GENEL - 24 Aralık 2011 Cumartesi 16:28

KOM`DAN 17 BİN OPERASYON, 36 BİN YAKALAMA

A
A
A
KOM`DAN 17 BİN OPERASYON, 36 BİN YAKALAMA

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Dairesi Başkanı Mehmet Yeşilkaya, KOM birimlerinin 2011 yılında yaklaşık 17 bin operasyon yaptığını ve bu operasyonlarda yaklaşık 36 bin kişinin yakalandığını bildirdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) KOM Dairesi Başkanlığı ve İl Stratejik Araştırmalar Kurulu’nun (SAK) 45’inci toplantısı Afyonkarahisar’da yapıldı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar’ın da katıldığı toplantıda birimlerin 2011 yılındaki çalışmalarını aktaran KOM Dairesi Başkanı Mehmet Yeşilkaya, 2011 yılında uyuşturucu ile mücadele alanındaki çalışmaların planlı, projeli çalışmalar ile artarak devam ettiğini söyledi. Bu yıl KOM birimleri tarafından yaklaşık 17 bin
operasyon yapıldığını belirten Yeşilkaya, bu operasyonlarda yaklaşık 36 bin şahsın yakalandığını bildirdi. Türkiye’nin birçok uyuşturucu yönünden hem transit hem de nihai güzergah olarak etkilenmeye devam ettiğini dile getiren Yeşilkaya, "Bu yıl Türkiye’de esrar maddesi yakalanmasında artış görülmektedir. Birimlerimiz tarafından gerçekleştirilen yaklaşık 13 bin operasyonda 28 binden fazla şahıs ile birlikte 45 bin tonu aşkın esrar maddesi yakalanmıştır. Bu rakamlar, 2011 yılındaki esrar rakamlarında bir
önceki yıla göre yüzde 52 artışın olduğunu göstermektedir" dedi.
Türkiye’nin kokain kaçakçılığından hem transit hem de hedef ülke olarak etkilendiğini ifade eden Yeşilkaya, 2011 yılındaki yakalamaların yüzde 110 oranında artarak, 573 kilograma ulaştığını kaydetti. Sentetik uyuşturucular ile mücadele anlamında ise Extacy maddesi yakalamalarının bir önceki yıla göre yüzde 57 oranında arttığını bildiren Yeşilkaya, yaklaşık 1 milyon 300 bin adet Extacy maddesinin ele geçirildiğini belirtti. Yeşilkaya, şöyle devam etti:
"Daire başkanlığımız son yıllardaki başarılı çalışmalarla uluslararası arenada bir aktör haline gelmiştir. Uluslararası işbirliği kapsamında bu yıl gerçekleştirilen 13 operasyonda önemli miktarda uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Türkiye’nin yaptığı başarılı operasyonlar neticesinde Balkan rotasının çok mistik hale geldiği kaçakçılar açısından ve uyuşturucu kaçakçılarının alternatif rotalar kullanmaya başladığı belirtilmektedir."
"TÜRKİYE EN FAZLA EROİN MAFYASI YAKALAYAN İKİNCİ ÜLKE"
Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından yayımlanan 2011 yılı dünya uyuşturucu raporu istatistiklerine de değinen Yeşilkaya, "Türkiye, 2009 yılında dünya genelinde yakalanan eroinin yüzde 20’sini tek başına ele geçirmiştir. Dünyada en fazla eroin mafyası yakalayan ülkeler arasında ikinci sırada yer almaktayız. Yine aynı raporda ülkemiz Extacy maddesinin üretildiği ve transit olarak geçtiği ülkeler arasında yer almamasına rağmen 2009 yılından bu tarihe Avrupa ülkeleri arasında en fazla
Extacy maddesi yakalayan üçüncü ülke olarak yer almaktadır" diye konuştu.
Akaryakıt ve sigara kaçakçılığı suçlarının Türkiye’nin ekonomik ve sosyal düzenini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Yeşilkaya, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Akaryakıt ve sigara kaçakçılığı suçları, insan ve çevre sağlığı açısından ciddi şekilde tehlikeye neden olmaktadır. Bu suçlardan elde edilen haksız kazanca paralel olarak devletin kaybettiği vergi gelirlerinin büyüklüğü dikkate alındığında bu suçla mücadeleye özel önem verilmesi gerektiği bir defa daha ortaya çıkmaktadır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.