GENEL - 14 Mayıs 2017 Pazar 10:29

Ağrı’da Suriye’li üvey anne 3 engelli çocuğa bakıyor

A
A
A
Ağrı’da Suriye’li üvey anne 3 engelli çocuğa bakıyor

Ağrı’da anne ve babalarının boşandığı 3 engelli çocuğa Suriyeli üvey anneleri sahip çıktı.

Ağrı’da anne ve babalarının boşandığı 3 engelli çocuğa Suriyeli üvey anneleri sahip çıktı.


Ağrı’da 10 yıl önce öz annelerinin babalarıyla boşandığı 3 çocuğa 7 yıl boyunca babaları Tufan Çetin hem annelik hem de babalık yaptı. Daha sonra çocuklara yalnız bakmakta zorluk çeken Çetin, ikinci kez evlenmeye karar vererek Suriye’de iç savaşının olduğu sırada sınırı geçerek ülkede 1 hafta kaldı. Haseke kentinde günlerce evlenmek için eş arayan Çetin, bu kentte Sabah adlı kadının ailesiyle tanışarak kızlarını isteyip,nikâh kıydı. Cennet (22), Demet (20) Ramazan (17) adlı 3 engelli çocuğu olmasına rağmen Tufan Çetin’in teklifini kabul ederek evlenen Sabah Çetin 3 yıldır çocuklara annelerini aratmıyor.


Ağrı merkez Fırat Mahallesi TOKİ binalarında oturan Tufan Çetin, 2006 yılında eşinden boşandı. 5 çocuğu olan Çetin’in en büyük çocuğu hastalanıp vefat edince, 1 çocuğunu öz annesi yanına alarak evden ayrıldı.


Engelli olan 3 çocuğuna bakmak için yıllarca hiçbir iş yapmayan baba Çetin, çocuklarının annelik özleminin Suriyeli üvey anneleri ile giderdi. Çocuklara öz çocuğu gibi bakan ve tüm ihtiyaçlarını karşılayan Sabah Çetin, gününü sadece çocuklarına bakmakla geçiriyor.


Ağrı’da eşi ve çocukları ile birlikte yaşayan 57 yaşındaki Tufan Çetin, çocuklarının 8 yaşına kadar herhangi bir hastalıklarının bulunmadığını, yaşları ilerledikten sonra hastalığın giderek etkisini gösterdiğini 3 çocuğunun da engelli olup yürüyemediğini söyledi. Çok zorluk çektiğini ve çocuklarına yıllarca adeta annelik yaptığını anlatan Çetin, çocuklarına bakmak zorunda olduğunu belirtti. 3 evladını da çok sevdiğini ve onlar için bu güne kadar ne gerekirse yaptığını dile getiren Çetin, “10 yıl önce anneleri ile ayrılmak zorunda kaldık. Çocuklarıma 7 yıl boyunca tek başıma baktım. Benim için zor oldu, katlanmak zorunda kaldım ve Allah bana sabır verdi. Daha sonra ikinci evliliği yapmaya karar verdim ve 3 yıldır eşimle beraberiz. Kaderimin peşinden gittim. Kader beni Suriye’ye gönderdi. Bende Suriye’ye gidip bir hafta gezdim. Sabah ile 2 gün içerisinde evlenerek Türkiye’ye geldikten sonra resmi nikâhımızı yapıp evlendik ve hiçbir sıkıntımızda olmadı” dedi.


Eşinden oldukça memnun olduğunu ve evlilikten dolayı çok mutlu olduğunu vurgulayan Baba Çetin, “En büyük oğlumu Eleşkirt’te köyde yaşarken hayvanlarımı satarak Ankara’ya doktora götürdüm. O dönemler sigortam yoktu, kendi paramla çocuklarımın 4’ünü de Ankara’ya hastaneye götürüp hepsini muayene ettirdim ancak doktorlar akraba evliliği nedeni ile hastalığın olduğunu söylediler. Bir tedavi bulamayınca kaderime razı oldum ve çocuklarıma bakmaya karar verdim” ifadelerini kullandı.


‘Annem bana nasıl baktıysa bende onlara öyle bakıyorum’


3 yıldır Ağrı’da eşiyle birlikte çocuklarını üvey anne olmasın rağmen öz anne şefkatiyle yaklaşan ve onların her türlü ihtiyaçlarını karşılayan, Türkçe bilmeyen ve derdini Kürtçe anlatan Sabah Çetin’in konuşmalarını eşi Tufan Çetin tercüme etti. Tufan Çetin’in Suriye’ye gelerek ikamet ettiği Haseke kentine gelip kendisini ailesinden istediğini ve savaştan kaçmayıp kaderinin arkasından geldiğini ifade eden Sabah Çetin, “Sabah kalkıyorum, çocukların kahvaltılarını veriyorum. Onlarla çok ilgileniyorum, onları çok seviyorum. Nereye gidersek çocuklarımla birlikte gidiyoruz. Günlük ihtiyaçlarını ne gerekiyorsa elimden geldiğince hepsini karşılıyorum. Zamanımız çok güzel geçiyor ve hayatımdan oldukça memnunum. Ülkeme aileme özlemim var ama artık ben burada yaşıyorum” şeklinde konuştu.


‘Önemli Olan doğurmak değil bakmaktır’


Anne ve babasının vefat ettiğini ve ‘Anneler Günü’ nedeniyle annesini çok özlediğini belirten Sabah Çetin, annesinden bahsederken gözyaşlarını tutamadı. Uzun süre ağlayan Sabah Çetin “Annem nasıl bana baktıysa bende onlara öyle bakıyorum, bunları çocuklarım gibi görüyorum. Onları ben doğurmadım ama mühim olan doğurmak değil, önemli olan çocuklara bakmaktır. Beni kaderim buraya getirdi. Nasip artık, çocuklara eşimle birlikte bakıyoruz. Yasal yollarla evlendik. 3 yıldır Ağrı’da eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kuraklığa karşı yeni tedbir, barajlarda tasarruf dönemi: 35 milyon metreküp su tutuldu Türkiye’de son aylardaki yağışların azlığı sebebiyle kuraklık riskine karşı alınan yeni tedbirler arasında barajlarda su tasarrufu dönemine girildiği belirtildi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda Vali Mehmet Makas’a bilgiler aktaran DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu, barajdaki suyu tribün yerine dipsavaktan bıraktıklarını belirterek, bu sayede 35 milyon metreküp su tasarrufu ettiklerini söyledi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Mehmet Makas başkanlığında gerçekleştirildi. 2024 yılı için planlanan projelerle ilgili kurum müdürlerinden bilgi alan Vali Makas, Kırıkkale’ye hizmet için var olduklarını söyledi. Vali Makas, "Oturduğumuz koltuklar aziz milletimize ait koltuklar. Dolayısıyla işimizi takip edeceğiz. Bunun siyasi kimliği olsun, atanmış bürokrat arkadaşımız olsun, lütfen sadece norm hukuk kapsamında kalmayın, takibini yapın. Kurumlarınızın işini ’ben yazıştım’ şeklinde bakmayın, takip edin" dedi. Koordinasyon toplantısına katılan DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu da içme ve tarım arazilerinde kullanılan su hakkında Vali Makas’a bilgiler aktardı. Yaroğlu, yaptığı açıklamada, barajlardan 35 milyon metreküp su tasarrufu yaptıklarını belirtti. İçme suyu noktasında sıkıntının olmadığını ifade eden Yaroğlu, tarım arazilerinde yapılan sulamada ise disiplinli gittiklerini kaydetti. "Disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacaklarını anlatan Yaroğlu, "Sulamada şöyle sıkıntımız olmayacak; Biz biraz disiplinli gidiyoruz. Her gelen talebe hemen olumlu cevap vermiyoruz. Burada bazı yerlerde kısıtlı sulama yapacağız. 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacağız. Bu tarihi, yağış durumuna göre ne kadar öteleyebilirsek de öteleyeceğiz. Dolayısıyla burada disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" diye konuştu. "35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" Bölge Müdürü Yaroğlu, "Buradaki barajlarımız sadece Kırıkkale topraklarını sulamıyor. Çorum ve Sinop’a kadar bu vadiyi, Kızılırmak havzasını suluyor. Daha önceden tribünlerden enerji üretip bırakılan su saniyede 50 metreküptü bu sene ilk defa dipsavaktan 15 metreküp su bıraktık ve 35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" şeklinde konuştu. "Disiplini de bozmazsak sulamada sıkıntı yaşamayacağız" Su tasarrufu konusunda disiplinli olunması gerektiğini savunan Yaroğlu, "Dolayısıyla burada da disiplinli gitmemiz lazım sulama noktasında. Bu sene yağış durumuna göre bu disiplini de bozmazsak sulamada da sıkıntı yaşamayacağız. Türkiye olarak su zengini de değiliz, su fakiri de değiliz. Türkiye’nin kategorisi su stresi çeken ülkeyiz. Bakanlığımızın da öncülüğünde ’suda tasarruf’ diye. Böyle gidersek nüfus ve sanayimizde artıyor. 2030’dan sonra gerekli önlemler alınmazsa su fakiri olabiliriz" değerlendirmesini yaptı.