POLİTİKA - 28 Kasım 2025 Cuma 13:16

TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Terörsüz Türkiye’yle birlikte terörsüz bir bölgeyi kurarak bütün halkların aynı safta yer almasını sağlayacağız"

A
A
A
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Terörsüz Türkiye’yle birlikte terörsüz bir bölgeyi kurarak bütün halkların aynı safta yer almasını sağlayacağız"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, bu ülkenin insanlarının birlik, beraberlik içerisinde dünyanın en güçlü milletini teşkil etmesini önleyen terör belasını artık geride bırakmakta olduğuna dikkat çekerek, "Bundan sonra bu memlekette bir tek kişinin dahi terör örgütlerine kaptırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkede asla ve asla terörün yabancı güçlerin mafyası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin topraklarında sadece kardeşlik türküleri söylenecek. Sadece bu ülkenin de değil, terörsüz Türkiye’yle birlikte terörsüz bir bölgeyi kurarak Allah’ın izniyle bu bölgedeki bütün halkların aynı safta, aynı cephede, aynı hedef doğrultusunda yer almasını sağlayacağız" dedi.


Bir dizi temas için Adana’ya gelen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Çukurova Üniversitesi Akademik Yıl açılış töreninde Birleşmiş Milletler (BM) ile terörsüz Türkiye sürecine değindi. Önümüzdeki dönemde dünyanın en fazla üzerinde konuşacağı alanlardan birinin küresel siyasal sistemindeki haksızlıklar, eşitsizlikler olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Aynı ekonomik sistemin kurumlarında olduğu gibi dünyadaki küresel sistemin de kurumları çatırdamakta. Fonksiyonlarını yitirmekte ve artık tamamen işlevsiz hale gelmektedir. Dünyanın en önemli örneği ise dünyada barışı ve insanlar arasında adaleti tesis etmek üzere kurulmuş olan Birleşmiş Milletler’in ve özellikle Güvenlik Konseyi’nin yapısının ortaya çıkardığı mahsurlardır. Sadece çevremizdeki iki büyük olaya baktığımız zaman Birleşmiş Milletlerin ne kadar işlevsiz hale geldiğini görüyoruz. Rusya ile Ukrayna arasında 3 yılı aşkın bir süredir devam eden savaş ne yazık ki Birleşmiş Milletler tarafından tam tersine Güvenlik Konseyi’ne gelen kararlarda veto edilerek, savaşın devamı bir şekilde temin edilmiştir. Benzer şekilde iki yılı geride bıraktığımız İsrail’in Gazze üzerindeki baskıları, soykırımı ve işlediği insanlık suçları asla önlenememiştir. Bunun en temel nedenlerinden birisi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yapısı ve bu yapının da maalesef sadece güçlünün sözünün geçtiği bir yapı şeklinde mevcudiyetidir" ifadelerini kullandı.



"İsrail ateşkesi sürekli ihlal etmekte"


İsrail’in ateşkese rağmen insanları öldürmeye devam ettiğini belirten Kurtulmuş, "Dolayısıyla İsrail’in aleyhine bu süre içerisinde ne zaman Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na karar almak için müracaat edilirse, başvurulsa İsrail’in dayısı tarafından veto edilmiş ve soykırım bugüne kadar sürdürülmüştür. İsrail bir ateşkese razı olmuş görülse de ne yazık ki sürekli olarak ateşkesi ihlal etmekte ve insanları öldürmeye, insanları insan onuru dışında bir yaşama mahkum etmeye devam etmektedir. Dolayısıyla bu sistem böyle devam etmez. İnsanoğlu böylesine bir gayriadil küresel sistemin içerisinde bundan sonra adil ve onurlu bir geleceği asla tasavvur edemez, asla duramaz. Onun için diyoruz ki aslında güçlünün, kuvvetlinin sözüne zayıfı ise asla göz önünde bulundurmayan bu küresel sistem, siyasal sistem bütünüyle değişmeli ve dünya yeni bir siyasal yapıya kavuşmalıdır" diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her uluslararası platformda dile getirdiği "Dünya beşten büyüktür sözünün sadece bir slogan olmadığını dile getiren Kurtulmuş, "Dünyanın yeni bir sisteme duyduğu ihtiyacın millet adına ve bütün insanlık adına dile getirilmiş bir temenni işidir. Sevgili gençler açıkça söylemeyi gerçek bir vazife telakki ediyorum. Biz görürüz, görmeyiz. Ama sizler mutlaka Birleşmiş Milletlerin dünya siyasal sisteminin değiştiğini göreceksiniz. Yeni bir Birleşmiş Milletler ve yeni bir dünya düzeni inşallah sizin zamanınızda kurulacaktır" şeklinde konuştu.



"Terör belasını artık geride bırakıyoruz"


Terörsüz Türkiye sürecine değinen Kurtulmuş, "İlk asrını geride bıraktığımız, yani yüzyılı artık aştığımız Cumhuriyetimizin maalesef 50 yılında ayaklarımıza pranga gibi vurulan, bu ülkenin ileriye gitmesini, bu ülkenin insanlarının birlik, beraberlik içerisinde dünyanın en güçlü milletini temsil, teşkil etmesini önleyen terör belasını artık geride bırakıyoruz. Türkiye’de emperyal projelerin bir şekilde kendi maşaları olarak kullandıkları bölünme ve parçalama siyasetlerinin bir unsuru, bir vekalet unsuru olarak gördükleri terör meselesini Türkiye bir daha asla canlanmamak üzere tarihe gönderiyor. Beraber yaşamış, aralarında şimdiye kadar hiçbir husumet, hiçbir kavga, hiçbir çatışma olmamış olan Türklerin, Kürtlerin, Arapların ve bu topraklarda yaşayan bütün etnik ve mezhebi farklılıklar içerisindeki 86 milyon yurttaşımızın arasında ezeli ve ebedi kardeşliğimizi yeniden takdim ederek yolumuza devam ediyoruz. Aramızdaki birtakım nifak kapısında unsurları olan bu aparatları geride bırakıyoruz. Bundan sonra bu memlekette bir tek kişinin dahi terör örgütlerine kaptırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkede asla ve asla terörün yabancı güçlerin mafyası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin topraklarında sadece birlik ve beraberlik türküleri, sadece kardeşlik türküleri söylenecek. Sadece bu ülkenin de değil terörsüz Türkiye’yle birlikte terörsüz bir bölgeyi kurarak, Allah’ın izniyle bu bölgedeki bütün halkların aynı safta, aynı cephede, aynı hedef doğrultusunda yer almasını sağlayacağız. Allah yolumuzu açık etsin. Allah bu ülkeyi her türlü şerden korusun" ifadelerine yer verdi.



TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Terörsüz Türkiye’yle birlikte terörsüz bir bölgeyi kurarak bütün halkların aynı safta yer almasını sağlayacağız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.