SAĞLIK - 25 Eylül 2023 Pazartesi 10:38

Prostat kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir

A
A
A
Prostat kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir

Ürolog Prof. Dr. Bülent Soyupak, erkeklerin endişeyle karşıladıkları prostat kanseri tanı ve tedavisinde etkili ve çeşitli yöntemler olduğunu; bu kanser türünün özellikle erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir nitelikte olduğunu söyledi.


Sinsice ilerleyen ve son yıllarda giderek yaygınlaşan prostat kanseri, dünya genelinde erkeklerde en sık görülen kanser türü olarak karşımıza çıkıyor. Konuyla ilgili önemli bilgiler veren Acıbadem Adana Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Soyupak, “Ülkemizde daha çok akciğer kanseri veya sigarayla ilişkili kanserler daha sık görülüyor. Meme kanseri, akciğer kanseri ve prostat kanseri dünyada genel olarak baktığımızda en sık görülen kanserlerdir” dedi.



“Beslenme alışkanlıklarımızla ilişkili”


Prostat kanserinin, beslenme alışkanlıklarıyla da ilişkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Soyupak, “En sık Kuzey Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde görülürken en az da Uzakdoğu ülkelerinde görülüyor. Bunun bir sebebinin de oradaki beslenme alışkanlıkları olduğu düşünülüyor” ifadelerini kullandı.



“Prostat ile ilgili toplumumuzda gereksiz bir korku hakim”


Toplumda prostat kanserine karşı gereksiz korkuların olduğuna dikkat çeken Soyupak, “Prostat kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen kanserlerdendir. İleri yaşta görülür. Ortalama yaş 65 üzeridir ama bazı irsi vakalarda daha erken de görülmektedir. O yüzden genç yaşta aile öyküsü olan kardeşte veya babada prostat kanseri öyküsü olan kişilerin erken yaşta prostat kanseri açısından taranmasını öneriyoruz” diye konuştu.



“PSA test sonucu yüksek olan her hasta prostat kanseri değildir”


Prof. Dr. Bülent Soyupak, hastalığın teşhis sürecine dair şunları söyledi:


“Prostat kanseri, Prostat Spesifik Antijeni (PSA) denilen kan testinden tespit ediliyor. 1990’lı yıllardan beri çok sık kullandığımız bir test. Bunun yüksekliği prostat kanserini işaret etse de her PSA yüksekliği de kanser demek değildir. Yani PSA’sı yüksek olan bir kişi ben prostat kanseri oldum dememeli. İyi bir hekim tarafından bu PSA testleri değerlendirilmeli.”


Tek bir PSA testinin sonucuna bakarak tanı konulamayacağını kaydeden Prof. Dr. Soyupak, “Bir kere tek sonuçla prostat kanseri tanısı konmaz. Peş peşe ölçümlerde PSA’nın yükselmesi prostat kanseri şüphesini artırır. Böyle bir durum varsa son yıllarda çok sıklıkla başvurduğumuz görüntüleme yöntemi, MR, prostattaki şüpheli lezyonu bize gösterebilir ve biz artık eskisinden farklı olarak prostatın içerisindeki şüpheli lezyondan direkt biyopsi ile tanı koyabiliriz” ifadelerine yer verdi.



“Prostat kanserinin tedavisinde çeşitli yollar var”


Prostat kanseri tedavi yöntemlerinin geniş bir spektrumu içerdiğini belirten Prof. Dr. Soyupak, hiçbir şey yapmadan sadece takip edilen hastaların varlığından söz etti. İleri evre hastalarda ise kemoterapi ile birlikte çok farklı tedavi yöntemi tercih ettiklerinden bahseden Soyupak, "Örnek olarak erken yaşta prostat kanseri teşhisi konulmuş, uygun bir hasta için en iyi tedavi, prostatın bütününün çıkarıldığı radikal prostatektomi ameliyatıdır. Bugün dünyadaki en sık uygulanan cerrahilerden birisidir. Gelişmiş ülkelerde robot yardımlı olarak yapılır. İleri yaş bir hastada cerrahinin getireceği riskleri göze almayıp ışın tedavisi tercih edebiliriz. İlerlemiş hastalıkta hormon tedavisi ve kemoterapi prostat kanserinin tedavisinde en iyi seçenekler olabilir" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da iş yeri hırsızlığına 5 tutuklama Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili adım adım iz takip eden Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 şüpheliden 3’ünü İstanbul’da yakaladı, şüphelilerden 2’sinin farklı suçlardan cezaevinde oldukları öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanırken, 2 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 13 Ekim 2025’i 14 Ekim 2025’e bağlayan gece saatlerinde Turgutlu ilçesi Selvilitepe Mahallesi Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan iş yeri hırsızlığı olayıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalarda, iş yeri ve çevresinde bulunan çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelendi. Yapılan incelemelerde, yüzleri maskeli 4 şüphelinin iş yerine girdikleri, iş yerinde bulunan çelik kasayı keserek içerisindeki paraları aldıkları ve olayın ardından ara yolları kullanarak Manisa’dan ayrıldıkları belirlendi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak 13-14 Ekim tarihlerinde kente giriş ve çıkış yapan yaklaşık 3 bin 500 araç incelemeye alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin İstanbul’dan Turgutlu’ya geldikleri tespit edilirken, olaya karıştığı belirlenen toplam 7 şüpheli şahıs belirlendi. Şüphelilerden H.K. (31) ve M.T. (25), İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 26 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen 2 şüpheli, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. D.Ç. (27) ve M.K. (24) isimli şüphelilerin ise farklı suçlardan cezaevinde bulundukları tespit edildi. Söz konusu 2 şüpheli, 29 Aralık 2025 tarihinde dosya kapsamında SEGBİS yöntemiyle sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Z.S. (27) isimli şüpheli ise İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 30 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtilirken, soruşturma kapsamında şu ana kadar toplam 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.