ASAYİŞ - 24 Nisan 2015 Cuma 12:21

Ermeni Tehcirinin Tarihsel Ve Hukuksal Boyutları Konferansı

A
A
A
Ermeni Tehcirinin Tarihsel Ve Hukuksal Boyutları Konferansı

IHAAW113411-GEN/24-04-2015


- ERMENİ TEHCİRİNİN TARİHSEL VE HUKUKSAL BOYUTLARI KONFERANSI
- TÜRKİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ ASKER DEMİRHAN:
- “ORTADA BİR SOYKIRIM YOK. O NEDENLE BU İFADEYE KATILMIYOR VE KINIYORUZ"
- AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ ONURSAL BAŞKANI BÜYÜKELÇİ ÖMER ENGİN LÜTEM:
- "BU SAVAŞIN HAKEMİ DIŞARIDAN BAKILDIĞI ZAMAN KAMUOYU. ÖZELLİKLE YABANCI ÜLKELERDEKİ KAMUOYU. O KAMUOYU ERMENİLER LEHİNE KARAR VERDİ. BUNU BİLMEMİZ LAZIM. BU DAVANIN KAYBEDİLDİĞİ ANLAMINA GELMEZ"

PELİN ÜZEK
ANKARA (İHA) - Kırıkkaleli İşadamları ve Yöneticiler Derneği (TÜRKİAD), “Ermeni Tehcirinin Tarihsel ve Hukuksal Boyutları” konulu konferans düzenledi.
TÜRKİAD Mülkiyeliler Birliği’nde “Ermeni Tehcirinin Tarihsel ve Hukuksal Boyutları” konulu konferans düzenlendi. TÜRKİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Asker Demirhan, konferansla milli dayanışmanın bir örneğinin sergilendiğini belirterek, “Karanlığı aydınlatmak için bir mum yakıyoruz bugün. Birileri Ermeni soykırımı iddiasında, bizim bildiğimiz de bir Ermeni tehciri var. Türkiye Cumhuriyeti’nin mirasçısı olduğu Osmanlı Devleti’nin aldığı bir kararla yapılan bir zorunlu göç uygulaması. Biz aydınlıktan korkmuyoruz. Gerçek neyse yüzleşmeye hazırız. Bu anlamda kamuoyunu aydınlatmak istiyoruz” diye konuştu.

“ORTADA BİR SOYKIRIM YOK”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 1915 olayları için ’soykırım’ ifadesini kullanmasıyla ilgili ise Demirhan, “Ortada bir soykırım yok. Bir soykırımdan söz edilecekse Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesine bağlı bir Türk ve Müslüman soykırımından söz edilebilir. Bu bir devlet politikası değil bildiğimiz kadarıyla. O nedenle bu ifadeye katılmıyor ve kınıyoruz” dedi.

“HEDEFTE OLAN TÜRKİYE VE TÜRKLERDİR”
Avrasya İncelemeleri Merkezi Onursal Başkanı Büyükelçi Ömer Engin Lütem ise, Ermeni konusunda Türkiye’de toplantıların daha az yapıldığını ifade ederek, bu konudaki bilimsel çalışmalarda da eskisine nazaran ağırlaşma olduğunu gördüklerini kaydetti. Dünyada Ermeniler’in olduğu her ülkede toplantıların yapıldığını ve bunların çok daha kalabalık olduğunu söyleyen Lütem, “Burada tabi hedefte olan Türkiye ve Türkler’dir. Bu toplantılar tehcirin 100. yılı, onların deyimiyle ‘soykırımın yüzüncü yılını’ anmak için yapılmaktadır. Sonuç olarak bir nefret söylemi gerçekleştirilmektedir. Türkiye’de ise son yıllarda bir ağırlaşma var” şeklinde konuştu.

“ERMENİ SORUNUNA UZAKTAN BAKTIĞINIZDA BU BİR PROPAGANDA SAVAŞI GİBİ GÖRÜNÜYOR”
Lütem, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ermeni sorununa uzaktan baktığınızda bu bir propaganda savaşı gibi görünüyor. Onların bir soykırım tezi var. Biz aksini söylüyoruz. Peki bu savaşın bir hakemi var mı? Bu savaşın hakemi dışarıdan bakıldığı zaman kamuoyu. Özellikle yabancı ülkelerdeki kamuoyu. O kamuoyu Ermeniler lehine karar verdi. Bunu bilmemiz lazım. Bu davanın kaybedildiği anlamına gelmez. Propaganda tek başına fazla bir şey ifade etmez. Siz kalkıp da Türkiye’den toprak isterseniz ancak gülünç olur. Talebi destekleyen propaganda var. O propaganda galip gelmiş ama talepler anlamsız olduğu için propaganda da anlamsızlaşıyor.”

“ERMENİ MESELESİNİN ERMENİ MESELESİ DIŞINDA BİRÇOK YÖNÜ VAR VE ASLINDA BU YÖN GALİP GELMEKTEDİR”
Almanya’nın Katolik kilisesinin yapmış olduğu baskı üzerine tasarıya katılma kararı aldığını iddia eden Lütem, “Ermeni meselesinin Ermeni meselesi dışında birçok yönü var ve aslında bu yön galip gelmektedir. Konu ‘soykırım mıdır, değil midir’e indirgendiği için bizim de soykırım olmadığını ispat etmemiz lazım. Bu ispat çoktan yapıldı. Bir şeyi ispat etmeniz yetmez. Kamuoyuna onu taşıyabilmeniz lazım. Bu kamuoyu iç kamuoyu değil, bu kamuoyu dış kamuoyu. Türkiye bu hususta bir hayli beceriksiz, özellikle dış ilkeler söz konusu olduğunda. Eğer birlik beraberliğimizi muhafaza edersek bundan bir şey olmaz, biraz canımız sıkılır ama Türkiye bundan bir zarar görmez” değerlendirmesinde bulundu.
(PLN-CC-Y)

24.04.2015 12:23:39 TSI
NNNN
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Karısını ve kayınbabasını vurdu, silahla motosiklet gasp edip kaçarken yakalandı Adana’da bir kişi boşanma aşamasında olduğu karısını ve kayınbabasını silahla vurdu. Şüpheli daha sonra da silah zoruyla gasp ettiği motosiklet ile kaçarken polis tarafından yakalandı. Olay, Yüreğir ilçesine bağlı 19 Mayıs Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, İzzettin T. (24), eşi Ayşegül T. (24) ile anlaşamadıkları için boşanma aşamasına geldi. İzzettin T. eşiyle görüşmek istedi ancak kayınbabası Salih K. (50) izin vermedi. Bunun üzerine İzzettin T., pusuya yatarak karısının dışarı çıkmasını bekledi. Karısı Ayşegül T. ve kayınbabası Salih K. evden çıkıp otomobile bindiği sırada İzzettin T. tabanca ile ateş açmaya başladı. Salih K. çenesinden ve kolundan, kızı Ayşegül T. ise ayağından yaralandı. Yaralı halde arabaya binen baba ve kızı polis merkezinin önüne kaçtı. Polislerin durumu fark etmesi üzerine hemen 112 acil ekiplerine durum bildirildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri baba ve kızını Seyhan Devlet Hastanesine kaldırdı. Yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Silah zoruyla motosiklet gasp etti, polisten kaçamadı Olayın şüphelisi İzzettin T., Muhammet G.’nin başına silah dayayarak motosikletini gasp etti. İzzettin T., gasp ettiği motosiklet ile kaçtığı sırada polis tarafından kovalamaca sonucu kıskıvrak yakalandı. Suç aletiyle yakalanan şüpheli Yüreğir İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı polisler tarafından gözaltına alındı.
Denizli Babasını ve ağabeyini bıçaklayıp evi ateşe veren şahıs ifadesinde kendisiyle çelişti Denizli’nin Tavas ilçesinde babasını ve ağabeyini bıçakladıktan sonra evi ateşe veren şahıs yakalanmasının ardından çelişkili ifadeler verdi. Cinayet şüphelisi şahsın uyuşturucu madde satın almak için para istediği babasıyla sık sık tartıştıkları ileri sürüldü. Olay, akşam saat 19.30 sıralarında Tavas ilçesine bağlı Aydoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, madde bağımlısı olduğu ileri sürülen K. Pekdemir (28), evde henüz belirlenemeyen bir nedenle tartıştığı babası Süleyman Pekdemir (60) ve ağabeyi Muhammet Pekdemir’i (35) bıçakla yaraladı. Olayın ardından evi ateşe veren şüpheli kaçarken, babası ve ağabeyi hayatını kaybetti. Yangın ihbarı üzerine bölgeye jandarma, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yangına müdahale eden ekipler, büyük hasar oluşan evde baba oğlun cansız bedenleriyle karşılaştı. Jandarmadaki ifadesinde kendisiyle çelişti Olay yerinde çalışmalarını sürdüren jandarma ekipleri çevredeki güvenlik kameralarını inceledi. Yapılan incelemelerde olayın ardından bir şahsın motosiklet ile uzaklaştığı görüldü. Görgü şahitlerinin de ilk ifadeleri ışığında hareket eden jandarma ekipleri şüpheleri üzerine çeken K. Pekdemir’i yakalamak için çalışma başlattı. Şüpheli K. Pekdemir, polis ekipleri tarafından ilçe merkezinde yakalandı. Şüpheli K. Pekdemir’in jandarmadaki ifadesinde önce, "Bıçakla öldürdüm" dediği ardından ise "Tüfekle vurdum" şeklinde çelişkili ifadeler verdiği öğrenildi. "Uyuşturucu madde temini için sık sık babasından para istiyor" iddiası Olayın gerçekleştiği adreste Süleyman Pekdemir ve oğlu Muhammet Pekdemir’in birlikte yaşadığı öğrenildi. Süleyman Pekdemir’in bir süre önce eşinden boşandığı ve eşinin bir oğluyla birlikte kent merkezinde ikamet ettiği belirtildi. Olayın şüphelisi K. Pekdemir ise ilçe merkezinde yalnız yaşadığı öğrenildi. Madde bağımlısı olan K. Pekdemir’in babasından sık sık uyuşturucu madde satın almak için para istediği ve ikilinin bu nedenle tartışmalar yaşadığı iddia edildi. Jandarma ekipleri baba-oğlun hayatını kaybettiği evin etrafında geniş güvenlik önlemi alırken, büyük hasar oluşan evde detaylı inceleme yapılacağı kaydedildi.