POLİTİKA - 13 Nisan 2012 Cuma 15:30

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI NİHAT ERGÜN:

A
A
A
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI NİHAT ERGÜN:

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, AK Parti`nin 28 Şubat ürünü olduğu yönündeki açıklamalara ilişkin, ``Bize kazandıran şey 28 Şubat süreci değil, AK Parti`nin o süreçler karşısındaki tavrı ve duruşudur`` dedi.
Bakan Ergün, Meclis`te gazetecilerin 28 Şubat sürecine ilişkin başlatılan soruşturmayla ilgili sorularını cevaplandırdı. Bakan Ergün, Türkiye`de darbelerin ve darbe teşebbüslerinin yargılanamayacağına dair kanaatin 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumla ortadan kalktığını söyledi. ``Keşke aslında 1960 müdahalesi sonrasında bunlar olabilseydi ve Türkiye`nin demokrasisi, siyasal, toplumsal yapısı darbelerle parçalanmasaydı`` diyen Bakan Ergün, sonraki süreçteki darbelerin de büyük sıkıntılara yol açtığını söyledi. İddianamenin ne zaman hazırlanacağı ve davanın ne zaman açılacağının bilinmediğini ancak olayı herkesin bildiğini belirten Ergün, şunları kaydetti:
``28 Şubat süreci siyasete, topluma çok ciddi bir müdahaledir. Yapanlar tarafından da post modern darbe olarak ifade edilmiştir. O günkü cumhurbaşkanı kendi tutumunu ``˜bir darbeyi girişimini önleme tutumu` olarak ifade etmiştir. Demek ki 28 Şubat herkesin bildiği bir süreç olarak, siyasete, demokrasiye, parlamentoya, hükümete karşı bir darbe teşebbüsüydü. Belirli bir ölçüde başarılı da oldu aslında ve toplumda ciddi tahribat meydana getirdi. Kuşkusuz bunlar sorgulanması gereken şeylerdir. Türkiye`nin anayasal altyapısı, hukuk sistemi ve yargı mekanizmaları artık demokrasiye müdahaleleri yargılayacak seviyeye gelmiş olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. İnşallah hızlı bir şekilde çıkar ve bundan sonra hiçbir zaman Türkiye`de demokrasiye başka türlü müdahalelere kimse tevessül etmez, cesaret etmez. Bu soruşturmaların bu sonuçları doğuracağına inanıyorum.``
Gözaltına alınan isimlere bakıldığında 28 Şubat sürecine ilişin bütün aktörlerin soruşturmaya dahil edilip edilmediğinin sorulması üzerine Ergün, ``Şu anda savcıların hangi delillerle hareket ettiklerini bilmiyoruz. Yani kiminle ilgili ne delil varsa ellerinde ona göre hareket edeceklerdir. Eğer yeni bulgular ortaya çıkarsa, başka kişilerin de konuya dahil edilmesi gerekliyse elbette yapılacaktır`` dedi.
Bir gazetecinin, ``˜Dönemin aktörleri sadece askerler mi söze göre?` sorusuna Bakan Ergün, ``Farklı işbirlikleri olduğunu biliyoruz o dönemde. Askerlerin sadece tek başına hareket etmediklerini, onların sivil toplum örgütlerinden bir kısmını, medyanın bir kısmını içine aldığını, siyasi aktörlerin belki bazılarının bu işin içinde yer aldığını görüyoruz. Ama bütün bunlar delillendirilmesi gereken hususlardır. Yani bir delile dayalı olarak savcılar hareket edeceklerdir`` cevabını verdi.
``˜Güniz Sokak`a kadar uzanabileceği yönünde yorumlar var, sizce uzanmalı mı?` sorunsa ise Bakan Ergün, ``Ben savcı değilim, yargıç da değilim. Nihayetinde savcıların elindeki deliller, belgeler bütün süreci götürecektir. Onun için o delilleri, o belgeleri görmeden bir şey deme imkanımız yok`` karşılığını verdi.
``İNTİKAM ALGILAMASI DOОRU DEОİL``
``˜Bir intikam algılaması var, AK Parti intikam mı alıyor?` şeklindeki soru üzerine de Ergün şunları kaydetti:
``Böyle bir algılama doğru değil. Bu AK Parti ile ilgili bir husus da değil Türkiye`nin demokrasisi ile ilgili bir husus. Neticede siyasete, demokrasiye müdahale ile ilgili bir husus. 1980 ihtilalinde AK Parti yoktu. 1980 ihtilali yargılanıyor, aktörler yargılanıyor. AK Parti ile ilgili bir durum söz konusu değil, herkesle ilgili bir durum söz konusu. Dolayısıyla eğer adaletin tecelli etmesine intikam almak diye yaklaşırsak çok yanlış bir yaklaşım sergilemiş oluruz. Bir başkasının hakkını aramaktır bu, hakkı zayi olan insanların hakkını aramaktır, mağdur insanların adalet talebinin karşılanmasıdır. Eğer toplumun adalet talebinin karşılanmasını intikam diye algılarsak o zaman hiçbir zaman adalet aranmaz. Adalet arayışlarının hepsi intikam arayışı olarak ifade edilir. Ne 1980 yargılaması, ne 28 Şubat yargılaması ne de benzeri yargılamalar, hatta bir cinayet, hırsızlık davası olsa bile mağdur olanlar intikam almak için mi kişileri dava ediyorlar. Haklarını arıyorlar. Yargıya gidilmeyecekse bu tür işler için nereye gidilecek? Adalet nerede tecelli edecek. Adalet kendi kendine tecelli eder mi? İntikam demek süreci baltalamak anlamına gelir.``
``AK PARTİ`YE KAZANDIRAN, 28 ŞUBAT`A KARŞIDURUŞUDUR``
28 Şubat sürecinden en çok AK Parti`nin nemalandığı ve AK Parti`nin de soruşturma kapsamında incelenmesi gerektiği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Bakan Ergün, 28 Şubat sürecinin birçok insanı mağdur ettiğini bunlardan birinin de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Ergün, şöyle devam etti:
``28 Şubat sürecinin sonucunda, adil olmayan bir yargılama sonucunda bir siyasi aktörü devre dışı bırakma girişiminde bulunulmuştur ve devre dışı da bırakılmıştır aslında. Manşetlere bakarsanız o günkü ``˜muhtar bile olamaz` manşetleridir. Bitti bu iş, artık siyaseten var olması mümkün olmayan bir adam. Ama toplum başka bir şey yaptı. Toplumun ne yaptığını herkes biliyor. Ondan sonraki süreçleri de biliyorsunuz. Yani parti kurma konusunda yasaklar getirilmek istendi. Milletvekili adayı olması engellendi. Partimize seçime 10 gün kala kapatma davası açıldı. İktidardayken bir dava daha açıldı. Bütün bunlardan nasıl nemalanmış oluyoruz ki? Bütün bunlar karşısında AK Parti`nin duruşu önemli. AK Parti bir duruş gösterdi. AK Parti`ye kazandıran o duruştur, o süreçlerde AK Parti`nin duruşudur. O duruş toplum tarafından benimsenmiş ve benimsenin o duruş nedeniyle AK Parti gücüne güç katarak yoluna devam etmektedir. Onun için bize kazandıran şey o süreçler değil. Bize kazandıran şey AK Parti`nin o süreçler karşısındaki tavrı ve duruşudur.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.