ÇEVRE - 11 Kasım 2025 Salı 09:04

Milyonlarca lira harcanan Dinazor Park çürümeye terk edildi

A
A
A

Adana’da Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin döneminde "yap-işlet-devret" modeliyle müteahhide kiraya verilen ve 2015 yılında milyonlarca lira harcanarak yapılan Dinazor Park, 2024 yılında firma tarafından kapatıldı. Kapatılan parktaki dinazor maketleri çürümeye terk edildi.

Merkez Çukurova ilçesine bağlı 100. Yıl Mahallesindeki Doğal Park 2 alanı içerisine Çukurova Belediyesi meclis üyelerinin oylarıyla Çukurova İmar A.Ş. adına bedelsiz tahsisin yapılabilmesi için dönemin başkanı Soner Çetin’e verilen tam yetkiyle birlikte 2015 yılında Dinazor Park yapıldı. Soner Çetin tarafından 10 yıl süreyle müteahhit firmanın işletmesi için devredilmişti.

Milyonlarca lira harcanan Dinazor Park çürümeye terk edildi

"Mahkeme kararı uygulanmadı"

Dinazor Parkın açılışıyla birlikte başlayan tartışmalarla birlikte dönemin Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in Çukurova Belediyesi’ne ait yeşil alanla birlikte Adana Büyükşehir Belediyesi ve Maliye Hazinesi’ne ait yeşil alanı da müteahhit firmaya işletmesi için devrettiği ortaya çıktı. Konunun Adana 2. İdare Mahkemesi’nin 10.06.2016 tarihinde 2015/1504 Esas, 2016/708 Karar No’lu kararı ile teyit edilmesi üzerine 06.02.2015 tarihli ve 22 sayılı belediye meclis kararı iptal edildi. Kararda, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Maliye Hazinesi’nin Doğal Park - 2 yeşil alanı üzerinde sahip oldukları hisselerin belediyeye devir ya da terkine ilişkin bir işlemin olmadığının görüldüğü, belediyenin sadece kendisine ait taşınmazları asli görev ve hizmetlerinde kullanmak üzere bedelli veya bedelsiz tahsis edebileceği, meclis kararıyla belediyenin tamamına ait olmayan hissedar olduğu taşınmazın hisse ayrımı yapılmaksızın ve kendi hissesini aşar şekilde tamamının Çukurova İmar A.Ş. adına tahsis edilmesinin ve belediye başkanına bu konuda yetki verilmesinin mevzuata uygun olmadığı vurgulandı. Ancak mahkemenin kararı uygulanmayarak Dinazor Park işletilmeye devam edildi.

Milyonlarca lira harcanan Dinazor Park çürümeye terk edildi

"Mülkiye başmüfettişi soruşturma başlattı"

Mülkiye başmüfettişi müteahhide devredilen Doğal Park - 2 yeşil alanıyla ilgili olarak; meclis kararının alınması sureti, belediye gelirlerinin azalmasına ve üçüncü kişiler lehine menfaat sağlanmasına sebep olunduğu iddiasıyla dönemin meclis üyelerinin ifadesini yazılı olarak istedi. Ayrıca başmüfettiş raporunda, 2016’da uygulanmayan iptal kararına ilişkin; 04.10.2019 tarihinde söz konusu parselin mahkeme kararına istinaden tahsisin iptal edildiğini, 7637 ada 3 No’lu parselde bulunan belediye hissesinin bu kez 15 yıl süreyle Çukurova İmar A.Ş’ye belediye meclisince tahsis edildiğini yazdı. Aradan geçen yıllar içerisinde müteahhit firma tarafından işletilmeye devam edilen Dinazor Park hakkında yeni gelişmeler yaşandı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği’nin atadığı bir mülkiye başmüfettişinin yaptığı araştırmalar sonucunda edindiği yeni bulgular ortaya çıktı. Mülkiye başmüfettişi, Adana 2. İdare Mahkemesi’nin, müteahhide devredilen Doğal Park - 2 yeşil alanın Dinazor Park için 2016 yılında verdiği iptal kararının uygulanması için 2016 yılında 30 gün süre verdiğini, 30 gün süre içerisinde herhangi bir eylem ve işlemde bulunulmadığını tespit etti. Dönemin meclis üyelerinin ifadeleri alındı. Ancak buna rağmen park faaliyetlerine devam etti.

Milyonlarca lira harcanan Dinazor Park çürümeye terk edildi

"Firma parkı işletemedi dinazorlar çürümeye terk edildi"

Açılışını 2015 yılında görkemli bir törenle yapılan ve 33 bin metrekare alana sahip parkta, yeryüzünde yaşamış dinozorların en büyüğü olan 62 metre büyüklüğünde 2 dinozor dahil çeşitli büyüklüklerde dinozor maketi bulunuyor. Bunun yanı sıra parkta 2 adet masal ağacı ile birlikte çocukların binip eğleneceği poni ve midilli atlar, zıpzıp ve top havuzu, 1 adet süs havuzu, kum havuzu, kamelyalar, 3 adet çeşitli oyun parkları yer alıyor. Ancak bu park 2024 yılından bu yana çürümeye terk edilmiş durumda. Girişi ücretli yapılan park işletilemediği için kapısına kilit vuruldu. Dönemin CHP’li Belediye Başkanı Soner Çetin, açıldığı dönemde Jurrassic Park’ın bölgede önemli bir açığı kapatacağını iddia etmişti. Gaziantep, Osmaniye, Mersin gibi illerdeki çocukların bu park için ailelerinden Adana’ya gelmek isteyeceğini söylemişti. Ancak aradan geçen sürede cazibe merkezi olmak bir tarafa park bakımsızlıktan çürüdü. Parkın içindeki tuvaletler şimdi uyuşturucu içenlerin meskeni halen geldi. Vatandaş milyonlarca lira harcandığı değerlendirilen ancak hiç bir zaman ne kadar harcandığı açıklanamayan parkın biran önce açılmasını istiyor.

Milyonlarca lira harcanan Dinazor Park çürümeye terk edildi

"Vatandaşlarda kapatılmasına tepkili"

Parkın kapatılmasına tepki gösteren Sevtap Gür, "Yan taraftaki doğal parka sık sık gidiyorduk, buranın neden kapandığını hep merak ediyordum zaten. Çocuklarla çok gelirdik, güzel bir parktı. Kapatılması biraz garip olmuş" dedi. Ömer Kaya ise, "Burası çok güzel bir alandı. İşletmeyi mi beceremediler, bilemiyorum. Buranın eski haline dönmesini çok istiyoruz. İlk başladığı günden beri hep zarar ediyorlardı. Ben 20 yıldır burada oturuyorum ve burası için çok üzülüyorum. Daha önce burası çok güzeldi; arkadaşlarımızla eğlenmeye geliyorduk" diye konuştu.

Fatih Keçe - Serkan Çetinkaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.