GENEL - 19 Ekim 2017 Perşembe 13:33

Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu başladı

A
A
A
Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu başladı

Ağrı Valiliği ve İbrahim Çeçen Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘IV.

Ağrı Valiliği ve İbrahim Çeçen Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘IV. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu’ gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı.


İbrahim Çeçen Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi Selçuklu Konferans Salonunda yapılan açılış törenine, Ağrı Valisi Süleyman Elban, Rektör Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, Sağlık Eski Bakanı Doç. Dr. Yaşar Eryılmaz, yurt içinden ve yurt dışından olmak üzere farklı üniversitelerden 110 akademisyen, idari ve akademik personeller ve öğrenciler katıldı.


‘insanlık tarihinin ikinci kez başladığı topraklardayız’


Sempozyumun açılış töreninde konuşan Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Vali Süleyman Elban, “İnancımız gereği insanlık tarihinin Hz. Adem’den başladığını kabul ediyoruz, ama insanlık tarihinin tam olarak hangi coğrafyada başladığını bilemiyoruz. Fakat Hz. Nuh ile birlikte insanlık tarihi ikinci kez yeniden başladı ve bu insanlık tarihinin nerede başladığı konusunda artık genel bir kanı var, orası da Ağrı. Dolayısıyla biz şuan insanlık tarihinin ikinci kez başladığı topraklardayız” dedi.


Daha önce yapılan sempozyumlarda olduğu gibi bu sempozyumda da Nuh’un Gemisi’nin burada, Ağrı’da olduğunun genel kabulüyle ilgili çok kıymetli, değerli bilimsel bildirilerin ve katkıların olacağına inandığını söyleyen Vali Elban, “Bu katkılarla birlikte sadece Ülkemizde değil aynı zamanda dünya çapında da evrensel bilgiyi en iyi kullanan ve onu en iyi şekilde bezenmiş öğrenciler yetiştiren bir üniversite olarak Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin de bu anlamda çok yararlanacağını ve bilimsel gelişime katkı sağlayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.


Açılış töreninde konuşan Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Rektör Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut ise, “Üniversitelerin temel misyonlarından biriside eğitim, öğretim ve araştırmanın yanında ürettiği bilim ve teknolojiyi toplumun faydasına, ait olduğu bölge ve ülke insanının hizmetine sunmaktır. Öncelikle bilginin sevgiyle buluştuğu üniversite parolasıyla yola çıktığımız yeni dönemde bilimsel ve akademik çalışmalara hız veren üniversitemiz ile valiliğimiz ev sahipliğinde düzenlenen IV. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumumuza teşriflerinizden dolayı hoş geldiniz diyor, hepinizi en derin saygı, sevgi muhabbetle selamlıyorum” şeklinde konuştu.


Ağrı ilinin insanlık tarihinin en önemli destanlarından birine ev sahipliği yaptığı tartışılmaz olduğuna işaret eden Rektör Karabulut, “Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi adeta aşıkın maşuku ile buluşması misali birbirini tamamlayan iki mükemmel yapı gibidir. Ağrı Dağı, jeolojik-jeomorfolojik niteliklerinin niteliklerinin yanı sıra, tufandan sonra Nuh’un Gemisine ev sahipliği yaptığı inanışı, dolayısıyla da efsanevi kimliğiyle ön palana çıkan bir dağdır. Yüzyıllar boyunca erişilmez diye tanımlanan, hakkında efsaneler anlatılan, halk edebiyatı ürünleri ve dini kaynaklarda yeri alan Ağrı Dağı, pek çok gezgin ve araştırmacının dikkatlerini çekmiş ve doruğuna ulaşılması hayaliyle birçok tırmanışlar yapılarak, keşfedilmeye çalışılmıştır. ‘Bir abide istersen eğer Ağrı’ya git! / Yükseklerden gelen büyük çağrıya git! / Çıkmışken yolcu, Ağrı’nın zirvesine, / Dönmek ne demek? Kanatlanıp Allah’a git’ diyen Arif Nihat Asya’nın davetini yineleyerek Nuh’un Gemisi efsaneleriyle dirilişin sembolü haline gelen Ağrı Dağı’ndan adını alan ilimizde ve üniversitemizde siz değerli bilim insanlarını ağırlamaktan onur duyuyorum” diye konuştu.


‘Hayatta en büyük amacım eğitime katkı sağlamak’


Sempozyumun açılış töreni davetlilerinden, üniversitenin ismini taşıdığı hayırsever iş adamı İbrahim Çeçen törende yaptığı konuşmada, “Ben bu topraklarda doğmuş, bu topraklarda yetişmiş ve eğitim görmüş bir Ağrılıyım. Lise bittikten sonra bir taraftan eğitimimi tamamlamaya çalışırken, bir taraftan da iş hayatına atıldım. Hamdolsun Allah bana imkânlar nasip etti, maddi imkânlarım gelişti. Ben bu durumlara gelinceye kadar gerek eğitim hayatımda, gerek iş hayatımda çok zorluklar çektim. Çok düşündüm şehrime hangi konuda yardımcı olabilirim diye. Geriye dönüp baktığımda tek bir şeye odaklandım. Bu memleketin, buranın insanlarının en büyük eksiği eğitimdi. Eğitimi yaygın ve kaliteli yapmadığınız sürece sizin kalkınabilmenizin imkânı yoktur. 1986 yılından beri Ağrı’ya eğitim yatırımları yapıyorum. O dönemden itibaren bir taraftan yatırımlar yaparken bir taraftan da genç arkadaşlara burslar vermeye başladım. Bugün geldiğimiz noktada karşılıksız burs verip mezun etiğimiz öğrencilerin sayısı on bine yakın. İleri tarihlerden sonra bu burslarda beni tatmin etmedi, bu memleket için daha iyi bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Değerli hocaların tavsiyeleriyle üniversite kurmaya teşebbüs ettim ve 2007 yılında şuan içinde bulunduğumuz üniversitenin kuruluşunu sağladık. Hamdolsun, bugün geldiğimiz noktada üniversitemizin fiziki yapılanmasını devletimizle birlikte tamamladık. Üniversite Ağrı’nın ekonomisine, sosyal yapısına ve Ağrılı gençlerin gelişimine katkı sağlıyor ve bunu görmek beni çok mutlu ediyor. Hayatta en büyük amacım eğitime katkı sağlamak” değerlendirmesinde bulundu.


Sempozyum açılış töreni düzenleme Kurulu Başkan ve üyelerinin toplu hatıra fotoğrafı çektirmeleriyle sona erdi. Sempozyum 20 Ekim günü Doğubayazıt ilçesine gezi programı ile sona erecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırşehir Bozkır toprakları orman varlığıyla yeşerecek Orman varlığını yüzde 3’ten yüzde 7’ye çıkaran Kırşehir’de, 2024 yılı projeleriyle bozkır topraklar yeşerecek. Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen Kırşehir İl Koordinasyon Toplantısı’nda konuşan Orman Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Erol, 11 projeye 33 milyon 387 bin lira harcanacağını ve projelerin mevsime göre hayata geçeceğini söyledi. Erol, "Orman Genel Müdürlüğünün Kırşehir’de 11 projesi var. Projelere 33 milyon 387 bin lira harcanacak. Projeler mevsim geçişlerine göre başlanacak. Yıl sonu itibariyle projelerin tamamı gerçekleşmiş olacak" dedi. Diğer yandan proje ile orman köylülerinden 12 aileye toplamda 3 milyon liralık kredi desteği sağlanacak. 3 milyon liranın ise yüzde 20’si hibe şeklinde olacak. Kırşehir’in yeşillenmesi adına yapılacak projelerde ise Ağaçlandırma tesisi 310 hektar, yapılmış olan ağaçlandırma çalışmalarında bakım 400 hektar, rehabilitasyon 200 hektar, erozyon kontrolü 300 hektar, toprak muhafaza ve bakım 700 hektar, kıraç dağlar işlendikten sonra dikime hazır hale getirilecek. 436 bin dekardan fazla orman alanına ulaşılan şehirde Orman İşletme Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarla birlikte yüzde 100 oranında orman varlığı arttırılarak ağaçlandırma çalışmaları desteklenirken 20 binli rakamlarda olan orman varlığı yapılan aktif çalışmalarla 44 binli rakamlara kadar ulaştırıldı.
Bitlis Ahlat’ta üretilen konteynerlere yoğun talep Bitlis’in Ahlat ilçesinde istenilen ebat ve çeşitlerde üretilen konteynerlere her geçen gün talep artıyor. Geniş tarım arazileriyle bilinen Ahlat, üretim sezonunda binlerce tarım işçisine ev sahipliği yaparken, birçok çiftçi ise işçilerin günlük yaşamını kolaylaştırmak için konteyner kullanımını tercih ediyor. Ahlat’ta yıllardır sanayide demir doğrama ve konteyner üretimiyle uğraşan Sefa Alacan, son yıllarda özellikle çiftçiler tarafından konteynerlere ciddi bir talep olduğunu söyledi. Konteyner üreticisi Sefa Alacan, “Yaklaşık 10 yıldan fazladır demir doğrama işiyle uğraşıyorum. Son yıllarda ise çiftçilerin talebi üzerine konteyner üretimine başladık. Gelen talepler üzerine ürettiğimiz konteynerleri her geçen gün geliştirmeye gayret ediyoruz. Yaptığımız konteynerlerde mutfak, banyo ve yatak yeri bulunuyor. Yapımı 10-15 günü buluyor. Tüm zorlu şartlara dayanıklı bir konteyner üretimi yapıyoruz. Gelen olumlu geri dönüşlerden ise oldukça memnunuz. Şu anda çalıştığımız yer aslında biraz küçük geliyor. İnşallah ilerleyen süreçte bu konuda teşvik alabilirsek seri üretime geçebiliriz” dedi. “Karavan üretimine hazırlanıyoruz” Alacan, gelen talebe göre istenilen ebatlarda ve çeşitlerde konteyner ürettiklerini belirterek, ilerleyen süreçte ise karavan üretimine başlayacaklarını söyledi. Alacan, “Konteynerleri gelen talebe göre karavan türünde de yapmaya hazırlanıyoruz. Şu anda ürettiğimiz modelde konteynerlerin fiyatı 240 ile 260 bin TL arasında değişiyor. Ama karavan türlerinde ve büyük ebat konteynerlerde fiyat biraz daha yüksek olur” diye konuştu.
Diyarbakır Tarihin sıfır noktası atfedilen mekanda çocukların yüzlerce eseri, çocukların melodileri eşliğinde sunuldu Diyarbakır Final Okulları, merkez Sur ilçesinde İçkale Müze Kompleksi’nde ilkokul öğrencilerinin yaptığı 200’den fazla eseri sergiledi. Kültür ve Turizm Bakanlığınca İçkale’de yer alan 14 tarihi binada 2005’te başlatılan ve 2014’te tamamlanan restorasyon çalışmasının ardından 2015’te İçkale Müze Kompleksi olarak ziyaretçilere kapılarını açan yerleşkeye her geçen yıl ilgi artıyor. Geçmişi 12 bin 400 yıl öncesine kadar uzanan eserlerin de yer aldığı teşhir salonlarına gelen ziyaretçiler, müzedeki 1615 eseri inceleme fırsatı buluyor. Bu eserlerin yanında Diyarbakır Final Okulları öğrencilerinin yaptığı resimler, kutular ve objelerle beraber 200’den fazla eser sergilendi. Bilim Sanat Merkezi öğrencileri, öğretmenleri eşliğinde ezgiler seslendirdi. Diyarbakır Final Okulları Görsel Sanatlar Öğretmeni Rojda Gökmen Ateş, atık malzemeleri kullandıklarını belirten Ateş, yaptıkları çalışmalarda çocukların iç dünyasındaki renkleri yaptıkları tuvale nasıl aktardıklarına önem vererek çalıştıklarını ifade etti. Sadece yol gösterici olduğunu aktaran Ateş, “Onların hayal dünyalarına nasıl yansıtabileceklerini öğretmeye çalışıyorum. Final Okulları olarak sanata önem veriyoruz. Çocukların mutlaka sanatla uğraşmaları gerektiğini, bunu özelikle ergenlik ve yetişkinlik yıllarında onlara yardımcı olabileceğini düşünüyoruz. Çalışmalarımız çok farklı tarzlarla yapıldı. Pablo Picasso’dan esinlendik, Atatürk çalışmalarımız var. Bunları renklerle buluşturduk. Yaptığımız eserlerde daha çok çocuğun isteği üzerine yol verdik. Bu tarihi mekan ile renklerimizi buluşturmak bizim için gurur verici. Buradaki eserlerimiz birinci sınıftan, dördüncü sınıfa kadar olan öğrencilerimizin, en büyük yaş grubumuz 11. Şu anda burada 100’den fazla eserimiz var. Kutularımız, objelerimizle beraber 200’den fazladır” dedi. Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, 1934 yılında kurulan Diyarbakır Müzesi’nin 90’ncı yılı olduğuna değinerek, bu yıl, 90’ncı yıla yakışır etkinler yapma kararı aldıklarını dile getirdi. 18-31 Mayıs tarihleri arasında Müze Fest olarak adlandırdıkları ve yaklaşık 25 etkinliğin ilk safhasının geçen hafta bittiğini belirten Gizligöl, “Bugünde Bil-Sem Okulları’nın müzik etkinliği, ayrıca Final Okulları’nın resim sergisinin açılışını yaptık. Etkinliklere çok sayıda vatandaşımız katıldı. Yüzlerce öğretmen ve öğrenci iştirak etti. Bugünde çok kalabalık bir kitle ile bu etkinliklerimizi sürdürüyoruz” diye konuştu. Diyarbakır Bilim Sanat Merkezi Müzik Öğretmeni Ezgi Barç ise Bilim Sanat Merkezi olarak 36 kişilik öğrencisiyle İçkale’de olduklarını, tarihin sıfır noktası sayılan Diyarbakır Müzesi’nde, İçkale’de ezgilerin tarihi dokularda yükseldiğini kaydetti. Barç, “Çocuklarımız üstün yetenekli çocuklar. Bunlar, geleceğin sanatçıları. Güzel bir etkinlik oldu. Katılım ve ilgi güzeldi. Velilerimiz, halkımız çok destekledi. Bugün burada emek veren tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum” ifadelerinde bulundu.