KÜLTÜR SANAT - 09 Mayıs 2024 Perşembe 10:00

Tescilli ‘Adana hasır örgü bileklik’ geçmişi geleceğe taşıyor

A
A
A
Tescilli ‘Adana hasır örgü bileklik’ geçmişi geleceğe taşıyor

Adana Olgunlaşma Enstitüsü bünyesindeki kuyumculuk atölyesindeki ustalar, tasarladıkları ürünlerle Türk kültürünü gelecek kuşaklara aktarıyor. Enstitü bünyesinde tescilli bin 600 üründen biri olan gümüşten yapılan ‘Adana hasır örgü bileklik’ de ustaların elinde sanat eserine dönüşüyor.


Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nde Kuyumculuk Teknolojisi Alanı’nda ustalardan oluşan ekip, Türk kültürünü günümüze taşıyarak yaptıkları eserleri gelecek kuşaklara aktarıyor. Kuyumculuk atölyesinde, kilimlerden bile ilham alınan desenler, takılara yansıtılırken gümüşten yapılan Adana hasır örgü bileklik gibi birçok tescilli ürünler ön plana çıkıyor.


Adana Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Seher Coşkun, Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nün prestijli bir kurum olduğunu kaydederek, “Şu an Türk kültürünün yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılması için aslına uygun olarak üretimler yapan bir kurum halini aldık. Aynı zamanda döner sermayeli bir kurumuz. Ülke ekonomisine ve burada çalışan ustalarımızın, buradaki eğitim alan öğrencilerimizin de aile ekonomilerine katkıda bulunuyoruz böylece. Kendini sürekli yenileyen alanların bir tanesi olan kuyumculuk alanında geçmişi günümüze taşıyan, günümüzden gelecek kuşaklara aslına bağlı kalarak aktarabileceğimiz güzel ürünlerimiz var burada. Mesela bunlar Matrakçı Nasuh’un minyatürlerinden esinlenerek hazırlanan bir Belgrad seferine konu alan bir ürün olurken aynı zamanda da Adana’ya ait olan Adanalı kuyumculuk ustaları tarafından yapılan Adana hasır örgü bir bileklikte olabiliyor” dedi.



“Adana hasır örgü bileklik tescilli ürünümüz”


Coşkun, Adana hasır örgü bilekliğin tescilli ürünlerinden bir tanesi olduğunu belirterek, “Şu an bin 600 tescilli ürünümüz var. Tescilli ürünlerimizden bir tanesi de Adana hasır örgü bileklik. Hasır örgüden dolma kalemde üretiyoruz. Gümüşle yapıyoruz bunları. Yine kilim desenlerimizi takılara taşıyoruz. Onların motiflerinden ilham alıyoruz. Bunların kalıcı olmasını sağlıyoruz. Kuyumculuk atölyemizde gelecek kuşaklara aslına uygun çalışmalar yapılıyor” diye konuştu.


Atölyelerde üretilen ürünlerimizin hepsinin satış amaçlı yapılmadığını ifade eden Seher Coşkun, “Tema çalışmalarımız var. Araştırmalar üzerine oturtulmuş çalışmalar. Bunlar arşivlerde gelecek kuşaklara aktarılması için arşivleniyor. Sadece arşivlenmekle kalmayıp hem ana binamızda hem de Tepebağ Kültür Sanat Merkezimizde ki sergi salonumuzda bunlar Adanalıların ve Adana’yı gezen turistlerimizin beğenisine sunuluyor” şeklinde konuştu.



Tescilli ‘Adana hasır örgü bileklik’ geçmişi geleceğe taşıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Seyyar balon satıcısı başına gelen talihsiz olayla ilgili konuştu Eskişehir’de geçtiğimiz ay elinden kaçırması sonucu ağaca takılan onlarca uçan balonunun oluşturduğu ilginç görüntüyle ilgili konuşan seyyar satıcı Eyüp Ketenci, "Yaklaşık 2 bin 500 lira zarara uğradım. Artık balonları elime daha sıkı bağlıyorum" dedi. Ekmek parası kazanmak için gayret gösteren seyyar balon satıcısı Eyüp Ketenci, geçtiğimiz ay kentin en işlek noktalarından olan Porsuk Bulvarı üzerinde kaza eseri elindeki bütün uçan balonları kaçırmıştı. Bunun sonucunda havalanan onlarca balon bölgedeki bir ağaca takılı kalırken, satıcı tüm çabalarına rağmen mallarını geri alamamıştı. İlginç görüntüler oluşturan talihsiz olayla ilgili konuşan Ketenci, balonlarını bir çocuğa satış yaparken elinden kaçırdığını ve yaklaşık 2 bin 500 lira zarara uğradığını söyledi. Balonları havalandıktan sonra büyük bir üzüntü yaşadığını da sözlerine ekleyen emektar vatandaş, artık ürünlerini eline eskisinden sıkı bağlayarak daha tedbirli davrandığını belirtti. "Bir çocuğun eline balonu bağlayacakken benimkiler çekip gitti" Eskişehir’de seyyar olarak balon satarak geçimini sağlayan Eyüp Ketenci, "Bir tane çocuk gelimişti, ona balon verecektim. Sonra ipi onun eline bağlayacakken benim balonlarım çekip gitti. Geri de alamadım, nasıl alacaksın? Uçar gider. Hiç girişimde bile bulunmadım. Ama çok üzüldüm. Aşağı yukarı 2 bin lira zararım oldu. Çevredeki insanlar da ’Yazık olmuş’ deyip geçtiler. Ama olabiliyor yani böyle. O günden sonra balonları daha sıkı, iyice bağlamaya başladım. Şimdi eskisi gibi ipleri bırakmıyorum, koparıyorum ve öyle müşteriye veriyorum" dedi.
İstanbul Eyüpsultan Belediyesi’nden arama kurtarma eğitimi Eyüpsultan Belediyesi Eyüp Sultan Afet Yönetim Birimi (ESAY) Arama Kurtarma eğitmenleri, İSKİ Genel Müdürlüğü çalışanlarına eğitim verdi. Çalışmalar hakkında bilgi alan Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen, “Burada bir hedefimiz var, 2025 Ocak ayına kadar arama kurtarma ekibimiz ESAY’ımız ikinci seviyeye geçerek ikinci yıldızlarını takacak” dedi. Eyüpsultan Belediyesi tarafından, muhtemel deprem ve diğer doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak amacıyla kurulan ESAY Arama Kurtarma Birimi katıldığı saha operasyonları dışında AFAD tarafından akredite eğitmen olarak kurum ve STK’ların arama ekiplerine eğitim vermeye devam ediyor. Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen, son olarak İSKİ personeline verilen eğitimleri yerinde izledi. Göktürk’te bulunan Afet Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen çalışmada, teorik ve saha eğitimlerinden oluşan “Hafif Seviye Arama Kurtarma” ve “Kentsel Arama Kurtarma” eğitimleri verildi. “Hedefimiz ekibimizin ikinci yıldızı takması” Eğitim çalışmasını yakından takip eden ve çalışmalar hakkında bilgi alan Başkan Özmen, Eyüpsultan Belediyesi’nin arama kurtarma istasyonunda yetkin ve profesyonel bir ekiple, yetkin ve profesyonel anlayışla çalıştığı için mutlu olduğunu belirtti. Arama kurtarma çalışmalarının yanı sıra verilen eğitimlerin de önemine dikkat çeken Özmen, “Ekibimiz sadece arama kurtarma çalışması yapmakla kalmıyor, talepte bulunan birçok kurumu, kamu kurumunu da eğitime tabi tutuyor. Bugün de burada İSKİ bulunuyor. Arama kurtarma süreçleri birinci yıldız, ikinci yıldız ve üçüncü yıldız olmak üzere üç seviyeden oluşuyor. Biz birinci yıldızdayız. Burada bir hedefimiz var, 2025 Ocak ayına kadar arama kurtarma ekibimiz ESAY’ımız ikinci seviyeye geçerek ikinci yıldızlarını takacak. Daha sonra da ağır seviye düzeyinde olan üçüncü seviyede akredite olan, o yetkinliğe sahip bir ekibi Eyüpsultan’a kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu. “Arkadaşlarımla gurur duyuyorum” Konuşmasında, “Hiç ihtiyacımız olmasın” temennisinde de bulunan Başkan Özmen, “Sadece bir enkazdan birini kurtarmak olarak düşünmeyin. Ani gelişecek bütün olaylarda nasıl tepki vereceklerini, nasıl aksiyon alacaklarını ortaya koyan, bunu öğreten ve çok ağır sınavlardan geçip akredite olunan bir süreçten söz ediyoruz. O yüzden arkadaşlarımla gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
İzmir Açıldığında protokol camisi olacaktı, 7 yılda tamamlanamadı İzmir Konak’ta bulunan ve yapımına 2017’de başlanılan Nevvar Salih İşgören Ulu Cami’nin inşaatı aradan geçen 7 yılda tamamlanamadı. Ege Bölgesi’nin en büyük protokol camisi olması planlanan ibadethanenin inşaatı uzun süredir yerinde sayarken, bölge esnafı yetkililerin duruma el atarak bir an önce caminin tamamlanmasına destek olmalarını istedi. İzmir’in Konak ilçesi Mersinli bölgesinde 14 bin metrekarelik alanda yer alan Nevvar Salih İşgören Ulu Cami’nin yapımına, Nevvar Salih İşgören Vakfı tarafından 2017 yılında başlandı. 43 metre kubbe genişliğinin yanı sıra 92 metre uzunluğunda 4 minareye sahip, Osmanlı ve modern mimari izlerini taşıyan caminin 2022’de ibadete açılması hedefleniyordu. Ancak Ege Bölgesi’nin en büyük protokol camisi olması planlanan 15 bin kişi kapasiteli camide uzun süre önce inşaat çalışmaları durdu. Yapılan onca masrafın ve milli servetin ziyan olduğunu belirten bölge esnafı, yetkililerin duruma el atarak caminin tamamlanmasına destek olmaları gerektiğini söyledi. “Diyanet İşleri Başkanlığının bir an önce bu camiyi bitirmesini istiyoruz” Kaba inşaatı 2019 yılında tamamlanan camiyle ilgili görüşlerini dile getiren bölge esnaflarından 37 yaşındaki Zeynel Akçam, “Buranın 2017 yılında temeli atıldığında bölge esnafı olarak çok sevinmiştik. Neden çok sevindik; dibimizde bir cami olsun istedik. Burada bize en yakın cami 500 metre ileride. Biz çok uğraştık burası yapılsın 5 vakit namazımızı kılalım orada ama bir türlü nedense tamamlanamadı bu cami. Nevvar Salih İşgören Vakfı’nın projeyi bitirmiş olduğunu öğrendik sonradan. Esnaflar olarak Diyanet İşleri Başkanlığının bir an önce bu camiyi bitirmesini istiyoruz. Müslüman bir ülkede yaşayan vatandaşlar olarak bu camiyi böyle görünce vicdan azabı çekiyoruz. 2020 yılında Diyanet’e ‘bu cami neden tamamlanmıyor’ içerikli dilekçe yazdım, cevap gelmedi. Bölge esnafı olarak bu caminin bir an önce tamamlanmasını istiyorum” dedi. Caminin aynı zamanda bir yaşam alanı olarak tasarlanması, içerisinde sosyal donatı alanları, konferans salonları, kütüphaneler, etüt merkezleri gibi birçok bölümün olması planlanıyordu. 2017 yılında yapımına başlanılan ve 2022 yılında ibadete açılması planlanan Ulu Cami üzerinden geçen 7 yılda tamamlamadı.