POLİTİKA - 08 Ekim 2017 Pazar 17:47

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Oturdukları yerden ahkam kesmek elbette çok kolay”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Oturdukları yerden ahkam kesmek elbette çok kolay”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin gayrimeşru referandumu sonrası Türkiye’nin yaptırımlarının eleştirilmesine ilişkin, “Bölgesel yönetimi kararından döndürmek için başlattığımız ve başlatacağımız yaptırımları eleştirenler yarın çok büyük felaketler yaşanmaya başlandığında acaba nasıl bir çözüm öngörüyorlar? Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar için oturdukları yerden ahkam kesmek elbette çok kolay” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin gayrimeşru referandumu sonrası Türkiye’nin yaptırımlarının eleştirilmesine ilişkin, “Bölgesel yönetimi kararından döndürmek için başlattığımız ve başlatacağımız yaptırımları eleştirenler yarın çok büyük felaketler yaşanmaya başlandığında acaba nasıl bir çözüm öngörüyorlar? Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar için oturdukları yerden ahkam kesmek elbette çok kolay” dedi.


AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NG Güral Otel’de gerçekleştirilen 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının kapanış konuşmasını yaptı. AK Parti’nin bu geleneğinin önümüzdeki yıllarda devam edeceğini belirten Erdoğan, “Her gün daha da genişleyen, büyüyen, birbirine kenetlenen bu ailenin bir mensubu olmaktan iftihar ediyorum. AK Parti’nin en önemli özeliklerinden biri de vefanın, dayanışmanın, kardeşliğin partisi olmasıdır. Birileri bizim partimizdeki değişimle ilgili ifadelerimizi aslında neyi anlattığımız, neyi kastettiğimiz çok belli olduğu halde ısrarla farklı yönlere çekmenin gayreti içindedir. Halbuki AK Parti’nin nasıl ortak geçmişini ortak geleceğine dönüştürme iradesine sahip büyük bir parti olduğunun en güzel ispatı bu toplantımızdır. Bu büyük kardeşlik, dava ve yol arkadaşlığı asla kişilerle kaim değildir. Şahsım dahil hiç kimse kendini davanın üzerinde göremez ama aynı zamanda bu davanın her bir ferdi, ülkemize, medeniyetimize yaptığı hizmetler nedeniyle başlı başına bir kahramandır. Hiç kimse bilmese, takdir etmese de ben bunların hepsini çok iyi biliyorum ve her birinize ayrı ayrı samimi şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki sizlerle yol arkadaşlığı yaptım, tüm bu başarıların altına sizlerle birlikte inşa etme şansına sahibim. Bir faniye bundan daha büyük mutluluk nasip olabilir mi” ifadelerini kullandı.


“Türkiye’ye yönelik her saldırı, ülkemizin önüne çıkartılan her engel başımıza musallat edilen her bela bizim sorumluluğumuzu daha da artırmaktadır” diyen Erdoğan, “AK Parti’yi yıkmadan Türkiye’yi yıkamayacağını görenler, ülkemizle birlikte partimizi de hedef alıyorlar. Bunun için bizim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi her zamankinden çok daha güçlü tutmamız gerekiyor. Milletimize hizmetkar olarak başladığımız bu yolda aynı şekilde devam ettiğimiz müddetçe bize kimse zarar veremez. Bize verdiği desteğe karşılık milletimize şükran borcumuzu ödemenin tek bir yolu vardır, o da çok çalışmak, daha çok proje üretmek, daha çok yatırım yapmaktır” açıklamasında bulundu.


Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:


“Milletimiz terörlü mücadelede, 15 Temmuz’da sınır ötesi harekatlarımızla gözünü kırpmadan hayatını ortaya koymuştur. Böyle bir milleti ana muhalefet partisinin yaptığı gibi yalanla, çarpıtmayla hatta çoğu kere kendine ram edeceğini sanmak akıl tutulmasıdır. Biz milletimize gönülden bağlı olduğumuz için 15 yıldır iktidardayız. Dikkat ediniz, iktidara ilk geldiğimiz yıllarda vesayet odaklarıyla birlikte hareket etmeyi milletin rızasını kazanmaya tercih edenler oldu. Bölücü örgüt ve uzantıları zehirli siyaset dilleri, kan kusan silahları, her adımda buram buram ihanet kokan eylemleriyle bölge halkıyla birlikte tüm milletimizi sindireceklerini sandılar. Teröristler dağlarında birer birer imha edilirken, onların uzantıları da artık kimsenin ne dediklerine, ne yaptıklarına bakmadan birer siyasi ceset haline dönüşmüşlerdir. Bu süreçte bir de eğitim, hizmet, himmet, yardımlaşma gibi hasletlerimizi istismar ederek devlet ve toplum hayatımızın içine bir kanser hücresi gibi sızmaya çalışanlar ortaya çıktı. FETÖ denen ihanet çetesi, emniyet, iş dünyası, STK’lar içindeki militanları aracılığıyla el koymaya, millete boyunduruk vurmaya çalıştı. Bugün onların da hepsi mahkeme salonlarında hukuka hesap verirken, milletimizin vicdanında çoktan mahkum edildiler bile. İşte şimdi yalanlar ve bu yalanlarla kendilerin kurtarma gayreti.”


“Ülkemizin başında bulunan kara bulutların hiçbiri de diğerinden bağımsız değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her kim Gezi olaylarıyla FETÖ ihanetinin ilgisinin olmadığını söylerse ya cahildir, ya kendisi de aynı ihanetin içindedir. Her kim bölücü terör örgütünün engelleriyle DEAŞ’ın ülkemize yönelik saldırılarının alakasının bulunmadığını iddia ediyorsa o da aynı dünyanın bir parçasıdır. Her kim ülkemize yönelik ekonomik tecrit operasyonlarıyla AB’nin sözlerini yutma pahasına takındığı tavrın aynı eller tarafından koparılmadığını öne sürüyorsa bilin ki ya hiçbir şeyden anlamıyordur ya da her şeyi biliyordur” dedi.


Suriye ve Irak’taki gelişmelerin Türkiye’den bağımsız olmadığına işaret eden Erdoğan, “Bizim kimsenin iç işlerine karıştığımız yok. Biz sadece kendi iç işlerimizi güvence altına almaya çalışıyoruz. Biliyoruz ki Suriye’de kaos olursa biz burada nasıl huzur içinde yaşayabiliriz? Biz, Suriye’deki gelişmelere sırtımızı dönsek bile krizin sonuçlarından kaçabilir miyiz? Kendimizi aldatmayalım, bir gerçeği çok iyi bilmemiz lazım. 911 kilometre Suriye sınırı. Burada ciddi bir devlet yapılanması ön çalışmaları var. En batısından en doğusuna. Bugün biz buna sessiz kalırsak ki geciktik o zaman bu yapılanma orada tahakkuk edecektir. İşte Cerablus’ta müdahaleyi yaptık, Sayın Obama döneminde bunları konuştuk, hep oyalama, adım atılamadı. Cerablus’a girdik. Artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz diye. Cerablus’a girme olayı işte bu adımın ta kendidir” şeklinde konuştu.


“El Bab’a inince bazıları tutuştu” diyen Erdoğan, “Halbuki biz buralarda kimlerle mücadele ettik? DEAŞ’ın kendisiyle mücadele ettik. Buraları DEAŞ’tan temizledik. Dünya bir taraftan DEAŞ’la ilgili bize fatura keserken, biz DEAŞ’la mücadeleyi veriyorduk. Teröriste bunlar ücretsiz silah verirken, biz ücretimizle dahi bunlardan silah alamıyoruz. Ama mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürdük. 2 bin kilometrekarelik alanı güvence altına aldık şimdi buralara 100 bin civarından Arap kardeşimiz yerleştiler. Buraya biz vali tayin ettik. Her an bizim sınırdaki illerimiz tehdit altındadır. Biz tedbirimizi almayacak olursak bugün 3-5-10 havan topu geliyorsa yarın başka bombalar buraya iner. Ama angajman kurallarını uygulamak suretiyle biz bunlara gerekli dersi vermeye başlayınca o zaman sindiler. Şimdi olay başka bir boyuta doğru ilerliyor. Halep’ten kimler kaçmak zorunda kaldı, oradaki kardeşlerimiz. Halep nedir? Halep bizim kardeşlerimiz. Bugün Gaziantep’e bak orayı Halep’ten ayıramazsın. Halep’teki o insanlar o bombaların altında mecburen İdlib’e kaçmak zorunda kaldı. Alınan kararları şimdi biz İdlib’te uygulama koyduk, neydi o ‘çatışmasızlık bölgesi’. Öyleyse bu bölgenin korunması nasıl olacaktı, işte dışarıda Rusya içeride de Türkiye olarak biz Özgür Suriye Ordusuyla bu çalışmayı yürütüyoruz. Dün itibarıyla adımı atılan ve bu sabah uygulanmaya başlayan süreç devam ediyor ve herhangi bir sıkıntı olmadan ÖSO ile bizim de desteğimizle oradaki gayret sakin bir şekilde devam ediyor. Mesele, İdlib’te planlanan stratejiyi hayata geçirmek” açıklamasında bulundu.


PYD ve YPG denen terör örgütünün sıradan bir örgüt olarak görülmediğini, terör koridorunun bozulması gerektiğini anlatan Erdoğan, “Eğer, biz buna müsaade edersek, yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz ve bunu yaşatmayacağız. Buralarda, gerçek hak sahibi olanlar buralardan sürülmüştür. Bizim bu topraklarda gözümüz yok ama oraların gerçek sahipleri de oralara yerleşsin istiyoruz. Derdimiz bu” dedi.


Aynı durumun Irak için de geçerli olduğunu belirten Erdoğan, “Bitip tükenmek bilmeyecek çok kanlı, can acıtıcı ve hepsinin sonuçları bizi ilgilendirecek bir sürecin anlamına geliyor. Telafer’de kimler var? Şu anda 8-10 bin Türkmen var. Bunların hukukunu kim savunacak. Bunların 100 bini ülkemize geldi. Bütün bunların üzerinde durmak bizim için bir görev değil mi? Ne derlerse desinler, biz Ensar ve muhacir kültüründen gelmiş bir medeniyetin mensuplarıyız. Kılıçdaroğlu şöyle demiş, Kılıçdaroğlu ne derse desin, efendim işte HDP şöyle demiş, ne derse desin. Hak ne diyor, biz ona bakacağız. Bölgesel yönetimi kararından döndürmek için başlattığımız ve başlatacağımız yaptırımları eleştirenler yarın çok büyük felaketler yaşanmaya başlandığında acaba nasıl bir çözüm öngörüyorlar? Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar için oturdukları yerden ahkam kesmek elbette çok kolay. Suriye’de kurulmak istenen terör kantonlarına en küçük bir muhabbeti, en küçük bir olumlu yaklaşımı olan, zihnini ve gönlünü bölücülük fitnesine kaptırmış demektir. Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. Biz, Türkiye’nin Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle köşeye sıkıştırılmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.


Türkiye’nin, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle köşeye sıkıştırılmasına izin vermeyeceklerine belirten Erdoğan, “Saldırıları kendi topraklarımızda karşılamak yerine kaynağında çözme stratejimizi adım adım hayata geçiriyoruz. Fırat Kalkanı bunun ilk adımı, şimdi İdlib’te bir operasyon yürütülüyor. Bize dostluk gösteren yüreğimiz de kollarımız da sonuna kadar açık. Bize husumet besleyenlere sözümüzü bir kez daha tekrarlıyorum, bir gece ansızın gelebiliriz. Sürekli cephedeki arkadaşlarımızla irtibat halindeyiz. Ne oluyor ne bitiyor, hangi konumdayız, gelişmeleri adım adım takip ettik, ediyoruz, inşallah sonu hayır olur” dedi.


Kongre sürecinin devam ettiğini hatırlatan Erdoğan, “AK Parti’nin mahalli idareler ile milletvekili seçimlerindeki oy oranları arasında daima bir fark bulunduğunu biliyoruz. Amacımız bu farkı mahalli idarelerimizdeki oyları yukarı çıkartarak kapatmaktır. Milletvekilliği seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasında da fark oluşmaması lazım. Aksi takdirde mecliste sıkıntıya düşeriz. Tabii bu seçim silsilesinin tepesinde Cumhurbaşkanlığı var. Yeni sistemde yürütme tamamıyla Cumhurbaşkanlığına geçiyor. Hükümetin üst düzey bürokrasi ve icraya yönelik tüm kararlarını da belirleyen bir tercih söz konusu. Gördüğünüz gibi boşa geçirilecek tek bir saniyemiz bile yoktur. Çok çalışacağız. Şahsım dahil olmak üzere dağ tepe demeden koşturacağız. Gönül teması bunu sağlayacağız hizmetlere aynı şekilde devam edecek. Gidemediğimiz yer bizim değildir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Valilik uyardı: 20 santimetrenin üzerinde kar yağacak Karabük Valiliği, etkili olan kar yağışının devam edeceğini, 20 santimetrenin üzerinde kar yağışı beklendiğini bildirdi. Valilikten yapılan açıklamada, buzlanma, don ve tipi gibi olaylara karşı vatandaşların dikkatli olması istendi. Açıklamada, "Yapılan son değerlendirmelere göre, pazar günü öğle saatlerinden itibaren ilimiz ve çevrelerinde kuvvetli ve yer yer yoğun, 20 santimetre üzeri kar yağışı bekleniyor. Yağışların, kıyı kesimlerde yağmur şeklinde başlayarak zamanla karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Kuvvetli yağışların, pazartesi akşam saatlerine kadar etkili olması beklenmektedir. Bu nedenle ulaşımda aksamalar, buzlanma, don ve tipi gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir" denildi. Valilik ayrıca, kar yağışı nedeniylr kapanan köy yollarının açılması için ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi. Ekiplerin, kapanan köy yollarında kar küreme ve yol genişletme çalışmalarına devam ettiği vurgulanan açıklamada, "İlimiz genelinde devam eden karla mücadele çalışmaları kapsamında, İl Özel İdaremize ait 21 iş makinesi ve 55 personel ile aralıksız şekilde sahada görev yapılarak vatandaşlarımızın güvenli ulaşımı için çalışmalar kesintisiz sürdürülmektedir. Bu süreçte karla mücadele çalışmalarımıza destek veren; tüm kurumlarımıza teşekkür ediyoruz. Mesai mefhumu gözetmeksizin, gecenin ilerleyen saatlerine kadar fedakârca görev yapan tüm ekiplerimize, mesai arkadaşlarımıza, İl Genel Meclis Üyelerimize, kamuoyunu bilgilendiren basınımıza, sürece duyarlılıkla katkı sağlayan muhtarlarımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Sahada kar küreme ve yol genişletme çalışmalarına devam etmekte olup, hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesi nedeniyle, buzlanmaya karşı dikkatli ve tedbirli olunması önem arz etmektedir. Can ve mal güvenliği açıdından lütfen trafikte dikkatli ve tedbirli olalım" ifadeleri kullanıldı.
Diyarbakır Diyarbakır’da matematik sınavına 3 bin başvuru Diyarbakır Maya Okulları tarafından 4’üncü sınıflara yönelik matematik sınavına 3 binin üzerinde başvuru yapıldı. Diyarbakır Maya Okulları, 4’üncü sınıf öğrencilerine "MayaMat Matematik Sınavı" düzenlendi. Sınava, 3 binin üzerinde başvuru yapıldı. Maya Okullarından Vedat Demir, 4. sınıf öğrencilerine yönelik olarak uyguladıkları sınavın bu yıl da beklentilerinin çok üzerinde bir ilgiyle karşılandığını söyledi. Yalnızca tek bir kademede, 4. sınıflara yönelik olarak düzenlenen sınava 3 binin üzerinde öğrenci başvurusu yapılmasının, şehir genelinde matematiğe duyulan ilginin geldiği noktayı açıkça ortaya koyduğunu belirten Demir, "MayaMat, uzun yıllardır düzenli olarak uyguladığımız ve artık gelenekselleşmiş bir matematik sınavıdır. Matematiği ezberden uzak; akıl yürütme, problem çözme ve analitik düşünme becerileri üzerinden ele alan bu sınav, klasik ölçme-değerlendirme anlayışının ötesinde bir bakış açısı sunmaktadır. Bu yıl ulaşılan rekor başvuru sayısı, geçmiş yıllara kıyasla artan farkındalığın ve güvenin somut bir göstergesidir" dedi. Demir, ortaya çıkan bu yoğun ilginin hem son derece mutlu ettiğini, hem de sorumluluklarını bir kat daha artırdığını kaydederek, "Çünkü bu tablo, velilerimizin çocukları için yalnızca sınav başarısını değil; düşünmeyi, sorgulamayı ve sağlam bir matematik altyapısı kazanmayı önemsediğini göstermektedir. MayaMat, öğrenciler için bir yarıştan ziyade kendini tanıma, güçlü yönlerini fark etme ve potansiyelini keşfetme fırsatıdır. Temel hedefimiz çocuklarımızı etiketlemek değil; matematiği sevdirmek, korkulacak bir ders olmaktan çıkarmak ve erken yaşta güçlü bir temel oluşturmaktır. Bu anlamlı ilgi için tüm velilerimize, öğrencilerimize ve emeği geçen öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz. Bir kez daha görmüş olduk ki Diyarbakır, matematikte de söz sahibi olabilecek güçlü bir potansiyele sahiptir" diye konuştu.