GÜNDEM - 30 Ocak 2009 Cuma 13:50

CHP'li Kart: O tepki öyle verilmez

A
A
A
CHP'li Kart: O tepki öyle verilmez

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki Gazze panelini terk etmesini değerlendirdi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki Gazze panelini terk etmesini, "Türkiye'yi yönetme ehliyeti olmayan ve Türkiye'nin yönetiminde tıkanan Başbakan, kendince kendisine başka çıkış yolları arıyor. Kendi tabanına mesaj vererek başka rollere soyunma girişiminde bulunuyor ve günü kurtarmaya çalışıyor" şeklinde değerlendirdi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı'nda görevli emniyet amiri Emrullah Uslu'nun burslu olarak gittiği ABD'den 7-8 yıldan bu yana neden dönmediğini sorarak, bu bursun yasal ve azami süresi ile Uslu'ya yapılan ödemelerin açıklanmasını istedi.

Genelkurmay'ın talebi üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bu konuda soruşturma başlattığı iddiasının da gündemde olduğunu belirten Kart, Emrullah Uslu gibi kaç emniyet görevlisinin yurtdışında burslu veya başka statüde görev yaptığı sorusunu yöneltti.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, verdiği bir yazılı soru önergesine cevabında Ergenekon soruşturması kapsamında soruşturmanın gizliliğini ihlalden dolayı 2008'in ilk 3 ayında 472 suç duyurusu işlemi yapıldığını belirttiğini hatırlatan Kart, bu soruşturma sürecinde soruşturmanın gizliliğini ihlale yönelik yasa dışı ilişkilerin devam ettiğini öne sürdü.

İlgili savcılık ve hükümetin bu ihlallere göz yumduğunu savunan Kart,
hükümet ve savcılık bu konuda işbirliği içinde görev ve yetkilerini kötüye kullandıkları için Adalet Bakanlığı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na ilgili savcı hakkında soruşturma açılması için başvuru yaptığını söyledi.

"Hükümet Ergenekon soruşturmasında doğrudan müdahil durumda"

Anayasa Mahkemesi'nin telefon dinlemeleri konusunda verdiği kararı da değerlendiren Kart, bu yasanın 2005 yılında CHP'nin katılmadığı bir Meclis Genel Kurulu oturumunda çıkarıldığını hatırlattı. 3 Temmuz 2005 tarihli bu oturumun bir demokrasi utancı olarak tarihe geçeceğini söyleyen Kart, hükümetin Ergenekon soruşturmasında doğrudan müdahil durumunda olduğunu iddia etti.

Basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Kart, Başbakan Erdoğan'ın dün Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı'na karşı sergilediği tavırla ilgili soru üzerine Türkiye'yi yönetme ehliyeti olmayan ve Türkiye'nin yönetiminde tıkanan Başbakan'ın kendince kendisine başka çıkış yolları aradığını söyledi.

Kart, Erdoğan'ın kendi tabanına mesaj vererek başka rollere soyunma girişiminde bulunduğunu ve günü kurtarmaya çalıştığını ifade etti.

Türkiye'nin çıkarlarını koruduğunu iddia eden Başbakan'a hamaset yapmadan bir soru sormak istediğini belirten Kart, "Siz AK Parti hükümeti olarak Türkiye'nin ulusal güvenliğini, istihbaratını ve milli çıkarlarını neden İsrail'e teslim ettiniz? Neden sizin döneminizde 10 adet Heron uçağı alımı ve keşif kodu projesi olaylarında, sözleşmelerin İsrail tarafından yerine getirilemeyeceği açıklık kazandığı halde sözleşmelerin askıya alınması ve tazminatların talep edilmesi noktasında üstünüze düşeni yapmıyorsunuz? Gidiyorsunuz ondan sonra bu imkanı yakalamış olmanıza rağmen 2007 Eylül ayında Türkiye'yi radar ve istihbarat anlamında, her bakımdan bağımsız hale getirme imkanı elinizde olmasına rağmen, 5 Kasım 2007'de ABD'nin anlık desteğine yönelik istihbarat bilgileri paylaşımını bir zafer olarak sunuyorsunuz" şeklinde konuştu.

Kart, 'Başbakan Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı'nın sözlerine rağmen orada oturmaya devam etse ne düşünürdünüz?' sorusu üzerine şunları söyledi:

"Peres'in o çıkışına karşı elbette bir tepki verilmeli. Ama o tepki böyle verilmez. Peres'in söylediklerine karşı tepkisiz kalmaktan sözetmiyorum. Ama tepkinizde tutarlı olmalısınız. Salt o anda hamaset yaparak, günü kurtarma anlayışına kapılmadan o süreci değerlendirmeli, dengeli bir tavır içinde tepkinizi ortaya koymalısınız. O tepkiyi, İsrail'e yönelik olarak uyguladığınız politikalarda tutarlı olarak ortaya koyarsınız."

Kart, yapılan bir ankete göre Türk halkının yüzde 70'inin, CHP'ye o verenlerin ise yüzde 50'sinin Ergenekon örgütünün varlığına inandığı sonucunun ortaya çıktığının hatırlatılması üzerine Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde 1980 öncesinde de, 1980 sonrasında da çeteler olduğunu ifade etti. Devlet yetkisini siyasi nüfuz aracı olarak kullanan çeteler bulunduğunu vurgulayan Kart, bu kamu yetkisini çıkar ilişkilerine alet eden yapılanmalar olduğunu dile getirdi.

CHP olarak bunun mücadelesini verdiklerini belirten Kart, şu anda yapılan mücadelenin ise bu olmadığını öne sürdü.

Ergenekon soruşturması süreci ile 5-6 temel noktada siyasi çalışma yapıldığını öne süren Kart, "AK Parti, Ergenekon soruşturması sürecinde Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde kendi devletini kuruyor. Bir taraftan 28 Şubat'ın rövanşını alıyor. Bir taraftan muhalif ses ve düşünceleri sindiriyor, bir taraftan da soruşturma usullerini altüst ediyor. Hukuki tecrübeme dayanarak söylüyorum. Bunun sonucunda o soruşturmada yargılanan insanların çok büyük bir bölümü soruşturma ihlalleri nedeniyle beraat edecektir. 20-30 civarında aslında suçlu olan, kamuoyunun suçlu olduğuna inandığı o grup da beraat edecek veya hakettikleri cezayı almayacaklar. Aslında hükümetin amacı da Ergenekon olarak adlandırdığı çeteye ulaşmak değil. Bu soruşturma ihlalleri, bu hukuk katliamı sebebiyle orada gerçek anlamdaki o çeteler varlığını koruyacak. Hükümet bir anlamda o çeteleşmeyi kamufle ediyor, o çeteleşmeyi gizlemiş oluyor" diye konuştu.

ZAFER ÇAKMAK - ANKARA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.
Düzce Düzce itfaiyesi 700 yangına müdahale etti Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü 2025 yılı boyunca bildirilen 1700 ihbarın 857 adedi için ekip yönlendirdi, 700 yangına müdahale etti. İtfaiye Müdürlüğü bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmaların içeriği hakkında bilgi verdi. Ekipler toplamda bin 700 çağrıyı yanıtladı. Acil durumlara müdahale süreci kapsamında toplam 857 yangın ihbarına ekip yönlendirilirken bu ihbarlardan bina, atölye, motorlu araç, depo ile ormanlık alandan oluşan 696 adedi fiilen söndürüldü. Ayrıca 2025 yılı boyunca toplam 540 insan ve hayvan kurtarma çalışması, 90 trafik kazası ihbarında 58 adet kurtarma çalışması yapıldı. Yine evrak çalışmaları kapsamında müdürlük tarafından bin 200 adet yangına uygunluk ruhsatı düzenlendi. Bunların yanı sıra 180 kez su tahliye çalışması ve 61 adet baca temizleme denetimi gerçekleştirildi. 116 kez tatbikat ve eğitim düzenlendi Acil durumlara müdahale kapasitesinin artırılması ve vatandaşların bilinçlendirilmesi amacıyla yoğun bir eğitim süreci planlayan Düzce İtfaiyesi 2025 yılı boyunca 116 kez tatbikat ve eğitim organize etti. İtfaiye’nin görevlerinin öğrenilmesi, ekipmanlarının tanıtılması amacıyla yürütülen eğitimler kapsamında 4 bin kişiye birebir teorik ve pratik eğitim programı düzenlenerek sertifika verildi. Dış görevlerde Düzce farkı Özellikle yaz aylarında yoğun şekilde meydana gelen orman yangınlarına müdahale için de dış görevlere katılan Düzce İtfaiyesi 2025 yılı boyunca toplam 22 ekip ile dış görev çağrılarına yanıt verdi, müdahale çalışmalarına destek oldu.