Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Adıyaman’da 182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) lokasyonunda gelen çağrıyı cevaplayarak hasta yakınına randevu verdi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, MHRS lokasyonu olan Türk Telekom’un çağrı merkezi şirketi AssisTT’nin organize sanayi bölgesinde 800 gencin istihdam edildiği çağrı merkezini ziyaret etti. Bakan Akdağ burada merkezin genç çalışanları ile bir araya gelerek, çağrı yanıtladı. Gençlerin ilgisi ile karşılaşan Bakan Akdağ, burada yaptığı konuşmada ülkenin genç nüfusuna vurgu yaparak, referandum ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakan Akdağ, Türkiye’nin dünyanın özellikle Avrupa’nın en geç nüfusuna sahip ülkelerinden biri olduğunu belirterek, Sağlık Bakanlığının çağrı karşılama merkezleri olarak 6 ilde hizmet verildiğini ve 2016 yılında Türkiye’de bu çağrı merkezlerinde 106 milyon çağrı alındığını söyledi.
Bakan Akdağ konuşmasında, “Türkiye kalkınmasına yoluna devam ederken, böylesine genç bir nüfusla yola koşarak devam etmemiz lazım. Bütün bu imkanların devamı ve geliştirilmesi açısından bu referandumdan Türkiye’yi koşarak yoluna devam edebilecek bir sisteme kavuşturmamız gerekiyor. Bu referandum bizim geleceğimiz. Gençlerde bizim geleceğimiz. O halde bizim güçlü bir Türkiye ile, istikrarlı bir Türkiye ile, kalkınan bir Türkiye ile, terörü tamamen alt etmiş bir Türkiye ile yola devam etmeliyiz. Hepimizin geleceği için ama en başta siz gençlerimizin geleceğiniz için bu referandumdan güçlü bir ‘evet’ kararı çıkarmamız gerekiyor” dedi.
Sağlık Bakanı Akdağ, daha sonra Türkiye Petrolleri salonunda sivil toplum kuruluşu başkanları ile yapılan değerlendirme toplantısına katıldı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ burada yaptığı konuşmada ise Türkiye’nin kendi geleceğini kendisinin tayin edebilecek güçte bir ülke olduğunu vurgulayarak, “Hangi binayı yaparsanız yapın bir zemin üzerine yapmak durumundasınız. Zemin etüdü diye bir şey var. Sağlam zemin yoksa o binanın zeminini sağlamlaştırmak gerekir. Aksi takdirde üstüne ne inşa ederseniz edin o bina çöker. Nitekim biz Türkiye’yi bir Kurtuluş Savaşı’ndan muzafferiyet ile çıkardıktan sonra millet olarak, kendimize Cumhuriyeti yönetim olarak seçtikten sonra bu yönetim sistemi sağlam bir zemin üstüne oturtulamadığı için başımıza çok sıkıntı geldi, çok badireler atlattık. Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir oylama yapıyoruz. Çocuklarımızın geleceği ile ilgili bir oylama yapıyoruz. Bize Almanlar, Hollandalılar yada bilmem kimler geleceğimizi öğretemezler. Biz kendi geleceğimizi kendimiz tayin edeceğiz. Tam bağımsızlığı, özgürlüğü, bu ülke için bu ülke insanı için olmazsa olmazı olduğunu biliyoruz. Bu referandum milletin iradesi dışındaki her türlü vesayetin Allah’ın izniyle sonu olacaktır” diye konuştu.
