ASAYİŞ - 29 Temmuz 2013 Pazartesi 15:06

YASAK AŞK CİNAYETİ YILLAR SONRA ÇÖZÜLDÜ

A
A
A
YASAK AŞK CİNAYETİ YILLAR SONRA ÇÖZÜLDÜ

Rize`nin Ardeşen ilçesinde bir fırında işçi olarak çalışırken 2007 yılında ortadan kaybolan ve geçtiğimiz günlerde arazide elbise ve ceset parçaları bulunan şahsın yasak aşk cinayetine kurban gittiği ortaya çıktı.
Ağrı`nın Patnos ilçesinden eşi Süheyla ve 2 çocuğu ile birlikte Rize`nin Ardeşen ilçesine göç eden ve bir fırında çalışmaya başlayan Yüksel Oğur (34), 2007 yılının Aralık ayında esrarengiz biçimde ortadan kayboldu. Oğur`u arama çalışmalarını sürdüren polis ekipleri, Süheyla Oğur`un 43 yaşındaki Muhammet A. ile yaptığı telefon görüşmeleri üzerine yoğunlaştı. Yasak aşk şüphesi üzerine Süheyla Oğur ile Muhammet A. ve Muhammet A.`nın arkadaşı Murat N.`yi gözaltına alan polis, yeterli delil bulunamadığından şahısları serbest bıraktı. Olaydan yıllar sonra ``˜Süheyla Oğur ve Muhammet A. arasında ilişki olduğu ve Yüksel Oğur`un Hopa`nın Köprücek köyü Sultan Selim mevkisinde tabanca ile vurularak öldürüldüğü` ihbarı üzerine harekete geçen polis, bölgede yaptıkları arama çalışmaları sonucunda Yüksel Oğur`a ait gömlek, pantolon ve kemer gibi eşyalar ile ceset parçalarına ulaştı. Bunun üzerine Yüksel Oğur cinayetiyle ilgili olarak Süheyla Oğur, Muhammet A. ve Murat N. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Süheyla Oğur`un 2 çocuğu ise Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu`na verildi.
Olayla ilgili İHA muhabirine konuşan Yüksel Oğur`un ağabeyi Cezmi Oğur, kardeşinin yıllardır kayıp olduğunu ve bu süre içerisinde her zaman olayın takipçisi olduklarını belirtti. Ağabey Oğur, kardeşinin yasak aşk kurbanı olduğunu ve bu işi yapanların insanlıktan nasiplerini almadıklarını söyledi.
Rize`den getirilen kemik parçaları da Patnos`ta toprağa verildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu Avrupa elektrikli otomobil pazarına ilişkin güncel veriler, Türkiye’nin 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde tam elektrikli otomobil satışlarında en hızlı büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 11 ayda 164 bin 665 adet satış rakamı ile Avrupa’da 32 ülke içerisinde 4. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. EBS Danışmanlık tarafından Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileri esas alınarak hazırlanan rapora göre Türkiye, yıllık satış artış hızında da Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı oldu. Verilere göre Avrupa genelinde (Türkiye dahil) elektrikli otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 30,87 oranında artarken, Türkiye’de bu artış oranı yüzde 111,40 seviyesine fırladı. Türkiye böylece, kendi yerli markası Togg’un da başarılı üretim planlaması ile büyüme hızında tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Kasım ayı satışlarında ise Türkiye, 17 bin 892 adet elektrikli otomobil satışı ile Avrupa 5. sırada yer aldı. Kasım ayındaki yıllık artış oranı yüzde 37,95 olarak kaydedildi. Elektrikli otomobillerin toplam otomobil satışları içindeki payına bakıldığında Türkiye’de Ocak-Kasım döneminde pazar payı yüzde 17,55 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, Avrupa’daki 32 ülke arasında 17. sırada konumlandı. Avrupa ortalaması ise yüzde 18,81 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 2026 yılında elektrikli araç tercihinin yüzde 20’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Raporda Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa toplam satışlarda ilk üç sırayı alırken, Türkiye’nin toplam adet bazında bu ülkeleri takip ettiği belirtildi. Pazar payında ise Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi ülkeler yüksek penetrasyon oranlarıyla listenin üst sıralarında yer aldı. Uzmanlar, Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının güçlü artışında, yerli üretim etkisi, genişleyen model çeşitliliği, teşvik yapısı ve kullanıcı ilgisinin yükselmesinin etkili olduğuna dikkat çekti.
Samsun OMÜ’de hizmet içi eğitim programı düzenlendi Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca kalite yönetimi çalışmaları kapsamında planlanan hizmet içi eğitim programı düzenlendi. OMÜ Merkez Kütüphane’de gerçekleştirilen ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda düzenlenen eğitimlerle, kütüphane hizmetlerinin daha etkin, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı yürütülmesi hedeflendi. Eğitim programının açılış konuşmasını yapan OMÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Uğur Donbay, hizmetlerin etkinlik ve verimlilik esasına göre yürütülmesinin, birim içi iş akışlarının iyileştirilmesinin ve hizmet kalitesinin artırılmasının önemine vurgu yaptı. Programın ilk oturumunda ’Kullanıcı Hizmetleri Süreci’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Birim Sorumlusu Kütüphaneci Yeliz Yılmaz Akal tarafından verildi. Eğitimde, kütüphanede sunulan kullanıcı hizmetleri ve bu hizmetlere ilişkin süreçler bütüncül bir yaklaşımla ele alındı. Ardından düzenlenen ’Otomasyon Sistemi ve Kişisel Verilerin Korunması’ eğitimi, Teknik Hizmetler Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Şengül Hayırcı tarafından sunuldu. Oturumda, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında kütüphane otomasyon sistemleri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile veri yönetimi süreçleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Programın devamında, ’Akademisyen ve Öğrenciyle İletişim’ eğitimi, Kullanıcı Hizmetleri Akademik Danışmanı Öğr. Gör. İbrahim Ethem Olukcuoğlu tarafından gerçekleştirildi. Bu bölümde, akademisyen ve öğrenci profilleri, iletişim biçimleri ve kullanıcı karakter analizleri üzerinden kütüphane hizmetlerinin daha etkili sunulmasına yönelik yaklaşımlar paylaşıldı. Eğitimlerin son bölümünde ise ’Protokol ve Nezaket Kuralları’ eğitimi, Daire Başkanı Uğur Donbay tarafından verildi. Oturumda, kurumsal temsil, hizmet sunumunda iletişim dili ve davranış standartları üzerinde duruldu. Eğitim programının sonunda yapılan değerlendirmede, personelin farkındalığının artırılması, hizmet süreçlerinin geliştirilmesi ve kalite yönetimi anlayışının kurumsal düzeyde güçlendirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.