GENEL - 28 Aralık 2019 Cumartesi 10:20

Türkiye’nin ilk ve tek Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi’nde 15 çeşit bitki toplanıp işleniyor

A
A
A
Türkiye’nin ilk ve tek Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi’nde 15 çeşit bitki toplanıp işleniyor

Son yıllarda tıbbi ve aromatik bitkilere ilginin dünya genelinde artmasıyla Türkiye’de ilk kez Orman Genel Müdürlüğü tarafından Afyonkarahisar’a kurulan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi’nde 15 çeşit bitki doğal ortamda üretilip işleniyor.

Son yıllarda tıbbi ve aromatik bitkilere ilginin dünya genelinde artmasıyla Türkiye’de ilk kez Orman Genel Müdürlüğü tarafından Afyonkarahisar’a kurulan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi’nde 15 çeşit bitki doğal ortamda üretilip işleniyor.


Kekikten adaçayına, sarı kantaron yağından lavanta özüne kadar birçok bitkinin üretildiği ve doğal ortamda işlendiği Afyonkarahisar Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi, Türkiye’de ilk ve tek olma özelliğini korurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla “Bin Köye Bin Tıbbi Bahçe” çalışmaları da burada başlatılacak. Afyonkarahisar Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi hakkında bilgi veren Eskişehir Orman Bölge Müdürü Recep Temel, merkezin 2013 yılında kurulduğunu ve Orman Genel Müdürlüğünde ilk ve tek olan bir merkez olduğuna dikkat çekti. Temel, “Burada kuruluş amacımız içinde bulunduğumuz sera gibi ortamlarda ülkemizde yetişen değişik bitkilerin burada yetiştiğini, Afyon’da yetiştiğini hatta sera ortamı oluşturulursa tüm Türkiye’de yetiştiğini göstermek ve örnek olacak çalışmalar yapmak, halkımızın, özel sektörün ufkunu açmak. Bu amaçla burayı kurduk ve şuanda çalışmalarımız devam ediyor” dedi.



“Tıbbi ve aromatik bitkilerin önemi artıyor”


Tıbbi ve aromatik bitkilere önemin son yıllarda bir hayli arttığını belirten Temel, “Son yıllarda tıbbi ve aromatik bitkiler çok gündem olmaya başladı. Hem ülkemizde hem dünya genelinde çok büyük milyarlarca dolarlık ihracattan, ithalattan bahsediliyor. İnsanlık kurulalıdan bu tarafa özellikle sağlık yönünde, geleneksel kullanılmasını kastediyorum. Örneğin bir nane çayı içilmesi, kekik çayı içilmesi gibi insan sağlığına çok faydalı olduğuyla ilgili algı oluşmaya başladı ve çok da büyük bir sektör. Bunların gen kaynağı da ormanlarımız. Doğal, orijinal, hakiki olanları ormanlarımız. Biz de bu nedenle ormandan topladığımız adaçayı, kekik, nane, sarı kantaron gibi bitkileri burada seralarımızda, açık alanlarda üreterek bunların elde edilecek kullanım şekillerini belli etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.



“Bin köye bin tıbbi bahçe kurulacak”


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bin köye bin tıbbi bahçenin kurulmasının gündemde olduğunu söyleyen Temel, “Son yıllarda Orman Genel Müdürlüğü olarak Odun Dışı Ürün ve Hizmetler Dairesi diye bir daire başkanlığı kuruldu. Malum olduğu üzere orman teşkilatı odunla, tomrukla, fidan dikmeyle, ağaçların bakımını yapmayla ilgileniyordu şimdiye kadar ama son yıllarda tıbbi ve aromatik bitkilerdeki bu artışı, bu çeşitliliği görünce böyle daire başkanlığı kuruldu ve bu daire başkanlığı sayesinde de bütün ülkeye yayılacak şekilde 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman kuruldu. Bunlar ağırlıklı badem, ceviz türü şeyler. Birde bunlara son yıllarda da ‘bin köye bin tıbbi bahçe’ kurulması gündemde. Bunlar yeni yeni konuşuluyor, Cumhurbaşkanımız açıkladı. İnşallah Afyon ve Eskişehir illerimiz bu kapsamda üzerine düşeni fazlasıyla yapacak. Bu tıbbi bahçeler kurulup halkımızın bu konudaki ihtiyaçları giderilip, sağlıklı yaşama katkı sağlamış olacak” ifadelerini kullandı.



“Bitkiler doğal ortamda işleniyor”


Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezinde 15 çeşit bitkinin toplandığını ve işlendiğini belirten Temel, “Şimdi biz burada yaklaşık 15 çeşit ürünü topluyoruz; Eskişehir’in ve Afyon’un dağlarından. Doğal ürünleri hiçbir şekilde zirai ürün değil. Üniversiteden, ziraat fakültesinden hocalarımızın belirlediği yöntemlerle topluyoruz ve bunları doğal ortamlarda kurutup, hiçbir şekilde naylon ve plastik ürüne değdirmeden tamamen bez dediğimiz ve kağıt ortamlarda güneşte kurutup kendi kurutma ünitelerimizde ve akabinde paketlemesini yapıyoruz. Yine ayrıca bu topladığımız ürünlerden uçucu yağ çıkartıyoruz. Kekiğin, adaçayı gibi uçucu yağı kıymetli olan ürünlerin uçucu yağını çıkartıyoruz. Bunların da özelliklerini belirleyip piyasaya sunacağız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: “Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz kadınların hak ve özgürlüklerini genişleten başarılı çalışmalara her geçen gün bir yenisini daha ekliyoruz” dedi. Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen ‘Toprağın Motifleri Çini ve Soğuk Porselen Çiçek Sergisi’ne katıldı. Burada sergiyi ziyaret edenlere yönelik bir konuşma gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, ardından Türkiye’nin farklı bölgelerinde yetişen ve ekolojik şartlara özgü endemik bitkileri geleneksel el sanatları aracılığıyla vurgulayarak, bu bitkilerin korunmasına dikkat çeken sergiyi gezdi. “Üreten her bir kadın yarınımızın umududur” Konuşmasında üreten kadınların yarınlar için umut olduğunu belirten Bakan Göktaş, “Bugün burada çalışan, üreten ve başaran, sanatın güçlü kadınlarıyla bir aradayız. Toprağın Motifleri Sergisi’nde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu vesileyle serginin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Kıymetli misafirler, kadın, ailenin temeli, toplumun bereketidir. Emek ve fedakarlıkla hayatı bir sanat inceliğinde işleyen, çalışan, üreten her bir kadın yarınımızın umududur. Hikayesiyle herkese ilham olan, ülkemizin gelişmesi ve büyümesi için emek veren ter döken kadınlarla, her birinizle gurur duyuyoruz Şunu vurgulamak isterim ki bu ülkenin kadınlarının yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Kadının her alanda aktif rol alması, ülkemizin geleceği açısından son derece önemlidir. Bugün bir araya gelmemize vesile olan bu sergi kadının sanatta varlık göstermesinin güzel bir örneğidir. Bu anlamda Çınar Kültür ve Sanat Derneği’nin kadınlarla yürüttüğü çalışmaları çok değerli bulduğumu özellikle vurgulamak isterim. Bu çalışmalardan birisi de ince işçiliğin, sabır ve emeğin en güzel hali çini sanatıdır. Bizleri bu eserlerle buluşturdukları için, sanatçılarımıza ve değerli hocalarımıza, derneğimize çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Önceliğimiz hep kadın girişimciliğinin desteklenmesi” Önceliklerinin kadın girişimciliği ve kadın istihdamı olduğunu söyleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kıymetli misafirler Türkiye’ye güç veren kadınlara sosyal ekonomik ve siyasal alanda destek olmayı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz kadınların hak ve özgürlüklerini genişleten başarılı çalışmalara her geçen gün bir yenisini daha ekliyoruz. Her zaman güçlü kadın güçlü Türkiye vizyonu doğrultusunda kadın haklarını koruyan bir anlayışla hareket ettik. Önceliğimiz hep kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve kadın istihdamının artırılması oldu. Bu anlamda kadınların kooperatif yoluyla güçlendirilmesi projesi ile, ekonomik ve sosyal hayata etkin katılımlarını sağlıyoruz. ‘Geleceğini Kuran Genç Kadınlar’ projesiyle genç kadınların staj ve eğitime ulaşmalarına destek oluyoruz. Mühendis kız öğrencilerimiz için ‘Türkiye’nin Mühendis Kızları’ projesini hayata geçirdik. Sıfır tolerans ilkemiz doğrultusunda Kadına şiddetle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz. 2024 - 2028 dönemini kapsayan kadının güçlenmesi strateji belgesi ve eylem planı ile Türkiye yüz yılında kadınları her alanda desteklemeyi devam edeceğiz” dedi.
Diyarbakır Diyarbakır’da 15. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı başladı Diyarbakır’da düzenlenen "15. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı" kapılarını açtı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ile Mezopotamya Fuarcılık tarafından organize edilen 15. Mezopotamya Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk ve Süt Endüstrisi Fuarı kapılarını açtı. Fuarın açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, bitkilerin ilk evcilleştirildiği, buğdayın kendi başına tohumlanmasından evcil kültürünün yapıldığı, hayvanların kültürünün yapıldığı ve yerleşik düzene geçildiği bir bölgeden bahsettiklerini belirterek, "Tarım, bu bölgede o kadar önemli. Bize düşen görevde bu tarımı, tarımın coğrafyasını, gastronomisini, turizmini geliştirmek. O günden bize kalan bu değeri gelecek kuşaklara aktarmak en önemli görevlerimizden biri olmalı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz, 15 yıldır fuarlarımızı düzenliyoruz ve tarımı pandemi dışında kesintisiz devam ettirdik. Geçen yıl 300 katılımcı, yaklaşık 100 yönetici ve 116 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı tarım fuarımız. Bu yıl, Türkiye’nin tarım fuarında en iyi 5 fuarından biri oldu Diyarbakır Tarım Fuarı. Bu seneki katılımcı firma sayısı 322, yaklaşık 120 firma temsilcisi var. Ve hedefimiz 200 bin ziyaretçiye ulaşmak” dedi. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil ise, tarımın merkezi olan kadim Diyarbakır’da, tarım sektöründeki yenilikleri, gelişmeleri ve modernizasyonu, çiftçilere, üreticilere ve de tüm ilgililere tanıtılmasında Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarının rolü oldukça önemli olduğunu dile getirdi. Dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen, Uluslararası ticarette önemli bir yeri olan fuarlar, binlerce satıcı ve alıcıyı bir araya getirerek büyük bir alış veriş potansiyeli oluşturduğunu aktaran Yeşil, "Mezopotamya Tarım Hayvancılık Fuarı da sadece Diyarbakır’ın değil bölgenin tarım, hayvancılık ve ticaretine önemli katkı sunmaktadır" şeklinde konuştu. Fuarda, jandarma personeli tanıtımlar yaparak cihazlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Fuara; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Doğan Hatun, Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir, Van Büyükşehir Başkanı Abdullah Zeydan, Erbil Valisi Omed Xoşnav, Erbil TSO Başkanı Gaılan Saeed Azeez, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda davetli ile çiftçi katıldı.