EĞİTİM - 19 Haziran 2020 Cuma 14:10

Amasya’da 5 bin 554 öğrenci LGS ve YKS’ye girecek

A
A
A
Amasya’da 5 bin 554 öğrenci LGS ve YKS’ye girecek

Amasya İl Milli Eğitim Müdürü Doç.

Amasya İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. İlker Kösterelioğlu, “Liseye Giriş Sınavı(LGS) ile haftaya cumartesi ve pazar günleri yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesi yoğunluğa karşı önlem alındı. 20 Haziran’da saat 09.00-15.00, 27 Haziran’da 09.30-15.00, 28 Haziran’da 09.30-18.30 arasında sokağa çıkma kısıtlaması getirildi. İlimiz genelinde 99 okul, 445 salonda 5 bin 554 öğrenci sınava girecek” dedi.


Kösterelioğlu yaptığı açıklamada, “Sınav günü bin 467 görevli öğretmen ve yönetici görev yapacak. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, genelgede, gerek LGS gerekse YKS sınavlarına girecek adayların, sınav binasına ulaşımlarının toplu taşıma ile sağlanması halinde kendilerinin yanı sıra bir yakını, özel araçlarla gelinmesi halinde ise araç sürücüsü ile birlikte bir yakını sokağa çıkma kısıtlamasına tabi olmayacak. LGS ve YKS sınavlarının yapılacağı günlerde sınava girecek adaylar ve yakınları ile sınav görevlilerinin, belediye/halk otobüsü, minibüs, dolmuş, taksi gibi araçlarla yapacakları şehir içi toplu ulaşımlarda herhangi bir aksama olmaması için belediyelerce gerekli tedbirler alınacak ve ihtiyaca göre sefer sayıları artırılacak. Şehirlerarası toplu ulaşım araçlarından (uçak, otobüs, tren, vapur, feribot gibi) biletleme yapmış olanlar, sokağa çıkma kısıtlamasına tabi olmayacak” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Bu hastalık sinsi ilerliyor, genellikle üçüncü evreye kadar belirti vermiyor Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Dolanbay, yumurtalık kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden olduğunu ifade ederek, genellikle 3 evrede belirti verdiğini, oysa erken evrede yakalanırsa hastanın yaşam sürecinin oldukça yüksek olduğunu söyledi. 8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü vesilesiyle önemli bilgiler veren Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Dolanbay; yumurtalık kanserini erken evrede yakalayabilmenin yolunun muayene ve ultrasonografi ile mümkün olduğunu söyledi. Yumurtalık kanserinin kadınlarda çok sık görülen jinekolojik kanserler arasında yer aldığını belirten Dr. Dolanbay, "Her yaşta görülebiliyor ancak en sık menopoz sonrası görülüyor. Bu kanserin tarama testi olmadığı için önceden yakalayamıyoruz. Genellikle geç dönemde tanı almaları nedeniyle hastalar için sıkıntılı bir kanser türüdür. Sinsi ilerler ve genellikle üçüncü evrede belirti verir. Erken evrede tanısını koyabilmek, muayene ve ultrasonografi ile mümkündür. Rutin yapılan muayene ile bu kanserlerin erken dönemde tanısını koyup erken tedavisini sağlayabiliyoruz" dedi. Halk arasında yanlış bilinen bilgilerin de olduğunu vurgulayan Dr. Dolanbay, hastalığı erken evrede yakalayabilmenin önemine değindi. Erken evrede yakalanan hastalarda yaşam sürecinin oldukça yüksek, ancak ileri evrede yakalanan hastalarda yaşam sürecinin oldukça kısa olabileceğini sözlerine ekledi. "Rutin kontroller çok önemli" Yumurtalık kanserleri ile alakalı halk arasında aslında yanlış bilinen bir konunun da CA-125 denilen tümör belirteci olduğuna işaret eden Dr. Dolanbay, "Bu tümör belirteci direkt yumurtalık kanseri tanısı koyan bir tümör belirteci değil. Daha çok biz kanserin tedavisinde kansere uyguladığımız ilaçlara ne kadar cevap aldığımızı gösteren bir veri aslına bakarsak. O yüzden bir tarama testi olarak kullanılmaması gerekiyor. Bu kanserin tanısını koyabilmemiz için mutlaka muayene ve ultrasonografi yapılıp rutin kontrolleri sağlamak gerekiyor" diye konuştu. "Önce ameliyat, sonra kemoterapi" Hastalığın tedavi süreci ile ilgili de bilgiler veren Dr. Dolanbay öncelikli olarak tedavide cerrahi yolun izlendiğini, yani yapılacak bir ameliyat ve arkasından çıkacak sonuca ve hastalığın evresine göre tedavi planlandığını dile getirdi. Dolanbay cerrahi sonrası kemoterapi uygulandığını belirterek, "Hastalarımız belirli bir süre kemoterapi aldıktan sonra rutin takiplerine devam etmekte ve yaşamlarını normal hastalar gibi sürdürebilmektedir" dedi.
İstanbul PO/Marine, Uluslararası Sürdürülebilirlik ve Karbon Sertifikasyonu’nu almaya hak kazandı Petrol Ofisi Grubu’nun denizcilik markası PO/Marine, biyoyakıt ve diğer yenilenebilir ham maddelerin tedariki sürecinde uyguladığı sürdürebilirlik standartlarıyla dünyanın en prestijli belgelerinden biri kabul edilen Uluslararası Sürdürülebilirlik ve Karbon Sertifikasyonu’nun (ISCC) sahibi oldu. Petrol Ofisi Grubu’nun denizcilik markası PO/Marine; biyoyakıt ve diğer yenilenebilir ham maddelerin tedariki sürecinde uyguladığı sürdürebilirlik standartlarıyla, Uluslararası Sürdürülebilirlik ve Karbon Sertifikasyonunu (ISCC) aldı. Biyoyakıt ve diğer yenilenebilir ham maddelerin sürdürülebilir üretimini doğrulamak için kullanılan bir sertifika programı olan ISCC; üretimin çevresel, sosyal ve etik yönlerini kapsayan bir dizi sürdürülebilirlik kriteri ve gerekliliğine dayanıyor. Şirketlerin sürdürülebilirlik ve sorumlu üretime olan bağlılıklarını göstermeleri için güvenilir ve kabul görmüş yollar sağlayan ISCC, Avrupa’da biyoyakıtlar, biyoenerji ve yenilenebilir ham maddelerden yapılan ürünler için bir sürdürülebilirlik sertifika programı olarak da geniş çapta tanınıyor ve biyoyakıt tedarikinde bir kalite işareti olarak kullanılıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Petrol Ofisi Grubu Denizcilik Kıdemli Müdürü Aydın Yıldız, “PO/Marine olarak Türkiye’de denizcilik sektörüne transit, ÖTV’siz, gümrüklü yakıtlar, deniz yağları ikmal ve hizmetlerini bir arada sunabilen tek şirketiz. 2019 yılından beri liderliğimizi koruduğumuz denizcilik alanında öncü adımlar atıp pazar payımızı büyütmeye devam ediyoruz. Bunu yaparken sürdürülebilirlik politikamızdan taviz vermeden net sıfır hedefimize ulaşmaya yardımcı olacak her türlü çalışmayı gerçekleştiriyoruz. Çevreye duyarlılığımızın ve denizcilik sektörü üzerinde olumlu etki oluşturmaya yönelik çabalarımızın teyidi olan bu sertifika da denizcilik sektöründe sürdürülebilir ve net sıfır geleceğe yatırımlarımızın karşılığı niteliğindedir. PO/Marine olarak sürdürülebilirlik yaklaşımımızla denizlerdeki güçlü altyapımızı geliştirmek ve liderliğimizi daha da sağlamlaştırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi. PO/Marine’nin sektörde fark oluşturacak çalışmalara devam edeceği belirtildi.