POLİTİKA - 08 Ağustos 2019 Perşembe 15:09

Tutdere bu kez Kahta’da muhtarla buluştu

A
A
A
Tutdere bu kez Kahta’da muhtarla buluştu

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, muhtarlarla toplantılarının yenisi Kahta ilçesinde yaptı.

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, muhtarlarla toplantılarının yenisi Kahta ilçesinde yaptı.


Toplantı öncesinde Ziraat Odası Başkanı Fatin Rüştü Zorlu Turanlı ile görüşüp bilgi alan Milletvekili Abdurrahman Tutdere, üreticilerin sorunlarını da dinledi. Muhtarların şehre dair sorunları aktardığı toplantıda Kahta’nın sorunlarının ilk sıralarında işsizlik, yol, su, elektrik gibi eksiklikler gündeme geldi.


Bu temel sorunların çoktan aşılmış olması gerektiğini belirten Milletvekili Tutdere, temiz suya erişim hakkı, hidroelektrik santralların yok ettiği doğa ve canlı yaşamı, turizm, işsizlik, taziye evi eksikliği, OSB gibi problemlerin de konuşulduğunu belirtti.


Milletvekili Tutdere ilçe ve köylerden kendisine iletilen sorunları bir rapor haline getirerek ilgili kurum ve kuruluşlara sunacak.


Milletvekil Tutdere, “Sizler muhtar, biz de milletvekili olarak halk tarafından yetkilendirildik. Halk dermanları olmamız için yetki verdi, bu yüzden bu dönem birlikte çalışacağız. Halkımıza hizmetin en iyisini sağlamaya çalışacağız. Benim düşünceme göre, halk, siyasetçi, muhtar bir araya gelip iş birliği, güç birliği yaparsa sorunlar daha kolay çözülür, vefa borcumuzu kanunların bize yüklediği sorumluluklarımızı da yerine getirmiş oluruz. Mecliste bir yıldır Adıyaman’daki her kesimin sesi olmaya çalışıyoruz. Bize ulaşan, iletilen, gözlemlerimiz sonucu tespit ettiğimiz tüm sorunları hepimizin ortak çatısı olan TBMM’de ifade etmeye, gündeme taşımaya çalışıyoruz. Sadece ifade etmekle kalmayıp, bunu soru önergesi halinde sorunun muhattaplarına direk iletip çözümü konusunda destek oluyoruz. Adıyaman’da farklı bir siyaset anlayışını harekete geçirmeye çalışıyoruz. Biz buraya siyaset yapmak için gelmedik. Seçimler geride kaldı, şimdi çalışma ve birlik beraberlik içerisinde ilçelerimizi birlikte kalkındırma ve insanlarımıza güzel bir yaşama ortamı sağlama zamanı. Adıyaman’da yıllardır çözülmeyen sorunların kaynağı konuşup talep etme konusunda çekingen kalmamız. Öyle anlaşılıyor ki, biz konuşmadıkça, efendiliğimizle sustukça bizi yönetenler maalesef bizi görmüyorlar, çevre illerimiz ileri giderken biz geriye gidiyoruz. Adıyaman bir yarımada, etrafımız sularla kaplı ancak biz suya bakarak kuru tarım yapıyoruz. Bu gerçekten hepimizin içini acıtıyor. Sulama projelerinin bir an evvel hayata geçmesi ve çiftçilerimizin hayat pahalılığına ilişkin sorunların giderilmesi için siyasi görüşümüz ne olursa olsun, sorunlarımızın ortak olduğunu unutmamalıyız. Ortak akılla bir araya gelmek zorundayız. Bir sorunu dile getirmek, kimseyi suçlamak değildir. Bize verilen yetkiyi kullanmak ve bu görevi yerine getirmek zorundayız. Siz de kendi kentinizin sorunlarını muhattaplarına iletmek konusunda sorumlusunuz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.