Milletvekili Boynukara: “Örgüt Silahları Bırakmadan Bu Mesele Çözülmez”

AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, çözüm süreci ve sonrasında ortaya çıkan tablo ile ilgili yaptığı değerlendirmede, terör örgütünün silahı bırakıp, ülkeyi terk etmeyene kadar bu meselinin çözülmeyeceğini kaydetti.
AK Parti Milletvekili Adnan Boynukara açıklamasında, çözüm sürecinin iki temel dönüm noktası olduğunu belirterek, “Bunun birincisi PKK terör örgütünün 8 Mayıs 2013 tarihinde ülke sınırları dışına çıkması ve bu süreçte küresel güçler ile Esad’in Suriye’de örgüte tanıdığı ‘dar iktidar alanı’ nedeniyle kesintiye uğradı.Buna rağmen süreç devam ettirildi. İkincisi ise 28 Şubat 2015 tarihinde örgütün ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı silah kullanmaya son verme’ çağrısından sonra yaşananlardır.Çözüm sürecinin sonlanmasının temel kaynağını anlamak için bu önemlidir” dedi.
Süreçte yapılan açıklamaları dile getiren Adnan Boynukara, “Açıklamalar dikkate alındığında, PKK terör örgütünün ‘silah bırakma’ çağrısını boşa çıkarmak için teknik olarak mümkün olmayan koşullar öne sürdüğü açıktır. Buna, Türkçe’de ‘ipe un serme’ denilir. PKK terör örgütü ve türevlerinin tüm bu kışkırtıcı, tahrik edici ve çözümsüzlüğü dayatan açıklamalardan sonra Cumhurbaşkanımızın açıklaması gelmişti. Cumhurbaşkanımız asıl konunun altını çiziyor ve PKK terör örgütünün çarpıtmalarına dikkat çekiyor. Toplumun oldukça geniş bir kesimi, bu açıklamayı terör sorununun çözülmesi yolunda atılan önemli ve radikal bir adım olarak değerlendirdi. Silahın ve şiddetin araç olmaktan çıkması istendi.
Halkın bu haklı talebine karşılık, PKK terör örgütü ve teröristlerin sergilediği tutumu anlamak mümkün. Çünkü Kandil’in terör baronları Kürt meselesi gibi bir sorunlarının olmadığını ortaya koymuş ve kendi statülerinin peşine takılmışlar. Bunu sağlamanın tek yolu olarak da terörün ve şiddetin devamını görüyorlar. Bu nedenle de, PKK ve türevleri, terör saldırıları ve bölgesel politik oyunlarda kendilerine yüklenen misyonla gündeme geliyorlar.
Sorun, Kürtlere silah zoruyla ve dış güçler adına kan ve gözyaşı dolu bir gelecek dayatan kanlı ve kirli örgütün şirretliğidir. İkinci sorun ise sivil siyasete ve demokrasiye inandığını iddia eden partinin ve liderinin, terör örgütünün çözümsüzlük içeren tutumunun yanında yer alması ve sözcülüğünü üstlenmesidir. Elinde silah olan ve ‘PKK açısından silahların bırakılması asla söz konusu değildir’ diyen terör baronlarına tek bir söz söylenmiyor. Bırakın söz söylemeyi, onların sözcülüğü üstleniliyor.
Ortaya çıkan sonuç, atılan adımları istismar eden, Kürtleri ateş hattında tutan, Kürtler üzerinde vesayet kurmaya kalkan örgüt, silahları bırakmadan ve ülkeyi terk etmeden bu meselenin çözülmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.