GENEL - 15 Temmuz 2019 Pazartesi 11:25

Şehit aileleri ve gaziler 15 Temmuz yemeğinde buluştu

A
A
A
Şehit aileleri ve gaziler 15 Temmuz yemeğinde buluştu

Adıyaman Valisi Aykut Pekmez, 15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Haftası etkinlikleri kapsamında, şehit aileleri ve gaziler onuruna düzenlenen akşam yemeğinde şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi.

Adıyaman Valisi Aykut Pekmez, 15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Haftası etkinlikleri kapsamında, şehit aileleri ve gaziler onuruna düzenlenen akşam yemeğinde şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi.


Adıyaman Valiliğinin ev sahipliğinde Türkiye Petrolleri Sosyal Tesislerinde düzenlenen programa Vali Aykut Pekmez, Garnizon Komutanı Albay Hüseyin Gürfidan, Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Turgut, Vali Yardımcıları, İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Atasoy, İl Emniyet Müdürü Metin Alper, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimler Derneği Şube Başkanı Hacı Erdengi, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanı Ahmet Okutan, kurum amirleri, siyasi parti başkanları, şehit aileleri, gaziler ve çocukları katıldı.


Yemek öncesi Vali Aykut Pekmez, şehit aileleri ve gazilerin masasını tek tek gezerek şehit aileleri ve gazilerle sohbet edip yakın ilgi gösterdi. Şehit çocuklarıyla da yakından ilgilenen Vali Pekmez, çocukları kucaklayıp sohbet etti.


15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Haftası etkinlikleri kapsamında, şehit aileleri ve gazilerle bir araya gelmekten büyük bir onur duyduğunu belirten Vali Aykut Pekmez, konuşmasına bugün Hakkari’de şehit düşen 3 askere Allah’tan Ahmet dileyerek başladı. Vali Pekmez konuşmasının devamında şunları söyledi:


“Bugün burada şehitlerimizin vatan için verdikleri can sayesinde sizlerle bu sofrada buluşuyor, bu şanlı bayrak altında özgürce yaşayabiliyoruz. Şehitlerimizin ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Bugün 15 Temmuz hain darbe girişiminin üçüncü yıldönümü vesileyle sizlerle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Aradan 3 yıl geçmesine rağmen o gün nasıl büyük bir badire atlattığımızı bugün daha iyi anlıyoruz. 15 Temmuz şanlı tarihimize eklenen önemli kahramanlıklardan biridir. Ama maalesef aynı zamanda kara bir gün. Niye kara bir gün? Çünkü bu ülkenin ve milletimizin savunması için alınan uçakların, helikopterlerin, tankların, bu vatanı korumak için maaş alanların maalesef vatandaşlarımıza bomba yağdırdığını, TBMM’yi ve Emniyetimizi bombaladığını gördük. Bu yönüyle o günü tarihimizde kara gün olarak anacağız. Ama aynı zamanda büyük bir kahramanlık günüydü o gün. Çünkü elinde sadece Türk Bayrağı olan vatandaşlarımız, tarih boyunca gösterdiği gibi vatan, bayrak ve ezan söz konusu olduğunda neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdiği gibi o günde gösterdi. Bedenini tankların ve uçakların önüne siper ederek, Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla meydanları doldurarak, o hain ve kalleş girişimi püskürtü. Allah şehitlerimizden razı olsun, mekanları cennet olsun. Kahraman gazilerimize de sağlık sıhhat ve uzun ömürler diliyorum.”


Vali Aykut Pekmez, konuşmasının ardından 15 Temmuz Gazilerini sahneye davet ederek, ihanet girişiminin yaşandığı o karanlık gecede yaşadıklarını anlatı.


Konuşmanın ardından İl Müftüsü Mehmet Taşçi’nin yaptığı duanın ardından program sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.