KÜLTÜR SANAT - 01 Aralık 2025 Pazartesi 11:58

Tescilli Adana Kebabı Ustalık Eğitimini 12’si kadın 50 kursiyer başarıyla tamamladı

A
A
A
Tescilli Adana Kebabı Ustalık Eğitimini 12’si kadın 50 kursiyer başarıyla tamamladı

Adana’da 12’si kadın 50 kursiyer Tescilli Adana Kebabı Ustalık Eğitimi aldı.


Adana Ticaret Odası (ATO) ile Adana Lokantacılar ve Kebapçılar Esnaf Odası iş birliğinde, ATO Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı’nda düzenlenen Tescilli Adana Kebabı Ustalık Eğitimi, bu yıl da yoğun ilgiyle gerçekleştirildi. Geleneksel hale gelen ve 16’ncısı yapılan program, Adana’nın dünya çapında bilinen lezzetinin doğru tekniklerle üretilmesi ve gelecek nesillere aktarılması için gerçekleştirildi. Eğitim süresince kursiyerlere, Adana Kebabı’nda kullanılacak etin seçimi ve hazırlanması, zırhla çekilmesi, gramaj ve standartlar, şiş hazırlığı, kömür kullanımı ve pişirme teknikleri, servis yöntemleri alanında uzman eğitmenler tarafından hem teorik hem de uygulamalı olarak aktarıldı. Ayrıca kebap sunumunun ayrılmaz parçası olan salatanın hazırlanışı da uygulamalı olarak gösterildi.


Toplamda 12’si kadın olmak üzere 50 kursiyer, eğitimi başarıyla tamamlayarak ustalık belgesi almaya hak kazandı. Törende belgeler ATO Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Bayram ile diğer davetliler tarafından takdim edildi. Bu yılki eğitimde ATO Meclis Üyeleri Niyazi Sertkalaycı ve Mehmet Yılmaz’ın da eğitime katılarak ustalık belgesi almaya hak kazandığı ifade edildi.



"Adana Şalgamı AB Coğrafi İşaret Tescilini aldı"


Belge töreninde konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Bayram, coğrafi işaretin bölge tanıtımındaki önemine değinerek şunları söyledi:


"Gıda bizim için stratejik bir alan ve özellikle coğrafi işaretli ürünümüz olan Adana Kebabı, odamızın gurur kaynaklarından biri. Bu yıl da eğitimimizi başarıyla tamamladık. Kebabın yanına şalgam yakışır. Adana Şalgamı’nın Avrupa Birliği Coğrafi İşaret Tescil Belgesini aldık. Bu başarı hepimiz için büyük bir gurur kaynağı. Belge almaya hak kazanan tüm kursiyerlerimizi tebrik ediyorum. Eğitimin ticarete dönüşen güzel işlere vesile olmasını diliyorum."


Lokantacılar ve Kebapçılar Esnaf Odası Başkanı Şefik Aslan ise Adana Kebabı’nın tek bir standartta üretilmesinin önemine dikkat çekerek, "Adana Kebabı’nın coğrafi işaretle tescillenmesi büyük bir kazanım. Bu standartların korunması amacıyla ATO ile birlikte eğitimleri sürdürüyoruz. İki günde kebap ustası yetiştirilmez ama kursiyerler tüm püf noktalarını öğreniyor. Eğitimlere restoran çalışanları, ustalar, usta yardımcıları ve bu alanda ticari faaliyette bulunanlar katılıyor. Evinde doğru şekilde Adana kebabı yapmak isteyenler bile büyük ilgi gösteriyor" dedi.



Tescilli Adana Kebabı Ustalık Eğitimini 12’si kadın 50 kursiyer başarıyla tamamladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.