SAĞLIK - 15 Mayıs 2018 Salı 14:06

(özel haber) Türkiye’nin ağrısız doğum yaptıran hastanesi Afyon’da

A
A
A
(özel haber) Türkiye’nin ağrısız doğum yaptıran hastanesi Afyon’da

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Ağrısız Doğum Sınıfı Eğitimcisi ve Proje Kurucusu Gülten Gökkuş, yüzde 100 ağrısız doğumun mümkün olduğunu ifade etti.

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Ağrısız Doğum Sınıfı Eğitimcisi ve Proje Kurucusu Gülten Gökkuş, yüzde 100 ağrısız doğumun mümkün olduğunu ifade etti. Gökkuş, şimdiye kadar 2 bin 500 gebenin ağrısız şekilde doğum yaptığını ve doğum ağrısından korkan annelere umut ışığı olduklarını söyledi.


Afyonkarahisar Devlet Hastanesi‘nin ’Doğuma açılan yeni bir kapı’ sloganıyla hayata geçirdiği ağrısız ve sancısız doğum eğitimleri Türkiye’nin her yerinden misafirlerini ağırlıyor. Yirmi haftalık bir eğitimden geçen anne adayları eşleri ile birlikte birçok eğitim alıyor.


Türkiye’nin birçok yerinden misafirleri olduğunu ve bugüne kadar yüzlerce anne adayının ağrısız doğum yaptığını söyleyen Doğum Sınıfı Eğitimcisi ve Proje Kurucusu Gülten Gökkuş “Eğitimimizde ailelerin her biri buraya belli bir önyargıyla geliyorlar. Ben onlara etkili bir eğitim sunuyorum. Bu eğitim sonucunda hem doğum ağrılarıyla başa çıkabiliyorlar hem de tamamen yüzde 100 ağrısız doğum yapabiliyorlar. Bu süreçte 20 haftayı tamamlayan gebe buraya eşiyle birlikte geliyor. Salı, perşembe ve cuma günleri öğleden sonra eğitimim oluyor. Salı günü sadece hanımlara perşembe ve cuma günleri eşli eğitim oluyor. Babaya eşine nasıl yardımcı olacağını anlatırken de kadına da işin doğasını gerçeğini anlatıyoruz. ’Aslında doğumda ağrı yoktur, eğer ki doğumda ağrı olsaydı hayvanların da doğumda ağrı çekmesi gerekirdi’ diye başlayarak burada doğumdaki ağrının olmadığını ikna ediyorum, ispat ediyorum. İkna olmuş bir bayan korkmuyor zaten doğumdan. Doğumda da ağrıyla başa çıkabileceği teknikleri öğrettiğim zaman dediğim gibi neredeyse sıfır ağrıyla doğum yapan gebelerim oluyor. Hepsi mi sıfır, hayır değil bir kısmı daha az ağrı duyuyor kimisi hiç duymuyor ama klasik o gördüğümüz ağrıydı, bağırtıydı sahnelerinin hiç birisi gerçekleşmiyor” diye konuştu.



“2 bin 500 gebenin ağrısız doğumu gerçekleştirildi”


Yüzlerce gebenin ağrısız doğum yaptığını belirten Gökkuş; “Şuan da Türkiye’de sadece Afyon Devlet Hastanesi’nde bu gibi eğitim sınıfında ağrısız doğum sınıfında gerçekleştiriliyor. Benim bildiğim kadarıyla da Türkiye’nin başka bir yerinde de yok. Sonuçta biz burada 2 bin 500 tane gebenin sıfır ağrıyla doğum yapmasına vesile olduk ve bunu bir çalışma haline getirdik. Etik Kurulu kararıyla olan bir çalışmaydı. Bilimsel bir çalışmaydı. Bu çalışmada yüzde 78 gebemiz doğum anında sıfır ağrı duyduğunu bize beyan etti” dedi.



“Türkiye’nin her bölgesinden anne adayları geliyor”


Türkiye’nin her bölgesinden kendilerine eğitim için bir çok gebenin geldiğini belirterek sözlerine devam eden Gökkuş; “Şuan da mesela burada bulunanlardan Ankara’dan gelen var, Şanlıurfa’dan gelen bir arkadaş var biraz daha beklersek onlarda gelecek bu eğitim grubumuzda. Gümüşhane’den gelen var bu sınıfımızın içerisinde Kütahya ve Uşak’tan da gelenler var” şeklinde konuştu.



“Ağrısız doğum yapacağıma inancım yoktu”


Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yapan ve Ağrısız Doğum Eğitimi alan Habibe Çitak; “Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapıyorum. 27 yaşındayım burada ilk doğumumu gerçekleştirdim burada ki eğitimi burada çalışmama rağmen 32. haftadan sonra öğrendim. O zaman gelmeye başladım. Başlangıçta ağrısız doğum yapabileceğime karşı inancım yoktu açıkçası ve çok fazla böyle sorunlu vakalarla karşılaştığımız için sağlıkçılarda bu olay daha fazla oluyor. Hem sezaryen hem de normal doğumdan korkuyordum açıkçası ama buraya geldiğimde hem ağrıyla baş etmeyi öğrendim hem de kendime olan inancım arttı. Başından sonuna kadar hiçbir şekilde müdahale edilmeksizin doğal doğum gerçekleştirdim. Açıkçası benim görüntümün 45 kilo olduğunu gören kimse inanmıyordu doğum yapabileceğime ama hiçbir müdahale olmadı yani. Kesi olmadı, suni sancı verilmedi, doğal ne deniyorsa hepsi gerçekleşti. Ten tene temas oldu bebeğimle beraber. Başından sonuna kadar en çok ailelere söyleyebileceğim özellikle anne adaylarına nefes egzersizlerini yaparlarsa hiçbir şekilde ağrı hissetmezler. Ben çünkü hiçbir şekilde ağrı duymadım. O an bebeğime kavuşmanın hazzını daha fazla yaşadım. Çünkü benim için amacım sadece evladıma kavuşmaktı orada ve ağrı çekeceğim konusunda hiçbir şekilde düşüncem olmadı. Bu eğitimleri en baştaki amacı bu yani ağrısız doğum yapmak. Ben bunu gerçekleştirdim umarım anne adaylarının hepsi de bunu gerçekleştirebilir. Ben şuna inanıyorum ki Türk kadını dünyanın en güzel doğum yapan kadınıdır” şeklinde konuştu.


Ağrısız doğum eğitimleri için Ankara’dan eşi ile birlikte eğitimlere geldiğini söyleyen Dilan Eser; “Ankara’dan geldik. Ben ilk önce Gülten hanımın adını bir forumda okumuştum ondan sonra sosyal medyadan takip etmeye başladım. Çok olumlu dönüşler verdi gerçekten doğum yapan hamilelerden onları da okudukça geldim. Eşimde çok beğendi normalde erkekler böyle şeyleri çok desteklemiyor ama o da çok beğendi bizim için baya faydalı oldu” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde “Testis Kanserinde High Mobility Group Box-1 Ekspresyonu ve Tedavi Hedefi Olarak Rolü” konusunda yaptığı sunumla Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “En İyi Çalışma Ödülü”nü aldı. KKTC’nin Girne kentinde 24-28 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenen kongrede ödül alan Prof. Dr. Yıldırım, “Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değeri çok büyük” dedi. “Ben ve ekibim, yaklaşık üç yıldır onkolojide ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların ürünlerini Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunduk” diyen Prof. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti: “Geçen yıl 10. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunmuş olduğumuz ilaç çalışması ile yine en iyi çalışma ödülünü almıştık. Bu yıl da farklı bir kanser türünde gerçekleştirdiğimiz ilaç çalışmamız en iyi çalışma ödülüne değer görüldü. Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendimize ait, ekonomik ve inavasyon değeri yüksek ürünler elde edebilmek için bu alandaki çalışmaların daha fazla desteklenerek artırılması gerekiyor.”
Hatay Eşini yormamak için otomobiliyle ot taşıyan yaşlı adam yürekleri ısıttı Hatay’da büyükbaş hayvanları için ot biçen yaşlı adam, eşini yormamak için otları aracıyla taşıdı. Otla kaplanan otomobil ortaya ilginç bir görüntü çıkarırken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Defne ilçesi Tavla Mahallesi’nde yaşayan 64 yaşındaki Nihat ve 63 yaşındaki Vecihe Gülen çifti, evlerinin yan tarafında bulunan ahırlarında inek ve iki yavrusunu besliyorlar. Emekli olan aileye ekonomik destek sağlayan inek ve yavruları, baharın gelmesiyle birlikte yeşeren otlarla besleniyorlar. Yaşlı çift, gündüz yaylıma çıkan hayvanların akşam yemi için de ot biçiyor. Biçilen otları yaklaşık 150 metre mesafedeki tarladan ahıra getirmek için traktörü olmayan Nihat Gülen, otları eşini yormamak için otomobiliyle taşıyor. Otlarla kaplanan otomobil ilginç bir görüntü oluştururken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Trafiği tehlikeye sokmadan ve aracına zarar vermeden 150 metre mesafedeki tarlasından otomobiliyle ahırına ot getirdiğini ifade eden Nihat Gülen, “Aracımla tarladan 150 metre mesafedeki evimize ot taşıyoruz. Bu işlem yılda birkaç sefer gerçekleşiyor. Hanımımı yormamak için bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz. Arabaya ve trafiğe zarar vermeden yavaş yavaş getiriyoruz. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Onlara ot getirdik, hanımım ve ablam biçti. Eşim düşer dedi ama ben yavaş yavaş giderim dedim” ifadelerini kullandı. Hayvanları için tarladan ot taşıdıklarını belirten Vecihe Gülen, “Üç tane hayvanımız var. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Tarladan onlara ot getiriyoruz” dedi.