EKONOMİ - 02 Aralık 2025 Salı 09:24

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Çiftçimizin ayakta kalması, Türkiye’nin güçlü kalması demektir"

A
A
A
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Çiftçimizin ayakta kalması, Türkiye’nin güçlü kalması demektir"

Üreticilerin karşı karşıya bulunduğu ağır şartların hafifletilmesi amacıyla acilen kapsamlı bir tarımsal destek paketinin açıklanmasını talep eden Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, "Sübvansiyonlu kredi limitlerinin enflasyon oranları doğrultusunda güncellenmesini ve tarım sektörünün ekonomik olarak güçlendirilmesine yönelik düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesini talep etmekteyiz. Ülkemizin gıda arz güvenliği, üreticimizin üretim gücü ile doğrudan bağlantılıdır. Çiftçimizin ayakta kalması, Türkiye’nin güçlü kalması demektir" dedi.


Doğan, yaptığı açıklamada, üreticilerin 2025 yılına büyük beklentilerle girdiğini belirterek, "Ne yazık ki çiftçimiz yılın ilk aylarından itibaren meydana gelen olağanüstü iklim olayları nedeniyle ciddi kayıplarla karşı karşıya kalmıştır. Yüreğir Ziraat Odası olarak sahadan edindiğimiz veriler, tarım sektöründe üretici açısından son derece zorlu bir sürecin yaşandığını gözler önüne sermektedir. 22-25 Şubat tarihleri arasında bölgemizde yaşanan şiddetli don olayı, özellikle narenciye, şeftali ve çeşitli tarla ürünlerinde büyük çaplı zarara yol açmış; birçok ürün daha sezon başında kaybedilmiştir" diye konuştu.


Doğan, don olayının ardından Mart ayı sonunda başlayan soğan hasadı ve akabinde gerçekleştirilen patates hasadının, üreticilere beklenen ekonomik katkıyı sağlayamadığına dikkat çekerek şunları kaydetti:


"Devam eden süreçte karpuz, kavun, domates ve biber gibi tarla satışıyla pazara sunulan ürünlerde de gelir kayıpları yaşanmış, çiftçilerimiz maliyetlerini karşılayacak düzeyde gelir elde edememiştir. Yaz aylarında bölgemizi etkisi altına alan aşırı sıcaklık, kuraklık ve düzensiz iklim şartları, buğday, ayçiçeği ve soya gibi stratejik ürünlerde verim kayıplarını daha da artırmıştır. Çiftçimiz girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle zaten zorlanırken, düşük verim ve düşük fiyatların birleşmesi sektörde adeta zincirleme bir krize yol açmıştır."



"Üreticiler, düşük kârlılık nedeniyle pamuk ekiminden vazgeçmekte"


Avrupa Birliği ile yapılan Gümrük Birliği kapsamında pamuk ithalatında vergi uygulanmaması, Çukurova’nın ’beyaz altın’ olarak bilinen pamuğunun üretimini bölge genelinde durma noktasına getirdiğini ifade eden Doğan, "İthal pamukla rekabet edemeyen yerli üreticiler, artan maliyetler ve düşük kârlılık nedeniyle pamuk ekiminden vazgeçmekte. Bu durum hem bölgenin geleneksel ürün deseninin değişmesine hem de tarımsal ekonomide ciddi kayıplara yol açmaktadır. Narenciyede ise limon, portakal ve greyfurtta soğuk kaynaklı ciddi verim düşüşü yaşanmış ürün az olduğu için fiyatlar yüksek olsa da çiftçi bu durumdan da gelir elde edememiştir. Sadece altı çeşit erkenci meyve grubunda ürün bolluğu yaşanmış ancak bu bolluk da düşük fiyatlar nedeniyle çiftçiye ekonomik kazanç olarak yansımamıştır" şeklinde konuştu.



"Çiftçimizin ayakta kalması, Türkiye’nin güçlü kalması demektir"


Tüm bu nedenlerle 2025 yılının, Yüreğir ve bölge çiftçisi için "umut yılı" olmaktan çok uzak bir tablo çizdiğinin altını çizen Doğan, "Üreticilerimiz tarihin en ağır ekonomik daralmalarından biriyle karşı karşıya kalmıştır. Son üç yıldır üreticilerimize tahsis edilen sübvansiyonlu kredi limitlerinin artırılmamış olması, finansmana erişimi zorlaştırmıştır. Özel bankalarda faiz oranlarının yüzde 45-50 seviyelerine ulaşması ise çiftçiyi borçlarını çeviremez duruma getirmiştir. Çok sayıda üreticimiz, mevcut ekonomik baskılar nedeniyle tarlasını, bağını, bahçesini ve makinelerini satışa çıkarmak zorunda kalmıştır. Mevcut şartlar, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir risk oluşturmaktadır. Yüreğir Ziraat Odası olarak, üreticilerimizin karşı karşıya bulunduğu bu ağır şartların hafifletilmesi amacıyla Cumhurbaşkanımızdan acilen kapsamlı bir tarımsal destek paketinin açıklanmasını, sübvansiyonlu kredi limitlerinin enflasyon oranları doğrultusunda güncellenmesini ve tarım sektörünün ekonomik olarak güçlendirilmesine yönelik düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesini talep etmekteyiz. Ülkemizin gıda arz güvenliği, üreticimizin üretim gücü ile doğrudan bağlantılıdır. Çiftçimizin ayakta kalması, Türkiye’nin güçlü kalması demektir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nden 2’nci World Bridges Zirvesi’nde küresel sağlık diplomasisi iş birliği "Uluslararası Bilimsel Panel ve Diplomasi Zirvesi: Sanayi, Ticaret, Sağlık" etkinliği İstanbul’da gerçekleştirildi. Farklı ülkelerden akademisyenleri, araştırmacıları, sektör temsilcilerini ve uzmanları bir araya getirerek disiplinler arası etkileşimi artırdı. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Covid-19 pandemisinin sağlık ve diplomasinin sınır tanımadığını gösterdiğini belirtti. İnsanlık için iş birliğinin ve bu sürecin merkezinde üniversitelerin yer aldığını vurguladı. "Uluslararası Bilimsel Panel ve Diplomasi Zirvesi: Sanayi, Ticaret, Sağlık" programı İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi iş birliğiyle; Sağlık Turizmi Konfederasyonu (SATKOF) ve Uluslararası Sanayi Ticaret Konfederasyonu (USTKON) tarafından gerçekleştirildi. Zirvede sanayi, ticaret ve sağlık alanlarında uluslararası iş birlikleri, bilimsel yaklaşımlar ve diplomaside güncel gelişmeler; akademik ve sektörel paydaşların katkılarıyla ele alındı. 2025-2030 çok taraflı diplomasi vizyonu değerlendirildi Zirve, dünya genelinden akademisyenleri, sektör temsilcilerini ve diplomatik misyonları bir araya getirirken; Türkiye’nin sağlık diplomasisi, sanayi-ticaret entegrasyonu ve uluslararası iş birliği vizyonuna katkı sağlamayı hedefledi. Programda küresel sağlık turizmi politikaları, uluslararası endüstri ve ticaret iş birlikleri, dijital sağlık ve yapay zeka uygulamalarının diplomasiye etkileri, bölgesel yatırım ve kalkınma modelleri ile 2025-2030 çok taraflı diplomasi vizyonu değerlendirildi. Yatırım ve iş birliği modellerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak Zirveye ilişkin değerlendirmede bulunan SATKOF Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, "Türkiye’nin sağlık turizmi, dijital sağlık ve sanayi-ticaret entegrasyonu alanlarında küresel bir merkez olma yolundaki adımları güçleniyor. Bu zirve, ülkeler arası köprülerin kurulmasına, yatırım ve iş birliği modellerinin geliştirilmesine ve çok taraflı diplomasi vizyonunun uluslararası platformlarda görünürlüğünün artmasına katkı sağlayacak" dedi. "Üniversitelere de büyük bir rol düşmektedir" Uluslararası Bilimsel Panel ve Diplomasi Zirvesi: Sanayi, Ticaret, Sağlık etkinliğinin iş birliği ortağı olan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Üniversite, küresel sağlık ve diplomasi kavramlarını bir araya getirdiğimiz zaman işin hem boyutu hem de derinliği oldukça artıyor. Küresel sağlık ve diplomasi denince ilk aklımıza gelen elbette yakın dönemde yaşadığımız Covid-19 pandemisidir. Bu bize birçok şeyi gösterdi; sağlık ve insan odaklı hiçbir şeyin sınır tanımadığını gördük. Aynı zamanda esas olanın insanlık için iş birliği olduğunu ve paylaşımın önemini de bir kez daha gördük. Yeryüzünü yaşanabilir kılmak, dost ve kardeş ülkeler vurgusuna kavuşmak için mutlak bir insanlık iş birliğinin esas olmasına bağlıdır. Bunu da sağlayacak olan şey diplomasinin bütün üstünlüklerinden, becerilerinden ve niteliklerinden yararlanmaktır. Bunu sağlayacak olan şey de elbette ki üniversitelerdir. Bu açıdan sağlık ve insan odaklı bu unsurda ve karşılıklı iş birlikleri içerisinde üniversitelere de büyük bir rol düşmektedir." Zirvenin; katılımcı ülkeler ve uluslararası kurumlar arasında yeni iş birliklerinin geliştirilmesini, ortak projelerin başlatılmasını ve Türkiye’nin sağlık diplomasisi ekosisteminin güçlendirilmesini hedeflediği belirtildi. Etkinliğe İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu, Prof. Dr. Edibe Sözen, Sağlık Turizmi Konfederasyonu (SATKOF) Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, çeşitli ülkelerin başkonsolosluk temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Bursa İznik Belediyesi’nden 365 gün sıcak yemek desteği İznik Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışını yalnızca belirli dönemlerle sınırlı tutmayarak, yılın 365 günü ihtiyaç sahibi vatandaşlara sıcak yemek desteği sağlamaya devam ediyor. İlçe genelinde yürütülen bu kapsamlı sosyal destek çalışmasıyla, her gün yüzlerce ihtiyaç sahibi vatandaşın sofrasına sıcak yemek ulaştırılıyor. İznik Belediyesi İzzet Peşte Su Sporları Kamp ve Eğitim Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren aşevinde deneyimli personeller gözetiminde, hijyen kurallarına uygun şekilde hazırlanan yemekler, günlük olarak taze biçimde pişiriliyor. Menülerden oluşan yemekler; yaşlı, engelli, yalnız yaşayan ve ekonomik zorluk yaşayan vatandaşlar başta olmak üzere ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor. Vatandaşlardan gelen başvurular ilgili birimler tarafından yapılan saha incelemeleriyle tespit edilerek belirlenen ailelere dağıtımı gerçekleştiriliyor. Belediye ekipleri tarafından titizlikle paketlenen yemekler, özel taşıma aracıyla evlere kadar götürülerek teslim ediliyor. Böylece hem sıcaklığını hem de kalitesini koruyan yemekler, doğrudan vatandaşların sofralarına ulaştırılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, "Belediyecilik bizim için yalnızca yol, park veya bina yapmanın yanında zor zamanlarda vatandaşının yanında olabilmektir. İznik’te hiçbir hemşerimizin açlık, yalnızlık ya da çaresizlik hissetmesini istemiyoruz. Aşevimizde her gün büyük bir özveriyle hazırlanan yemekleri, ekiplerimizle birlikte ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz. Bu hizmeti yılın 365 günü kesintisiz sürdürerek sosyal dayanışmayı güçlendiriyoruz" ifadelerini kullandı. Başkan Usta ayrıca, sosyal destek çalışmalarının artarak devam edeceğini vurgulayarak, "İznik Belediyesi olarak insan odaklı hizmet anlayışımızla, sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürünü yaşatmaya, hemşerilerimizin hayatına dokunan projeler üretmeye devam edeceğiz" dedi.
Bursa İznik Belediyesi’nden 365 gün sıcak yemek desteği İznik Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışını yalnızca belirli dönemlerle sınırlı tutmayarak, yılın 365 günü ihtiyaç sahibi vatandaşlara sıcak yemek desteği sağlamaya devam ediyor. İlçe genelinde yürütülen bu kapsamlı sosyal destek çalışmasıyla, her gün yüzlerce ihtiyaç sahibi vatandaşın sofrasına sıcak yemek ulaştırılıyor. İznik Belediyesi İzzet Peşte Su Sporları Kamp ve Eğitim Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren aşevinde deneyimli personeller gözetiminde, hijyen kurallarına uygun şekilde hazırlanan yemekler, günlük olarak taze biçimde pişiriliyor. Menülerden oluşan yemekler; yaşlı, engelli, yalnız yaşayan ve ekonomik zorluk yaşayan vatandaşlar başta olmak üzere ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor. Vatandaşlardan gelen başvurular ilgili birimler tarafından yapılan saha incelemeleriyle tespit edilerek belirlenen ailelere dağıtımı gerçekleştiriliyor. Belediye ekipleri tarafından titizlikle paketlenen yemekler, özel taşıma aracıyla evlere kadar götürülerek teslim ediliyor. Böylece hem sıcaklığını hem de kalitesini koruyan yemekler, doğrudan vatandaşların sofralarına ulaştırılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, "Belediyecilik bizim için yalnızca yol, park veya bina yapmanın yanında zor zamanlarda vatandaşının yanında olabilmektir. İznik’te hiçbir hemşerimizin açlık, yalnızlık ya da çaresizlik hissetmesini istemiyoruz. Aşevimizde her gün büyük bir özveriyle hazırlanan yemekleri, ekiplerimizle birlikte ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz. Bu hizmeti yılın 365 günü kesintisiz sürdürerek sosyal dayanışmayı güçlendiriyoruz" ifadelerini kullandı. Başkan Usta ayrıca, sosyal destek çalışmalarının artarak devam edeceğini vurgulayarak, "İznik Belediyesi olarak insan odaklı hizmet anlayışımızla, sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürünü yaşatmaya, hemşerilerimizin hayatına dokunan projeler üretmeye devam edeceğiz" dedi.