SAĞLIK - 08 Mayıs 2024 Çarşamba 13:32

Bu hastalık sinsi ilerliyor, genellikle üçüncü evreye kadar belirti vermiyor

A
A
A
Bu hastalık sinsi ilerliyor, genellikle üçüncü evreye kadar belirti vermiyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Dolanbay, yumurtalık kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden olduğunu ifade ederek, genellikle 3 evrede belirti verdiğini, oysa erken evrede yakalanırsa hastanın yaşam sürecinin oldukça yüksek olduğunu söyledi.


8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü vesilesiyle önemli bilgiler veren Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Dolanbay; yumurtalık kanserini erken evrede yakalayabilmenin yolunun muayene ve ultrasonografi ile mümkün olduğunu söyledi. Yumurtalık kanserinin kadınlarda çok sık görülen jinekolojik kanserler arasında yer aldığını belirten Dr. Dolanbay, "Her yaşta görülebiliyor ancak en sık menopoz sonrası görülüyor. Bu kanserin tarama testi olmadığı için önceden yakalayamıyoruz. Genellikle geç dönemde tanı almaları nedeniyle hastalar için sıkıntılı bir kanser türüdür. Sinsi ilerler ve genellikle üçüncü evrede belirti verir. Erken evrede tanısını koyabilmek, muayene ve ultrasonografi ile mümkündür. Rutin yapılan muayene ile bu kanserlerin erken dönemde tanısını koyup erken tedavisini sağlayabiliyoruz" dedi. Halk arasında yanlış bilinen bilgilerin de olduğunu vurgulayan Dr. Dolanbay, hastalığı erken evrede yakalayabilmenin önemine değindi. Erken evrede yakalanan hastalarda yaşam sürecinin oldukça yüksek, ancak ileri evrede yakalanan hastalarda yaşam sürecinin oldukça kısa olabileceğini sözlerine ekledi.



"Rutin kontroller çok önemli"


Yumurtalık kanserleri ile alakalı halk arasında aslında yanlış bilinen bir konunun da CA-125 denilen tümör belirteci olduğuna işaret eden Dr. Dolanbay, "Bu tümör belirteci direkt yumurtalık kanseri tanısı koyan bir tümör belirteci değil. Daha çok biz kanserin tedavisinde kansere uyguladığımız ilaçlara ne kadar cevap aldığımızı gösteren bir veri aslına bakarsak. O yüzden bir tarama testi olarak kullanılmaması gerekiyor. Bu kanserin tanısını koyabilmemiz için mutlaka muayene ve ultrasonografi yapılıp rutin kontrolleri sağlamak gerekiyor" diye konuştu.



"Önce ameliyat, sonra kemoterapi"


Hastalığın tedavi süreci ile ilgili de bilgiler veren Dr. Dolanbay öncelikli olarak tedavide cerrahi yolun izlendiğini, yani yapılacak bir ameliyat ve arkasından çıkacak sonuca ve hastalığın evresine göre tedavi planlandığını dile getirdi. Dolanbay cerrahi sonrası kemoterapi uygulandığını belirterek, "Hastalarımız belirli bir süre kemoterapi aldıktan sonra rutin takiplerine devam etmekte ve yaşamlarını normal hastalar gibi sürdürebilmektedir" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Dere ıslahı çalışmasında bin 183 yaşındaki porsuk ağacını kökünden kestiler Zonguldak’ta yüklenici firmanın dere ıslah çalışması sırasında bin 183 yaşındaki porsuk ağacını kökünden kestiğini fark eden mahalle sakininin tepkisi üzerine çalışmalar durduruldu. Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, kesimle ilgili zabıt tuttu. Zonguldak-Ankara karayolunun 6’ncı kilometresinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü; dere ıslah çalışmasını bir yüklenici firmaya ihale etti. Gökgöl Vadisi olarak bilinen alanda yapılan çalışmalar sırasında bin 183 yaşındaki porsuk ağacı kökünden kesildi. Makine sesini duyunca olay yerine gelen mahalle sakini Engin Zaman, bölgenin korunması için dilekçelerinin olduğunu ancak ağacın kesildiğini fark edince çalışmaları durdurduğunu anlattı. “Porsuk ağaçlarının yer aldığı denize en yakın seviyedeki yer dünyada tek bu vadi” İş makinesinin operatörünü bölgeden uzaklaştırdığını ardından da Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerine haber verdiğini ifade eden Zaman şöyle dedi: “Ağacı kestiklerini görünce kepçeciyi kovdum. Sonra yetkilileri arama çalıştım. Bir kısmına ulaştım, bir kısmına ulaşamadım. Ben burayı anlatmak istiyorum. Burası Gökgöl Vadisi. Bu vadinin özelliği şu. Bütün dünyada Porsuk ağaçları 750 ila 1000 rakım arasında yaşar. Dünyada bir tek Gökgöl Vadisi’nde denize en yakın seviyede olan yer bu vadidir. Buranın korunması için dilekçelerim var. Burası dünyaya mirasımız bir yer. Kestikleri ağaç bin 183 yaşında olacaktı" diye konuştu. Ekipler gelene kadar ağacın başında nöbet tuttu İhbar üzerine olay yerine gelen Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri söz konusu ağacın kesilmesiyle ilgili zabıt tuttu. Bölgeye tersip bendi yapılacağını öğrendiğini anlatan Zaman, “Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri olay yerine gelip zabıt tuttu. Yapacakları bir şey yok. Kepçeciyi kovdum. ’Bu dereye giremezsiniz’ dedim. Kepçeciden öğrendiğim buraya tersip bendi yapacaklarmış. Tersip bendi yapacaksınız da burada ne işiniz var sizin" dedi. Tutanağın tutulmasının ardından ekipler ve mahalle sakini Engin Zaman kesilen ağaçtan hatıra amacıyla bir parça alarak olay yerinden ayrıldı. Ağacın kesildiği ve çalışmaların yapıldığı bölge dron ile havadan görüntülendi.