SPOR - 20 Eylül 2018 Perşembe 17:49

Şuhut’ta bir ilki başardı

A
A
A
Şuhut’ta bir ilki başardı

Süleyman Demirel Üniversitesi İngilizce Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki İrfan Tunç, Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesine bağlı Kavaklı Köyü’nün sırtını yasladığı karşı dağdan bin 438 metre yükseklikten paraşütle uçarak Şuhut ilçesinde bir ilki başardı.

Süleyman Demirel Üniversitesi İngilizce Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki İrfan Tunç, Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesine bağlı Kavaklı Köyü’nün sırtını yasladığı karşı dağdan bin 438 metre yükseklikten paraşütle uçarak Şuhut ilçesinde bir ilki başardı.


Yaklaşık 1 kilometre boyunca havada kalan Tunç’un 5 dakikadan fazla süren bu uçuşu, ziraat dışında bir gelir kaynağı olmayan Şuhut ilçesi için küçük de olsa bir kıvılcım mahiyeti taşıyor. Özellikle spor turizminde Başören Köyü sırtlarında yapılacağı açıklanan kayak merkezinde bir hareketliliğin yaşanmadığı bugünlerde İHA muhabirine konuşan genç sporcu hem Şuhut ilçesi idarecilerine hem teknolojinin pençesine düşen gençlere önemli mesajlar verdi. Kavaklı Köyünde yaptığı uçuşu değerlendiren İrfan Tunç, açıklamalarında, ’’Köylüler meraklıydı elbette. Çok ilgi gösterdiler. Beni gören ’nasıl uçuyorsun, korkmuyor musun, rüzgar artsa alıp götürmez mi seni’ gibi sorular sordular. ’Beni de uçur diyenler, bir daha ne zaman uçacaksın’ diye sorular sordular bana. Bu ilgi beni de ailemi de memnun etti. Sonuçta daha önce Şuhut’ta böyle şeylerle karşılaşılmamış. Ben zaten aslen Kavaklı köyündenim. Babamın adı Alim Tunç. Uzun süre önce çalışmak için köyden ayrılmış. Şuan ailem İzmir’de yaşıyorlar. Fırsat buldukça köyümüze geliyoruz akraba ziyareti yapıyoruz. Onların desteği benim için çok önemliydi. Bir kez Denizliden bir sporcu buraya uçmuş ve Şuhut’a iniş yapmış. Ama o da fazla bilinen bir şey değil. Benim yaptığım Şuhut’tan kalkış yapmam itibariyle bir ilki teşkil ediyor. Tabi bu uçuşların belli de maliyeti var. 10-14 bin lira aralığında paraşütün maliyetini sponsorlarla çözüyoruz. Bu arada Şuhut ilçesinden bir sponsor bulabilirsem çok memnun olurum. Bu konuda destek bulursam çok mutlu olacağım. Özellikle Zafer haftasındaki etkinliklerde bu paraşütle ve organize edilebilirse üniversitelerin paraşüt kulüpleriyle Şuhut semalarında çok güzel görüntüler izletebiliriz. Hatta hedeflerim arasında çok sayıda paraşütçünün bu hafta içinde belli bir günde sembolik de olsa bir gösteri yapması da var’’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.