlerde de Şam yönetiminin Dürzileri kontrol altına alma girişimlerini gerekçe göstererek Suriye’ye yönelik yoğun saldırılar gerçekleştirdi.


Uzmanlar ise İsrail’in son saldırılarını yalnızca taktiksel bir müdahale değil, aynı zamanda kuzey sınırı boyunca yeni bir güvenlik mimarisi inşa etmeye yönelik stratejik bir hamle olarak değerlendiriyor.


Konuyla ilgili Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.



"İsrail, politikalarını yavaş ama etkili realize ediyor"


Doç. Dr. Akıncı, İsrail’in Arz-ı mevud’a göre yayılmacı politikalarının devam edeceğine vurgu yaparak, şunları söyledi:


"İsrail, Yahudi inancına göre Arz-ı mevud yani vadedilmiş toprakları alıncaya kadar bu yayılmacı politikalarına devam edecek gibi gözüküyor. İsrail’in saldırdığı ülkelere bakınca yayılmacı politikasını realize etme noktasında çok ciddi etki ve tepkiler ortaya koymuş oldu. İsrail’in bölgeye yönelik politikalarına bakıldığında yavaş yavaş ama kararlı bir şekilde bunu realize ettiğini görüyoruz. Bunu yaparken de bölge ülkelerin ulus devlet kimliğini ve üniter yapılarını bozarak, bu ülkelerin birleştirici unsurlarını, toplumun kritik yapılarını çözümleyerek yaptığını görüyoruz. Bunun son örneğini Suriye’de geçtiğimiz haftalarda görmüş olduk."



"İsrail bize uzak bir düşman değil, yakın bir düşman"


İsrail’in nihai hedefinin Türkiye olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Berat Akıncı, "İsrail, vadedilmiş topraklarını realize edecekse bunda en son varacağı nokta Türkiye. Türkiye’de de 20 ilimiz maalesef onların vadedilmiş toprakları içerisinde gözüküyor. Cumhurbaşkanımızın aslında açıkladığı gibi İsrail aslında bize uzak bir düşman değil, yakın bir düşman. Türkiye burada bölgeye yönelik politikalarını çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Türkiye, İsrail’in bölgeye yönelik yayılmacı politikalarını engelleyecek bir dizi hareketler aslında yapıyor ve yapmaya devam edecek. Türkiye, her zaman bunu bütün dünyada, uluslararası arenada açıklıyor" ifadelerini kullandı.



"Bölge ülkelerinin hak ve hukukuna riayet edilmeli"


İsrail ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri ve Batı ülkelerinin bölge ülkelerinin hak ve hukukuna riayet etmek zorunda olduğuna vurgu yapan Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, "İsrail, bölgeye yönelik yayılmacı politikalarının sonucunda başta Gazze, Lübnan ve Suriye olmak üzere uluslararası hukuku, insan hakları hukuku ve yaşama hakkını göz ardı etti. Burada İsrail ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Batı ülkeleri, İsrail’in güvenliğini sağlamak istiyorsa burada bölge ülkeleriyle iyi geçinmek zorunda. Bölge ülkelerinin hak ve hukukuna riayet etmek zorundalar. İsrail ya bir an önce bu yayılmacı politikasına son verecek ya da kısa veya uzun vadede bölgeye yaşatmış olduklarını zulmün karşı cevabını alacaktır" dedi.



"Türkiye bölgede terör faaliyeti görmek istemiyor"


Terörsüz Türkiye yolunda PKK’nın silah bırakma sürecini de değerlendiren Doç. Dr. Akıncı, "Artık Türkiye ve bölge ülkeleri de Orta Doğu’da yaşanan gelişmelerden oldukça yoruldu. Halklar yoruldu, çok sayıda şehidimiz oldu. Bölgenin topyekun kalkınmaya, huzura ve gelişmeye ihtiyacı var. Son gelişmeleri sadece Türkiye üzerinden okumamak gerekiyor. PKK ve türevleri başka ülkelerin topraklarını kullanıp ülkemize saldırıyordu. Türkiye’nin PKK’ya yönelik silah bıraktırma politikaları aslında İsrail’in yayılmacı politikalarına da panzehir olabilecek bir politika. Türkiye’nin buradaki temel tezi aslında çok net. Türkiye bölgede terör faaliyeti, İsrail’in yayılmacı politikalarını görmek istemiyor. Türkiye, Suriye ve Irak ile bölge ülkeleriyle karşılıklı kazan-kazan politikası ve refah anlayışını, bir refahın yükselişini görmek istiyor" ifadelerini kullandı.



Doç. Dr. Akıncı: "İsrail, kısa veya uzun vadede bölgeye yaşattığı zulmün karşı cevabını alacak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.