ASAYİŞ - 23 Nisan 2024 Salı 00:39

Ölen borçlusunun mezarını açtı, mezarı ateşe verip cesedi yakmak istedi

A
A
A

Aksaray’da 8 gün önce tüfekle yaşamına son veren borçlusunun ödeme gününde mezarı başına giden alacaklı şahıs, mezarı kısmen açıp ateşe verirken, mezarı tamamen açmak üzereyken bekçi ve polis ekiplerince yakalandı. Tüm bu yaptıklarını sosyal medya hesabından canlı olarak yayınlayan şahsın konuşmaları ve yaptıkları tüyler ürpertti.

Olay, 20 Nisan tarihinde Ervah Kabristanlığında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, 8 gün önce Aksaray’da çobanlar tarafından tüfekle vurulmuş halde ölü olarak bulunan Abdullah Köse’nin (40), polisin yaptığı incelemelerin ardından intihar ettiği belirlendi. İntihar ederek yaşamına son veren Abdullah Köse’ye ticaret yapmak amacıyla yaklaşık 400 bin lira borç veren Aladdin Y., Abdullah Köse’nin ölmesi üzerine parasını alamayınca ödeme günü olan 20 Nisan tarihi akşam saatlerinde mezarı başına gitti. Ervah Kabristanlığındaki Köse’nin mezarı başında önce mezarla konuşmaya başlayan Aladdin Y., bir süre sonra adeta çılgına dönerek ölen borçlusuna hakaretler edip küfürler yağdırdı. Ölen Abdullah Köse’nin mezarını kısmen açan Aladdin Y. sosyal medyasından canlı yayını da açıp ölen şahsa yönelik canlı yayında “Kaçmak öyle kolay değil, seni toprağın altında yakacağım” dedi. Canlı yayında tüm yaptıklarını görüntülü olarak yayınlayan ve mezarın bir kısmını açan Aladdin Y. daha sonra mezara yanıcı bir madde dökerek ateşe verdi. Ölen şahsın başucunda gömülü olan isminin yazılı olduğu tahtayı söken Aladdin Y. onu da ateşe verdi. Ateşle birlikte bir yandan mezarı açmaya devam eden öte yandan ölen şahsa yönelik küfürler edip hakaretler eden Aladdin Y., “Evet Apo, döndük dolaştık geldik bak. Kaçmak öyle kolay veya basit değil kardeş. Nereye kaçıyorsun sen? Ezanlar şahit olsun, benim paramı öyle yiyip gidemezsin, eyvallah çekemem. Çoluğumun çocuğumun rızkını sen ye diye vermedim” dedi.

Yakacağım seni, cesedini toprağın altında koymam Apo”

Mezar başında ayın 20’si olduğunu söyleyen Aladdin Y., “Bugün 4. ayın 20’si. Bugün bana ödeme günündü. Bana ödemeyi yapmak yerine ölmeyi seçtin. Belki doğruyu buldun kendince. Ama Kuran hakkı için seni toprağın altında yatırmam, 3-4-5-2-0 bitti. Şansınız bitti Apo. Bu kalleşliği bana yapmasaydın iyiydi, ama Allah şahidim olsun ki vicdanım rahat. Çünkü bana bu kalleşliği yapmasaydın iyiydi. Ben ticaret yaptım. Senden zorla para istemedim, zorla para vermedim, sen geldin beni kandırdın. Niye? Ticaret yapacağız diye beni kandırdın. Yakacağım dedim seni Apo, yakarım. Sen benim hakkımı yedin, kalleşlikle yedin. Ama şu bir gerçek ki ben kimsede hakkımı bırakmam. Dirin olsaydı dirinden alacaktım bunu. Kimsede hakkımı bırakmadım. Yakarım dediysem yakarım. Seni yakacağım oğlum bak. Kalleş Apo, namussuz Apo, onursuz Apo. Keşke bu kalleşliği yapmasaydın da, ticaret yapıyoruz diye beni oyalamasaydın. Sana yedirmem dedim Apo, çoluğumun çocuğumun rızkını yedirmem Apo, yedirmem oğlum. Senden eğer ki imza almadıysam senin adamlığına güvendiğim için almadım. Arkadaşlığına, dostluğuna güvenip almadım. Ama bu kalleşliğin aklımın ucundan geçmedi Apo. Çıkmazdaydın madem beni neden kandırdın oğlum ticaret yapıyoruz mahiyetinde. Bu kalleşliği bana neden mubah gördün Apo. Kalleş Apo, hain Apo, benim hakkımı niye yedin Apo. Senin o cesedini ben orada bırakmam Apo. Yakacağım seni. Cesedini toprağın altında koymam Apo” dedi.

Gözaltına alınan şahıs serbest bırakıldı

Canlı yayını gören ölen Abdullah Köse’nin yakınları durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine mezarlığa çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede Abdullah Köse’nin mezarı başına gelen polis ekipleri Aladdin Y.’yi ateşe verilmiş mezar başında mezarı açarken yakaladı. Şahıs sakinleştirilerek güçlükle gözaltına alınırken, mezardaki ateş polis ve bekçiler tarafından söndürüldü. Aksaray Belediyesi Mezarlıklar Şubesi ekipleri de açılan mezarı tekrar kapattı. Sorgulanmak üzere polis merkezine götürülen Aladdin Y. buradaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca “Adli kontrol şartı” ile serbest bırakıldı.

 

Ölen borçlusunun mezarını açtı, mezarı ateşe verip cesedi yakmak istedi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milli Savunma Bakanı Güler ve TSK komuta kademesi Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesi Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde TSK Komuta Kademesi ile katıldığı Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonunda konuşma yaptı. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşliğe vurgu yapan Bakan Yaşar Güler şunları söyledi: "Bu anlamlı ve özel günde, sizlerle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, kardeş Azerbaycan ordusunun Silahlı Kuvvetler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Bu vesileyle sizlere Sayın Cumhurbaşkanımızın da selamlarını iletiyor, sizlerin şahsında gardaş Azerbaycan halkına da buradan saygılarımı sunuyor, selamlarımı gönderiyorum. Sözlerimin başında Azerbaycan’ın egemenliği ve bağımsızlığı için cesaret ve fedakârlıkla mücadele ederken şehadete ulaşan aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, bu uğurda gazi olan kahramanlarımıza acil şifalar diliyor, şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum." "Ülkelerimizin caydırıcılığı artırması tercih değil zorunluluktur" Bölgede yaşanan gelişmelerin ardından iki ülkenin caydırıcılığının artırılmasının bir zorunluluk olduğuna dikkati çeken Güler, "Hörmetli gardaşlarım, hepinizin yakından takip ettiği üzere küresel ve bölgesel düzeydeki risk ve tehditlerin çapı ve etkisi her geçen gün artmaktadır. Tüm bu gelişmelerin barışı, istikrarı ve refahı tehdit ettiği bu süreçte; stratejik konumdaki ülkelerimizin her alanda güçlü olması ve caydırıcılığını artırması bir tercih değil zorunluluktur. Böylesine kritik bir ortamda, Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgesel ve küresel düzlemdeki yakın iş birliği de her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir. Stratejik ortaklığa sahip ülkelerimiz arasında iki devlet ilişkisinden ziyade ezeli ve ebedi kardeşlik bağları ile sarsılmaz bir dayanışma ruhu vardır. Şu bir gerçektir ki Azerbaycan-Türkiye ilişkileri çok köklü, çok güçlü, çok boyutlu ve derindir. Ülkelerimiz tarih boyunca sevinç ve kederleri birlikte yaşamış, zorlu zamanlarda birbirine destek olmuş, her koşulda yan yana durmuştur" ifadelerine yer verdi. "Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüz, Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür" Türkiye ile Azerbaycan arasındaki iş birliğinin devam edeceğini belirten Güler, "Tarihten gelen bu birliktelikle Türkiye ve Azerbaycan arasında başta savunma ve güvenlik olmak üzere hemen her alanda yakın iş birliği bulunmaktadır. Bu kapsamda silahlı kuvvetlerimiz omuz omuza çalışarak birçok faaliyeti başarıyla icra etmektedir. Öyle ki karşılıklı personel eğitimlerinden, kardeş Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ile icra edilen ikili ve çok uluslu tatbikatlara kadar geniş bir alanda ortak faaliyetlerimiz artan bir etkinlikle sürdürülmektedir. Şu bir gerçek ki Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüz, Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür. Bu gücümüzü ‘Vatan Muharebesinde’ tüm dünyaya bir kez daha gösterdik. Bugün Karabağ’ın tamamında şanlı Azerbaycan bayrağının dalgalanmasından büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz" dedi. Azerbaycan’ın zaferi tüm Türk dünyası için gurur kaynağı oldu Azerbaycan’ın zaferinin önemini vurgulayan Bakan Güler, "Özellikle belirtmeliyim ki, şanlı Azerbaycan ordusunun, ‘Vatanı gülistan olsun, ay yıldızlı ve üç renkli bayrağı özgürce dalgalansın’ diye bu muharebede elde ettiği zafer, sadece Azerbaycan için değil tüm Türk dünyası için de büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Milli marşta da yer aldığı gibi ‘Senin için can vermeye hepimiz hazırız!’ sözünden ilham alan muzaffer Azerbaycan ordusunun her bir neferi, bu mısraları Karabağ’da fiilen yaşatmış, namus bildiği vatan toprağı için kanıyla tarih yazmıştır. Onlar, emsalsiz cesaretleri ile vatan sevgisinin ne demek olduğunu ortaya koymuş ve kalplerimizde çok özel bir yer kazanmışlardır. Yüreği daima yurt aşkıyla yanıp tutuşan, vatan sevdasıyla yoğrulmuş bir inanmışlık timsali olan kahramanlarımız, anasının sütünü ancak vatana hizmetle helal kılacağını bilmiş, gözünü kırpmadan ‘Bu toprağa can kurban’ demişlerdir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin ruhunu oluşturan askeri gelenek / işte bu milli ve manevi değerlere olan bağlılıktır. Toprağını 30 yıl boyunca sabırla bekleyen, tek bir gün bile hakkından vazgeçmeyen can gardaşlarımız, kendi topraklarına öz evlatlarıyla, değerlerine sımsıkı bağlı öz ordusuyla kavuşmuşlardır" ifadelerini kullandı. "Türkiye olarak daima can gardaşlarımızın yanında olacağız" İki devlet tek millet anlayışı ile başta savunma olmak üzere iş birliklerinin üst seviyeye taşınması hedeflendiğini söyleyen Bakan Güler, "Bu şanlı zafer, aynı zamanda Kafkasya bölgesinde barış ve istikrarın hâkim olması için de büyük bir kapı aralamıştır. Elde edilen bu tarihi fırsatın değerlendirilmesi ve kalıcı barış antlaşmasının imzalanması da yegâne temennimizdir. Tüm bunlarla beraber, kalıcı huzurun sağlanabilmesi için ülkelerimizin silahlı kuvvetlerinin daha etkin, daha güçlü ve caydırıcı olması gerekmektedir. Bu kapsamda Türk ve Azerbaycan orduları arasındaki yakın iş birliği, güçlü entegrasyon ve sarsılmaz dayanışma da bölgedeki barış ve istikrarın devamı için vazgeçilmez önemdedir. Dolayısıyla başta savunma sanayi ve askeri iş birliği olmak üzere her alanda ortaya koyduğumuz birlikteliği daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz. ‘İki Devlet, Tek Millet ve Tek Ordu’ anlayışı ile tatbikatlardan eğitim faaliyetlerine, mayın temizleme çalışmalarından karşılıklı personel görevlendirilmesine kadar yakın iş birliğimizi, etkin bir şekilde sürdüreceğiz. Türkiye olarak daima can gardaşlarımızın yanında olacağız" şeklinde konuştu. Bakan Güler konuşmasının sonunda Türkiye ve Azerbaycan’ın kurucu liderleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Haydar Aliyev’i, iki ülkenin şehit ve gazilerini yad etti.