ASAYİŞ - 30 Eylül 2025 Salı 09:42

Aksaray’da jandarma aracına minibüs çarptı: 2 jandarma şehit, 1 vatandaş hayatını kaybetti

A
A
A

Aksaray’da otoyolda jandarma aracına minibüsün çarpması sonucu 2 askeri personel şehit oldu, 1 vatandaş hayatını kaybetti.

Kaza, Ankara Niğde Otoyolu Aksaray’ın Ortaköy ilçesi yakınlarında meydana geldi. Yol kenarında duran Mobil Otoyol Jandarma Karakolu minibüsüne yoldan gelen başka bir minibüs arkadan çarptı. Kazada otoyol jandarma aracında bulunan 2 askeri personel şehit olurken, diğer minibüste 1 kişi hayatını kaybetti. Kazada yaralanan askerler ve vatandaşlar ise ambulanslarla Aksaray Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

 

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te engelli bakım merkezinde darp skandalı: Merkezde kalan gencin kafasına 6 dikiş atıldı Gaziantep’te bir engelli bakım merkezinde kalan gencin çalışanlar tarafından vücudunun çeşitli yerlerinden darp edildiği ve kafasına 6 dikiş atıldığı iddia edildi. Darp edildiği iddia edilen engelli gencin ailesi ise yaşananlara tepki göstererek sorumluların cezalandırılmasını istedi. Olay, Gaziantep’te bulunan bir engelli bakım merkezinde meydana geldi. İddiaya göre, annesi Süreyya Kaya rahatsız olduğu için özel bir bakım evinde kalan 28 yaşındaki Furkan Kaya isimli engelli bir gencin vücudunun çeşitli yerlerinden birçok kez darp edildiği ve kafasına aldığı darbeler sonucu ise 6 dikiş atıldığı öne sürüldü. Olaydan haberdar olduktan sonra çocuklarını polis eşliğinde hastaneye götürülebilen aile, engelli gencin pek çok kez darp edildiğini, vücudunun farklı yerlerinde morluklar olduğunu ve son olarak kafasına 6 dikiş atıldığını öğrenince şok yaşadı. Yaşananlara tepki gösteren anne ve abla, sorumlular ile darp olayını gerçekleştiren şahıs ya da şahısların gereken cezayı almasını istedi. "Ağabeyimi polis eşliğinde ambulansla alarak hastaneye götürdük" Yaşanan olayı anlatan abla Gizem Kaya, "Ağabeyim yaklaşık dört aydır annemin tedavi süreci nedeniyle Gaziantep’te Canel Engelli Bakım Merkezi’nde kalıyor. Bu süreçte biz sadece belirli günlerde kendisini görebiliyorduk. Oraya girdiği süreç içerisinde bir anda kilo kaybı yaşamaya başladı. Daha sonrasında ise darp izleri, gözünde yaralanmalar, kaşında açılmalar, kulağında şişme ve vücudunun belirli bölgelerinde darp izleri görünce nedenini öğrenmek istedik. Kamera kayıtlarını sorduk ama onlar kendisinin yaptığını, kaza olduğunu söyledi ve kayıtları paylaşmadı. Israr edince de bizi oradan kovdular. Sonrasında şikayet ederek polisle oraya gittik. Ambulansla ağabeyimi alarak hastaneye götürdük, gerekli işlemleri yapıldı, başına dikiş atıldı ve darp raporu aldık" dedi. "Oğlum artık sağ elini kullanamıyor, sorumlulara soruyorum, oğlumun sağ eline ne oldu?" Anne Süreyya Kaya ise oğlunu çok kötü bir durumda teslim aldığını söyleyerek, "Oğlumu aldığımızda gözünün önü mordu, kaşı açılmıştı, sağ kulağı şişmişti ve özellikle söylemek istiyorum ki sağ elini kullanamıyordu. Ben buradan sorumlulara soruyorum, oğlumun sağ eline ne oldu? Hadi diğer sıkıntıları bir şekilde geçti, iyileşti ama bu sağ eline ne oldu. Bunun hesabını soruyorum ben oradaki sorumlulara. Oğlumu darp etmişler hastaneye dahi götürmemişler. En son gittiğimizde her tarafı yara bere içindeydi ve polis eşliğinde ambulansla hastaneye götürdük" "Oğlumda morluklar, tırnak izleri, kulakta şişlik, kafada ezik, kaşta açılma gibi pek çok şey vardı" Oğlunda daha önce de benzer darp izleri olduğunu ve merkezin ’sandalyeden düştü’ bahanesiyle kendilerini kandırdığını söyleyen anne Kaya, "Daha önce de bir kez aradılar ’oğlunuz tekerlekli sandalyeden düştü’ dediler. Ben de hemen gittim yanına. O zaman tedavi ettirmişlerdi, biz de olabilir böyle şeyler diyerek çok üstelemedik. Ama seferki hiç yenilir yutulur cinsten değil. Morluklar, tırnak izleri, kulakta şişlik, kafada ezik, kaşta açılma gibi pek çok şey vardı. Bunu benim oğlum asla kendisine yapamaz. Ben buranın kamera kayıtlarını istiyorum. Bunları oğlum kendisine yapmışsa hepsinden özür dileyeceğim. Ben yıllardır oğlumun ne kendisine ne de başkasına zarar verdiğini görmedim" dedi. "İhmal ve şiddetin kesinlikle cezasız kalmasını istemiyoruz, oradaki diğer hasta ve yaşlıların, engellilerin sesi olmak istiyoruz" Abla Gizem Kaya da her türlü yasal yola başvuracaklarını ve sorumluların hak ettiği cezayı almasını istediklerini vurgulayarak, "Biz kamera kayıtlarının kesinlikle araştırılmasını istiyoruz. Ağabeyimin orada kaldığı süreç içerisindeki yaşanan ihmal ve şiddetin kesinlikle cezasız kalmasını istemiyoruz. Biz, ağabeyimi oradan aldık kurtardık ama orada kalmaya devam eden diğer hasta ve yaşlıların, engellilerin sesi olmak istiyoruz. Onların bu mağduriyeti yaşamasını istemiyoruz" diye konuştu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Kocaeli Miras ve iftira iddiaları gölgesinde işlenen cinayete müebbet hapis Kocaeli’nin Körfez ilçesinde eşine yönelik ithamlarda bulunduğu ve miras yüzünden husumet beslediği iddiasıyla arkadaşını tabancayla vurarak öldüren sanık, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 14 Aralık 2023 tarihinde Yeniyalı Mahallesi Hamit Kaplan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Körfez Belediyesi temizlik işçisi, park halindeki 34 BK 3432 plakalı Skoda marka otomobilde bir kişinin hareketsiz şekilde yattığını gördü. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İsminin Adem Aydoğan (61) olduğu belirlenen ve omzunun arkasından silahla vurulduğu tespit edilen kişi, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olaya ilişkin inceleme başlatan polis ekipleri Aydoğan’ın, arkadaşı Doğan Z. (63) tarafından vurulduğu tespit etti. Şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Gamze’nin babasından kalan mallarla ilgili birçok tehdit olayları başımıza geldi" Olayla ilgili açılan davanın son celsesi, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Doğan Z., maktulün ailesi, sanığın tanık eşi Gamze Z. ve taraf avukatları katıldı. Sanık Doğan Z. savunmasında, "Adem Aydoğan’ı uzun yıllardır tanırım, benim daha önce adliyelik herhangi bir işim olmadı, ne zaman ki eşim Gamze ile evlendim sabıkalarım oldu. Gamze’nin babasından kalan mallarla ilgili birçok tehdit olayları başımıza geldi. Bu olaylarla ilgili de hatta eşim Gamze’de şikayetlerde bulundu. Adem benim yakın arkadaşımdı. Daha önceki ifademde anlattığım şekilde Adem bir seferinde kendi cep telefonunu bulabilmek için benim cep telefonumu almıştı, bu sırada eşim Gamze’nin telefonunu numarasını aldığını düşünüyorum. Zira Gamze’nin telefonu Adem’de olmaz" dedi. "Benim Gamze ile para için birlikte olduğumu söylemiş" Olay tarihinden bir gün önce Adem Aydoğan’ın eşini aradığını söyleyen Doğan Z., savunmasına şöyle devam etti: "Bunu bana eşim söyledi. Benim Gamze ile para için birlikte olduğumu, Gamze’nin numarasını sağa sola dağıttığımı söylemiş. Gamze bunu bana anlatınca ona ’Seni arayan Adem değildir’ dedim. Zira Adem’den böyle bir şey beklemezdim. Gamze’ye, ’Seni arayan ya Sefa İ.’nin adamlarıdır ya da amcandır. Birini peşine takmışlardır’ dedim. Ertesi gün hamile olan Gamze’yi hastaneye kontrole götürdük. Doktorun yanındayken Gamze’nin telefonu çaldı, bunun üzerine Gamze dışarıya çıkıp konuştu, bende doktorun yanından çıktığımda Gamze bana, Adem’in hastanenin önüne geldiğini söyledi. ’Aşağıya inelim, kim olduğuna bakalım, sen gelen araca binersin bende durdururum’ dedim. Devamında bahse konu aracı durdurduğumda içerisinde Adem’in olduğunu gördüm, yanında Gamze vardı. Gamze’ye araçtan inmesini ve gitmesini söyledim, ön yolcu koltuğuna ben oturdum, ’Adem bunu bana nasıl yaparsın?’ dedim. Adem de bana, ’Bu malı sana yedireceğimi mi sanıyorsun?’ şeklinde sözler söyledi." "Adem bir anda boynumu kavradı, boğuştuk" Doğan Z., tartıştıkları sırasında aracın hareket halinde olduğunu belirterek, "Beni 9 kişinin olduğu bir yere götüreceğini söyledi. Yolda bir yerde durdu. Bu bahsettiği 9 kişi bana saldırır düşüncesiyle silahımı çekmiştim. Sağa sola bakıyordum, Adem bir anda boynumu kavradı, boğuştuk. Bu sırada elimdeki silah ateş aldı, ben neresinden vurulduğunu görmedim. Olay sonrasında olay yerinden ayrıldım. Adem tek mermi ile vurulduysa benim anlattığım şekildedir. 2 mermi varsa adamları tarafından vurulmuştur. Olaylar bu şekilde gerçekleşmiştir, tahliyemi istiyorum" diye konuştu. "Adem bana, ’Eşin seni başkalarına pazarlıyormuş’ dedi" Tanık olarak dinlenen Gamze Z., "Olay günü hamile olduğum için eşimle kontrole hastaneye gidecektim. Maktul, telefonda beni aradı. Telefon numaramı nereden bulduğumu sorduğumda eşim Doğan’ın verdiğini söyleyerek, ’Seni başkalarına peşkeş çekiyor’ dedi. Peşkeş çekmek ne demek bilmiyorum. Benim kötü yollu olduğumu söylediğini zannettim. ’Eşin seni başkalarına pazarlıyormuş’ dedi. Maktul, eşimin ailemden kalan mirasa ortak olacağını her yerde anlattığını söyledi. Telefonla konuşacaklar konular olmadığını söyledi. Ben hastaneye gideceğimi söyledim. Orada çıkışta karşıma çıktı. Arabaya binmemi istedi. Ben arabaya binmedim. O sırada eşim Doğan geldi. Eşimin beni arabada görmesi söz konusu değil, ben arabaya binmedim. Adem, silahı görünce kaçmak için arabasına bindi. Eşim önünü kesti. Eşim beni gönderdi, ben de eve geldim. Onlar yalnız kaldı. Maktul olaydan bir gün önce de aramıştı, hastaneye gideceğimi söylemiştim. Adem’in beni aradığını Doğan’a söylemedim. Benim psikolojik rahatsızlığım yoktur. Aralarında para husumeti varmış, bilmiyordum" şeklinde konuştu. "Ailemi korumak zorundaydım" Eşinin ifadesine karşı sanık Doğan Z. ise "Eşimi arabadan ben indirdim ve eve gönderdim. Kendisi tam olarak hatırlamıyor. Adem ile çok samimiydik. Ademin bu şekilde konuşma yaptığına inanamadım. Adem arkadaşımdı, neden karımı aradı, onunla buluştu. Telefonumu alıp, karımın numarasını alıyor. Bu hangi dine ve arkadaşlığa sığar. Ailemi korumak zorundaydım. Öldürme kastım yoktu" ifadelerini kullandı. Müebbet hapis Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 1 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Gaziantep Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açıldı Gaziantep Şehir Hastanesi’nde sağlıkta yenilikçi projelere destek veren Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Teknoloji Transfer Ofisi açıldı. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Teknoloji Transfer Ofisi’nin Gaziantep Şehir Hastanesi şubesi düzenlenen törenle açıldı. Sağlık alanında bilgi, teknoloji ve yeniliğin ticarileşmesini destekleyecek olan bu önemli adımın açılış töreninde, sağlıkta araştırma, geliştirme ve inovasyon ekosistemini güçlendirmeye yönelik adımlar ele alındı. Sağlık alanında ortaya çıkan bilimsel bilgi, buluş, yenilik ve klinik tecrübelerin ticarileşmesinin amaçlandığı merkezde, sağlık çalışanlarının, yatırımcının ve sanayicilerin fikirlerini dünya markası haline dönen ürünlere dönüştürülmesi hedefleniyor. Gaziantep Şehir Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Eğer bugün ‘bismillah’ demezsek yarın çok geç olacak. Bugün burada olduğunuz için, bu güzel desteğiniz için ben her birinize çok teşekkür ediyorum. Bugün bir tarih yazacağız ve inşallah artık dışa bağımlıktan kurtulduğumuz, silikon vadilerinin burada kümeleştiği, en azından doktorların dışarıya gitmediği, her şeyi ülkemizde bulduğu bir dönemi başlatacağız. Çünkü bilgi ekonomisinde bilgi güçlü iktidar yapar. Ama iktidar yapanlar gayretten çok öğretiyor. Biz öğretemeyiz, biz yaşadık ve izliyoruz. Merhameti akılla birleştiririz ve bunu Allah’ın izniyle başarırız. Bu noktada birlikte başaracağımıza bütün kalbimle inanıyorum. Bilimde de, tıpta da, felsefede de ve ahlakta asıl olan insandır. Bina araçtır, imkanlar vasıtadır. O yüzden her şeyin başı insandır" dedi. Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin ise, "Koruyan sağlık anlamında Gaziantep Şehir Hastanemiz, modern alt yapısıyla vatandaşımızın sağlığını en güçlü şekilde koruyan bir kale vazifesi görüyor. Ancak bizler koruyucu sağlık hizmetlerini sadece tedavi ile değil, bilimsel öngörü ve veri odaklı yaklaşımlarla da destekliyoruz. TÜSEB Teknoloji Transfer Ofisi, akademik birikimi inovasyonla buluşturarak teşhis ve tedavi yöntemlerimizi modernize edecek, sağlık hizmeti kalitemizi dünya standartlarının üzerine çıkaracaktır. Bilginin ticarileşmesi, yerli ve milli üretimin en temel şartıdır. Biz artık sadece teknoloji tüketen değil, patent alan, lisanslayan ve kendi tıbbi teknolojisini ihraç eden bir ülke olma yolundayız. İşte bu yöntem ve bugün açılışını yaptığımız bu Teknoloji Transfer Ofisi, üreten sağlık vizyonumuzun Gaziantep’teki kalbi olacaktır. Genç araştırmacılarımız ve uzman hekimlerimiz en büyük hayallerini ve projelerini hayata geçirmek için artık uzaklara gitmek zorunda kalmasın. Kendi şehirlerindeki bu imkana kavuşsunlar. Gaziantep’in girişimci ruhu ile TÜSEB’in bilimsel gücü birleştiği zaman Türkiye yüzyılının sağlık ayağını hep birlikte inşa etmiş olacağız" diye konuştu. Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan yaptığı sunumda, Teknoloji Transfer Ofisi’nin sağlık alanındaki yeniliklerin desteklenmesi için önemli bir adım olduğunu anlattı. Türkiye genelinde Teknoloji Transfer Ofisi sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten Kervan, sunumun devamında ise ofisin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından kurdele kesimi yapılarak ofisin açılışı yapıldı. Türkiye’nin sağlıkta yerli üretim, teknoloji geliştirme, kamu, sanayi ve akademi entegrasyonunu hedefleyen "Üreten Sağlık Buluşmaları" programı gerçekleştirildi. Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açılışı ile başlayan program, Gaziantep Ticaret Odası’nda düzenlenecek Gaziantep Sağlık Endüstrisi İş Birliği Zirvesi ile devam edecek. Programa, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin, Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ilgın Türkçüoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, doktorlar ve ilgililer katıldı.