SAĞLIK - 31 Ocak 2025 Cuma 11:13

Nükleer tıbbın kullanım alanları giderek genişliyor

A
A
A
Nükleer tıbbın kullanım alanları giderek genişliyor

Başkent Üniversitesi Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Nükleer Tıp Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Neşe Torun, merkezlerinde sundukları hizmetler ve nükleer tıbbın sağlık alanındaki önemine dair açıklamalarda bulundu. Dr. Torun, "Hastanemizin kuruluşundan bu yana, nükleer tıp alanında deneyimli dört hekim ve 15 ekip arkadaşımızla hastalarımıza hizmet sunuyoruz. Nükleer tıp, radyasyonun tanı ve tedavi amaçlı kullanıldığı bir bilim dalı olup başta onkoloji olmak üzere, birçok organ ve sistem hastalıklarının tespitinde etkin bir rol oynuyor," dedi.


Dr. Torun, tanı alanında kullanılan başlıca cihazlardan Sintigrafi ve PET-BT (Pozitron Emisyon Tomografi) hakkında bilgi vererek, "PET-BT, kanser tespiti ve takibi dışında psikiyatri, nöroloji ve enfeksiyon hastalıklarında da geniş bir kullanım alanına sahip. Merkezimizde bugüne kadar 35.000’in üzerinde hastaya PET-BT hizmeti sunduk," ifadelerini kullandı.


Tiroit Hastalıklarında RAI Tedavisi ile Başarıya Ulaşılıyor


Nükleer tıp yöntemlerinin yalnızca tanı değil, aynı zamanda tedavi süreçlerinde de önemli bir yere sahip olduğunu belirten Dr. Torun, "RAI tedavisi, halk arasında atom tedavisi olarak biliniyor ve tiroit kanseri ile hipertiroidi tedavisinde yaygın olarak kullanılıyor. Merkezimizde bugüne kadar 4.000’in üzerinde tiroit kanseri ve hipertiroidi hastasını bu yöntemle tedavi ettik. Ayrıca tiroit ve boyun ultrasonu, tiroit ince aspirasyon biyopsisi gibi işlemleri de gerçekleştiriyoruz ve bu hizmetlerimizden bugüne kadar 100.000’in üzerinde hasta faydalandı," dedi.


Prostat Kanseri ve Nöroendokrin Tümörler İçin İleri Düzey Tedaviler


Başkent Üniversitesi Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Nükleer Tıp Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Neşe Torun, 2015 yılından bu yana özellikle hormona dirençli prostat kanserlerinin tedavisinde önemli yer tutan LU-177 PSMA ve RA-223 tedavilerinin merkezde başarıyla uygulandığını belirterek, "Türkiye’de en fazla sayıda tedavi uygulayan merkezlerden biri olarak, bugüne kadar 186 hastaya LU-177 PSMA ve RA-223 tedavilerini uyguladık," açıklamasını yaptı.


Cerrahi Süreçleri Kolaylaştıran Yenilikçi Yöntemler


Dr. Torun, nükleer tıbbın cerrahi öncesi hazırlık süreçlerindeki önemine de değinerek, "Tiroit ve paratiroit cerrahisi öncesinde hastalarımızı USG ve sintigrafi ile değerlendiriyoruz. Cerrahi bölgeyi radyoaktif madde veya kalemle işaretleyerek cerrahın doğru dokuyu kısa sürede bulmasını sağlıyor, cerrahi sürenin kısalmasına katkıda bulunuyoruz," dedi.


Nükleer tıbbın sağlık sektöründeki rolünün giderek genişlediğini vurgulayan Dr. Torun, “Nükleer tıp, tanı ve tedavi süreçlerinde giderek daha fazla önem kazanıyor. Özellikle kanser hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığın teşhis ve tedavisinde nükleer tıbbın çok daha büyük bir rol oynayacağına inanıyorum,” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa FK - Ankara Keçiörengücü maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında oynanın Manisa FK-Ankara Keçiörengücü karşılaşmasının ardından her iki takımın teknik direktörü açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 18. hafta karşılaşmasında Manisa FK, evinde ağırladığı Ankara Keçiörengücü karşısında 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Manisa FK Teknik Direktörü Mustafa Dalcı, "Aslında oyuna çok pozitif başladık. Ama rakip takımın oyuncusunun bireysel becerisi iyi bir gol attı. Hemen arkasından bir penaltı. İyi başlarken bir anda 2-0 gene geriye düşmek kendi sahanda. Tabii ki toparlanması çok zor. Özellikle psikolojik olarak oyuncuyu ve oyunu toparlamak çok zor ama oyuncularım gerçekten de haftalardır bir karakter gösteriyor. Bir oyun gücünü sahaya sunuyor. Dolayısıyla hemen reaksiyon gösterdiler. 10 dakikada tekrar geriye döndük. İlk yarıda maçı öne de geçebilirdik. Dolayısıyla genel anlamda çok doğru işler yaptık. Her zaman şunu savunuyorum. Oyuncularımın yeteneklerini, oyuncularımın gücünü, oyun gücüne çevirip daha çok gelişeceğiz. Her hafta üstüne koyarak mutlaka daha iyi işler yapıyoruz" dedi. Ankara Keçiörengücü cephesi Ankara Keçiörengücü Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak ise, "Bizim için kritik bir deplasmandı. Aynı şekilde Manisa’da FK için de. Çünkü aşağıdan bize yaklaşmak istiyorlardı. Biz de kazanıp onlarla aramızı açıp yukarıda biraz daha üst sıraları kovalamak adına bir maçtı işin gerçeği maç öncesi. Oyunun ilk 10 dakikasında 2-0 öne geçtik. Bu çok önemli bir şey deplasmanda 2-0. Ama maçı kazandığımızı falan zannettik. Savunamamaya başladık. 21 ve 22. dakikalarda, 2 dakikada 2 gol yiyip rakibi oyuna ortak ettik. Bu bizim adımıza kötüydü. Oyunu 2-0’dan sonra topa sahip olup veya top rakipteyken iyi kontrol edebilirdik. Bunu başaramadık. Rakibe de ortak edince maç 2-2 bitti. İkinci yarıda kazanma fırsatları yakaladık. Deplasman ama 2-0’dan 2-2 olması tabii üzücü bir şey bizim adımıza" dedi. Maçın ardından tribüne kaçan topun sahaya atılması ve ardından yaşanan gerginlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Koşukavak, "Maçın sonunda yaşanan olaylar var oradan bahsedeyim biraz. Önemli çünkü benim için. Manisa FK’nın analiz antrenörü son bölümde top toplayıcıdan topu alıp biz kaleye yakın bir taç atışı kullanırken topu sahaya atması bu çok yakışıksız bir şey. Hele bir kulüp antrenörü olarak bunu yapması çok ayıp bir şey. Bunu söylemek istiyorum. Yani bunlar yakışık olan şeyler değil. Son dakikada topu atıp zaman çalmak falan filan bunları düşünmeyin. Bunu oyuncular yapıyor maalesef. Onlar biraz genç. Ama antrenör sıfatı, öğretmen sıfatı taşıyan insanların böyle davranmaması gerekir. Çok kınıyorum yani çok üzüldüm. Çok ayıp bir şey. Manisa FK’ya da başarılar dilerim" diye konuştu.