GÜNDEM - 24 Kasım 2025 Pazartesi 16:51

İnşaat ustasından engelli öğretmene tablo sürprizi

A
A
A
İnşaat ustasından engelli öğretmene tablo sürprizi

Adıyaman’da 40 yıldır inşaatta usta olarak çalışan Sefer İpek, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde çizdiği yağlıboya resmi engelli bir öğretmene hediye etti.


Adıyaman’da 40 yıldır inşaatta usta olarak çalışan 58 yaşındaki Sefer İpek, 2012 yılında kolunda yaşadığı sinir sıkışması nedeniyle ameliyat oldu. Doktorlar yaklaşık 1 yıl inşaatta çalışmasını yasakladı. 1 yıl boyunca evde oturan İpek, yağlıboya resim çizmeye karar verdi. Malzemeleri alan İpek, resim çizerek yeteneğini geliştirdi.


Tamamen iyileştikten sonra inşaatlara geri dönen Sefer İpek, bir yandan ev yaparken diğer yandan ise yağlıboya resmim çizmeye devam etti. Yaklaşık 13 yıl boyunca birçok resim çizen İpek, gönüllü olarak okulların bahçelerine de çeşitli resimler çizdi.



Engelli öğretmene tablo sürprizi


Yaklaşık 40 yıl boyunca inşaatta çalışarak ikisi öğretmen, biri hemşire, diğeri ise gıda mühendisi olan 4 çocuk okutan Sefer İpek, öğretmenlere olan vefasını göstermek için çizdiği yağlıboya resmi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde fizik öğretmeni olan Akif Çağ’a hediye etti. Derste olduğu sırada öğretmene sürpriz yapan İpek, tabloyu hediye etti.



Boğazı düğümlendi


Öğretmene hediyeyi verirken boğazı düğümlenen inşaat ustası Sefer İpek, "Eğer öğretmenler bize eğitim vermemiş olsaydı ben bugün Akif hocanın kapısını çalmazdım. Allah ölen bütün öğretmenlere rahmet eylesin. Şu anda derslerinin başında olan bütün öğretmenlere de başarılar dilerim. Tüm öğretmenlerin gününü kutlar, tebrik ederim. Ben inşaat ustasıyım. Bu devletin sayesinde 4 çocuğu büyüttüm şu anda ikisi öğretmen, biri hemşire, diğeri ise gıda mühendisi. Bu öğretmenlerin sayesinde olduğu eğitimi onlar verdi. Ben bir inşaat ustasıyım. Elimden bir hastalık geçirdiğim için 2012 yılında resim yapmaya başladım. Öyle resimler çizdim. Bugün haberlerde bir öğretmenimiz akülü arabayla sınıfını dolaşıyor. Okulun asansörü olmadığı için üst kattaki öğretmenler odasına bile daha gidememiş. Ben çok duygulandım. Ben de bugün bir öğretmenimize hediye vereyim dedim. Hediye çok büyük olmayabilir ama bir kalbe dokunayım dedim. Allah, Akif hocadan razı olsun, Ben de Akif hocanın kapısını çaldım. O da kabul etti" dedi.


Aldığı hediye karşısında çok duygulanan öğretmen Akif Çağ, "Öyle anlamlı bir günde böyle bir hediye almak beni çok mutlu etti. Kardeşime çok teşekkür ederim. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Allah kendisinden razı olsun" ifadelerini kullandı.



İnşaat ustasından engelli öğretmene tablo sürprizi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir İzlediği filmden etkilenen kadın kendi işini kurup parfümör oldu Eskişehir’de yaşayan 2 çocuk annesi Tuğba Gökmen, izlediği bir filmden etkilenerek Tepebaşı Aile Destek Merkezi’nde katıldığı parfüm üretimi kursu sayesinde kendi işini kurdu. Asıl mesleği makine ressamlığı olan Tuğba Gökmen, yıllarca çeşitli sektörlerde yer aldı. Hep kendi işini kurmak isteyen Gökmen, 2 yıl önce Tepebaşı Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda yürütülen Tepebaşı Aile Destek Merkezi projesi kapsamında açılan parfüm üretimi kursuna başvuru yaptı. Başvurusu için cevap bekleyen 2 çocuk annesi kadın, bu süreç içerisinde izlediği parfümle ilgili bir filmden çok etkilendi. Başvurusunun kabul edilmesinin ardından parfüm üretimini incelikleriyle öğrenen Gökmen, yaklaşık 5 aylık eğitim sonucunda sertifikasını alarak eşinin ve çocuklarının desteği ile kendi işini kurdu. Şu anda home office olarak AR-GE çalışmalarını sürdüren Gökmen, önümüzdeki günlerde Buldukpınar Mahallesi’nde büyük bir atölye açmaya hazırlanıyor. "İzlediğim film beni çok etkiledi" Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı çok istediğini vurgulayan Tuğba Gökmen, "Yıllarca giyim, takı ve taş tozu gibi işlerle uğraştım ama eşime sürekli, ’Benim kendime ait bir işim olmalı’ diyordum. Tepebaşı Kaymakamlığı’nın parfüm kursuna başvurmuştum fakat aradan uzun süre geçince ve dönüş olmayınca neredeyse ben de unutmuştum diyebilirim. Bu süreçte eşim, parfümle ilgili bir film olduğunu söyledi. O filmi izlemeye karar verdik. İzlediğim film beni çok etkiledi. Filmi izlerken parfümün yapılışına ve esansların karışımına odaklandım. Ertesi sabah, ’Parfüm kursumuza başvurunuz kabul edilmiştir’ mesajıyla uyandım. Çok sevindim ve hemen eşimi arayarak mutluluğumu onunla paylaştım" dedi. "Bu yolculukta en büyük gücüm eşimin desteği ve çocuklarımın inancı oldu" Kursta gerekli eğitimleri başarıyla tamamladıktan sonra sertifikasını Tepebaşı Kaymakamı Saadettin Yücel’den aldığını anlatan Gökmen, "Kendi markamı kurmaya karar verdim. Markamın tescili için başvuruda bulundum. Tescilim onaylandı, daha sonrasında da patentimi aldım. Bu yolculuktaki en büyük gücüm eşimin desteği ve çocuklarımın inancı olmuştu. Şu anda Eskişehir’imizin yerli markası olma yolunda azimle ilerliyorum. Bunun için çok çalışıyorum. Hedefim, bir atölye açıp kokularımı kendi markamla herkese tanıtmak" ifadelerini kullandı. "Kadınlar isteyince imkansız diye bir şey yok" Parfümör olacağının hiç aklına gelmediğini belirten Gökmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzlediğim filmden etkilenmem ve sonrasında gelen mesaj hayatımın dönüm noktasıydı. Bir adım atmak gerekiyor diye düşünüyorum. Kadınlarımıza da buradan bunu söylemek isterim, kendinize inanın. Çünkü kadınlar isteyince hiçbir şey imkansız değil."
Ankara AK Partili Baykoç’tan Beşikçioğlu’na eleştiri: "Film çekmekten, dizi çekmekten boş zamanı yok" AK Parti Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Vekili Yardımcısı Ahmet Fethan Baykoç, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu’na eleştirilerde bulunarak, "Erdal Bey’in bir iş yaptığına da şahit olmadık. Film çekmekten, dizi çekmekten boş zamanı yok" dedi. AK Parti Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Vekili Yardımcısı Ahmet Fethan Baykoç, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu’nu eleştirdi. Beşikçioğlu’nun göreve geldiği günden bu yana ilçeye somut bir katkı sunmadığını, oyunculuk faaliyetlerini sürdürdüğünü ve seçim vaatlerini yerine getirmediğini söyleyen Baykoç, CHP’li belediyelerin ‘İzmirleştiğini’ ifade etti. İlçenin spor kulüplerine yapılan desteklerin kesildiğini, ücretsiz kursların paralı hale getirildiğini, belediyenin borçlandırıldığını ve Kızılay bağış kutularının ideolojik gerekçelerle kaldırıldığını dile getiren Baykoç, "Sosyal belediyecilik kavramını Türkiye’ye biz kazandırdık" diye konuştu. Baykoç, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: "Erdal Bey’in bir iş yaptığına da şahit olmadık. Ama Etimesgut ilçesinin sokakları, caddeleri bir film setine çevrildiğine dair gözlemlerimiz var. Film çekmekten, dizi çekmekten boş zamanı yok. Çok çalışıyor sağ olsun, eski işini yapıyor. Belediye sınırları içerisinde halkla iç içe olacağı yerde, Etimesgut’un sorunlarını çözeceği yerde ya da Etimesgut ilçemize katma değer sağlayacağı yerde, eski görevini, eski mesleğini, oyunculuğunu devam ettiriyor Erdal Bey. Erdal Bey gerçekten güzel bir oyuncu, bu arada ben onun oyunculuğunu her zaman takdir etmişimdir ve benim onunla ilgili kanaatim şu; bir an önce senaryolarını değiştirip ya da yeni bir yapımcıyla anlaşıp, bir belediye başkanı hikayesi olan, belediye başkanı senaryosu olan bir yapımda yer alması. En azından rol icabı da olsa belediye başkanlığı yapması. İnsanlar o yüzden oy verdi, değil mi? Belediye başkanlığı yap diye oy verdi ona." Baykoç, Beşikçioğlu’nun göreve geldiğinde belediyenin borcu olmadığını fakat şu anda borçlu bir belediye olduğunu anlatarak, "Parasız olan kursları paralıya da çevrildi. Yani hem belediyeyi borçlandırıp hem de parasız olan yerleri paralıya çeviriyorsa, Etimesgut Belediyesi’nin vay haline. Bunlar tabii sosyal belediyecilik projeleri. Ama maalesef ki bu arkadaşların zihin dünyasında ve yönetim anlayışlarında sosyal belediyecilik diye bir kavram yok" ifadelerini kullandı. "Eğer Kızılay ile kavganız varsa dönüp kendi dünyanızı sorgulamalısınız" Beşikçioğlu’nun bazı kurumlara karşı ideolojik bir tutum içinde olduğunu söyleyen Baykoç, Kızılay bağış kutularının kaldırılmasını hatırlattı. Baykoç, "Erdal Bey’in bazı kurumlara ve bazı düşüncelere karşı bir düşmanlığı var. İdeolojik yaklaşıyor galiba. Ve yönetim anlayışını da bu düşmanlık üzerine bina ediyor. İdeolojiyi orada da sürdürüyor. Kızılay’a karşı neden nefret duyar bir insan? Bu kurum bizim yüz akımız. Şimdi baktığımız zaman eğer ki sizin Kızılay gibi bir kurumla da kavganız varsa, o zaman dönüp kendi dünyanızı sorgulamanızı bekleriz" değerlendirmesinde bulundu. "Sosyal belediyecilik kavramını Türkiye ile tanıştıran biziz" Baykoç, sosyal belediyecilik kavramına dikkati çekerek, "Bizim belediyecilik anlayışımızda şöyle bir gerçek var. Bir kere sosyal belediyecilik kavramını Türkiye ile tanıştıran biziz. Aynı zamanda sosyal belediyecilik yaparken hiçbir zaman yatırımları ve yapılması gereken işleri eksik bırakmadık. Ve bunları da belli bir bütçe dengesinde yaptık. Bizim yaptığımız maalesef ki şu anda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi sürekli kredi borçlanıp da hiçbir iş yapmamak olmadı’’ şeklinde konuştu.
Bitlis Kaçarak evlendiler, 14 yıl sonra rüya gibi bir düğünle hayallerini tamamladılar Bitlis’in Hizan ilçesinde 14 yıl önce kaçarak evlenen Ayfer ve Kenan Durmaz çifti, 2 çocuklarıyla birlikte rüya gibi bir düğünle hayallerini tamamladı. Hizan ilçesinde yaşayan Ayfer ve Kenan Durmaz çifti, 14 yıl önce kaçarak evlenmelerinin ardından içlerinde ukde kalan düğün hayallerini evlilik yıl dönümlerinde gerçekleştirdi. Yıllar önce ailelerin barışmasıyla birlikte eşine bir gün görkemli bir düğün yapacağına söz veren Kenan Durmaz, bu sözünü 14 yıl sonra yerine getirerek adeta masal tadında bir kutlamaya imza attı. Düğün, Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan bir düğün salonunda yapıldı. Organizasyon işiyle uğraşan Kenan Durmaz, Bitlis ve çevre ilçelerin yanı sıra Adana ve Mersin’den de davet ettiği yaklaşık 20 ses sanatçısı ve müzisyenle unutulmaz bir gece hazırladı. Salon, davetlilerin yoğun katılımıyla tamamen dolarken, sahne alan sanatçılar gecenin coşkusunu doruk noktaya taşıdı. Durmaz çiftinin çocukları da gecenin en ilgi çeken isimleri oldu. Çift, 5 yaşındaki kızlarını gelinlik, 11 yaşındaki oğullarını ise damatlıkla sahneye çıkararak yıllardır içlerinde kalan eksikliği sembolik bir şekilde tamamladı. Çocuklarıyla el ele pistte dans eden çift, duygusal anlar yaşadı. Salonun ortasında kurulan geniş alanda davetliler, sanatçıların canlı performansları eşliğinde uzun halay zincirleri oluşturdu. Bitlis yöresine ait oyun havaları başta olmak üzere birçok hareketli parça çalındı. Durmaz çifti, aileleri ve misafirlerle birlikte dakikalarca halay çekerek adeta 14 yılın telafisini yaptı. Coşkunun yükseldiği anlarda halay halkası salonun tamamını dolaşacak neredeyse büyüklüğe ulaştı. Eşine verdiği sözü yıllar sonra tutmanın mutluluğunu yaşayan Kenan Durmaz, "O zamanlar imkânımız yoktu ama Ayfer’e bir gün çok güzel bir düğün yapacağıma söz vermiştim. Bugün o sözü tutmanın huzurunu yaşıyorum. Hem ailemiz hem dostlarımızla unutulmaz bir gece geçirdik, halaylarda hep birlikte eğlendik" dedi. Gece geç saatlere kadar süren düğün, renkli sahne gösterileri, halaylar ve hareketli oyunlarla hafızalara kazındı. Durmaz çifti, 14 yıl aradan sonra gerçekleştirilen bu rüya gibi düğünle hem kendi hayallerini gerçekleştirdi hem de davetlilere unutulmaz bir gece yaşattı.