ASAYİŞ - 16 Ekim 2025 Perşembe 09:16

Helikopterlerin gözetiminde "Bayğaralar"çetesi adliyeye sevk edildi

A
A
A

Adana merkezli 10 ilde cinayet, uyuşturucu gibi bir çok suça karışan organize suç örgütü "Bayğaralar" çetesine yönelik yapılan operasyonda yakalanan aralarında kadınlarında bulunduğu 100’den fazla şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin sevki sırasında polis helikopterlerinin de havadan gözetim yapması dikkat çekti.

Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, "Bayğaralar" olarak bilinen çeteyi 10 ay önce teknik ve fiziki takibe aldı. Yapılan teknik ve fiziki takip sonucunda, ögüt üyelerinin, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, uyuşturucu madde ticareti yapma, silahlı tehdit, mala zarar verme, genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, nitelikli yağma, haraç ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçları başta olmak üzere 54 ayrı olay gerçekleştirdikleri tespit edildi.

Helikopterlerin gözetiminde

Bunun üzerine 13 Ekimde Adana merkezli İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Trabzon, Kocaeli, Bitlis, Kilis ve Van’da 403 adrese 800 ekip 2 bin polis ile eş zamanlı operasyon düzenlendi. Yapılan operasyonda 106 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan arama çalışmalarında 4 adet el yapımı patlayıcı, 27 adet ruhsatsız tabanca, 3 adet AK-47 tüfeği, 2 adet otomatik tabanca, 38 bin 915 uyuşturucu hap ile çok sayıda dijital materyal ele geçirilmişti.

Helikopterlerin gözetiminde

Emniyetteki ifade işlemleri bugün tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı sevk sırasında helikopterlerle havadan gözetim yapılması dikkat çekti. Çete lideri olduğu ileri sürülen Ramazan Bayğara’nın ise Yunanistan’da tutuklu olduğu öğrenildi.

Helikopterlerin gözetiminde

Süleyman Cenk İdaye

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Atatürk, ebediyete irtihal edişinin 87. yılında Kayseri’de saygıyla anıldı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete irtihal edişinin 87. ölüm yıldönümünde Kayseri’de anıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk anıtına çelenk koyulması ile başlayan anma törenine Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, protokol üyeleri, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Çelenk koyma töreninin ardından siren sesleri ile başlayan 2 dakikalık saygı duruşunda tören alanındakilerle birlikte trafikteki vatandaşlar da araçlarından inerek saygı duruşuna eşlik etti. Ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile meydanda düzenlenen tören son buldu. "Atamızı anmak, eserlerine sahip çıkacaklarını göstermek adına gençlerimizle birlikte buradayız" Anma töreninin ardından açıklama yapan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, "Bir 10 Kasım’da daha atamızı Kayseri Meydanı’ndan hüzünle anıyoruz. Bütün şehrimiz yine meydanda atamıza olan vefalarını göstermek adına. Hem Atamızı anmak hem eserlerine sahip çıkacaklarını göstermek adına gençlerimizle birlikte buradayız. Çelenkle beraber atamızı saat 09.05’de vefat ettiği saatte saygıyla andık. Bu saatten itibaren de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için birçok program yapacağız. Her 10 Kasım’da hüzünlüyüz. Atatürk’ün ‘Benim naçiz bedenim bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ sözüyle bize ve ülkemize, ülkemiz için çalışmak ve onu daha yukarılara çıkarmak için gösterdiği yolda hep beraber yürüyeceğimizin mesajını da burada vermiş olduk" dedi.
Bursa Kıpçaklardan bugüne bin yıllık gastronomik miras: Cağ kebabı Yıllardır Erzurum’un mu Artvin’in mi diye münazara edilen cağ kebabının, bin yıllık kültürel bir miras olarak Kıpçaklardan günümüze ulaştığı bildirildi. İki şehir arasında yıllardır paylaşılmayan lezzet için Erzurum 22 Şubat 2010’da "Oltu cağ kebabı" adıyla coğrafi işaret, Artvin ise 2020’de "Yusufeli cağ döner" adıyla marka tescili aldı. Artvin Çoruh Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, "Her iki kent de kendilerine ait olduğunu iddia ederek bir bakıma doğru söylüyor. Çünkü bu iki kent bin yıl önce Kıpçakların yaşadığı bölgenin içinde yer alıyor. Cağ kebabı da bin yıl önce söz konusu bölgede ortaya çıktığı için bu yemek hem Artvin hem de Erzurum’a ait olabiliyor" dedi. Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, Selçukluların 11. yüzyılda Anadolu’ya doğru ilerlemesiyle Kafkasya’da dengelerin değiştiğini ve Gürcistan Krallığı’nın, kuzeyde yaşayan Kıpçak Türklerini savunma amacıyla ülkesine davet ettiğini belirtti. Yaklaşık 40 bin Kıpçak ailesinin Artvin, Ardahan, Ahıska, Ahılkelek ve Batum çevresine yerleştirildiğini anlatan Ercoşkun, bölgenin kültürel yapısının bu tarihi yerleşimden derin izler taşıdığını vurguladı. Kıpçakların, 11. yüzyılın başlarında Karadeniz’in kuzeyinde kurulan Kıpçak Devleti’nin (1030–1241) bakiyesi olduğunu anlatan Ercoşkun, şunları söyledi: "Moğol istilasıyla devletleri yıkılsa da bir kısmı Gürcistan üzerinden Artvin ve çevresine yerleşmiş, zamanla Orta Asya’dan gelen Oğuz boylarıyla kaynaşarak Müslümanlığı benimsemiştir. Bugün Artvin, Ardahan ve Erzurum hattındaki halk kültürünün birbirine bu kadar benzemesi tesadüf değildir." Yüzyıllar içinde cağ kebabına dönüşmüş Bu ortak kültürel zeminin, yalnızca geleneklerde değil, mutfakta da kendini gösterdiğine dikkati çeken Ercoşkun, "Cağ kebabı bu coğrafyanın sadece bir yemeği değil, tarihi bir belleğidir. Kökleri Orta Asya Türk mutfak kültüründeki şişte et pişirme geleneğine dayanır. Kıpçak Türkleri bu geleneği Kafkasya’ya taşımış, yüzyıllar içinde yerel damak tadıyla birleşerek bugünkü cağ kebabına dönüşmüştür" dedi. Ercoşkun, 1050’li yıllarda Divanı Lügatit Türk’te etle ilgili 300’den fazla terim geçtiğini ve kuzu şişin söğüş olarak anlatıldığını belirterek, "Kuzu çevirmede kuzunun etinin homojen olmaması nedeniyle kimi yerlerin kuru bazı bölümlerin yağlı olması nedeniyle az ya da fazla pişmiş olabiliyor. Atalarımız kuzuyu kestikten sonra etinin tamamını cağa vurarak bugünkü cağ kebabını yapmışlardır" ifadesini kullandı. Kıpçaklardan günümüze gastronomik miras Ercoşkun, cağ kebabının Türk mutfak tarihi açısından taşıdığı öneme dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Yatay şişte ağır ağır pişirilen et, sadece bir kebap değildir; bin yıldır sürekliliğini koruyan bir kültürün sembolüdür. Bugün Erzurum ve Artvin ile çevresinde yaşatılan cağ kebabı, Kıpçaklardan günümüze uzanan bir gastronomik mirastır. Coğrafi işaretli lezzet cağ kebabı, Türkiye’nin birçok ilinde popülerliğini artırıyor. 2024 verilerine göre cağ kebabı restoran sayısı en fazla olan iki il Erzurum ve İstanbul olarak öne çıkıyor. Erzurum’da 50 cağ kebabı restoranı bulunurken, İstanbul’da da bu sayı 50’ye ulaşıyor. Ankara’da 20, Bursa’da 15 ve Artvin, İzmir, Kocaeli gibi illerde ise 10’ar restoran yer alıyor." Artvin gibi Doğu Karadeniz illerinde de cağ kebabının popülaritesinin artmasının, bölgenin gastronomi turizmine katkı sağladığını aktaran Prof. Dr. Ercoşkun, "Cağ kebabı sadece Erzurum’un değil, Türkiye’nin gastronomik zenginliklerinin bir sembolü. Farklı illerde de yaygınlaşması ve sevilmesi, kültürel paylaşımın ve mutfak çeşitliliğinin en güzel örneklerinden biri" diye konuştu.
Ankara MİT Başkanı Kalın’dan 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü mesajı: "Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bağımsız ve güçlü bir Türkiye idealini bizlere miras bırakmıştır" Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Kalın mesajında, "Aziz milletimizin asil ruhunu ve birlik azmini temsil eden Millî Mücadelenin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir milletin küllerinden yeniden doğabileceğini tüm dünyaya göstermiş; bağımsız ve güçlü bir Türkiye idealini bizlere miras bırakmıştır" dedi. MİT Başkanı İbrahim Kalın, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü dolayısıyla anma mesajı yayımladı. Türkiye’nin, Atatürk’ün "muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma" hedefi doğrultusunda kararlılıkla ilerlediğine dikkati çeken Kalın, mesajında şu ifadeleri kullandı: "Cumhuriyetimizin bânisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete irtihalinin 87. yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum. Aziz milletimizin asil ruhunu ve birlik azmini temsil eden Millî Mücadelenin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir milletin küllerinden yeniden doğabileceğini tüm dünyaya göstermiş; bağımsız ve güçlü bir Türkiye idealini bizlere miras bırakmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün ‘muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma’ hedefi doğrultusunda kararlılıkla ilerlemekte; istiklal, istikbal ve istikrarını koruma azmini sürdürmektedir. Millî İstihbarat Teşkilâtı olarak ‘Vatan için her an her yerde’ şiarıyla ülkemizin bekası, güvenliği ve huzuru için azim ve gayretle çalışmayı sürdürüyoruz. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm silah arkadaşlarını ve vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi rahmet, hürmet ve şükranla yâd ediyorum."