ASAYİŞ - 03 Haziran 2024 Pazartesi 09:56

İstanbul’da bıçaklanan üniversiteli Aslıhan Zengin İHA’ya konuştu

A
A
A

Kağıthane’de arkadaşlarının evine gireceği esnada kasklı şahıs tarafından bıçaklanan üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Aslıhan Zengin, saldırganın yakalanması sonrası ilk kez İHA’ya konuştu. Olayla ilgili Zengin, “Neden başka birinin çocuğuna bunu yaptı? Bunun nedenini çok öğrenmek istiyorum. Yakalandığını duyduğumda anneme sarılıp sevinçten hüngür hüngür ağladım” dedi.

Kağıthane Merkez Mahallesi’nde geçtiğimiz Aralık ayında saat 00.30 sıralarında meydana gelen olayda Marmara Üniversitesi İstatistik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Aslıhan Zengin (20), akşam saatlerinde yardım amaçlı semte yeni taşınan çocukluk arkadaşı Eren Y.’nin evine gitmişti. Burada arkadaşları Sıla K. ve Yunus Emre K. ile taşınmaya yardımcı olan Zengin, birkaç saat sonra yanlarından ayrılarak evine dönmüştü. Kıyafetlerini değiştiren genç kız ardından kahve içmek için tekrardan arkadaşlarının da olduğu Eren Y.’nin evine gitmek için gece yarısı yola çıkmıştı.

“Abi korkuttun beni” dediği şahıs belinden bıçaklamıştı

Yaya olarak yürüyen genç kız, yaklaşık 15 dakika sonra Eren Y.‘nin bulunduğu binanın önüne gelmişti. O esnada kapının şifresini yanlış giren genç kızın arkasından bir şahıs koşarak yaklaşmıştı. Genç kızın “Abi korkuttun beni” diye tepki verdiği kasklı şahıs, hiç sesini çıkartmadan genç kızı belinden bıçaklamıştı. Olayın ardından saldırgan bıçağı olay yerinde peçeteye sarıp attıktan sonra kaçarken, genç kız yere düşmüştü. Kanlar içerisinde kalan genç kızın çığlıklarını duyan arkadaşları yanına gelmişti. İlk müdahalesi arkadaşları tarafından yapılan genç kız için sağlık ekiplerine ihbarda bulunulmuştu.

Bıçaklanan kızın 3 organı zarar görmüştü

İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, ağır yaralanan genç kızı yaptıkları ilk müdahalenin ardından Sarıyer Seyrantepe Yerleşkesindeki Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırarak hemen ameliyat alınmıştı. Bıçaklanması sonucu 3 organı zarar gören genç kız, 6 saat süren ameliyat sonucu hayati tehlikeyi atlatarak normal bakım servisine alınmış, günler sonrada taburcu edilmişti.

“Evimin sokağından beri takip etti” demişti

Öte yandan olayla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye alarak genç kızın ifadesine başvurmuştu. Genç kız ifadesinde kendisini yaralayan şahsın evinin bulunduğu sokaktan itibaren kendisini takip ettiğini, kendisini rahatsız eden ve şüphelendiği kimsenin olmadığını söylemişti. Aslıhan Zengin, gerçekleşen olayla ilgili babası Kenan Zengin ile birlikte Kağıthane’de esnaf ziyareti yapan 31 Mart Yerel Seçimleri’nde AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum’dan da yardım istemişti.

Bıçaktan parmak izi çıkmamış, saldırganın net yüz görüntüsü bulunamamıştı

Öte yandan saldırganın Zengin’i olayı gerçekleştirdikten sonra peçeteye sarıp attığı bıçağın kriminal incelemesinde herhangi bir parmak izine rastlanılamadığı öğrenilmişti. Olayla ilgili ortaya çıkan görüntülerde ise saldırganın olaydan sonra binadan çıkıp, koşarak merdivenlerden aşağıya indiği, cadde üzerinde bir süre daha koştuğu ardından kaskını çıkartıp yol kenarında beklediği esnada çevirdiği taksiye bindiği, bir süre semtte dolaşıp Merkez Mahallesi’nde bir sitenin önünde park halinde olanda plakasız motosiklete bindiği ve Hasdal yönüne doğru giderek kayıplara karıştığı tespit edilmişti. Şahsın elde edilen görüntülerinin net olmaması nedeniyle eşleşme sağlanamamıştı.

Kağıthane Asayiş polisi iş üstünde yakalamıştı

İhlas Haber Ajansı (İHA) ise şahsın olaydan sonra kaçtığı görüntüleri, görenlerin ihbar etmesi için yayınlamıştı. Olayla ilgili yaklaşık 5 aydır teknik ve fiziki takip yapan Kağıthane Asayiş Büro Amirliği polisleri, gelen ihbarları da değerlendirerek şahsın Murat H. (35) olduğunu tespit etmişti. Mobilya dükkanında çalışan şahsın işyerine baskın yapan polis, onu bulamamıştı. Çalışanlara güvenlik kamera görüntülerini izleten polis, şahsın Murat H. olduğunu doğrulamıştı.

Saldırganın bipolar rahatsız olduğu ortaya çıkmıştı

İşyeri sahibi ise H.’nin bipolar davranış bozukluğu rahatsızlığı olduğunu söylemişti. Şahsın Güngören’de bir adreste mobilya montajında olduğunu öğrenen Kağıthane Asayiş Büro Amirliği polisleri, eve baskın düzenlemişti. Baskında H., montaj yaptığı esnada iş üstünde kıskıvrak yakalanmıştı. Gözaltına alınan şahsın evinde arama yapan polis, olay esnasında başında olan siyah-turuncu renkli kaskı ve olay esnasında giydiği kıyafetleri ele geçirmişti.

Çocuğu ateşlendiği için sokakta koştuğunu söylemişti

Şahsa görüntüleri izleten polis, olay esnasında sokağa giren, sokakta elinde kaskla kaçan ve tedirgin şekilde taksiye binerek kaçan şansın kendisi olduğunu kabul etmişti. Ancak olayı kendisinin gerçekleştirmediğini, çocuğu ateşlendiği için sokakta koşarak taksiye bindiği ve aslında motosikleti olduğunu ancak lastiği patladığı için taksiyle evine gittiğini belirtmişti. Polis ise şahsın, taksiden indikten sonra motosikletle evine gittiğini tespit etmişti.

Eski eşini hem darbetmiş hem de aldatttığı öğrenilmişti

Emniyete götürülen Murat H.’nin yapılan sorgulamasında “yalan beyan”, “kasten yaralama” ve “suç uydurma” gibi suçlardan kayıtlarının olduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca şahsın ilk eşinin yumurtalık kanseri olduğu, ikinci bir telefon olduğu ortaya çıktığı ve farklı kadınlarla ilişkisi olduğu, eşini bu süreçte aldattığı, onu defalarca kez darbettiği, kanseri yenemeyen kadının ise hayatını kaybettiği ortaya çıkmıştı. Ayrıca Murat Hürcan’ın geçtiğimiz sene Ocak ayında başka bir kadınla evlendiği ve 1.5 yaşında oğlu olduğu öğrenilmişti.

Kendisini bıçaklayanı tanımadığını söylediği saldırgan tutuklanmıştı

Diğer yandan bıçaklanan Aslıhan Zengin’in, emniyete gelerek Murat H.’yi teşhis ettiği bilgisine ulaşılmıştı. Evinde bulunan kıyafetlerini ve kaskını doğrulayan Aslıhan Zengin, şahsı tanımadığını ifade etmişti. Emniyette ifadesi alınarak adliyeye sevk edilen Murat H. çıkartıldığı mahkemece “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Üniversite Aslıhan Zengin İHA’ya konuştu

Saldırganın tutuklanması sonrası rahat bir nefes alan Aslıhan Zengin ilk kez İhlas Haber Ajansı’na (İHA) konuştu. Zengin, “Ben arkadaşlarımın evindeydim zaten olay yerinde. Sonrasında kahve içmeye karar verdik ama o gün temizlik yaptığımız için kıyafetlerimiz dağınıktı. Dedim ki evden kıyafetlerimi alıp geleyim. Eve geldim hemen kıyafetlerimi aldım çıktım. Yolda yürürken arkamda bir tane kasklı adam farkettim. Sonrasında döndüm yürümeye devam ettim. Kuryedir dedim yürümeye devam ettim yoldayken de annemle konuşuyordum zaten” dedi.

Korkuttunuz beni dedim ve bıçak soktu”

Zengin? “Sonrasında binanın kapısına geldiğimde şifreyi girerken koşma sesi duydum. Ben de dönüp baktım kurye olduğunu zannettim aynı kişi olduğunu farketmedim. ‘Korkuttunuz beni’ tarzı bir cümle kurdum. Sonrasında sırtıma bıçak soktu. Sonrasında direkt kaçtı ve kaçarken de zaten arkadaşlarım ilk katta oturduğu için camdan kaçtığını görmüşler. Sonrasında ben o şekilde eve girdim. Bıçaklandığımı aileme söyledim ve ambulansı arar mısınız dedim. Sonrasında hızlı bir şekilde ambulans geldi ve acil bir şekilde ameliyata aldılar. 3 organım zarar gördü. Hayati riskimin çok yüksek olduğu bir ameliyattı” ifadelerini kullandı.

“Bıçak darbesi üreterimi kopardı”

Zengin, “5 ay boyunca tedavi oldum. Bir kısmı hastanede bir kısmı da evdeydi. Birkaç kez de operasyon geçirdim. Bir süre hiç yürüyemedim. Dikişlerimden dolayı. Sonrasında böbreğimden birkaç tane operasyon geçirdiğim için çok sıkıntılı bir süreç atlattım. Aynı zamanda bunun psikolojik sıkıntılı yanları da var. Psikolojik olarak çok etkilendim. Ailem aynı şekilde çok etkilendi. Üreterimi kopardı bıçak darbesi. Bu yüzden orası tekrar dikilip bir süre boyunca sol böbreğin işlevini dışarı vermek zorunda kaldılar. Uzun bir süre tüple birlikte geçirdim. Sonrasında 2 kez stent takındı” şeklinde konuştu.

“Yakalandığı için daha iyi hissediyorum”

“5 ay benim için çok kötü geçti” diyen Zengin, “Yani ne sokağa çıkmak, ne kimseyle görüşmek istedim. Bunun dışında kava karardığında zaten ailem beni çıkarmaya çalışıyordu ama ben hiçbir şekilde çıkmak istemiyordum. Sapığın biriyse tekrar peşime düşerse diye. Sonuçta evimi biliyor olabilir diye düşündüm. Aynı zamanda akşam başıma geldiği için bende travma oluştu. Hala birden fazla psikolojik ilaç alıyorum. Aynı zamanda 2 haftada bir terapiye gitmek zorundayım. Bu şekilde yenmeye çalışıyoruz. Ama yakalandığı için daha iyi hissediyorum. Bu süreçte sadece benim değil ailemin psikolojisi de çok kötü oldu” dedi.

Yakalandığını duyduğumda sevinçten ağladım”

Aslıhan Zengin, “Görüp ihbar eden ya da yakalayanlar için teşekkür ediyorum. Sonuçta anne baba olan herkes evlat acısını umarım tatmaz. Ailem neredeyse bunu tadıyordu ve psikolojileri o kadar bozuldu ki yani evlatları gözlerinin önünde az kalsın ölüyordu. Ölümden döndüm bir cani tarafından. Beni bıçaklayan adamın yakalandığını duyduğumda sevinçten ağlamaya başladım. Hüngür hüngür ağladım ve annemlere sarıldım sonunda yakalandı diye. O an ne yapacağımı bilemedim çok sevindim. Çünkü artık en azından kimse beni takip etmiyor düşüncesi kafamda oluştu. Bu yüzden çok mutluydum. Anlatılamaz kelimelerle mutluluğu” ifadelerini kullandı.

“Neden başka birinin çocuğuna bunu yaptı?“

Zengin, “Emniyete gittik. Öncesinde benden bilgi aldılar tanıma ihtimalim var mı diye. Sonrasında camın arkasından numaralarla bana benzettiğin kişiyi söyler misin diye. Zaten kaskı aynı kasktı. Fiziksel özelliklerinden kafasında kask olduğu için yüzünü bilmiyordum. Fiziksel özelliklerinden o olduğunu söyledim. Zaten aynı kask ve monta sahipmiş. Tanımadığım birisi. Bu civarlarda oturuyormuş. Evli çocuklu bir insan. Üzüldüğüm nokta şu, onunda çocuğu var ve kendi çocuğunun başına böyle bir şey gelmesini eminim ki bir baba olarak istemez. Neden başka birinin çocuğuna bunu yaptı? Bunun nedenini çok öğrenmek istiyorum. Çünkü hala inkar ediyor yaptığını. Görüntülerdekinin kendisi olduğunu kabul etti ama “O an orada neden bulunduğumu bilmiyorum” gibi şeyler söylemiş. Yani olayı ben yapmadım ama videodaki kişi benim diyor” diye konuştu.

“Hem emniyet mensuplarına hem de haber yapanlara teşekkür ederim”

“Okulu mecburen dondurdum” diye Zengin, “Uzun bir süre tedavi gördüğüm için zaten gidemedim. Mecbur kalmış oldum yani ilk dönemden dolayı. Üniversite 2. sınıftaydım. Tekrar baştan başlayacağım. Emniyet güçlerine gerçekten teşekkür ederim yakaladığınız için. En azından huzurlu uyku uyuyabiliyorum şu an. Dava sürecine kadar için rahat uyuyabileceğim yakalandığı için. Hem emniyet mensubuna hem de haber yapıp beni paylaşanlara gerçekten çok teşekkür ederim. Onlar sayesinde yakalandı. Sosyal hayatıma değinecek olursam da sosyal hayatım kalmadı pek. Çünkü dışarıya tek başıma çıkmak istemiyorum. Ailem dışında biriyle dışarı çıktığımda kendimi pek güvende hissetmiyordum. O yüzden genelde abimle vakit geçiriyorum” dedi.

Baba Kenan Zengin ise haberi gündeme taşıya basın mensuplarına ve saldırganı yakalayan emniyet mensuplarına teşekkür ederek, adli sürecin de takipçisi olacağını ifade etti.

 Doğan Can Cesur - Şüheda Kıroğlu 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Dünya Boks Şampiyonu Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurnayla karşılandı IBF Hafif Sıklet Dünya Şampiyonluğu unvan maçında rakibini nakavt ederek altın kemerin sahibi olan milli boksör Elif Nur Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurna ve atlar eşliğinde coşkuyla karşılandı. Yenilgisiz rakibi Beatriz Ferreira’yı 5’inci rauntta teknik nakavtla (TKO) mağlup eden Elif Nur Turhan, büyük zaferin ardından memleketine döndü. ’Altın Türk Savaşçısı’ lakaplı milli sporcu için Bayburt’ta karşılama programı düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi üzerinde oluşturulan konvoyla belediye önüne gelen şampiyon boksör, burada hemşehrileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Turhan’ı makamında ağırladı. Başkan Memiş, Turhan’ı tebrik ederek, başarılarının devamını diledi ve milli sporcuya üzerinde kendi resminin bulunduğu tablo hediye etti. Milli sporcuya tam destek sözü veren Başkan Memiş, Turhan’ın bir sonraki maçının nerede olduğuna bakmaksızın, biletini göndermesi durumunda tribündeki yerini alacağını ifade etti. "Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyisi boksörü olmak" Dünya şampiyonu Turhan, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek, "Zirveye çıkmak zor fakat zirvede kalmak daha da zor. Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyi boksörü olmak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Memleketimiz Bayburt’ta kamplarımızı en güzel şekilde yapıyoruz. Dünyaya gücümüzü gösterdik, gösterdiğimize inanıyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Elimizden ne gelirse en güzel şekilde yapıp bayrağımızı ve ülkemizi layıkıyla temsil etmeye devam edeceğiz. Bunun gayreti içerisinde olacağız" dedi. Profesyonel kariyerindeki 12’nci maçını da kazanarak yenilmezlik serisini sürdüren Turhan, son galibiyetiyle yenilgisiz rakibi Ferreira’ya ise kariyerindeki ilk mağlubiyetini yaşatmış, dünya boks tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı.
Samsun Aile Yılı etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi(BİO) tarafından, "Aile Yılı" kapsamında "Psikolojik ve İnsani Boyutlarıyla Koruyucu Ailelik-Elimi Tutmak İster Misin?" başlıklı etkinlik yapıldı. OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde düzenlenen programda, akademik bilgi sade, anlaşılır ve etkileşimli bir sohbet ortamında katılımcılarla buluşturuldu. Etkinlikte, OMÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Öğr. Gör. Dr. Uğur Kaçmaz ile OMÜ İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Köylü, konuşmacı olarak katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Hizmetleri Sorumlu Şube Müdürü Vekili Hanife Elif Al ve Koruyucu Aile Derneği Başkanı Zeynep Çalış da konuyla ilgili bilgiler paylaştı. Söyleşide; koruyucu aileliğin psikolojik dinamikleri, çocuk–aile bağlanması, travma sonrası destek süreçleri ile merhamet, sorumluluk ve değerler perspektifinden koruyucu ailelik konuları ele alındı. Program boyunca konuşmacılar, koruyucu aileliğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekerken, katılımcılar da soru–cevap bölümünde görüş ve deneyimlerini paylaştı. Etkinlik, katılımcıların sürece ilişkin doğru ve güvenilir bilgiye doğrudan ulaşmasına imkân sağladı. Bilim Kafe etkinliği; toplumda gönüllülük ve sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi, koruyucu ailelik sistemine yönelik farkındalık oluşturmayı ve bilimsel bilginin toplumla doğrudan buluşmasını hedefledi. Etkinlikte ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer Sivrioğlu, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Engin Güney, Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan, Etkinlik ve Organizasyon Bölümü Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Elif Şevik İnal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli, Koruyucu Aile Derneği üyeleri ve koruyucu aile adayları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri de eşlik etti.
Erzurum MHP İl Başkanı Adem Yurdagül: "Halkımız terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, "Üç hilalin gölgesinde, üç yılımızda" diyerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yurdagül, daha önce Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili açıklamalarının arkasında durarak, "Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi bir an önce görevden alınmalıdır" dedi. Üç yıl önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin emir, talimatları ve güveni ile Erzurum’a hizmetkar olmak için il başkanı olarak görevlendirildiğini ifade eden MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, İl Başkan Yardımcıları Cihan Aksakal ve Ufuk Demir ile yaptığı basın toplantısında, "Bize tevdi edilen bu büyük onurla birlikte teşkilatlarımızı oluşturduk ve sahaya indik. Öncelikle teşkilat buluşmaları gerçekleştirerek, küskünlerimizin gönüllerini kazandık. Haneleri ziyaret ettik. Girdiğimiz her hanenin dertlerini dinleyip derman aradık, yüzlerde oluşan tebessümü baş tacı ettik. Asrın depreminde, depremzedelerimizi yalnız bırakmadık. Hemşerilerimizin destekleriyle toplanan yardımları deprem bölgesine götürerek, kapı kapı dağıtımını gerçekleştirdik. Ramazan aylarında, kurduğumuz iftar sofralarında hemşerilerimizle aynı duayı, aynı ekmeği ve aynı bereketi paylaştık, ‘İlk iftarlık bizden’ diyerek yüzlerce hemşehrimize iftarlık dağıttık" dedi. "Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık " Seçim dönemlerinde, Cumhur ittifakı ruhuna sadakatle adaylar için kapı kapı dolaştıklarını ve elde edilen başarıları ve oy oranlarını bir başlangıç kabul ederek, daha çok çalışmak zorunda olduklarını asla unutmadıklarını vurgulayan Başkan Yurdagül, "Yerel yönetimlerle bağımızı hiç koparmadık. İlçe ziyaretlerimizi seçim sonrası da gerçekleştirerek; "Seçim bitti, iş bitti" demedik. Her zaman, her şartta hemşerilerimizin yanında olmaya gayret ettik. Yerel yönetimin en değerli halkası olan muhtarlarımızla seçim öncesi ve sonrası defalarca bir araya geldik. Taleplerini dinleyerek çözümleri için gerekli tüm çabayı ve çalışmayı sağladık. 3 yılda hasta tedavisi, engelli bireylere destek, kimsesiz çocuklarımıza mutluluk için 25 milyon TL’ye yakın kaynak bularak ilgililere ulaştırdık. Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık, mahallelerimizin nabzını tuttuk. Sosyal sorumluluk projelerini hiçbir zaman ihmal etmedik. Engelleri birlikte aşmanın mümkün olduğu bilinciyle engelli kardeşlerimizle gönül köprüleri kurduk " şeklinde konuştu. "Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" dedik" Vatandaşların şikâyetlerini hiçbir zaman sümen altı etmediklerini vurgulayan MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül , sözlerine şöyle devam etti, "İş isteyeni, aş isteyeni imkânlarımız ölçüsünde geri çevirmemeye çalıştık. 3 yılda düğün ve cenazeye katılım sağladık. Cenazelerde ağıtlara, düğünlerde halaylara katıldık. Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" demekten geri durmadık. Kamu kurum kuruluşlarımız ve STK’larımızla her daim istişare halinde olduk. Konuşarak, dinleyerek ve anlatmaya çalışarak bu şehrin meselelerine çözüm aradık. 3 yılda STK toplantısı ve ziyareti gerçekleştirdik. 3 yılda ilin ve toplamda kişinin katılımıyla 3 bölge toplantısı gerçekleştirdik. Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiğimiz bir çok bölge toplantılarına ev sahipliği yaptık. Bu şehrin ağırlığını, on binlerce dava arkadaşımızla Türkiye’nin siyasi merkezine taşımaktan onur duyduk. Şehit ailesi ve gazi ziyareti yaptık. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan ailelerini bir an olsun ihmal etmedik. Onların kapısını çalmak, hâlini hatırını sormak, bizim için bir protokol görevi değil, vicdan borcudur dedik, emanete gösterilen sadakati her daim ortaya koyduk " "Terörsüz Türkiye" içim kapı kapı dolaşıldı Türkiye’nin en güzel, adeta tarihin arka odası niteliğindeki il başkanlığı binasını şehre kazandırdıklarını belirten Başkan Yurdagül, "Parti binamızın kapılarını tüm hemşehrilerimize ardına kadar açtık. Partimize gelen binlerce ziyaretçide, aslında bir binayı değil, bu şehre duyulan güveni gördük. Sevdamız olan Erzurumspor’u hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Tribünde de, kulübü ziyaret ettiğimizde de, taraftarlarımızın derdini dinlerken de bu şehrin takımını, bu şehrin onuru bildik. Merkez ve 20 ilçede toplantılar gerçekleştirdik. Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatılan ve tarihi nitelik taşıyan "Terörsüz Türkiye" toplantılarında, tüm teşkilatımızla kapı kapı dolaşarak bilgilendirmeler yaptık. Halkımız bu sürece hem güveniyor hem de destek oluyor. "Derdin Derdimizdir" diyerek tüm hemşehrilerimizin taleplerini topladık. Görev süremiz boyunca teknolojinin gücünü doğru kullanarak, hemşehrilerimizi yaptığımız faaliyetler ve çalışmalardan haberdar etmek adına web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı her daim aktif halde tuttuk" diye konuştuk. Yurdagül’den Erzurum Şehir Hastanesi ‘ne dair net sözler Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili daha önce gündeme getirdikleri konuların takipçisi olduklarını, Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişlerin kendilerini de dinlediğini söyledi. Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi’nin bir an önce görevden alınması gerektiğini vurgulayan Yurdagül, "Erzurum’un ve bölgenin en büyük yatırımlarından birisi olan Şehir Hastanesi’nin bu şekilde yönetilmesine karşı olduğumuzu dile getirdik. Başhekim ve ekibi buradaki süreci yönetemiyor. Bunu daha öncede ilgili kurumlara ifade ettik, bildirdik. Görevlendirilen müfettişlere gerekli belge ve bilgileri verdik. Bir an önce Şehir Hastanesine ehil bir başhekim atanmalıdır. Yaptığımız çıkış Cumhur İttifakının ruhuna aykırı bir durum değildir, vatandaşın haklarını koruyoruz. Erzurum’da, Erzurumlu da bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.