ASAYİŞ - 12 Aralık 2025 Cuma 16:17

Sokak ortasında vahşice öldürüldü: 19 yaşındaki genç defalarca bıçaklandı

A
A
A
Sokak ortasında vahşice öldürüldü: 19 yaşındaki genç defalarca bıçaklandı

Adana’da sabah saatlerinde kan donduran bir cinayete sahne oldu, 19 yaşındaki genç defalara bıçaklanarak sokak ortasında öldürülmüş halde bulundu.


Olay, saat 10.00 sıralarında Seyhan ilçesine bağlı Ova Mahallesi’nde meydana geldi. Sokak ortasında kanlar içinde hareketsiz yatan bir kişiyi gören mahalleli, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Bölgeye ulaşan sağlık ekipleri, yerde yatan kişinin hayatını yitirdiğini belirledi. Polis ekipleri yaptığı incelemede cesedin Murat İnanmaz’a (19) ait olduğu tespit edildi. İnanmaz’ın defalarca bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenirken cansız bedeni otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.


Polis şüpheli veya şüphelilerin yakalanması için çalışmalara başladı



Sokak ortasında vahşice öldürüldü: 19 yaşındaki genç defalarca bıçaklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’nın o ilçesi sporun her alanında başarıya koşuyor Yenişehir Belediyespor bünyesindeki futbol, voleybol ve alt yapı guruplarındaki sporcular, başarıdan başarıya koşuyor. Bursa’nın Yenişehir Belediyespor bünyesindeki branşlarda alınan başarılar ilçe sakinlerinin spora olan desteğini arttırdı. İlçe sakinleri bütün maçlara giderek takımlarına destek sağlıyor. Yenişehir Belediyespor Kulübü Başkanı Koray Aydın, "Amatör spor kulüpleri her açıdan zor olan spor dallarıdır. Maddiyat sorumluluk zaman gerektiren iştir. En önemlisi gönül işidir, sevda işidir. Bizimde sevdamız Yenişehir Belediyespor’dur. Önceliğimiz gençler, miniklerimiz onlara sporu sevdirmek için elimizden gelenin en iyisini yapmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bu yıl kurduğumuz 2.lig erkekler gurubunda oynayan takımızın hedefi 1.lige çıkmak. Şuanda 2. sırada liderle aramızda 1 puan var. Oyuncularımız maddi manevi büyük fedakârlıkla mücadele ediyorlar. Play-oflara kalarak 1. olacağız. Ardından da1. lige çıkacağız" dedi. Başkan Aydın, "Süper Amatör Lig’de mücadele eden Yenişehir Belediyespor’da hedefimiz BAL Ligi’ne çıkmak. Takımımız şuanda zirveye oynuyor. Bu yıl liglere katılan U-14 ve U-16 takımlarımız liglerinde gösterdikleri başarıyla Türkiye Şampiyonası Play-off maçlarına katılmaya hak kazandılar. Her alanda başarıya koşuyoruz. Çünkü biz büyük bir aileyiz. Emek veren herkese teşekkür ediyorum. Biz spor şehir olacağız" diye konuştu.
Muğla Marmaris Devlet Hastanesi’nde gerçeğini aratmayan tatbikat Muğla’nın Marmaris ilçesi Marmaris Devlet Hastanesi koordinasyonunda, hastane otoparkı ve acil durum toplanma alanında geniş katılımlı bir deprem ve yangın tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikatta Hastane Afet ve Acil Planlama (HAP) ekibinin yanı sıra Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü, İlçe jandarma, İlçe emniyet, İtfaiye, AFAD, AKUT, MAGAME ve UMKE ekipleri yer aldı. Tatbikat senaryosuna göre Datça açıklarında meydana gelen depremin ardından Marmaris Devlet Hastanesi’nin bodrum katında yangın çıktı. Depremle eş zamanlı olarak hastane içinde kısa devre kaynaklı yangın, KBRN düzeyinde kimyasal sızıntı ve kimyasal maddeye maruz kalan vatandaşların acil tedavi süreçleri canlandırıldı. Aynı anda hastanenin poliklinik bölümünde ikinci bir yangın senaryosu da işlendi. Yangınlara Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ve Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri müdahale ederek söndürürlerken arama kurtarma ekipleri, sağlık ve ilk yardım ekipleri de yaralıları tahliye ederek aciliyet durumlarına göre belirlenen sarı, yeşil, kırmızı ve siyah alanlara getirip ilk müdahalelerini yaptılar. Bebeği kaçırma girişimi de tatbikata dahil edildi Tatbikatın dikkat çeken bir diğer bölümü, depremi fırsat bilerek yeni doğan bir bebeğin kaçırılmak istenmesi oldu. Güvenlik birimleri senaryo gereği kısa sürede olaya müdahale ederek bebeği buldu ve annesine teslim etti. Ayrıca hastane çatısında mahsur kalan hastaların özel ipler gerilme teknikleriyle güvenli alana tahliyesi başarılı bir şekilde getirilmesi işlendi. "Afetlere hazırlık kapasitemizi güçlendiriyoruz" Marmaris Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve HAP Başkanı Dr. Mehmet Aziz Tunç, tatbikatın önemine dikkat çekerek, "Marmaris Devlet Hastanesi’nde, afet ve acil durumlara hazırlık kapasitesini artırmak amacıyla Hastane Afet Planı (HAP) kapsamında kapsamlı bir tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikatta deprem sonrası ortaya çıkabilecek yapısal hasarlar, yangın, tehlikeli madde maruziyeti, yaralı yönetimi, tahliye süreçleri ve eş zamanlı gelişebilecek güvenlik olaylarını içeren çok yönlü bir senaryo uygulandı. Hastane birimleri arasında koordinasyon, kriz yönetimi, haberleşme ve müdahale süreçleri detaylı şekilde test edildi. Bu iş birliği sayesinde olaylara zamanında ve doğru müdahale edilmesi amaçlanarak, personelin farkındalığı ile afet planlarının uygulanabilirliği değerlendirildi. Marmaris Devlet Hastanesi olarak; hasta ve çalışan güvenliğini temel alan hizmet anlayışımız doğrultusunda afet ve acil durumlara karşı hazırlıklı, koordineli ve etkin bir sağlık hizmeti sunmak için eğitim ve tatbikat çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş Ezgi Apartmanı davasında bilirkişi krizi Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı’na ilişkin davanın görülmesine devam edildi. Son bilirkişi heyetinin dosyadan çekilmesine tepki gösteren Avukat Ersan Şen, "Usule uygun bir yargılama yürütülmüyor, bu iki rapor sanıklar aleyhine gelseydi böyle mi olurdu? Dosya tekemmül etmiştir, davanın bitirilmesi gerekir, yeniden rapor alınması ve tutukluluğun devamı hukuka uygun değildir" dedi. Kahramanmaraş Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar S.K. ve M.P. ile taraf avukatları katıldı. Sanıklar önceki savunmalarını tekrar ederek beraat ve tahliye talebinde bulundu. Ardından avukat beyanlarına geçildi. Sanık avukatlarından Prof. Dr. Ersan Şen, son bilirkişi heyetinin dosyadan çekilmesine tepki göstererek, "Dosyaya sunulan çekilme belgesini gördük, bunun hukuka aykırı olduğunu biliyoruz. Mahkemenin aldırdığı iki bilirkişi raporu olmasına rağmen, soruşturma aşamasında alınan, içeriği lehimize, sadece ruhsatsız tadilat yaptırıldığı iddiasından hareketle, ancak herhangi bir illiyet bağı kurulmaksızın hazırlanan KTÜ raporunun sonucuna göre ara karar kurulmuştu. Bu defa bu iki lehe rapora rağmen ve bu raporlar dikkate alınmaksızın mahkemenin oluşturduğu bilirkişi heyeti görevden çekildi. Bilirkişilerin niye çekildikleri araştırılsın, çünkü özellikle İstanbul’dan tayin edilen bilirkişiler artık görev yapamayacaklarını ve üzerlerinde baskı olduğunu söylemişlerdi. Bir bilirkişi çekilmişse diğer dört üyenin neden çekildiği belirsiz. Bu saatten sonra, çekilen heyetin sağlıklı rapor verebileceğini söylemek de doğru olmaz. Sanıklar tutuklu yargılanıyor, adalet gecikiyor. Mahkeme daha önce iki kez rapor aldırdı. ODTÜ raporu sanıklar aleyhine olsaydı bugün çok farklı bir tablo olurdu. Aylar geçti, bir arpa boyu yol gidemedik. Ara karardan rücu edilmeli, yoksa yeni bir heyet oluşturulmalı ve son raporla bu süreç artık bitirilmeli. Bu bilirkişilere sorulsun, gerçek çekilme sebepleri ne?" dedi. Sanıklar S.K. ve M.P., "Tahliyemizi talep ediyoruz, tutukluluğumuzun devamını istemiyoruz" dediler. Avukat Mesut Çakar: ‘Algı operasyonu yapılıyor’ Sanık avukatlarından Mesut Çakar ise bilirkişi süreçlerinin şaibeli olduğunu savunarak, "Biz kimseye bel altı vurmuyoruz. Türkiye’nin en prestijli üniversitelerinden gelen raporlar ortada. Müvekkillerimizin suçsuzluğu açık. Son yaşanan Can Balkaya olayında dosya içi yazışmalar ortaya çıktı. Eğer o yazışmalar bizimle ilgili olsaydı bizi idam sehpasına koyarlardı. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) raporu dışındaki raporlar yok sayıldı. Müvekkillerimizin tutuklu kalmasına neden olan tek şey KTÜ raporu. İki yıldır ‘kolon’ dediler, kolon olmadığı anlaşıldı. Biz binanın projesini yapmadık, mimari değiliz. Ne varsa sosyal medya mahkemelerinde bitirmeye çalışıyorlar. Adaleti bu salonda sağlayacağız. Kefalet, ev hapsi dahil tüm şartlara razıyız. Bu insanlar masum. Müvekkillerimizin tahliyesini talep ediyoruz" diye konuştu. Taraf avukatlarının savunma ve beyanlarının ardından Av. Ersan Şen, "Usule uygun bir yargılama yürütülmüyor. Bu iki rapor sanıklar aleyhine gelseydi böyle mi olurdu? Dosya tekemmül etmiştir, davanın bitirilmesi gerekir. Yeniden rapor alınması ve tutukluluğun devamı hukuka uygun değildir. Tutuklamaya son verilerek tahliye kararı verilmesini talep ediyoruz"dedi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına, adli kontrol hükümlerinin sürdürülmesine, dosyadaki eksik hususların tamamlanmasına, bilirkişi heyeti hakkında suç duyurusunda bulunulmasına, yeni bilirkişi heyeti görevlendirilmesine, tarafların bilirkişi isimlerinin açıklanmaması talebinin kabulüne karar verdi. Dava, 24 Nisan 2026 tarihine ertelendi. "Yaptırılan tadilatlar ile bu yıkımın ilgisinin olmadığı ortaya çıktı" Duruşma sonrası Av. Ersan Şen yaptığı açıklamada, "İlginç bir şekilde mahkemenin tayin ettiği bilirkişiler çekildi. Bugün bunun tartışması yapıldı. Ama ne söyleyebiliriz? Esas söylememiz gereken husus şu. Elbette kanunun kestiği parmak acımaz ama bizim dosyamıza dava aşamasında iki net rapor geldi. Sayın Mahkeme bu bilirkişileri seçti iki defa. Önce İstanbul, daha sonra ODTÜ hocalarından iki rapor alındı. Binanın deprem sırasında hangi etkilerle, hangi sebeplerle yıkıldığını ortaya koydu. Binada statik hesap, proje ve tasarım tasarlandı. Bu binanın müteahhidi değiliz. Bu binanın mimari ve statik projelerini çizen değiliz. Sanıklar dükkan sahibi. Tadilat yaptıkları iddiasıyla, esas mesele buradan çıkıyor, tutuklanıyorlar. Yapılan tadilatlar ile binada yaptırılan tadilatlar ile bu yıkımın ilgisinin olmadığı, illiyet bağının olmadığı ortaya çıktı bu iki raporla. İki lehe raporla sayın mahkemenin aldırdığı, herhalde Türkiye’de örneği yoktur bildiğim kadarıyla. İki raporla tutuklu kalmaya devam ediyoruz. Her şeyi söyledik, her şeyi yazdık. Sayın mahkeme raporları aldı, müteahhit belli, proje belli, tadilat belli, hepsi belli. Ve son gelen rapor dosyaya, 26 modelleme yaptı. Her yönüyle, bütün deprem yönetmeliklerine göre artı eksi hesapları yaparak değerlendirdi. Ve dedi ki, bu depremde yıkılan bina 6 Şubat 2023’te ilk depremde yıkılmasına neden olan statik hesap, proje ve tasarım hatasıdır. Binanın altında bulunan dükkanı işletenler ile yıkımın bir ilgisinin olmadığı ortaya çıktı. Takdir sayın mahkemenin. Biz şunu ısrarla belirttik, dedik ki, sayın mahkemenin ve bilirkişilerin baskı altında kalmaması lazım. Kalmayacaklarına inanıyoruz. Zor süreçler. Ama diyoruz ki, binanın yıkılması ile bizim bilgimiz yok. Sanıklar dükkanı işlettiler diye, dükkanda tadilat yaptılar diye, bunun yıkımla ilgisi yoksa bizi günah keçisi ilan etmeyin, tutukluluklar devam etmesin. Derdimizi anlatıyoruz. Diyoruz ki; bu vefatlardan, depremde bina yıkılmasından, binanın yıkımından pastane sahipleri mesul değil. Bu ortaya çıktı artık. Davanın sonuçlanması lazım. Ama tekrar yeni bilirkişi heyetine gidecek, göreceğiz. Ama tekrar söylüyorum; Mahkemenin aldırdığı, tamamen mahkemenin aldırdığı, birisi İstanbul’dan, diğeri Ankara’dan, gelen iki lehe rapora rağmen, temsil ettiğimiz sanıklar tutuklu yargılanıyor. Umarım adalet yerine bulur" ifadelerini kullandı.