ÇEVRE - 25 Aralık 2025 Perşembe 10:18

Tarımda ’B-Reçete’ aşırı ilaç kullanımını önleyecek

A
A
A
Tarımda ’B-Reçete’ aşırı ilaç kullanımını önleyecek

Tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, "B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçecek" dedi.


Bitki koruma ürünlerinin doğru kullanımı ve izlenebilirliğinin sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek B-Reçete Sistemi hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Sarıçam ilçesi Evliya Çelebi Uygulama Oteli Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Bayazıt, "Bakanlığımız tarafından uygulamaya alınacak B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçerek bitki koruma ürünlerinin doğru, kontrollü ve izlenebilir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır" diye konuştu.



"B-Reçete Sistemi Türkiye’de bir ilk"


Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram ise Türkiye’nin yıllık bitkisel üretiminin 130-135 milyon ton olduğunu, bunun yaklaşık 50-55 milyon tonunu yaş meyve ve sebze üretiminin oluşturduğunu belirtti. Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin toplam yaş meyve sebze üretiminin 80-85 milyon ton civarında olduğunu ifade eden Bayram, "Türkiye tek başına AB’nin üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştirmektedir. Bu veriler, yapılan çalışmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı.


Türkiye’de 669 kayıtlı zararlı organizma ile mücadele edildiğini hatırlatan Bayram, bu mücadelenin doğru yönetilmemesi halinde hem ürün kayıplarının hem de insan ve hayvan sağlığına yönelik risklerin arttığını söyledi. B-Reçete Sisteminin Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkat çeken Bayram, "Bu sistem bir milat, adeta bir devrimdir. Bayiden üreticiye, reçete yazandan müdürlüklere kadar herkes bu sistemin bir paydaşıdır. Sistem sayesinde hangi tarlada, hangi ürüne, ne kadar bitki koruma ürünü kullanıldığı il, ilçe ve parsel bazında izlenebilecektir" şeklinde konuştu.


Sistemin hâlen geliştirme aşamasında olduğunu belirten Bayram, ÇKS ve TÜKAS gibi mevcut sistemlerle entegre şekilde çalışacağını, kullanıcıların katkı ve önerileriyle zaman içerisinde daha da güçleneceğini de kaydetti. Bayram, amaçlarının üreticiyi zorlamak değil, tarımsal üretimde ihtiyaç kadar, doğru dozda ve doğru zamanda ilaç kullanımını sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.



Tarımda ’B-Reçete’ aşırı ilaç kullanımını önleyecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "Dileğimiz Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Dileğimiz ülkemiz için son derece önemli olan Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi. Elbette bu tablo kurulumuzun aynı zamanda etkinliğini de ortaya koymalıdır" dedi. Ulusal Su Kurulu’nun 5’inci toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın önderliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda, Türkiye’nin su kaynaklarının korunması, etkin ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamlı şekilde ele alındı. Toplantının ana gündem maddeleri arasında iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkileri, artan su ihtiyacına karşı alınacak tedbirler, su verimliliğinin artırılmasına yönelik uygulamalar ve kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesi yer aldı. Bu kapsamda, su yönetimi çalışmaları, içme ve kullanma suyu güvenliği ile tarımsal sulamada modern yöntemlerin yaygınlaştırılması konuları değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, Ulusal Su Verimliliği Seferberliği kapsamında yürütülen faaliyetler ile devam eden projeler detaylı bir şekilde masaya yatırılırken, gelecek dönemde hayata geçirilmesi planlanan yeni politika ve uygulamalar da kurul üyeleriyle paylaşıldı. "Suyun azlığı ve fazlalığı artık bütüncül bir yaklaşımla yönetilmelidir" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, toplantıda yaptığı değerlendirmede, suyun stratejik ve hayati bir kaynak olduğuna dikkat çekerek, su kaynaklarının korunmasının ve verimli kullanımının gelecek nesiller açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Bakan Yumaklı, herkesin ortak sorumluluk anlayışıyla hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin son yıllarda yaşamış olduğu kuraklık ve iklim krizinin ölçülemez boyutlara ulaştığını belirterek, "İklim değişikliğinin getirmekte olduğu riskleri de dikkate alarak suyun azlığı ve fazlalığı artık bütüncül bir yaklaşımla yönetilmelidir. Biz de bu çerçevede, kriz yönetimi yerine risk yönetimini esas alan, bilimsel temelli öngörülere dayalı strateji ve politikalar geliştirmeye devam ediyoruz. Suyun temas ettiği tüm sektör temsilcilerinden oluşan Ulusal Su Kurulumuz ile, bu strateji ve politikaları en üst düzeyde ele alıyoruz. Bu doğrultuda 2 yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz 4 toplantıda toplam 35 karar aldık. Bu kararların 16’sı tamamlanmış olup, 19 karara ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Bu tablo, kurulumuzun etkinliğini ortaya koymaktadır. Bugün de Ulusal Su Kurulumuzun 5’inci toplantısını gerçekleştireceğiz. Bugün, burada ele alacağımız tüm başlıkların temelinde, iklim değişikliğinin giderek artan etkileri ve bu etkilere karşı geliştirdiğimiz uzun vadeli politika ve uygulamalar yer alıyor" diye konuştu. "Dileğimiz Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi" Su Kanunu’nun önümüzdeki yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yasalaşmasını planladıklarını ve bu kanunun uluslararası su krizi probleminde önemli bir adım olacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, "Dileğimiz ülkemiz için son derece önemli olan Su Kanunu’nun 2026 yılı içerisinde TBMM’de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi. Elbette bu tablo kurulumuzun aynı zamanda etkinliğini de ortaya koymalıdır. Bugün Ulusal Su Kurulumuzun 5’inci toplantısını yapmış olacağız. Ele alacağımız tüm başlıkların temelinde iklim değişikliğinin artan etkileri ve bu etkilere karşı oluşturmuş olduğumuz uzun vadeli politikalar ve uygulamalar yer alıyor. Ülkemiz coğrafi konumu itibariyle iklim değişikliğine karşı hassas bir bölgede. Bunun kamuoyumuz tarafından kabul edilmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekir. Sıcaklıkların değişimi, su kaynaklarının üzerindeki artan baskı bu etkilerden sadece biri. 2024 yılı ülkemiz açısından son 54 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiştir. 2025 yılının temmuz ayı ise en sıcak temmuz ayı olarak son 25 yılın kayıtlara geçmiş olur. Bilimsel çalışmalar daha uzun süreli kuraklıkların, daha yoğun sıcak havaların önümüzdeki yıllarda daha sık yaşanacağını ortaya koymakta" şeklinde konuştu. "İklim değişikliğinin en görünümlü taraflarından birisi de göllerin kuruması" Türkiye’deki birçok gölün kurumaya yüz tuttuğunu ve kuraklığın önümüzdeki yıllarda daha da belirginleşeceğinin altını çizen Bakan Yumaklı, "İklim değişikliğinin ülkemiz açısından en görünümlü taraflarından birisi de göllerin kurumasıydı. Özellikle göllerimizin büyük bölümünde buharlaşmanın etkisiyle su kaybı mevcut. Eğirdir Gölündeki buharlaşma kaybı yüzde 79, Burdur Gölündeki buharlaşma kaybı yüzde 78’dir. Bu çerçevede göllerimiz için hazırlamış olduğumuz eylem planlarının hızlıca hayata geçirilmesini arz ediyoruz. Sırada diğer göllerimiz var. Bu çerçevede her bir gölün ekolojik özellikleri, kullanım amaçları ve gelinen listeler doğrultusunda tehdit ediliyor" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Aras Kargo ’Kırmızı Kahramanlar Saha Buluşması’ gerçekleştirildi Aras Kargo, Kırmızı Kahramanlar Saha Buluşması ile idari kadrosunu ve yönetimini kampanya dönemi yoğunluğunda sahadaki ekiplerle buluşturdu. 1000’in üzerinde çalışanın katıldığı bu büyük ölçekli deneyim, gelişim odaklı kurum kültürünün ve ekip ruhunun sahadaki en güçlü yansıması oldu. Türkiye’nin önde gelen kargo şirketlerinden Aras Kargo, yüksek operasyonel yoğunluğun olduğu kampanya döneminde hayata geçirdiği ‘Kırmızı Kahramanlar Saha Buluşması’ ile idari kadrosunu ve üst yönetimini sahadaki ekiplerle bir araya getirdi. İnsan ve Kültür birimi liderliğinde gerçekleştirilen bu kapsamlı saha deneyimi, Türkiye genelindeki şube ve transfer merkezlerinde eş zamanlı olarak yürütüldü. Sektörde ilk kez bu ölçekte gerçekleştirilen saha deneyiminde, 1000’in üzerinde idari çalışan, operasyon ekipleriyle birlikte fiilen sahaya çıkarak dağıtım ve transfer süreçlerine aktif destek verdi. Yoğun kampanya döneminde artan işlem hacmine katkı sağlamayı hedefleyen bu buluşma, aynı zamanda şirketin gelişim odaklı kurum kültürünü ve güçlü ekip ruhunu sahaya taşıyan önemli bir kültür dönüşümü adımı oldu. Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı ve Avusturya Postanesi Yönetim Kurulu Üyesi Peter Umundum, Aras Kargo CEO’su Barbara Hagen, Aras Kargo COO’su Utku Ayyarkın başta olmak üzere üst yönetim de sahada yer alarak transfer merkezi ve şube operasyonlarına birebir destek verdi. Gelişim odaklı bir kültür dönüşümü deneyimi Kırmızı Kahramanlar Saha Buluşması, Aras Kargo’nun İnsan ve Kültür yaklaşımının sahadaki somut yansıması olarak dikkat çekti. İdari ekiplerin operasyonu yerinde deneyimlemesi; empatiyi, karşılıklı anlayışı ve ekipler arası dayanışmayı güçlendirirken, şirket genelinde ortak hedef bilincini pekiştirdi. Bu büyük ölçekli saha organizasyonu, şirketin ‘merkez-saha bütünleşmesi’ yaklaşımını güçlendiren, öğrenerek gelişmeyi odağına alan kurumsal kültür dönüşümünün önemli bir parçası olarak hayata geçirildi. Sahaya çıkmadan önce Akademi GO ile dijital eğitim Etkinlik öncesinde, saha uygulamasının güvenli ve verimli şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla kapsamlı bir hazırlık süreci yürütüldü. Katılımcı idari çalışanlar ve yöneticiler; görev akışları, operasyonel süreçler, İSG talimatları ve iş sağlığı ve güvenliği kuralları hakkında eğitimler aldı. Bu eğitimlerin tamamı, Aras Kargo İnsan ve Kültür departmanına bağlı Eğitim ve Gelişim Birimi tarafından yönetilen Aras Akademi GO dijital öğrenme platformuna yüklendi. Böylece çalışanlar, sahaya çıkmadan önce eğitim içeriklerine her yerden ve istedikleri zaman erişim imkânı buldu. Akademi GO, şirketin öğrenme ve gelişimi kurum kültürünün merkezine alan yaklaşımının önemli bir yapı taşı olarak, saha deneyimi öncesi bilgi ve farkındalık seviyesinin artmasına katkı sağladı. İlk duraklar: Hadımköy ve İkitelli Transfer Merkezleri Buluşmanın ilk saha uygulamaları Hadımköy Transfer Merkezi ve İkitelli Transfer Merkezi ziyaretleriyle gerçekleşti. Transfer süreçlerini yerinde inceleyen yöneticiler ve idari çalışanlar araçları boşaltıp loop sorter’ı yükledi ve trans palet kullanarak operasyon akışlarını adım adım deneyimledi. Şube ekipleriyle birlikte dağıtıma çıkan çalışanlar, kapıya teslimat yaparak müşteri deneyimini uçtan uca gözlemleme fırsatı buldu. "Sürdürülebilir taşımacılığın geleceğini birlikte inşa ediyoruz" Aras Kargo CEO’su Barbara Hagen, saha buluşması ile ilgili şunları söyledi: "Kırmızı Kahramanlar Saha Buluşması, şirketimizin gücünü oluşturan ekiplerimizin sahadaki özverisini ve profesyonelliğini daha yakından deneyimlememizi sağladı. Sahada geçirdiğimiz süre boyunca çalışma arkadaşlarımızın müşterilerimize en iyi hizmeti sunabilmek için gösterdiği çabayı yakından gözlemleme fırsatı bulduk. Bu deneyim, sürdürülebilir taşımacılığın geleceğini şekillendirirken, operasyonlarımızı çalışanlarımızın gerçek ihtiyaç ve içgörüleri doğrultusunda geliştirmemize önemli katkı sağlayacak. Aras Kargo ailesi olarak aynı amaç doğrultusunda hep birlikte ilerlemekten gurur duyuyoruz." Konu hakkında değerlendirmede bulunan Aras Kargo İnsan & Kültür ve Hukuk Başkan Yardımcısı Yiğitcan Bozoğlu, "Çalışan bağlılığı ve ekiplerimizin motivasyonu şirket olarak en büyük önceliklerimizden biri. Kırmızı Kahramanlar Saha Buluşması, idari kadromuzun sahadaki ekiplerle bir araya gelerek birbirlerini daha yakından tanımasını, saha deneyimlerini paylaşmasını ve ekip ruhunu güçlendirmesini sağladı. Bu etkinlik bizim için sahadaki çalışmaların önemini gözlemlememizi sağlayan ve aidiyet duygusunu güçlendiren çok değerli bir fırsat oldu. Ekiplerimizin birlikte hareket etmesini ve birbirine destek olmalarını şirketimizin kurum kültürünü ve dayanışma ruhunu yansıtan en değerli unsur olarak görüyoruz" dedi.