ASAYİŞ - 28 Nisan 2024 Pazar 15:02

Motosikletten düşerek ağır yaralandı

A
A
A
Motosikletten düşerek ağır yaralandı

Adıyaman’da, bir kadın eşinin kullandığı motosiklette dengesini kaybetmesi sonucu düşerek ağır yaralandı.


Edinilen bilgilere göre, Müslüm Aksoy idaresindeki 02 AAU 861 plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan Fadime Nurgül Aksoy (50), dengesini kaybederek merkeze bağlı Hasankendi Köyü yolu üzerinde düştü. Eşinin kullandığı motosikletten sert bir şekilde düşen Fadime Nurgül Aksoy, ağır yaralandı. Yaralı kadın, olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan kadının sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu ve yaşam mücadelesi verdiği öğrenildi.


Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.



Motosikletten düşerek ağır yaralandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Japon Deprem Uzmanı Moriwaki: "Depremin gelmeyeceğini söyleyen 2 hoca var ama bizim kendimizin de binalarımızın da bir an önce depreme hazırlanması gerekiyor" İstanbul’da 1509 ve 1766 büyük depremlerinin arasında 257 yıl olduğunu, Kuzey Anadolu fay hattındaki depremin üzerinden ise 258 yıl geçtiğini ifade eden Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, "Özellikle İstanbul için hazır olmamız gerekiyor. Depremin gelmeyeceğini söyleyen 2 hoca var ama bizim kendimizin de binalarımızın da bir an önce depreme hazırlanması gerekiyor" dedi. Bursa Teknik Üniversitesinde düzenlenen Yenilikçi Yapı Zirvesi’nde konuşan Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye’nin depremle yaşamayı öğrenmesi, küçük yaşta eğitimlerin verilmesi ve depreme dayanıklı binaların inşa edilmesi üzerine öğrencilere bilgiler verdi. Türkiye’de Kuzey Anadolu fay hattında 1766 yılında İstanbul’da 7,1 büyüklüğünde deprem olduğunu hatırlatan Yoshinori Moriwaki, "Bu depremler tekrar tekrar geliyor. İstanbul’u etkileyen 1509 yılındaki depremden 257 yıl sonra 1766 yılında meydana gelmiş. 1766 yılındaki depremin üzerinden ise 258 yıl geçti. Büyük depremlerin 250 senede bir geldiği görülüyor. Yani fay hatlarının enerjisini biriktirdiğini görüyoruz. Artık hazır olmamız gerekiyor. Depremin gelmeyeceğini söyleyen 2 hoca var ama bizim kendimizin de binalarımızın da bir an önce depreme hazırlanması gerekiyor" dedi. Türkiye’nin birçok yerinde yaşanan depremlerle ilgili neler yapılması gerektiği hakkında da bilgi veren Moriwaki, "Çanakkale’de 2024 yılında 4,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bu bölgede günde 20-30 kere küçük depremler oluyor ama ileride büyük bir deprem olabilir. Çanakkale tarafının da tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü yaşanan küçük depremler olabilecek büyük depremlerin önüne geçmiyor" şeklinde konuştu. Bursa’da ortaya çıkan yeni fay hattıyla ilgili de konuşan Moriwaki, "Bu fay hattını görmenin önemi yok. Kimse endişelenmesin. Japonya’da yüzde 60’dan fazla yeni fay hattından deprem meydana geliyor. Türkiye’de fay hattı varsa deprem geliyor diye biliniyor. Aslında görülmeyen yerde de fay hatları var. Kaynamış yumurtayı düşünün, ilk vurduğunuzda birkaç çatlak oluşuyor. Daha sonra vurduğunuzda ise sağlam olan yerler de çatlamaya başlıyor. Birçok çatlak meydana geliyor" dedi. Dünya ortalamasına göre, 5,5 büyüklüğündeki depremler metrekare üzerinden hesaplandığında, Japonya’nın 6’ncı, Türkiye’nin ise 17’nci sırada yer aldığını ifade eden Moriwaki, "Deprem, Türkiye’de var ama çok değil. Türkiye’de en büyük deprem 7,9 büyüklüğünde meydana gelmiş ama o fay hattı Endonezya’dan başlayıp İspanya’ya kadar uzanıyor. Ancak yine de büyük depreme hazır olmamız gerekiyor. Türkiye’de mimarı ve mühendisi statik hesabı bilmiyor veya zayıf olarak görüyorum. Depreme can kaybından bakınca, Türkiye 3’üncü sırada yer alıyor. Japonya ise deprem ihtimallerinin yüksek olmasına rağmen 7’nci sırada yer alıyor. Tabi bir de bu hayatını kaybedenlerin depremden değil, tsunami, yangın veya diğer olaylar sebebiyle öldüğü tespit edildi. 2011 yılında yaşanan depremde, 20 bine yakın insan hayatını kaybetti. Bunların sadece bin tanesi deprem sebebiyle vefat etti. 19 bin kişi ise tsunami sebebiyle hayatını kaybetti. Türkiye’de ise çok deprem olmamasına rağmen dünya sıralamasında 3’üncü sırada yer alıyor. Bunun çözümü ise bizden geçiyor" diye konuştu. Türkiye’deki 21 milyon yapı stokunun yüzde 50’sinin izinsiz olarak kaçak yapıdan oluştuğuna dikkat çeken Moriwaki, "İzinsiz ve kaçak yapının oluşmaması için bizim çalışmamız gerekiyor. İmar barışı aflarının bir daha olmaması gerekiyor. Senede 1 kere yapılan tatbikatlar yetersiz. Sadece belli gruplara bunların yapılmamışı gerekiyor. Bunu anaokulundan itibaren insanlara anlatılması ve uygulamasının yapılması gerekiyor. Çocuklar duymasın veya görmesin gibi onlardan saklamamak gerekiyor. Bilmediği için panik oluyorlar" dedi.
Denizli Türkiye şampiyonu ve Avrupa rekortmenleri Merkezefendi’ye geliyor 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı özel gösteriler ile Merkezefendi’de, büyük bir coşkuyla kutlanacağını ifade eden Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Bayram coşkusunu birlikte yaşamak için etkinliklerimize tüm hemşehrilerimi bekliyorum” dedi. Merkezefendi Belediyesi, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş mücadelesinin sembol günü olan 19 Mayıs’ın 105. yıldönümünü coşkuyla kutlamaya hazırlanıyor. Merkezefendi Belediyesi’nin düzenleyeceği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’na özel etkinliklerde; Basketbol Freestyle, Denge Show, Zumba Show, İllüzyon Gösterisi, Yöresel Halk Oyunları Gösterisi, Karizma Show, Acro Çember, Tramp Wall Show, Demir Adamlar, Show Dance ve Futbol Freestyle gösterisi gerçekleştirilecek. Alanında Türkiye Şampiyonu ve Avrupa Rekortmenleri de olan gösterilerde. Türkiye’de bir araya gelmemiş ‘Profesörün Rüyası Müzikal Gösteri Ekibi’nin yanı sıra birçok gösteri ekibi 19 Mayıs’ta Merkezefendi’de bir araya gelecek. Etkinlik çerçevesinde; palyaço, yüz boyama, şekilli balon yapma ve maskot gösterileri gerçekleştirilecek. Etkinlikler seanslı bir şekilde olarak 19 Mayıs Pazar günü saat 13.00, 15.00 ve 17.00’de Merkezefendi Kültür Merkezi Açık Otoparkı’nda gerçekleştirilecek. “Tüm hemşehrilerimizi 19 Mayıs’ta etkinliğimize bekliyorum” Bayram coşkusunu birlikte yaşamak için tüm Merkezefendili ve Denizlilileri etkinliklere davet eden Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş mücadelemizin meşalesini yakmak için Samsun’a ayak bastığı 19 Mayıs günü, tarihimiz için çok önemli bir gün. Bu günün, Türkiye Cumhuriyeti’nin teminatı olan gençlerimize armağan edilmesi de son derece anlamlı. Merkezefendi’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na yakışır bir kutlama yapacağız. Bu kutlama ile kurtuluş mücadelesinin ruhunu yaşatacağız. Tüm hemşehrilerimi 19 Mayıs Pazar günü Merkezefendi Kültür Merkezi’ne bekliyorum” dedi.
İstanbul Nihal Candan’ın eski sevgilisi Onur Apaydın, savcılığa her şeyi anlattı Sosyal medya fenomeni Nihan Candan’ın çete lideri olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunan eski polis memuru sevgilisi Onur Apaydın, avukatları aracılığıyla savcılığa sunduğu dilekçede çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dilekçeyi Küçükçekmece Başsavcılığı’na ileten Avukat Ayşenur Çolak, “Onur Apaydın çete lideri yada bir örgütün üyesi dahi değildir. Onur Apaydın ismi bu dosyada geçen Candan kardeşler gibi masumdur. Onur beyi ve Candan kardeşleri bu dosyada piyon olarak sunmuşlardır." dedi. Suç örgütüne üye olma’ iddiasıyla tutuklanan ve geçtiğimiz günlerde serbest kalan Nihal Candan’ın yer aldığı soruşturmada yeni gelişme yaşandı. Çete lideri olduğu iddia edilen Onur Apaydın, savcılığa dilekçe sunarak her şeyi anlattı. Müvekkilinin dilekçesini Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na ileten Avukat Ayşenur Çolak, adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. “Bu bir etkin ifadesi değil, örgüt yapısını anlatan bir ifadedir” Çolak “Onur bey çetenin lideri değil, Nihal Candan’ın eski sevgilisidir. Bu bir etkin pişmanlık ifadesi değil, müvekkilimin ve candan kardeşlerin masum olduğuna ilişkin bir ifadedir. Örgüt yapısını, örgütün suç gelirleriyle elde ettiği mal varlığını anlatan bir ifadedir. Müvekkilim Onur Apaydın, Nihal ve Bahar Candan masumdurlar. Dosya kapsamında masum olduğuna ilişkin bir çok beyanda bulunmaktadır. Müştekiler de şikayetlerini geri çekmeye başlamışlardır. Candan kardeşler ve müvekkilim Onur Apaydın masum olmasına rağmen 6 aydır tutukludur. Tutukluluk süresince bahsedilen örgüt dışarıda eylemlerini devam ettirmektedir” ifadelerini kullandı. "Onur beyi ve Candan kardeşleri bu dosyada piyon olarak sunmuşlardır" Dilekçede bahsedilen örgüt hakkında konuşan Avukat Çolak “İfadede belirtildiği üzere bahsedilen örgüt Sarallar örgütüdür. İfadede Sarallar örgütünün yapısından, işleyişinden, eylemleri nasıl karıştırdığından bahsetmektedir. Soruşturma başlatıldığı esnada fenomenler furyasından dolayı gerçek suçluların kendilerini perdelemek için Onur beyi ve Candan kardeşleri bu dosyada piyon olarak sunmuşlardır. Çünkü fenomenler furyasının olduğu dönemde böyle yaparak kendilerini geri plana atabilirlerdi. Kendi eylemlerine bu gün bile devam edebilmektedirler” şeklinde konuştu. “Ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldığı için bu güne kadar sustu” Apaydın’ın açıklama yapmak için neden bu kadar beklediğini soran gazeteciye yanıt veren Çolak “Nihal Candan Onur beyin eski sevgilisi ve yakın zamanda ciddi bir hastalığı mevcut olduğu için tahliye oldu. Bu durum Onur beyi çok etkiledi. Hayati bir durumu söz konusu olduğundan Onur bey çok üzüldüğü için her şeyi anlatma kararı aldı. Onur bey içeri girmeden bir süre önce kız arkadaşıyla otel odasında ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldığı için bu güne kadar sustu” şeklinde konuştu. “Yazdıkları itiraf değil, bu süre de yaşadıklarını anlattı” Onur Apaydın’ın yazdığı 14 sayfalık dilekçesinde yazdıklarına değinen Avukat Ayşenur Çolak “Yazdıkları itiraf değil, bu süre de yaşadıklarını anlattı. Örgüt tarafından nasıl baskılandığını, kimlerin olduğunu, örgütün yapısından ve etkenlerinden bahsetti. Bir piramidin katmanları gibi örgütün hangi üyesinin hangi katmanda olduğundan bahsetti. Candan kardeşlerle birlikte bu örgüte dahil olmadıklarını, bu örgüt tarafından kendi suçlarının perdelenmesi amacıyla kullanıldığından bahsetti” dedi. “Örgütte üst yapı ve alt yapı var” Apaydın’ın örgütün işleyişi ile ilgili beyanına da değinen Çolak “Örgütte üst yapı ve alt yapı var. Alt yapılar üst yapıdan aracı kişiler tarafından haberleri alarak eylemleri gerçekleştirdiklerini beyan ediyor. Onur bey ifadesinde bu eylemler sonucunda da örgütün suç gelirleriyle ilgili elde ettiği mal varlığını da yargıya bildirdi” dedi. “Örgütün kasası mal varlığı gelirleridir” Örgütün kasasının kim olduğunu soran gazeteciye yanıt veren Avukat Çolak “Örgütün kasası mal varlığı gelirleridir. Örgüt mal varlıkları üzerinden gelir elde eder. Bunlar bir ticari işletmedir. Örgüt kendi maddi delillerini oluşturmaktadır. Candan kardeşlerin hesabına örgüt veya örgütten herhangi birinin hesabından para akışı bulunmamaktadır. Suç istinadı oluşturulmuş basit bir dosyadır aslında” diye konuştu. “Bu insanların evinde para bulunmasından daha doğal ne olabilir ki” Bir gazetecinin Candan kardeşlerin annesinin evinde bulunan parayı sorması üzerine konuşan Çolak “Zaten hayatlarını üst düzey idame ettiren, maddi durumları iyi insanlar. Bu insanların evinde para bulunmasından daha doğal ne olabilir ki. Bunun bu dosya ile ilişkilendirilmesini doğru bulmuyorum” şeklinde konuştu. “Can güvenliğinin sağlanması amacıyla yüksek güvenlikli olan S tipi cezaevine sevki yapılmıştır” Avukat Nihat Nuri Akar ise Onur Apayadın’ın güvenlik endişesi ile başka bir cezaevine nakledildiğini açıklayarak, "Örgütten gelebilecek her hangi bir tehlikeyi önlemek amaçlanmaktadır. Daha önce Maltepe L 1 Cezaevi’ndeydi. Dün itibariyle de sevki yapıldı" dedi.
İstanbul Garanti BBVA Emeklilik’ten ‘Otomatik Fon Koçu’ bilançosu Garanti BBVA Emeklilik, ‘Otomatik Fon Koçu’ ile 60 binden fazla müşterisinin 7 milyar TL’den fazla fonunu yönetiyor. 6 yılı aşkın süredir müşterilerine dijital fon danışmanlığı hizmeti veren Garanti BBVA Emeklilik, “Otomatik Fon Koçu” ile 60 binden fazla müşterisinin 7 milyar TL’den fazla fonunu yönetiyor. Konuyla ilgili konuşan Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, “BES’in akıllı bir yatırım olmasının ana sebeplerinden biri, birikimlerin fonlarda değerleniyor olması. Garanti BBVA Emeklilik olarak katılımcılarımızın “fon” konusundaki tüm ihtiyaçlarını karşılamayı ve fonlarını iyi yöneterek birikimlerini artırmalarını hedefliyoruz. Müşterilerimizin birikimlerini değişen piyasa dinamikleri doğrultusunda Otomatik Fon Koçu ile aktif bir şekilde yönetiyoruz. Böylece müşterilerimizin gelişmeleri takip edip herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmadan birikimleri otomatik yönetiliyor. Bu hizmetimiz beklediğimizden fazla talep gördü. Fon Koçu’ndan faydalanan her üç kişiden biri Otomatik Fon Koçu’na geçti. Şu anda Otomatik Fon Koçu, 60 binden fazla müşterimizin 7 milyar TL’den fazla fonunu yönetiyor. Son 1 yıl içerisinde bu müşterilerimize Otomatik Fon Koçu ile yüzde 89’u bulan enflasyon üzerinde bir getiri sağlamaktan dolayı çok memnunuz. Bu müşterilerimizin yaklaşık yüzde 70’i, yüksek riskli Fon Koçu profilinde yer alıyor ve getiri sağlamayı hedefleyip önemseyerek, getirileri sıkı takip ediyor. Tüm müşterilerimize, birikimine ait fonları portföy uzmanlarının yönetimine bırakmalarını öneriyoruz. Bu sayede hızla değişen piyasa koşullarına zaman kaybetmeden uyum sağlayabilirler ” dedi.