GENEL - 24 Nisan 2012 Salı 14:55

RTÜK`ÜN 18. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ

A
A
A
RTÜK`ÜN 18. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dizilerdeki marjinal konuların, karşı cinsle ilişkilerin, ensest ilişkilerin halkın tepkisini çektiğini belirterek, yapılan bir araştırmada Türk halkının yüzde 82`sinin dizilerde çekilen cinsellik sahnelerinden rahatsız olup çocuklarına izlettirmediğinin tespit edildiğini açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Arınç, RTÜK`ün 18. kuruluş yıldönümü vesilesiyle Bilkent Otel`de düzenlenen `Türkiye`de Görsel-İşitsel Medya ve Geleceği` konulu toplantıya katıldı. Arınç, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, televizyonda gösterilen dizilerle ilgili tepkisini dile getirerek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nın yaptığı `aile araştırması`nın sonuçları hakkında bilgi verdi. Arınç, "Giderek artan dizilerde ele alınan marjinal konular, karşı cinsler arasındaki ilişkiler, ensest ilişkiler,
işlenen temalar toplumun tahammül sınırını zorlamaktadır. Dizilerin teknik olarak yüksek kalitede olmaları, yurtdışında da izlenmeleri, dahası dışarıya ihraç edilmeleri ülkemiz adına güzel gelişmelerdir. Ancak içerikle ilgili şikayetlerin ciddiye alınması ve ele alınan temaların gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Gündüzleri yayınlanan bazı kadın programlarının herkesin sabrını zorlayan içerikleri sürekli şikayet konusudur. Yayıncıların bunları yeniden değerlendirmelerini
bekliyoruz" dedi.
Arınç, 3 Mart 2011`de yürürlüğe giren 6112 sayılı radyo ve televizyonların kuruluş ve yayın hizmetleri hakkında kanunun Türkiye`de yayıncılık alanında bir milat olarak kabul edilebileceğini belirterek, "RTÜK`ün programları yayından kaldırma, ön denetim yapma, senaryoları değiştirme, yapımcılara talimat verme gibi bir yetkisi olmadığı unutulmamalıdır. Kurum yasada belirlenen görevleri dışında bir işlem yapamaz. Hiç kimse RTÜK`e `şu program olmamış, bunu kaldırın` şeklinde talimat veremez" diye konuştu.
İzleyicilerin toplumsal değerlere uygun, ailece izlenebilecek özelliklere sahip yayınları talip etme hakkı olduğunu dile getiren Arınç, "İzleyicilerin de sorumlulukları vardır. Beğenilmeyen yayınlar varsa ilgili yayın kuruluşu nezdinde makul tepkiler gösterilmelidir, eleştiri yapılmalıdır. Ebeveynler çocuklarını televizyon başında başıboş bırakmamalıdır" şeklinde konuştu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nın yaptığı `Türkiye`de Aile Yapısı Araştırması` hakkında bilgi veren Arınç, görüşülen 23 bin kişinin yüzde 82`sinin dizilerdeki cinsellik sahnelerine tepki gösterdiğini, rahatsız olduğunu ve çocuklarının izlemesine izin vermediğini açıkladı.
RTÜK Başkanı Prof. Dr. Dursun ise, "RTÜK`ün en temel görevlerinden biri yayıncılık alanında ifade ve haber alma özgürlüğünün, düşünce çeşitliliğinin, rekabet ortamının ve çoğulculuğun güvence altına alınması, yoğunlaşmanın önlenmesi ve kamu menfaatlerinin amacıyla gerekli çalışmaları yapmaktır. Radyo, televizyon yayıncılığı gibi büyük, izlenilirliği ve etkisi yüksek bir sektörü düzenlemek ve denetlemek büyük bir sorumluluk istemektedir. Kimi zaman çıkarları, hak ve beklentileri çatışan paydaşlara
sahibiz. Biz bunlar arasında bir denge sağlamak durumundayız" dedi.
RTÜK`ün kararlarının zaman zaman eleştirilebildiğine dikkat çeken Dursun, "Kimi zaman RTÜK uyuyor mu, RTÜK bu programın yayınlanmasına nasıl izin veriyor. RTÜK neden bu programı kaldırmıyor gibi şikayetlere muhatap oluyoruz. Size şunu çok kesin olarak söyleyebilirim ki RTÜK uyumuyor, ama RTÜK bir sansür kurulu da değildir. Dolayısıyla RTÜK`ün sansür kurulu olarak faaliyet göstermesinin beklenmesi asla haklı olamaz. Programları yayından kaldırmak gibi bir yetkimiz yok. Programlar yayınlandıktan sonra
uzmanlarımız tarafından izlenip kanunda belirtilen ilkelere aykırılık varsa raporlaştırılmaktadır" diye konuştu.
Raporun kurulun kararına sunulduğunu aktaran Dursun, şikayet edilen her programın yayından kaldırılmasının söz konusu olmadığını ifade etti. Dursun, "Yayın kuruluşlarından da bazı konularda hassasiyet göstermelerini bekliyoruz" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da otomobil köprüden dereye uçtu: 1’i çocuk 2 kişi kayıp Antalya’da dereye uçup suya gömülen otomobilden yaralı olarak 3 kişi kendi imkanlarıyla çıktı, 2 kişiye ise ulaşılamadı. Kayıplardan birinin çocuk olduğu, diğerinin ise 20’li yaşlarda bir kadın olduğu belirtildi. Derede gerçekleştirilen 4 saatlik arama çalışmalarında aracın arka koltuğu 1 kilometre uzaklıktaki menfezde bulundu. Kaza gece saatlerinde Aksu İlçesi Gökdere Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre içerisinde 5 kişi olduğu belirtilen 15 MA 0595 plakalı otomobil, yaklaşık 2 metre yükseklikteki köprüden dereye uçup suya gömüldü. Araçtaki yabancı uyruklu ve isimlerinin henüz öğrenilemeyen 5 kişiden 3’ü kendi imkanlarıyla araçtan çıktı. İhbarla birlikte olay yerine Jandarma Arama Kurtarma (JAK), itfaiye, AFAD, UMKE ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler belirtilen adrese gelirken, kazada yaralanan 3 kişi ambulanslarla hastaneye sevk edildi. Derede kaybolan 20’li yaşlardaki bir kadın ile çocuk olduğunun belirtilmesi üzerine dalgıçlar derede arama başlattı. 4 saat didik didik tarandı, arka koltuk 1 kilometre uzaklıktan çıktı İlk olarak otomobilin bulunduğu noktadan arama çalışmalarına başlayan ekipler, derenin içinin adeta didik didik aradı. Akıntı yönüne doğru yapılan aramalarda 1 kilometre uzaklıktaki dere menfezinde aracın arka koltuğu bulundu. Ekipler bu noktada çalışmalarını yoğunlaştırsa da kayıplara ulaşılamadı. Yaklaşık 4 saat süren arama çalışmalarının gündüz devam edeceği öğrenildi. Kaza yerindeki terlik dikkat çekti Kazanın gerçekleştiği köprüde küçük bir çocuğa ait terlik ve aracın parçalarının yer alması dikkat çekti. Çekici yardımıyla dereden çıkartılan aracın arka bagajında ise bir kasada kabakların bulunduğu, arka camında da Zeynep yazısının yer aldığı görüldü.
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar hakkında kararlar Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararı ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2, 3 ve 4’üncü maddeleri gereğince Libya Devleti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine Güven Begeç, Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciğine Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Burak Akçapar atandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile birlikte, Adli Tıp Kurumunda Başkan Yardımcılığına Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Yusuf Atan görevlendirildi. Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Üyeliğine Doçent Doktor Yalçın Avcı, Yedinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Üyeliğine ise Uzman Doktor Mustafa Bilal Ceylan atandı. Adli Tıp Kurumu Yedinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Göz Hastalıkları Üyeliğine İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Öğretim Üyesi Profesör Doktor Mehmet Akif Özdamar görevlendirildi. Resmi Gazete’de yer alan karar ile birlikte Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nda açık bulunan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na Hakkı Alp, Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü’ne Bedri Sinan Gül, Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü’ne ise Sezayi Köse atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince gerçekleştirildi. Atama kararlarına göre Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda açık bulunan Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’ne aynı yer Genel Müdür Yardımcısı Taner Beyoğlu atandı. Aynı bakanlığın Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü için ise Muharrem Eliş görevlendirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda ise Bakanlık Sanayi Genel Müdür Yardımcıları Ali Murat Sürekli, Ömer Bilen ve Serkan Çelik görevden alındı. Boşalan müdür yardımcılıklarına ise Elif Tuğçe Çınar, Ümit Yasin Güven ve İsmail Musab Gülaçar atandı. Resmi Gazete’de yer alan karar ile birlikte Yüksek Öğretim Kurulu Üyeliğine Üniversitelerarası Kurulca seçilen Profesör Doktor Derviş Karaboğa atanırken, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörlüğü’ne Profesör Doktor Musa Kazım Arıcan, Başkent Üniversitesi Rektörlüğü’ne Profesör Doktor Hakan Özkardeş, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörlüğü’ne Profesör Doktor Zafer Asım Kaplancıklı, İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörlüğü’ne Profesör Doktor Ersoy Kocabıçak, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Profesör Doktor Mustafa Ege Yazgan, İstanbul Galata Üniversitesi Rektörlüğü’ne Profesör Doktor Şeyma Aydınoğlu ve İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörlüğü’ne Profesör Doktor Mustafa Kara atandı.
Kırıkkale Memurlardan oluşan koro, usta ses sanatçılarını aratmadı Kırıkkale’de Valilik bünyesindeki bazı kurumların müdür ve memurlarından oluşan koro, KALEFEST etkinliklerinde Türk Sanat Müziği konseri verdi. 25 kişilik koro, gösterdiği sahne performansıyla usta ses sanatçılarını aratmadı. Kırıkkale Valiliği tarafından kurumlar arası koordinasyonla kamu kaynağı kullanılmadan düzenlenen KALEFEST etkinlikleri devam ediyor. Valilik bünyesindeki bazı kurumların müdür ve memurlarından oluşan koro, şef Şeref Can Gizlenci yönetiminde, Cumhuriyet Meydanı’nda konser verdi. 25 kişilik koro, Türk Sanat Müziği ve nostalji şarkıları seslendirdi. Bazı vatandaşlar da zaman zaman koroya eşlik etti. Sahne alan Vali Yardımcısı Mustafa Erkıran, eşi Neslihan Erkıran ile birlikte hem çaldı hem de "Yıldızların altında" şarkısını seslendirdi. "Kanun" ve "ut" çalan Erkıran çifti, sahnedeki performansıyla vatandaşların beğenisini topladı. Koroda bulunan Orman İşletme Müdürü Atilla Yılmaz da "Gel gönlümü yerden yere vurma güzel ne olursun" eserini seslendirdi. "Devlet milleti için vardır" Vali Mehmet Makas, konser öncesinde yaptığı konuşmada, "Gayemiz ne? Tek gayemiz; Kırıkkale’mizde var olan birlik ve beraberliği daha üst düzeye taşımak, Kırıkkale’mizin tanıtımını sağlamak ve insanımızı mutlu etmek. Bizim devlet geleneğinin kökünde ’insanı yaşat ki devlet yaşasın’ var. Bu ne demek? Devlet milleti için vardır. Dolayısıyla bizler sizlerin emrinizdeyiz. Daha güzel festivallere sizlerle beraber yapacağız" dedi. AK Parti Milletvekili Mustafa Kaplan ise iş adamlarının desteğiyle kamu kaynağı kullanılmadan Kırıkkale’nin tarihini, kültürünü ve turizmi tanıtmak için güzel bir organizasyon yapıldığını söyledi.