ASAYİŞ - 09 Ekim 2025 Perşembe 15:54

"Babam hakim, valiyi arayacağım" deyip polisi tehdit ettiler

A
A
A

Aksaray’da polisin şüphe üzerine durdurduğu araçtaki sürücü "Valiyi arayacağım", yanındaki kadın ise "Babam hakim" diyerek polis ekiplerini tehdit etti. Gözaltına alınan 2 kişi, "polise mukavemet"ten tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olay, Aratol Bahçeli Mahallesi Şehit Ali Er Caddesi’nde Şehit Önder Güzel Polis Meslek Eğitim Merkezi arkasında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Polis Meslek Eğitim Merkezi görevlileri, okulun çevresinde şüpheli bir araç olduğunu fark edip kontrol için 68 ADR 707 plakalı lüks aracın yanına gitti. Yaptığı kontrolde şahısların alkollü olduğunu belirleyen Polis Meslek Eğitim Merkezi görevlileri, olay yerine trafik ve asayiş ekibi çağırdı. Kısa sürede olay yerine gelen İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Şubesi ekipleri, sürücü Yusuf K.’yi (46) alkol muayenesinden geçirmek istedi. Kendisine uzatılan alkolmetreyi üflemeyi reddedip polis memurlarına güçlük çıkaran şahıs, polis memurlarını "Valiyi arayacağım bak. Sizi görevinizden aldıracağım" diyerek tehdit etti. Bu sırada araç içinde bulunan Döne D. (40) isimli kadın ise, "Benim babam hakim, savcı" dedi. Kendilerinin görüntülendiğini fark eden şahıslar, gazetecilere küfürler yağdırıp tehditler savurdu. Döne D. tehdit ettiği gazetecilerin peşinden koşarak yakalamaya çalışırken, Yusuf K. de polisin elinden kurtulup gazetecilere saldırmaya çalıştı. Yusuf K., "Ne kadar para istiyorsanız vereyim yayınlamayın bunu. Eğer yayınlarsanız" diyerek, Döne D. ise "Sen komiser misin? Kaç para istiyorsun?" diyerek polis ve gazetecilere rüşvet teklif etti. Polis ekipleri bölgeye takviye ekip çağırdı. Memurlara mukavemette bulunan Yusuf K. ve Döne D. uzun uğraşlar sonucu gözaltına alındı.

Olay yerine gelen Yusuf K.’nin babası C.K. ise önce küfredip sonra yerde yatan oğlunu kaldırarak, "Aferin oğlum, teşekkür ederim. Sen ne geziyorsun burada? Aferin sana" diyerek oğluna kızdı. Gözaltına alınan kadın ve sürücü, Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Hastanede yapılan alkol kontrolünde Yusuf K.’nin 2.47 promil alkollü olduğu tespit edildi. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişi, savcılığın tutuklama talebi ile sevk ettiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Şahıslara ait araç çekici ile otoparka çekilirken, sürücü Yusuf K.’nin daha önceden alkollü araç kullanmaktan ehliyetine el konulduğu belirlendi. Sürücüye çeşitli maddelerden toplam 38 bin 197 lira para cezası kesilerek, ehliyetine 4 yıl süreyle el konuldu.

Yasin Can

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ Valisi Hatipoğlu: "Olayla ilgili soruşturma savcılık tarafından devam edecek" Elazığ’da bir haftadır kayıp olan 11 yaşındaki otizmli Veysel Bilen’in cansız bedenin bulunduğu alanda incelemelerde bulunan Vali Numan Hatipoğlu, "Olayla ilgili soruşturma savcılık tarafından devam edecek farklı bir konu var mı yok mu diye" ifadelerini kullandı. Elazığ’da bir haftadır kayıp olarak aranan otizmli 11 yaşındaki Veysel Bilen’in cansız bedeni evinden 10 kilometre uzaklıkta atık su arıtma tesisi kanalizasyonda bulundu. Bilen’in cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Olay yerine giden ve incelemelerde bulunan Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, açıklamalarda bulundu. "Olayla ilgili soruşturma savcılık tarafından devam edecek" Tüm değerlendirmeler göz önünde bulundurularak soruşturmanın süreceğini ifade eden Vali Hatipoğlu, " Bugün öğle saatlerinde bir çalışmada açıklamalarda bulunmuştuk ancak maalesef Veysel Bilen isimli çocuğumuzun cansız bedenine evinden 10 kilometre uzakta bir çayda bulunduk. Bu anlamda çok üzüntülüyüz. Yaklaşık 250 personelimiz, emniyetimiz, jandarmamız, AFAD’ımız, gönüllülerimizle birlikte bölgeyi tarıyorduk. Tüm foseptiklere, çukurlara, su birikintilerine, olası ihtimal dahilinde olduğunu gördüğümüz tüm metruk yapılara, inşa halindeki yerlere baktık. 55 kilometre karenin üzerinde bir alanı gece gündüz taradık. İHA’larımız bize destek verdi, dronlarla zaten sürekli olarak hem jandarmamız hem emniyetimiz gece gündüz çalıştılar. Kendilerine buradan özellikle PAK timimize ve özel harekata, jandarmamıza, AFAD ekiplerimize, SUALTA ekibimize teşekkür ediyoruz. Çok fedakarca çalıştılar. Ancak maalesef ilimize ve sevilenlerine cansız bedenini bulduğumuzu haber vermenin dışında yapabileceğimiz bir husus yoktu. Bu anlamda hem ilimize, ailesine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Allah rahmet eylesin diliyorum. Olayla ilgili soruşturma savcılık tarafından devam edecek farklı bir konu var mı yok mu diye tüm değerlendirmelerimizle şu an itibariyle söyleyebileceğim bunlardan ibaret. Başımız sağ olsun diyorum" dedi.
Bursa Bursalı çiftçinin yüzü gülüyor Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mustafakemalpaşa Belediyesi ve Mustafakemalpaşa Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı iş birliğiyle ekimi gerçekleştirilen buğdaylardan elde edilen yerli buğday tohumu, Mustafakemalpaşalı üreticilere yüzde 100 hibeyle dağıtıldı. Bursa’da kırsal kalkınmanın sağlanması için her alanda çiftçiyi destekleyen Büyükşehir Belediyesi, ata tohumların üretimini teşvik etmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Mustafakemalpaşa Belediyesi, Tarım Peyzaj AŞ ve Mustafakemalpaşa Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı tarafından imzalanan ‘Tarım Ortak İşbirliği Protokolü’ kapsamında ekilen ‘Ceyhan 99 çeşidi’ buğdaydan elde edilen 44 ton tohumluk buğday, 400 üreticiyle yüzde 100 hibeli olarak teslim ediliyor. Geçtiğimiz hafta 17 ilçeden alınan talepler doğrultusunda üreticilere dağıtımın yapılmasının ardından bu kez 179 Mustafakemalpaşalı üreticiye buğday tohumu törenle ulaştırıldı. "Topraklarımızı korumalı, sahip çıkmalıyız" Dağıtım töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dünyanın ciddi bir iklim kriziyle ve su sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Suyun yanında gıdaya erişimin de çok kıymetli olduğunu artık herkesin idrak etmesi gerektiğini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, toprağı ekmek için mücadele eden çiftçinin her zaman yanında olduklarını dile getirdi. Toprağın kıymetini ancak toprakla uğraşanların bileceğini söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Gittiğimiz her yerde ‘Topraklarınızı satmayın’ diyoruz. Köylerimizdeki verimli topraklar, şehirdeki arsalardan çok daha kıymetli olacak. Topraklarımızı korumalı, sahip çıkmalı ve boş bırakmadan işlemeliyiz. Geçtiğimiz aylarda BUSKİ Acemler yerleşkemizde başlattığımız ‘Buğday tohumu desteği’ projemizin ikinci durağında, Mustafakemalpaşalı hemşehrilerimle bir aradayız. Yani bu bereketli topraklarda, yerli tohumun yeniden kök saldığı, umudun yeniden filizlendiği yerdeyiz. İştiraklerimizden Tarım Peyzaj AŞ, Mustafakemalpaşa Belediyesi ve Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı el ele verdi. 100 dekar arazide ‘Ceyhan 99 çeşidi’ buğdayını ektik, büyüttük, biçtik. O topraklardan elde ettiğimiz 44 ton tohumluk buğdayı, 400 üreticimizle yüzde 100 hibeli olarak buluşturuyoruz" dedi. "Toprağımıza olan vefa borcumuzu ödüyoruz" Sadece bir tohum dağıtımı organizasyonu yapmadıklarını, tüm Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi yaşama geçirdiklerini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, üretimi desteklemenin yanında üretilen tohumları yine üreticiyle buluşturduklarını dile getirdi. Sürdürülebilir ve paylaşımcı modelin kendilerine büyük bir gurur verdiğinin altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, "Her alanda üreticimizin yanında olduk. Bizim yönetim anlayışımız budur. Bu toprakların bereketini yeniden hak ettiği gibi yaşatmak, üreticimizin emeğini korumak ve geleceğe umut ekmek için çalışıyoruz. Emeğe saygı gösteriyoruz. Toprağımıza olan vefa borcumuzu ödüyoruz. Her desteğimizde, her yatırımımızda amacımız; Bursamızda tarımı güçlendirmek, üreticilerimizin gelirini artırmaktır" diye konuştu. "Çiftçimizi efendi yapma kararlılığındayız" Önümüzdeki süreçte suya daha az ihtiyaç duyan ve verimi daha yüksek olan ürünlere yönelik çalışmalara hız vereceklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, üretim yapmanın artık çok daha zor olduğunu, ancak hiçbir zaman umutsuzluğa izin vermeyeceklerini ifade etti. Zorlukları dayanışmayla ve planlamayla aşacaklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Üretimi sadece desteklemeyeceğiz. Aynı zamanda geliştireceğiz. Buğday tohumu projemiz bunun en güçlü kanıtlarından biridir. ‘Yerli tohum’ bir tarım politikası değildir. Bir bağımsızlık, bir gelecek meselesidir. Bizler bu tohumla birlikte, kendi geleceğimize sahip çıkıyoruz. Tohumun toprağa düşmesinden sofraya ulaşmasına kadar her aşamada üreticimizin yanındayız. Desteklerimiz aynı kararlılıkla devam ediyor. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Köylü, milletin efendisidir’ dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak çiftçimizi efendi yapma kararlılığındayız. Projede emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Herkese bereketli, huzurlu, bol kazançlı bir sezon diliyorum" dedi. Törenin ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından tohumluk yüzde 100 hibeli buğdaylar çiftçilere teslim edildi.
İstanbul İBB ile Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen iddianamenin detayları ortaya çıktı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen ‘yolsuzluk’ soruşturması tamamlandı. Hazırlanan 3 bin 809 sayfalık iddianamede, İmamoğlu’nun 2 bin 430 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Öte yandan, hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. İddianamede örgütün gizli toplantılar yaptığı ve konusunun operasyon olduğu, örgütün içerisindeki üst düzey gruba nasıl ifade vereceklerini, gözaltı süreçlerini, olası senaryoları anlatarak ortak ifade vermeleri şeklinde örgütlemeye çalıştığı" ifadelerine yer verildi. Hazırlanan iddianame değerlendirilmek üzere İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ve Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun örgütün kurucusu ve lideri olarak belirtilirken, şüpheliler Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün ‘örgüt yöneticisi’ olarak aktarıldı. İddianamede İmamoğlu’nun ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, 12 kez ‘rüşvet’, 7 kez ‘suç gelirlerinin aklanması’, 2 kez ‘kişisel verilerin kaydedilmesi’, 2 kez ‘kişisel verileri ele geçirme veya yayma’, 4 kez ‘suç delillerini gizleme’, ‘haberleşmenin engellenmesi’, ‘kamu malına zarar verme’, 47 kez ‘rüşvet alma’, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’, 9 kez ‘irtikap’, 46 kez ‘kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık’, 4 kez ‘suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama’, 70 kez ‘ihaleye fesat karıştırma’, ‘çevrenin kasten kirletilmesi’, ‘Vergi Usul Kanunu’na muhalefet’, ‘Orman Kanunu’na muhalefet’ ve ‘Maden Kanunu’na muhalefet’ suçlarından toplamda 2 bin 430 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Öte yandan hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. İddianamede mali nitelikli suçların işlenmesi yoluyla elde edilen sermayeyle maddi zenginleşmenin yanı sıra örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun mensubu olduğu siyasi parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin ele geçirilmesi ve sonrasında gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi için fon oluşturulması amacını taşıdığı anlaşılan "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" kapsamındaki örgüt mensupları ile bağlantılı şahısların eylemlerini konu alan iddianamenin 7 bölümden oluştuğu aktarıldı. Örgütün gizliliği konusunda iddianamede değerlendirmeler yapıldı. İddianamede şüpheli Servet Yıldırım’ın "Operasyon yapılmadan yaklaşık 1 hafta önce Avukat Mehmet Pehlivan beni arayarak ‘seni ifadeye çağırabilirler, senden dik durmanı istiyorum, bunu ailene ve çocukların için yapacaksın benim için değil’ şeklinde tehditvari bir konuşma gerçekleştirmiştir" dediği belirtildi. Örgütün gizli toplantılar yaptığı belirtilen iddianamede "Bu toplantıların operasyondan önce olduğu ve toplantıların konusunun söz konusu operasyon olduğu, örgütün içerisindeki üst düzey gruba nasıl ifade vereceklerini, gözaltı süreçlerini, olası senaryoları anlatarak örgüt içerisinde üst düzey grubu ortak ifade vermeleri şeklinde örgütlemeye çalıştığı, ilerleyen aşamalarda ise tutuklu bulunan şahıslara baskılar yapılarak örgüt hakkında bildiklerini anlatmalarının engellenmeye çalışıldığı" ifade edildi. Bu şekilde örgütün deşifre olmasının engellenmeye çalışıldığı iddianamede aktarıldı. Soruşturma için 130-140 avukatın finanse edildiği iddianamede belirtilerek "Bu avukatların soruşturma dosyasında ismi geçen İBB bürokratlarıyla ilgileneceğini, kendi içlerinde avukatların kimlerin ifadelerine gireceğine kadar hesaplandığı anlaşılmıştır. Bu hususlar kapsamında da avukatlar aracılığı ile soruşturma dosyası kapsamında gözaltına alınacak/alınan şahısların ifadelerine etki edilmeye çalışıldığı, örgütü ifşa edecek bilgilerin ifadelerde geçmemesinin sağlanmasını amaçlandığı" cümleleri aktarıldı.